26 Haziran 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 MART1993PERSEMBE CUMHURİYET SAYFA KULTUR 11 Bob Crosby öldö • LA JOLLA (AA)- Üniü ses sanatçısı Bing Crosby'nin kardeşi Bob Crosby geçen salı akşamı öldü. 80 yaşındaki Crosby'nin kanserden öldüğüaçıklandı. Bob Crosby," March of the Bobcats" ve "South Rampart Street Parade" adlı şarkılan ile ünlü olan "Bob Crosby Bob Cats" orkestrasının şefliğini yapıyordu. İÜ Öğrenci Orkestrası konserj • İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvan Öğrenci Orkestrası bugün saat 19.00'da Atatürk Kültür Merkezi Konser Salonunda şef Erol Erdinç yöneüminde bir konser \erecek. Orkestra konserde, Beethoven'ın 5. Senfonisi, Marcello'nun Obua Konçertosu, Mozart'ın Piyano Konçertosu ile "Cosi fan Tutte"yı seslendirecek. Konsere solist olarak Ayşin Kiremitçi (obua), Müge Hendekli (pivano). Sani Nazım Kerkez- Hakan özkaya ve Yücd özeke kaülacak. 'Derin Bir Soluk Al' • Kültür Servisi - Tiyatro Stüdyosu, "Derin Bir Soluk Al" adlı oyunu, 15 mart pazartesi günü Türkiye İnsan Haklan Vakfı İstanbîıl Temsilciliği yaranna sahneleyecek. Oyun İSTEK Vakfı Balmumcu Kültür Merkezi'nde saat 20.30'da izlenebilecek. İngılizoyun yazan Ben Elton'ın yazdığı oyunun yönetimini Ahmet Leventoğlu. tasanmını DuyguSağıroğlu üstlenıyor. Oyunda. Haluk Bilginer, Ahmet Leventoğlu, Nilûfer Açikalm ve Oktay Kaynarca rol alıyor. Theodorakis istifa etti • ATİNA(AA)- Yunanistan'da iktidardaki Yeni Demokrasi Partisi listesinden bağımsız milletvekili seçilen ünlü müzisyen Mikis Theodorakis, kendisini tamamen müziğe vermek için parlamentodan istifaetti. Ünlü besteci bundan böyle tüm enerjisini yeni görevi için harcayacağını da sözlerine ekledi. Milletvekili seçıldikten sonra bir dönem Mitsotakis Hükümeti'nde Devlet Bakanlığı görevi de yapan Mikis Theodorakis. Devlet Radyo ve Televizyon Kurumu ERT'nin müak direktörlüğüne getinlmesi üzerine poütika ile sanat arasında bir seçim yapmak zorundakalmışü. Simavi karikatür sergisi • Kültür Servisi - Hürriyet Vakfı tarafından düzenlenen" 10. Simavi Uluslararası Karikatür Sergisi", Kadıköy Belediyesi Caddebostan Kültür ve Sanat Merkezi'nde (KSM) bugün açılıyor. 60 ülkeden 765 sanatçının 2702 yapıtla katıldığı yanşmada birincilik ödülünü Romanyalı şanatçı Pavel Botezatu, ikıncilik ödülünü Rusya Federasyonu'ndan Sergey Tunin. üçüncülük ödülünü de Ukraynalı sanatçı Victor Kudin kazandı. 3 nisana dek açık kalacak sergide, yanşmada derece alan yapıtlarla övgüyedeğer bulunan yapıtlar yeralacak. Türk sanatçılar Münster'de • Kültür Servisi - Münster'deki Türk Başkonsolosluğu, çağdaş Türk sanatının bazı örneklerinin yer aldığı bir sergıyle Münster şehır jübılesine katıhyor. Sergide, Şakir Eczacıbaşı, Tan Oral, Turhan Selçuk, Ali Livi Ersoy, Ferruh Doğan, Semih Bakıoğlu, Giil Derman, Btırhan Doğancay, Süleyman Saim Tekcan. Hanefi Yeter ve ZeynepYükserinyapıtlan yerahyor. 2 nisana dek süncek sergi. Oberbürgermaister Dr. T^enhöfen ın hımayesınde genşekleşivor. • • • Unlü Ispanyol yazar Antonio Gala, konusu Türkiye'de geçen yeni romanı 'Bir Türk'e Tutulmak'ı tanıttı 'ŞiddedT feıııiııist ve eüretkâr bir tııtkıı NEYtREGÜLIŞIK Bir Avrupa ülkesince gercekleştiri- len böylesi bir "edebiyat harekatı"na kentimiz ilk kez tanık oluyor sanınm : İspanya'nın birkaç televizyon ka- nalmın kültür programı yapımcılann- dan. çeşitli gazete ve dergilerin muha- bir veeleştırmenlerinden oluşan "mai- yet erkanı" ile Antonio Gala, konusu ülkemizde gelışen son romanını ülke- sinde satışa sunulduğu gün basına İs- tanbul'da tanıttı. 1990'da yazann ilk romanı El ma- nuscrito carmeşiyi (Kırmızj elyaz- rnası) "Planeta Ödülü"ne layık gören İspanya'nın çoksatarlanyla ünlü Pla- neta Yayınevı La pasion turca'nın (Bir Türk"e tutulmak) da yayın pıyasası- nda gereken ilgiyi gönmesi için hiçbır özveriden kaçınmamıştı. Ispanyol tutkusallığı Ünlü şaır. romancı, tiyatro, senaryo ye deneme yazan Antonio Gaİa. İspanjol tutkusalhğını billurlaşlıran klasik Avrupalı havası, dillere destan söz ustalığıyla. Pera Palas ve Topkapı dekorunda. alışıklığı her halinden belli olan spotlann altında, omuzlannda beyaz pardesüsü, elinde ünlü torero Manolete'nin anısı zarif Meksika bas- tonuyla, ıncelikli. güvenli, kendi ken- dini oynadı. Antonio Gala Kurtubalı. iç savaşın patlak verdıği yıl doğmuş (1936). Hu- kuk. Siyasal Bilimler ve Edebiyat Fa- kültelerinı bıtirmiş. yaşıtı olan tüm İspanyollann tanıdığı korkunç kıskaç- Iar. bunalımlar ıçınde yaşamış, top- lumsal ırajedilere ailevi ve kişiler acılar eklenmış. ecelle çok yakından yüzleş- miş. Dünyanın ve kendi kimliğinın karmaşasını çözebilmek için pek çok yola sapmış. bir yıl süreyle manastıra kapanmış, değişik uğraşlara ginp çıkmış. 1963"te edebiyatta karar kılmış. O günden beri de ödül üstüne ödül toplamış. Tutkuyu irdelemek "En son sonuçlanna değın vardın- lan aşkı anlatan bir büvük roman" olarak sunulan La pasion turca'da. ev- liliğinde doyumsuz kalmış bir Ispan- yol kadını ülkemizi ge- zerken tanıdığı Türk rehbere delice tutulu- yor. eş, ev bark. vatan, dil, din nesi varsa unu- tup. ç yabancının yanı- na, İstanbul'a yerleşi- yor. Daha çok iç me- kanlarda, yoğun bir erotizmle gelişen- aslın- da onun ötesine de pek genişlemeyen- ilişki gj- derek çirkinleşiyor, bir cehennem burgaana dönüşüyor. Bu arada Interpol'da görevli bir eski arkadaşı. kadına sevgilisinin geçimini uyuşturucu ka- çakçılığıyla sağladığını açıklıyor ve tabii her za- manki hikaye, aşkın sonu hüsran oluyor. Genç kadının, İstan- bul'da tuttuğu günlük- lerden oluşan romanın İspanya'da ilgi uyan- dıracağı kuşkusuz. Her- hangı bir değerlendirme yapabilmek için ise he- nüz mürekkebi kuru- mamış metni incelemek gerekiyor. "Tutkuyu irdelemek için yazdığını"' söylüyor Gala ; tutkunun Türkiye'de gelişmesini ve nesnesinin bir Türk ol- masmı ise karşılıklı çekiciliği yaratan kültürel yakınlığa ve Akdeniz'in oluş- turduğu sıcak. kaynaştına ortak me- kana bağlıyor. "Türk karakterini nasıl yansıtıyor- sunuz ?" diye soruyo- rum. "Yansıtmıyorum" di- yor, "Ben ancak kadını inceliyor, onun gözüyle bakıyorum: birdenbire, başına geleni kendi de anlayamadan, benliğini altüst eden bir duyguyla yüzyüze kalıyor. herşe- yi, o yabana ülkeyi, o yabancıyla tutkuyu tek başına yaşı- yor. Salt bir sese vurulmasıyla başlıyor herşey. bir Anadolu gezisinde, kilim almaya giderken. Hiç bir şeyi açı- klamaya çalışmıyor kendi kendine. Türk karakterini tanımaya da uğ- raşmıyor. ne o anda ne daha sonra, hiç bir zaman. Aşkıyla bir başına. derin bir yalnızlığa gömülüyor. Ancak sev- gilisi ona bir çok şeyler anlatıyor, Türkiye tarihini. Türk ulusunun do- ğuşunu. Türkler"in sürekli çelişkileri- ni..." "İlk romanınızda da Doğu kül- • Ünlü şair, romancı, tiyatro, senaryo ve deneme yazan Antonio Gala, yeni romanın- da evliliğinde doyumsuz kalan bir Ispan- yol kadının ülkemizi gezerken tanıdığı Türk rehbere delice tutkusunu anlatıyor. türüne karşı bir ilgi gösteriyordu- nuz..." "Ben Türkiyeyi hiç bir bakımdan Doğu ülkesi olarak görmüyorum. Za- ten çelişki, Türkiye'nin çelişkilerinden biri bu : hem Avrupa. hem Asya ülkesi olmaşı. Tıpkı İspanya'nın hem Avrupa hem Afri- ka ülkesi olması gibi ; bir yazar olarak kişisel düşüncem bu. O kültür karmaşası ilgimi çekti. Romanımm başkişisi asla bir Italyan'a vuru- lamazdı. Jtalyanlar bi- zim yakın akraba- lannruzdır; vurulsa îtal- ya'da asla burada içine düştüğü valnızlığı tat- mazdı. Bense kadının aşk tutkusu karşısında- ki denn, onulmaz yalnızlığmı yakalamak istedim." "Romanınız üstüne ilk elde bilinmesini iste- diğinız nedir, söyler mi- siniz ?'" "Yazar olarak an- lattığım deneyim son derece ilginçü. Ola- ğanüstü çekici bir yanı olmayan bir girişimi asla üstlenmem ben. Yayıncım Kınnızı elyazmasrnı binnci şahısta an- latan kişinin nasıl olup da bu romanı birinci şahısta anlattığını anlayamı- yordu, çünkü anlaua orada bir kraldı, burada bir genç kadın . Bu bir eylem romanı değil, bir bü- yük aşki irdeleyen bir deneme yazısı. Bedensel aşk son derece önemli. Dün- yanın en büyük aşıklan hep kadınlar olmuştur, erkekler değil, asla. Batı edebiyatmdaki büyük aşıklar, kendi aşklanyla yanıp tutu- şanlar hep kadmdırlar ve duygulan öylesine güçlüdür ki, bir an gç- lir, sevgilileri artık ne- redeyse ilgi alanlan- ndan çıkar. Erkek kendi içlerindeki bir düzeneği, o korkunç. o amansız aşk düzeneğini harekete geçiren bir araç- tan başka bir şey değildir." 'tspanyol mistisizminin izlerini tanır gibiyim..." 'Evet. ama tümüyle tene bağlı bir mistisizm. çünkü kadın kah- ramanlanm tümüyle tensel bir tutku- nun özneleri. Benim açımdan ilginç olan şey, bir kadının benliğine, bedeni- ni bürûnerek, fiziksel aşkı nasıl du- yTimsayabildiğini keşfetmekti. Bunun yanısıra, yaşamı ışığıyla aydınlatan aşkın yanıcı, yıkıcı, yokedici bir şey.de olabileceğini anlatmak istedim. Öy- küm aynı zamanda bir yıkımın öykü- sü. Doğrusu şiddetle feminist bir ro- man, kadını yücelten bir roman." "İspanya'da nasıl karşılanacağını düşünüyorsunuz ?V "Çok ilgi uyandıracağını sanıyo- rum. Çünkü çağdaş. cüretkar, korku- suz, çekincesiz yazılmış. yer yer por- nografiye varan bir tutku öyküsü. Kadın hiç kimsenin okumayacağını sandığı günlüğüne içini döküyor. Ben tiyatroda büyük kadın kahramanlann yazan olarak bilinirim. Oysa bedensel aşkı sahneye taşıma olasılığı bulun- madığından. şimdiye dek böylesıne cksıksız bir kadın tipi çizememiştım." Antonio Gala La pasion turca Un» çnu* ı 'La Pasion Turca' (Bir Türk'e tutulmak) NesinSahnesi içinimza kampanyası Kültür Servisi GüngöreıT- deki Refah Partili Belediye'nin Aziz Nesin Sahnesi'ni "mectis salonumuz yok" bahanesi ile kapatmak istemesi sanatçılar veGüngören Belediye Meclisi'- ndeki muhalif partilerin meclis üyeleri (ANAP, CHP, DSP, DYP, SHP) tarafından yapı- lan ortak bir açıklamayla kınandL Muhalefet partileri tarafın- dan vapılan ortak açıklamada; "İstanbul'un sur dışındaki tek tiyatrosunu kapatmaya teşeb- büs etmek. sanat adına taam- müdcn cinayet işlemeve teşeb- büstür. Güngören'i ortaçağın bir köyû haline getirme teşebbüsü- dür. Bununla da yetinmeyen maJum kadro, h'vatro>u göste- ren işaret levhalannı da silerek ne kadar çağdtşı bir kafaya sa- hip olduğunu gösterdiler. Olayı bir kan da>ası haline getirmek- tedirier. Biz Güngörenliier diyoruz ki *Sizler yanlış voldasınız. Gün- gören'de çözüm bekleyen çok önemli sorunlar vardır. Ciddi somnlarla uğraşın. Tiyatromu- zun kapatıhnaması için ka- rarlıyız >e tiyatroyu kapattı- rmayacağız" dediler. Topiantıya partilerin beledi- ye meclis üyeleri, temsilciler, Güngören halkı ve Belediye Ti- yatrolan Genel V önetmeni Ze- liha Berksoy, De>let Tiyatrosu sanatçılarından Kenan Işık, Zafer Ergin, Ali Sürmeli, ayn- ca C'engiz Baykal, Pekcan Ko- şar, Köksal Engür, Dündar Müftüoğlu, Güliimser Gülhan, Turgay Kan türk. Şeflk Kıran, Aytekin Özen, Ruhsar Gülte- kin, Emre Kınay, Nilgün Kara- baba, Timuçin Caymaz, Or- han Aydın katıldılar. Devlet Tiyatroları, özel ti- yatrolar ile bazı dublaj stöd- yolanndan sanatçılar, Aziz Nesin Sahnesi'nin kapatılma çalışmalannı protesto eden bir im/a kampanyası başlattılar. Festivalde kadın filmleri Polisi\e,kadmcave çe\redyapıllar Kültür Servisi - İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı tarafından 3-18 nisan tarihleri arasında düzenlenecek olan 12. Uluslararası İstan- bul Film Festivali'nde geri sayma devam ediyor. 43 ülkeden 150'ye yakın fılmin yer alacağı festivalin zengin programında bu yıl. dünya smemasına her geçen gün biraz daha ağırlığını koyan kadın yönetmenlerin fılmlennden oluşan bir bö- lüm var. Her geçen gün erkek egemenliğinin bir başka kaleyi kaybettiği günümüzde, dünyanın çeşitli köşelerindekı kadın yönetmenlerin sesi de oldukça yüksek bıçimde duyulmaya başladı. "Kameranın Ardındaki Kadınlar" adı venlen bölümde, film- leri yer alan ve uzun yıllar iddiah yapıtlara imza atan kadın yönet- menler arasından ikisi Belçıka'dan geliyor: Chantal Akerman'ın, ıki erkeğe bırden aşık ve ikisini de kaybet- mek istemeyen bir genç kadının öyküsü olan "Gece ve Gündüz" ile. Marion Hansel'in. böylesine sorunlu bırdünyaya gelmek yeri- ne anne karnında kal- mayı yeğleyen WOMENS UNIVERSITY -fer bebeğini ikna etmeye çahşan bir bekar anne adayının ca- balannı yansıttığı "Yer de Gökte de" adh son ese- İki yönetmenle yer alan bir diğer ülke de Alman- ya. Sinemaseverlerin ^ İstanbul Sinema Günleri S sayesinde tanıyıp sevdik- leri iki değerli yönetmen. büyük ilgi gören son yapıtlanyla festivale katıhyorlar. "Erkek- ler" fılminden anımsayacağımız Doris Dörrie'nin, Almanya'daki Türkleri konu alan dedektif filmi "Doğum Günün Kutlu Olsun, Türk!"' ve yıllar önce "Şiır'ın Düğünü" ile sevdiğimiz Helma San- ders-Brahms'ın bu kez birleşme sonrası Almanya'nın sorunlanru irdelediğı çevreci filmi "Elma Ağaçlan". "Kameranın Ardındaki Kadınlar" bölümünde yer alan en il- ginç film ise bir Arap ülkesindeki zengin ve genç bir kadının yalnızlığmı ve yaşamının boşluğunu mükemmel bir biçimde yansıtan, Tunuslu yönetmen Randa Chacal Sabbag'ın yankı uyandıran çalışması "Çöl Ekranlan". Kadın sinemacılara aynlan ve göstenlmesi planlanan son film olan, Meksikalı yönetmen Dan Rotberg'in "Ateş Meleği" adlı yapıu gönderilecek uygun bir kopyanın bulunamaması nedeniyle festivale katılamıyor. Bu fılmin yerine. bu yıl Meksika'da yapılan en önemli film ka- bul edilen ve 10 ödül kazanan, Alfonso Arau'nun, Laura Esqıri- vel'in aynı adlı romanından uyarladığı "Çikolata" adlı filmi gös- terilecek. 'Balenin kraüçesi'nin külleriKültür Servisi - Rus hükümeti, ünlii Rus bale- rin Anna Pavloa'nın şu an Londra'da bir kre- matorvumda bulunan küUerini geri istiyor. 1931 yılında Lahey'de, bir gösteri öneesi ge- çirdiği kalp rahatsızlığı nedeniyle uykusunda ölen ünlü balerin Pavlova'nın 20 yıllık eşi Victor Dandre, Pavkna'nın cenazesini olavm hemen ardından Londra'va götürmüşrü. Pavlova'nm küUerinin bulunduğu tazo, bugün ûzerinde bale- rinin saten baie pabuçlanyla birlikte Londra'- daki GoMers Green krematonumunda duruyor ve hemen yakınında bulunan Sigmund Freud ve hor Noveüo'nun küllerinden daha çok ziyaretci çekiyor. Golders Green krematorvumu yetkililerinin verdiği bilgiye göre. Rusya'nuı talebi şu sıralar gözden geçirilij or. 1885 yılmda St. Petersburg'- da doğan Pavlota, bale eğJtimini oradaki Impe- rial Ballet Okulu'nda görmüş ve profesyonel dansçılığa Marinsky Tiyatrosu'nda başlamıştı. Pavlova'nm Rusya dışındaki kariyeri ise ne- redeyse tümüyle İngiltere bağlantılı. "Balenin kraliçesi" olarak nitelendiriien Pavlova, ilk uluslararası başansını 1910 yılmda Londra'da, Nijinskv 0e birlikte dans ettiği Saray Tiyatro- su'nda elde etmişti. Daha sonra Londra'da yaşamaya başlayan balerin. kendi bale topluluğunu da İngiliz dansçılarla kurmuş, İngiltere'nin hemen bemen tüm kentlerinde sahneye çıkmıştı. - Yeni albümüriü çıkaran Ray Charles: Müzik,dam^larımda dolaşankandır , • İlerlemiş yaşına karşın hâlâ konser tür- lanna çıkan Ray Charles'ın üç yıldır üzerin- de çalıştığı yeni albümü 'My World'de po- püler sayılabilecek dans parçalan yer alıyor. Kültür Servisi- Yaklaşık ya- nm asırdır cazdan blues'a. co- untry müzikten gospele farkü müzik türlerinde ve çok geniş bir alanda müzik yapan Ray Charles'ın yeni albümü çıktı. Geçenlerde kendisiyle yapı- lan bir söyleşide "Bugünlerde radyolardan dinlediğim popü- ler müzikten bir şey anlamıyo- rum. Ne diyorsunuz Rap mi. açıkçası bu tür müzik bana bi- raz uzak kalıyor. Bu tür müzik- ten birşey öğrenemiyorum. Ben de yıllar önce icinde yalnızca konuşma geçen kasetler yap- mıştım" diyen müzisyen 1958'- de hit olan ilk parçası "I Got A Woman" adb parçasmı ömek gösteriyor. Soul müziğinin dehası 62 yaşındaki Amerikalı efsane. Pepsi şirketı için yaptığı reklam serisiyle genç kuşak arasında da oldukça popüler. İlerlemiş yaşına karşın hala konser turlanna çıkan Charles. 3 yıldır ûzerinde çalıştığı yeni albümü "'My \Vorld"ün (Be- nim Dünyam) tanıtımı için Los Angelos'taki stüdyosunda bir dizi söyleşi yaptı. Yeni albü- münde Charles'a klavyede Billy Preston, trompette JefTPorcaro ve vokallerde Mavis Stapies ve June Pointer eşlik ediyor. Sanatçının popüler müzik akımlannı beğenmemesine kar- şın yeni albümünde popüler sayılabilecek dans parçalan yer alıyor. Albümdeki parçalann hiçbirini bestelememiş olan sa- natçı bunu "Şarkı yazmak için zamanım yok. Aynca ben ger- çek bir şarkı yazan değilim" şekünde açıklıyor. Politik ya da sosyal mesaj içeren üç şarkının da yer aldıeı albümde Charles, Bilüe Holiday (İf 1 Could) ve Paul Simon (Still crazy after ali years) gibi müzisyenlerin çahş- malanndan yararlanmış. Yeni albümünde belli bir me- saj vermeyı amaçlamadığını. Ray Charles tek yaptığının beğendiği parça- lan seçmek olduğunu söyleyen Charles. hazıran ayında bir konser turnesıne çıkıyor. "Ben Duke EUington kuşağından gc- liyorum. Müzik benim haya- tım. ciğerlerim. damarlanmda dolaşan kan" diyen Charles emekli olmaya hiç niyeti olma- dığmı söyüyor. îtalyan sinema tarihçisi Mario Verdone, belli kotalarla ulusal sinemanın korunması gerektiğini belirtti Türk sineması kendi insanını aymıtılanyla anlatmak CLTVTHLR CANBAZOĞLU AJNKARA- S.Ankara Uluslararası Film Festıvali nedeniyle ülkemizde bulunan Roma Üniversitesi Sinema Tanhı profesörlerinden Mario Verdo- ne (ünlü oyuncu Carfo Verdone'nin babası) düzenlenen söyleşilerde Türk sinemasının Batı'yı taklıt etmeden kendi insanını anlatması gerektiğini söyledi.Verdone. Cumhunyet'e yap- lığı açıklamada. Hoilyvvood'un Türk sineması gibi İtalyan sinemasını da köşeye sıkıştırdığını vurgularken. çö- zümün bir süre için. belırli kotalarla ulusal sinemayı korumakta yattığını belirtti. - İtalyan sinemasındaki gerilemeyi nasıl yonımluyorsunuz ? Visconti, De Sica, Pasolini, Zampa, Germi gibi isimleri art arda yitırdik- ten sonra, italyan sineması sanatsal açıdan zayıfladı. Kalanlardan Rosi çizgisini sürdürüyor. Fellini ise. dünya pazanna oynuyor. Antoninoni maale- sef film yapamayacak halde. Ponte- corvo. Venedik Film Festivah"nı yönet- tiği için, yönetmenliğe vakti yok. Tavi- ani kardeşler, Bellocchio. Cavani, Olmi, Bertolucci, Amelio, Comencini de olanak buldukca. iyi işler çıkartı- yorlar. Tabii, gençlerin bu açığı kapat- masıyla İtalyan sinemasının yakın ge- lecekte canlanacağına inanıyorum. Gençlerden çok önemli isimler çıktı. Oscarlı Tornatore ve Salvatores, Archibugi, Marco, Risi, Moretti ve Nichetti gibi. - Sinemanızda ne tür temalar işleni- yor? Öncelikle toplumsal yaşamın eleşti- Mario Verdone risi dikkat çekiyor sinemalarda. Örne- ğin iki solcu yönetmen Scola ve Mo- retti açık açık komünistlerin içine düş- tüğü durumu eleştiriyorlar. Mafya fılmlerinin sayısı da fazlalaştı. Bir de gençler ve çocuklann sorunlanna eği- len uyuşturucu ve şiddet karşıtı fılmler yapıhyor. Ama gişe hasılatı en yüksek fılmler İtalyan komedileri. - İtalya VBD'den sonra en çok özel TV'ye sahip ikinci ülke. Sinema bun- dan nasıl etkileniyor? TV'nin fılme gereksinimi var. Bu nedenle stoklar eridikten sonra. tıkanıklık çözülecek. Ancak fılmler. sinema salonlan yerine evlerde seyre- dilecck. İşin içine ticaret girince yönet- menlerin özgürlükleri kısıtlanacak. Yapımcılann istediği fılmler çekilecek. Tabii, bu arada bir. iki sürpriz film çıkıp. olay yaratabilecek. - Avrupa'da Türk sineması hangi dü- zeyde ? Avrupa'ya Türkfilmleriulaşamıyor ki. Ancak festivalleri katılırlarsa.Türk yönetmenlerin sınırlı sayıdaki fîlmlcri- ni izleyebiliyoruz. Yani burdan çıkan sonuç, Türk sinemasını izleyebilmek için Türkiye'ye gelmek gerekiyor. Do- layısıyla, Avrupa'da Türk sinema kültürü diye birşeyden söz edilemiyor. Ancak Berlin ya da Cannes'da ödul alabilirseniz, sinemalarda gösterim şansı doğuyor. - Peki bu tıkanıklık nasıl aşılabUir ? Birçok üçüncü dünya ülkesi filmler- le kendini anlatarak, dünyayla tanışı- yor. Siz de dünyaya açılmak için. in- sanınızın yaşamını ve kültürünü aynntılanyla anlatmalısınız. Genel konular, polisiyeler Batı'nın zaten uzun yıllardır kullandığı temalar. Hep köylüler ya da mağarada yaşayanlar olmayacak tabii. Şehirlinin de filmini yapabilirsiniz. Yeter ki. yönetmenler, o insanın yaşamına girsin ve aynntıla- ra sadık kalsın. Uçayn mekânda on iş: D sergisi Kültür Servisi - 10 çağdaş sanatçının katılımıyla gerçek- leşen "D Sergisi" dolayısıyla Türkiye'de bulunan sanat ta- rihçisi Jonas Storsve, bugün saat 18.00'de The Marmara Oteli'nde bir konferans vere- cek. 1989 yıhndan buyana dü- zenlenen A. B, C sergıleri AKM'de gerçekleşirken. ilk kez bu yıl, D sergisi üç ayn mekanda yer alıvor. Sergiye katılan. Canan Baykal, Selim Birsel, Osman Dinç. Ayşe Erkmen. Serhat Kiraz. Füsun Onur. İsmail Saray, John Lat- ham, Veit Stratman ve Henri Bassmadjan "işlerini" üç ayn mekanda değerlendinyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle