01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EMLAK BANKASI KONUT SEFERBERLIGI DEVAM EDIYOR 26 AĞUSTOS 1990 m EMLAKBANKASI YINEDEV PROAER>** Emlak Bankası; yurdumuzun her köşesinde konut seferberliğine devam ediyor. İşte modern Türkiye'nin, modern konutları ISTANBÜL EVLERI>Sinanoba • Mimaroba ESKISEHİR EVLERI •Eskişehir Yunuskent İZMİR EVLERI •İzmir Gaziemir IZMIT EVLERİ Mzmit Yahyakaptan ADANA EVLERIEmlak Bankası projelerinden bir konut sahibi olmanın, hem yerleşim, hem de yatırım açısından ne büyük avantajlar sağladığı, yıllandır haJkımız tarafından bilinmektedir. Konutların satış tarihleri ve projelerin detaylı bilgileri ÇOK YAKINDA halkımıza sunulacaktır. EMLAK BANKASI TÜM PROJELER İÇİN MÜRACAAT Genel Müdürluk Emlak Projelerı Pazariama ve Satış Mudurlûğu. Tel.: 9 (I) 176 58 34 • Ankara Bölge Emlak Paz. Satış Ofısi, Tel.: 9 (4) 310 45 45 (305 - 306) / 132 19 26 • İzmir Bölge Emlak Paz. Satış Ofisi. Tel.: 9 (51) 36 50 44 KONUT EMLAK BANKASI'NIN UZMANLIK ALANIDIR KÖRFEZ KRİZİ...I CÛNEYT ARCAYÛREK yazıyoı Ya Tersine Yorumlarsa... ANKARA — Diplomatık çevre- lerde "tarihi" diye nitelenen BM Güvenlık Konseyi kararının içe- riğı anlaşıldıktan sonra dün baş- kentın belırli çevrelerınde ılk baş- ta genel bır rahatlama gozlendı Ne var ki daha sonra kararın ev- rensellığiyie bir paragrafında yer alan ıfadeler göz önünde tutula- rak yenıden savaş kaygıları ege- men olmaya başladı. Karar, ekonomik ambargoyu ablukaya çevıriyor ve Körfez'de deniz gücü bulunan BM üyesı devtetiere Irak'a giren ve oradan çıkacak gemilerin ambargoyu delmesinı önleyecek güçlü de- netım olanağı verıyor, "gerekti- ğinde her tûrlü önlemi alma"yı öngörüyor. Yoruma göre "her türlü önlemden" amaç, silah kul- lanmayı kapstyor. Ama kararın bır yerinde ülke- lerin iç mevzuatlarına bağlı kal- maları koşuluyla BM Yasası'na göre bölgede gemı bulundu- ranlartn ihtıyaçlanna uyarak bü- me ya da sembolik bir güç ver- me yetkisinin hükümete ait ota- cağını söylettı. TÖ'nün, "Suudi Arabistan'- dan gelecek ıstekle" mukaddes topraklarda savaş serüvenine girmeye çok arzulu olduğu, an- cak elini kolunu TBMM kararının bağladığı bilıniyordu. Hatta Ta- ha Akyol'un yazdığına göre "Mekke ve Medine'yı savunacak güçlere katılsak ne çıkar" diye hayıflanıyordu. Ne çare "ülkenin gelecekteki çıkarlarını gözete- rek" savaşta "fıılen" yer almayı başlıca ilke sayan TÖ'nün bu- günlerde ne yapacağını kestir- mek zor. Kararı, kendi doğrurtu- sunda yorumlaması, Suudi iste- ği ile BM kararını bağdaştırma olasılığı dün yeniden kaygılann güçlenmesıne yol açıyordu. BM Yasası'nı inceleyenlerin söylediğine göre başka ülkelerin Körfez'e "yardımcı" olmaları, ancak BM çerçevesindeki asfceri komıtenin "talepte bulunması" T.Ö.'nün "Suudi Arabistan'dan gelecek istekle" mukaddes topraklarda savaş serüvenine girmeye çok arzulu olduğu, ancak eljni kolunu TBMM kararının bağladığı biliniyordu. "Ülkenin gelecekteki çıkarlarını gözeterek" savaşta 'liilen" yer almayı başlıca ılke sayan TÖ'nün bugünlerde ne yapacağını kestirmek zor. Kararı kendi doğrultusunda yorumlaması, Suudi isteği ile BM kararını bağdaştırma olasılığı dün yeniden kaygılann güçlenmesıne yol açıyordu. tün üyelerin yardtm etmelerın- den söz ediliyor Günlerdir tartışılan konu, TÖ'- nün savaşta yer alma heyecanı böylece yeniden gündeme gıri- yor. Meclis'ın "tecavüz halinı" öne aiarak savaş dışı kalmamı- zı önkoşul saymasından sonra, başta TÖ ve "ikna ettıği" hükü- met, BM'den çıkacak karara gö- re "Körfez savaşında yer alma- nın yollarını aramaya girişmışler- di. BM'nin anılan kararıyla TO ve hükümetin, nasıl davranacağı merak konusu. Körfez'deki güçlere BM üye- lerinin "yardım etmelerı" koşu- lu, kuşkusuz yoruma bağlı. Us- telik her ülke kendi "ıç mevzuatına" göre "yardıma" uyup uymamakta özgür. Ne var ki TÖ, "tecavüz hali" koşulundan sonra ancak TBMM kararı ile Körfez'dekı çok uluslu güce katılım sağlayabilecegini biliyordu. Akbulut'a, BM'nin ala- cağı karara göre asker gönder- ile olanaklı. Buna karşın Türki- ye'yi savaş alanlarında göster- mek ve görmek tutkusuyla yantp tutuşan TÖ, Bakanlar Kurulu'n- dan, örnegın bır firkateynle üç beş bin kişilik kara gücü gönder- me kararı çıkarabilirdı. Hemen bütün çevrelerın savaşa fiilen ka- tılımının ancak Meclıs kararıyla olacağını söylemelerine karşı; TÖ, Meclıs'ı atlar ve bildiğini okuyabılirdı. Zarar ve yarar yönleri tartış- maya açık böylesi bir davranışın Türkiye'ye yansıyacak öğelerini, hele TÖ'nün kendi başına bu gi- rişımlere açık olmasını sivil ke- simlerın yanı sıra askerı çevre- ler de "kişisel prestıj saglama çabaları" diye niteliyorlar. Kişi- sel prestıje dayalı kararlara kar- şı çıktıklarını, hatta çıkacakları- nı duyuruyorlar. Körfez bunalımının orta yerin- de Türkıye, yeni çalkantılaria yüklü saatler ve gunlere hazırla- nıyor IZMIR'den HİKMET ÇETİHKAYA Byrd'ün Şapkası İZMİR — ABD'h Senatör Byrd, antik Efes kentıne hayran kaiı- yor. Gezgincı satıcıdan bır hasır şapka satın alan Türk dostu Amerıkalı senatör, satıcı "Hayır para istemem" diye diretince, hemen elini cebine atıp çakısını uzatıyor: — Öyleyse size bunu arma- ğan edeyım... Gezgincı satıcı gülümsüyor uzatılan çakıyı alırken: — Dostluk böyte günlerde bel- li olur... Byrd, Türkleri ve özellikle Cumhurbaşkanı Özal'ı öve öve bitiremıyor Türklerin kara gün dostu olduğunu anlatıyor Türk- Amerikan işadamlannın onuruna verdiğı yemekte. Demokrat Partı Senatörü Byrd'ün gezısı önceden düzen- lenmiş. Irak'ın, Kuveyt'i işgaliy- le başlayan ve doruk noktasına ulaşan Körfez bunalımı araya gı- rince Byrd, Bush'tan Cumhur- başkanı Özal'a bir mesaj da ge- tiriyor. Böylece Robert Byrd'ün Türkiye gezısinın amacı da de- ğışiyor. Byrd-, Izmir'de şöyle diyor görüştüm. Onlara kotaları arttı- rın dedim... Yemek sonrası Türk kahvesi- nı yudumlayan Cochan, çevır- mene "Presıdent Özal, ne dıyor" diye soruyor. Çevirmen anlatıyor. Cochan, "Güzel, güzel" diyor, "Türkıye çok güç- lü, Türkiye güvenilir ülke." Tûrk-Amerıkan işadamlarının Byrd ve Cochan onuruna verdik- lerı yemekte Körfez bunalımı ko- nuşuluyor. Türkiye'nin, ABD'nin yanında yer alması övgüyle kar- şılanıyor Savaş çıkar mı? Hep bu soru gündeme geliyor. Senatör Byrd ve Cochan "Sad- dam er geç yıkılacaktır" diyoriar. Ambargonun "tam olarak uygu- lanmadığı" görüşünü savunu- yorlar. Byrd şöyle diyor: — Saddam'ın mantık yolunu seçeceğine, retiınelerı bırakaca- ğına inanmak istiyorum. Aksi halde gereken yapılacaktır... Masada savaş havası esince yüzler geriliyor. Bir suskunluk sarıyor çevreyı. Özal, elınden gelse çoktan Byrd, Türkleri ve özellikle Cumhurbaşkanı Özal'ı öve öve bitiremiyor. Türklerin kara gün dostu olduğunu j anlatıyor Türk-Amerikan işadamlarının onuruna verdiği yemekte. Demokrat Parti Senatörü Byrd'ün gezisi önceden düzenlenmiş. Irak'ın, Kuveyt'i işgaliyle başlayan ve doruk noktasına ulaşan Körfez bunalımı araya girince Bush'tan, Cumhurbaşkanı Özal'a bir mesaj da getiriyor. Böylece Robert Byrd'ün Türkiye gezisinin amacı da değişiyor. — jyı bır tatıl geçirmek istiyo- rum. İzmir'den sonra İstanbul ve Antalya'ya da gideceğim. Tür- kiye çok güzel bır ülke, insanla- n konuksever... Byrd, Türkiye'ye gelen dığer Amerikalılar gıbi nedense "Her- şeyiniz çok güzel, tarıhle birlik- te yaşıyorsunuz" dıyor. Rahat davranışlarıyla ilgi topluyor. Senatör Robert Byrd'ün ya- nında Cumhurıyetçi Parti Sena- törü Thad Cochan da var. Her ikisi de sevimlı bırer ihtıyar Göz- lerinde mutluluğun çizgilerıni ta- şıyorlar. Cochan, Türkiye üzerıne öv- güler düzüyor zaman zaman: — Washington, Türkiye'ye mınnettardır. Bır lıder rolü oyna- yacağınıza ınandık ve savunduk Şımdi gurur duyuyoruz. Aynı saatlerde TV kapanış ha- berlerini veriyor. Cumhurbaşka- nı Özal, Türkiye'nin Körfez bu- nalımının getireceğı sorunları aşabileceğını anlatıyor. Özal, oldukça neşeli. Şöyle di- yor: — Ben Thatcher'la telefonla Suudi çollerıne asker gönder- mişti. Şimdi, "Zaman daralıyor, geç kalmayilım" diyor. 1 eylülde TBMM'de bır konuşma yapma- sı beklenryor Özal'ın... Hükümet bugün için Meclis kararı olmadan asker ya da ge- mi gönderemiyor Körfez'e. Mut- laka Meclis'in onayı gerekiyor. ANAP milletvekillerine bu du- rum tek tek anlatılıyor şu sıralar. Bir ANAP mılletvekili konuşu- yor "savaş hali tezkeresine" iliş- kin: — Yapacağımız bir şey yok. Gruptan geçer sanıyorum. Çûn- kü kimse hayır diyemez... Bir soru: — Hasan Celal Güzel ve Me- sut Yılmaz ekibı ne derler? — Onlar şu anda durum de- ğerlendırmesı yapıyorlar. Sanı- rım hayır diyemezler... ABD'li iki senatör, iki sevimli ıhtiyar Akdeniz'de dolaşıyor... Deniz, güneş, balık, Türkiş ra- kı... — Oh, Türkiye cennet, Türk- ler en büyük dost. Vvashington, Türkiye'ye minnettardır
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle