Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 26 ARALIK 1990
Hukuk Devletme Çağrı...
Sadece 49 uye kadrosu bulunan bir kuruma, çoğunluğu iktıdar
partisine mensup Butçe ve Plan Komısyonu'nca seçim yapılması,
yapılan seçimler sonunda 49 uyenin otuzunun bu yolla seçılen
üyelerden oluşması, Sayıştay'ın tarafsızlık ve bağımsızlığının partizan
atamalarla ihlal edılebileceğını gosterir.
PERTEV BİLGEN, BAKIR ÇAĞLAR, ERDOĞAN TEZİÇ
Üniversite Öğretim Üyeleri
832 sayüı Sayıştay Kanunu'nun bazı madde-
lennın değıştınlmesı \e madde eklenmesı hak-
kındakı 1 Kasım 1990 tarıh ve 3677 sayılı kanun,
hnkuk devleti ıle ılgılı cıddı anayasa sorunlarını
gundeme getırımş, kanun ve bu kanuna göre ya-
pılan ışlemler ıkı ıptal davasına konu olmuştur
Konunun teknık ayrıntılanna gırmeden bu prob-
lemler beş başhk altında toplanabılır
Sornn bir Anayasanın 160 maddesı, Sayış
tay'ın kuruluş, ışleyış, uyelerının nıteiikleri ve te-
minatnun kanunla duzenlenmesını öngörurken
kanun koyucuya geniş bır takdır yetkisi vermi}
değıldır
Gerçekten, 1982 Anayasa sıstematığınde Sa-
yıştay, Yargı bölümünde yer aldığına göre kanun
koyucu bu duzenlemelen yaparken Sayifta/ın ış-
levının (fonksıyonunun) gerektırdığı zorunluluk-
lar dışında, başka bır ıfade ıle "butçe yargısının
özefiikleri" dışında, anayasanın yargı bölumunun
genel hukumleruu de dıkkate almak zorundadır
Ayrıca kanun koyucu, anayasanın kamu hızmet-
lerıne gırme hakkını düzenleyen 70 maddesıne
göre Sayıştay üyelennın nıtehklennı tespıt eder-
ken "görevın gerektırdığı nıtelıklen", yanı dene-
tım ve yargılama görevlennın gerektırdığı nıte-
lıklen de aramak zorundadır
Bu tespıtlere göre 832 sayılı kanunun, Sayış
tay Bınncı Başkanı ve üyelennın nıtelıklennı du-
zenleyen 4 maddesını değıştıren 3677 sayılı ka-
nunun 1 maddesının, anayasanın 70 ve hâkım-
lık mesleğmı düzenleyen 140 ve Sayıştay'ı duzen
leyen 160 maddesıne aykın olduğu söylenebılır
Sayıştay'ın yargılama fonksiyonu olduğu kabui
edılmese büe bu defa denelim fonksiyonu nede
nıyle böyle bır duzenleme, anayasanın 70 ve 160
maddelenne aykın olacaktır Kanun koyucu tak
dır yetkısının anayasa 1 smırlarını aşmıştır
Sorun iki: Sayıştay'ın anayasa ıle korunan ta-
rafsızlık ve bağımsızlığı seçım yoluyla ıhlal edı-
lebıhr Bunun ıçmdır kı kanun koyucu Sayıştay
mensuplannın atanmalan usulunu seçerken tam
bir takdir yetkısme sahıp değıldır Sayışta>, 1961
ve 1982 anayasalannda, 1924 Anayasası'ndan
farklı bıçımde, TBMM'ye bağlı olarak değıl,
onun adına denetım yapmakla görevlendırılmış-
tır "TBMM adına denetlemekle gorevlı olmak",
"Büyük Mıllet Meclısı'ne merbut (bağlı) bır
Dıvan-ı Muhasebat" kurulmasından farklıdır
Anayasanın 160 maddesıne gore Sayıştay'ın
ışlevı, yanı butçenın uygulanmasını denetleme ve
ıdan yargı yolunun kapatılmasından sonra so
rumlulann hesap ve ışlemlennın yargılanması gö-
revı, Sayıştay'ın hem harcama ve gelır kanunları
ıle butçeyı yapan Turkıye Buvuk Mıllet Meclı-
sı'nden hem de uygulayan yürutme organından
bağımsız ve tarafsız olmasını zonınlu kılar
Kanun koyucu, Sayıştay'ın tarafsızlık ve ba-
ğımsızlığını ve üyelennın temınatını sağlayacak,
anayasanın 138, 139, 140 ve 160 maddelenne uy-
gun bır usul seçmek zorundadır Aksı çözümler
anayasanın anılan hukumlenne aykın olacaktır
Bu tespıtler çerçevesınde, 3677 sa>ılı kanunla
getınlen seçim usuiuonn ıkı açıdan tartışılması
gerekır
Bu açılardan ılkı, Sayıştay uyelennın yurütme
organının dayandığı çoğunluk tarafından seçıl
mesının olabılır sonuçlan, ıkmcısı, bır Meclıs ko-
mısyonuna (Plan ve Butçe Komısyonu) Sayıştay'a
uye seçme yetkısının, kanunla da olsa verılıp ve-
rılemeyeceğıdır
3161 sayılı kanunun geçıcı 3 maddesıne göre
9 Ekım 1985 tarıhınde Plan ve Bütçe
Komısyonu'nca bir defaya mahsus olmak uzere
Sayıştay Genel Kunılu'nca aday göstenlmesı saf-
hası atlanarak 21 kışı Sayıştay uyelığıne seçılmış-
tır, aynı usulle bu defa da 3677 sayılı kanunun
geçıcı 1 maddesıne gore 9 uye daha seçılmış bu
lunmaktadır Sadece 49 uye kadrosu bulunan bır
kuruma, çofunlugu iktidar partisine mensup
Bütçe ve Plan Komısyonu'nca seçım yapılması,
yapılan seçimler sonunda 49 uyenin otuzunun bu
volla seçılen üyelerden oluşması, Sayıştay'ın ta-
rafsızlık ve bağımsızlığının partizan atamalarla
ıhlal edılebileceğını göstenr
Bır Meclıs komısyonuna böyle bır yetkının ve
rılmesı de ayrıca tartışmaya değer bulunmakta-
dır Anayasada öngörulen Butçe Komısyonu,
Butçe Kanunu tasansı ıle kesın hesap kanun ta-
sanlannı ınceleyıp Genel Kurul'a sunmakla yet-
kılendınlmış bır komısyondur Komısyonun yet-
kılen, anayasanın 162 ve 164 maddelenne göre
bu ışlevle sınırhdır Bu bakımdan komısyonlara
ve Butçe Komısyonu'na seçme vetkısının, kanun-
la da olsa venlmesı soz konusu olamaz Bu du-
rum bır yetki saptırması dahı sayılabılır
Sorun uç: Sayıştay'a uye seçımını düzenleyen
3677 sayılı kanunun geçıcı 1 maddesının kamu
yararı amacı taşıvıp taşımadığı sorunudur
Danıştay'a gore kamu hukukunda bır ışlemın
oluş seyri ve anonnal surat ışlemın amaç unsu-
runun hukuka aykınlığının bır kannesı sayümak-
tadır 3677 sayılı kanunun kabulu ve yururluğe
gırmesınden sonrakı ola>lann bu çerçevede de
duşunulüp değerlendınlmesı gerekır.
Kanun 1 kasım gunü kabul edılmış ve 3 Ra-
sım gunu Resmı Gazete'de yayımlanarak yürur-
Iuğe gırmıştır Kanunun geçıcı maddesınde söz
konusu 15 gün bıter bıtmez Sayıştay Bınncı Baş-
kanı, adaylann seçılemedığını TBMM Başkan-
lığı'na bıldırmış, 21 kasım gunu Butçe Komısyo-
nu, 1991 yüı Butçe Kanunu uzenndekı göruşme-
Ienne ara vererek dokuz Sayıştay üyesını seçmış,
ıkı gun sonra Sayıştay Genel Kurulu yenı dokuz
uyenin de katılması ıle toplanarak Anayasa Mata-
kemesı'nde boş bulunan uyelık ıçın uç aday seç-
mış, üç gun sonra da Cumhurbaşkanı bu aday-
lardan bınnı Anayasa Mahkemesı uyelığıne seç-
mıştır (atamış)
Kanunun yururluğe gırmesını takıp eden ış-
lemlenn oluş seyrı, Sayıştay'a uye seçımını dü-
zenleyen 3677 sayıü kanunun geçıcı 1 maddesı-
nın kamu yaran amacı taşıyıp taşımadığı soru-
sunu da Danıştay kararı çerçevesınde ıster ıste-
mez sordurmaktadır
Sorun dört: "Saygun davası" acaba, başta ve
sonda hangı ana>asa ve ıdarı hukuku sorunlan-
nı onaya koymaktadır'' Sayışta> 3 daıre uyesı
O. Saygun, Sayıştay'da 8 uye kadrosu boş buhın-
masına karşın, Butçe Komısyonu'nun, Sayıştay
Başkanhğı'nın ıstemı uzerıne 9 üye seçtığını, bu
nedenle Sayıştay Genel Kurulu'nun kanuna ay-
kın biçimde oluştugu gerekçesı ıle bu oluşum-
dakı Genel Kurul'ca Anayasa Mahkemesi'nde
boş bulunan Sayışta\ kontenjanına aıt bır asıl
uyelık ıçın üç adayın seçılmesı ışlemınm ıptalını
dava etmış ve yürutmenın durdurulması ıstemın-
de bulunmuştur
"Saygun davası" ıkı onemlı sorunu gundeme
getırmıştır Once Sayıştay Genel Kurulu'nun
Anayasa Mahkemesı'ne aday seçmesı ışlemı ıp-
tal davası açmaya elvenşlı bır ışlem mıdır7
Son
ra ortada hukuken teşekkul etmış bır Sayıştay
Genel Kurulu var mıdır?
İdare hukuk bılımı açısından, Sayıştay Genel
Kurulu'nun Anayasa Mahkemesı'ne aday seçmesı
ışlemı, hem organık hem de maddı bakımdan
ıdan ve ıptal davası açdmaya elvenşli bu- ışlem-
dır
Aday seçımı, asıl atama ışlemmın hazırlık ış
iemlerındendır Bu nedenle ılk bakışta ıptai da
vası açmaya elvenşlı bır ıcraı karar olmadığı, asıl
ıcraı karann Anayasa Mahkemesı'ne atama iş-
lemi, bu olayda Cumhurbaşkanı'nın ışlemı oldu-
ğu, bu ışlem aleyhıne de ıptal davası açılamaya-
cağı ılen surulebılır Ancak seçım ışlemı, aday
seçılenler ıçın hazırhk ışlemı, seçılemeyenler ıçın
seçım ıstemının reddı ışlemıdır Bır hazırlık ışle-
mı, eğer ılgılıler ıçın bır surecın durması sonu-
cunu doğuruyorsa, artık seçılemeyenler ıçın hu-
kukı sonuçlar doğurur ve ıptal davası açdmaya
elvenşlı bır işleme donuşur ve ıptaiı ıçın dava açı-
labılır
Damştay kararlanna göre kanunen boş olma-
yan bır kadroya ya da hukuken boşalmamış bır
kadroya yapılan bır taym, hukuken bır hukum
ıfade etmeveceğınden, tayin işlemı hukumsuzdur;
bu durumda olayda hukuken teşekkul etmış bır
Sayıştay genel kurulunun bulunduğunu savun-
mak da zorlaşır
Ankara Idare Mahkemesı "Saygun davası"nı
sonuçlandırdığında, bu ıkı sorunun yargısal cö-
zumunu de getırecektır
Sorun beş: Ankara Idare Mahkemesi'nde açı-
lan dava sonuçlamncaya kadar, Sayıştay'dan se-
çılen üyenm katıldığı Anayasa Mahkemesı'mn
hukuken teşekkul etmış bır mahkeme olup ol-
madı, kararlannın hukukı varlık kazanıp kazan-
madığı sorulanna yanıt venlebılır mı7
Dava ko-
nusu ışlem hakkında yurutmeyı durdurma ya da
ıptal kararı verıhnesı halınde, mustakar Danış-
tay içtihatlanna gore ıdare mahkemesının bu ka-
rarı geçmışe etkılı olarak işlem hiç vapılmamış
gibı hukukı sonuç doguracaktır
Bır başka ıfade ıle Cumhurbaşkanı anayasa-
nın 146 maddesı gereğınce Sayıştay Genel Ku-
rulu tarafından secümemiş bırini Anayasa Mah-
kemesı uyelığıne seçmış olacaktır kı bu takdır-
de, Cumhurbaşkanı'nın seçim (atama) islemi, se-
çım ıçın gereklı temel koşullardan bırı tahakkuk
etmedığınden, yoklukla malul bir işlem sayıla-
caktır
Bu dunımda, hukuk devleti Ukesinin koruna-
bılmesı ıçın Ankara Idare Mahkemesı'mn, tela-
flsi guç ve ımkfinsız zararlar dogurabilecek se-
çım ışlemınm hukukılık şartı hakkında, ret ya da
kabul şeklınde olsun bır an önce karar vererek
yurutmeyı durdurma ıstemını sonuçlandınnası
gerekmektedır Anayasa Mahkemesı'nm ıse 3677
sayılı kanun hakkında açılan ıptal davasını, va-
rılan sonuç ne olursa olsun, bu konunun tartı-
şılmasımn bıle hukuk devleti ılkesıne aykın so-
nuşlar doğuracağını dıkkate alarak bır an önce
sonuçlandırması gerekır Aynca Anayasa Mah-
kemesı, her halde "son seçılen uye"nın bu dava
ıle ılgılı toplantılara katılıp katılmayacağı tartış-
masına da Anayasa Mahkemesı'nın Kuruluş ve
Yargılama Usullerı Hakkında Kanun'un, "dava
ve ışlere bakmanın caız olmadığı haller"ı düzen-
leyen 46 maddesı çerçevesınde bır çözüm getır-
mesı gerekecektır
Hukuk devletme çağrınm anlamı da budur
EVET/HAYIR
OKTAYAKBAL
Robotluktan Kurtulmak.,
Hıçbır dönemde bugunku TBMM nın ANAP grubu kadar
yurt ve ulus sorunlanna kayıtsız bır oluşum gorülmemıştır
Ne tek partı ne çok partı donemlerınde, ne Inonu ne Men-
deres ne Demırel Ecevıt ıktıdarlarında her sorunu boylesı-
ne hafıfe afan, her ışı eğlencelık hale getıren kışıler bır ara-
ya gelmıştı
[yi kı TBMM toplantılarını TV ekranından ızleyebılıyoruz
Ulus, gözlerıyle goruyor, kulağıyla duyuyor karşısındakılerı
butün gerçeklerıyle tanıyor Nedır o sevınçlı seslenışler, gu-
leç suratlar, otomatık bır duğmeye basılmış gıbı bır anda karşı
çıkışlar, laf atmalar Zaman zaman iktıdar sıralarını gosterı-
yorlar Hepsının dudaklarında alaycı gulumsemeler, kuçum-
seyen bakışlar, zorakı guven duyma belırtılerı
En doğru, en gerçekçı açıklamalar bıle bır an duşunmeye
süruklemıyor bu kışılerı Btr savaşa suruklenıyoruz, kanlı b<r
çıkmaza gırıyoruz Bunu Erdal Inönu ınandırıcı bırsesie, hoş-
görulu bır tutumla dıle getırıyor akıl yoluna çağınyor Ama
boşuna' ANAP grubu bır butun halınde tam bır umursamazlık
ıçınde Bırkaç kışı dışında ANAP grubu her doğru, her ger-
çekçı, her ulusalcı her aklı başında söze, tutuma kaya gıbı
dırenç gostermektedır "Tek adam" ne demış, ne buyurmuş
Tanrı buyruğu gıbı benımsemek, kabullenmek, o tek adamın
sözune uymak hepsının vazgeçemedığı bır yol
Tanıdık yuzler de var ekranda Inonu'yu yeren, Inonü'nun
Irak'a grtmesını yanlış bulan, barış arayışlannı neredeyse va-
tan ıhanetı saymak ısteyen ANAP grubunda kımı bıldık yuz-
lere gözum ılışıyor Şaşıyorum koskoca ınsanların, bılım ada-
mı sayılması, hukuk adamı sayılması gereken kımselenn bı-
le kendılerını, korkorune ANAP'lı olmak, ANAP hukumetını,
en başta da Çankaya'nın zorakı konuğunu savunmak, koru-
mak ıçın tuttukları yola, verdıklerı destege, alkışa şaşmamak
elde değıl
Inönu ne yapmış? Urdun ve Irak'a gıtmış, Ürdun Kralı'yla,
Irak Başkanı'yla goruşmuş Ortadoğu'da barışın korunması
ıçın gereken uyanları yapmış Bağdat'a gıdıp Saddam'la gö-
rüsen yalnız SHP Genel Başkanı mı' Avusturya Cumhurbaş-
kanı Japon, Fransız Alman vb polıtıka dunyasının en önde
gelen kışılerı de gıtmedı mı Bağdat'a' Çankaya konuğu, Inö-
nu'nun Bağdat'a gıtmesının Saddam'a cesaret vermek oldu-
ğunu soylerse ANAP mılletvekıllerıne bır şey demek gerekır
mı'
Bu tepkıler bır kez daha kanıtlar gıbı, ANAP, tek adam
Özal'ın ısteğıyle ulkemızı bu kanlı çıkmaza sokmak uzere-
dır Ülkede yuzde seksen yurttaşın ıstemedığı bır iktıdar tek
bır adamın ıtışıyle Ortadoğu çıkmazına surukleneceğe ben-
zıyor TV ekranından gorünen ANAP grubu kendını gulunc-
lu bır eğlencede sanıyor' Kahkaha, umursamazlık, ışın cıd-
dıyetını kavramamakta dırenış, ulkemızı yonetmek savında
olanlardakı bılınçsızlık, hepımızı çok tehlıkelı bır uçuruma su-
ruklemektedır
ANAP Grup Başkanvekılı bır kışı, ANAP ıktıdarının ulkede
neler neler başardığını belırtırken, 'robotlar' yaptıklarrnı da
sözlerıne ekledı1
ANAP, 'robot'lar yapmış' Nerede o robotlar
dersenız' Işte karşımızda o robotlar desek bılmem yanlış mı
olur' Hıçbır ulke sorununu cıddıye almayan butun bu kışıler
bırer ınsan-robot değıl mıdır'
ANAP yuzde 36 oyla Meclıs'te uç yuzden çok sandalye ka-
zanmıştı Ama kım seçmıştı onları' Bay Özal yurdun dort bır
yanında en çok guveneceğı, en çok destek goreceğı kışılerı
bırer bırer özenle bulmuş, lıste başlarına yerleştırerek Mec-
lıs'e sokmuştu Ne ön seçım ne merkez seçımı
1
ANAP gru-
bu baştan başa atanmış kışılerden oiuşturulmuştur Bun-
lardan bağımsızca bır tutum beklemek beklenebılır mı' Boyle
kışılere ınsan-robot demek yanlış olur mu'
Butçe goruşmelerının TV'den ulusa sunulması eğlencelı
bır oyun gıbıi Seyredenler de eğlenıyor, seyredılenler de
1
Ne
var kı bu eğlencelı sahneler Turk ulusunun yazgısına yon ver-
mektedır O yönde gıtmesı beklenen bır ulke halkının yaşa-
dığı, yaşayacağı acılar ıse hıç de eğlencelı seyler değıldır
Halkımız \ obazlığa Karşı!
Sade vatandaşın başortusune bugune değin kim karıştı? Hıç
kimse. Ancak bugun, başortusune belli ve gerıcı bir amaçla
kullanıldığı ıçin karışılmaktadır. Tartışmayı yaratan, din
somurusunu siyasal amaçla kullanma değıl mıdır?
YAŞAR SEYMAN Sendikacı
Neden gundemımızın ana konusu yıne
Iaıkhk''
özelhkle 1983'ten bugüne gelışen olaylar
son aylarda Türkıye toplumunun gundemım
laıklık olayı ıle doldurmuştur' Bugun top-
lumsalyaşamın her alanında onlarca hatta
yüzlerce sorun yaşanmasma karşın, bu so-
run öndedır ve yaşamsaldır
Olayın zamanında gundeme ahnmama-
sı, önemıne uygun duzeyde tartışılmaması,
sorunun yığılarak gunümüze gehnesıne ne-
den olmuştur Bılıyorum
Çoğunuz, "Olur mu, laıklık yıllardır gun-
demde ve tartışıhyor" dıyeceksınız Hayır,
bence yülardır tarüşılan laikük degil, başor-
tusu ya da turban olayıdır. Kanımca, asıl
olayı tartışma duzlemınden gızlemek ıçın de
süreklı başörtüsü olayının vardığı boyutlar,
uzenndekı perdenın aralanmasıyla ürkütü-
cu bır hal almış, bunun doğal sonucu ola-
rak da çoğulcu tepkılere dönuşmeye başla-
mıştır
Kısaca, hedefin toplumsal yaşamın temel
ve çağdaş ılkelen olduğu duyumsanınca tep-
kılerımız açıklık kazandı Dıllendı Hepı-
mız, gecıktığımızı kabul etmelıyız Soruna
laıklıkten soyut, başortusu ve turban olayı
olarak baktık Belkı de çağdaş olmak, de-
mokrat olmak, bunların gereğı olan "Oz-
gurluklere saygı" anlayışımızdandı O ne-
denle, böyle yaklaştık Oysa bunun ıçınde-
kı anlayışın aldığı durumu değerlendınşten
uzak tutmak, son derece yanhştı Bugun bu
yanlış çok olumsuz bır tabloyu onaya çıkar-
mıştır
Gencılık, Osmanh'nın son dönemınden
bu yana Turk uısammn sade dı. sel bağnaz-
hğını kullanmıştır 1980'den ben de devle-
tın yanında görünerek palazlanmış, gıttık-
çe artan bır hızla guçlenmıştır Ne acıdır kı,
aydınlar ve kentsoylular yıllarca bunu
önemsememışlerdır Bugun toplumsal yaşa-
ma yönelınce "Eyvah, bızım yaşam bıçımı-
mıze de yönelıyor" denmeye başlanmıştır
tbadet özgurlüğune engel yok!
Bız "Laıklık" dı>oruz, gerek iktıdar ge-
rekse gencılık olaylannın destekçılen "Ha-
yır, turban" dıyorlar "Dın ve vıcdan
özgurlüğu" dıyorlar, ınsanın özgürce gıyın-
mesı ve ıbadet etmesı dıyorlar Sankı Tur-
kıye Cumhun>etı'nın kurulduğundan bugu
ne ıbadet ozgurlüğune kanşılmış gıbı
1
Amaç, olayı laıklık tanımı dışında tartış-
mak Yanı tartışmanın konusunu değıştır
mek Insanunızın hassas duygulannı sömu
rerek tepkılerın vönunu değıştırıp, kendıle
rını bu tartışmanın dışına çıkarabılmektır
Ataturk'un tutumu
Laıklık sadece dın ve devlet ışlennın bir-
bırınden ayrüması mıdır? Laıklık anlayışı
sadece Ataturk dönemınde mı başlamıştır
7
Şu gerçek bılınmelı Laıklık konusundakı
ük gelışmeler Tanzımat'la başlamış ve 1
Meşrutıyet'te de kendını göstermıştır Ata-
turk kendınden önce başlayan bu gelışme-
ye tümuyle ve bılınçh bu- bıçunde sahıp çık-
mıştır Bu tutumu ınceleyerek laıklık anla-
yışım ulkenın gereksuımelerı doğrultusun-
da gelıştırmıştır Turk toplumuna çağdaş ve
laık bır uygarhğı, toplumsaJ ılerlemenın yö-
nu olarak göstermıştır
Ataturk, Iaıkhk ılkesını sadece siyasal bır
yaklaşım olarak değıl, bundan da önemlı-
sı, toplumsal bu- yaklaşım olarak benımse-
mıştır Amaa, hukuk, eğıtım ve kultur alan-
lannı dınsel dogmaların denetımınden kur-
tarmaktı Sosyal alanda toplumu özgurlu-
ğe kavuşturmayı amaçlanuştır
Dıne hıçbır zaman karşı çıkmadığı, an-
cak kendısının siyasal ve toplumsal reform-
lanna engel olduğu zaman karşı çıktığı, ta-
rıhsel olaylarla kanıtlıdır
Olayları değerlendirme
Şımdı tum bu açıklamalar çerçevesınde
bugun karşılaştığımız olayları değerlen-
dırelım
• Başönusü ve turban bır bıreysel özgür-
luk konusu olsa da, bır toplumsal olay ola-
rak toplumun yaşamından ayn duşunule-
bılır mı?
Hele bunu kullananlann büyuk
çoğunluğu bunu bır sımge halıne getırıyor-
sa, yanı sosyal yaşamda önemlı ve uyulma-
sı gereken bu- kural olarak taşıyorsa, Ata-
turk'un laıklık anlayışı ıle duzenlemeyı
amaçladığı toplumsal yaşam bu anlamda
zedelenmış olmaz mı
9
• Ataturk'ün tekke ve zavıyelerı kapata-
rak ortadan kaldınnayı amaçladığı tarıkat-
çılık bugun son derece açık, hatta meydan
okur dunıma gelmıştır Istenıldığı zaman ve
ıstenılen >erde tarıİcat mensuplan tarafın-
dan ya da sempatızanlannca Ataturk'e ve
Cumhunyet'e başkaldırmış hderlenrun anı-
sına toplantılar yapılmaktadır Bu olaylar
laıklığın, Ataturk'un hedeflennın, hâlâ ana-
vasanın guvencesı altındakı devnm yasala-
n'nın zedelenmesı değıl mıdır
0
• Turban tartışmaları toplumumuzun
toplumsal ve siyasal vaşamında bırtakım
sarsıntılar yaratmıyor mu9
Pekı bu, toplum
vaşamının duzenlenmesını hedefleyen laık-
lık ılkesının yaralanması değıl
• Turbanın tartışılmasını ıstemeyenler,
buna tepkılerı bu- kışkırtma sayanlar, neden
son ıkı yıl ıçınde bu konuda tum tüplumun
dıkkatını çekmek ıçın sık sık yasal düzen-
lemeler uzerınde oynamaktadırlar
7
İktıdar
tarafından bu konulara el atılmadan önce
neden bö>lesı fırtuıalar yoktu
7
Bu, dının so-
murulmesı, bu laıklığın çığnenmesı değıl
mıdır
7
Sade ratandaşın başortusune bugüne de
ğın kım karıştı? Hıç kımse Ancak bugün,
başörtüsü bellı ve gerıcı bu- amaçla kulla-
nıldığı ıçın kanşılmakiadır Tanışmayı ya-
ratan, dın somurusunu siyasal amaçla kul-
lanma değıl mıdır
9
• Resmı kunımların ıçensıne mescıtlerın
açılması, bazı kunımlarda namaz vakıtle-
rının tatıl halıne gelmesı, memurıyete gırış
sınavlanndan tutunuz da atama ve yuksel
melere kadar yetenek, hak etme yenne m
sanların dınsel duygulannın, tarıkat tercıh-
lennın ölçut ounası, Ataturk'un Iaıkhk an-
layışı ıle duzenledığı devlet ve burokrası du
zenınm zedelenmesı değıl mıdır
9
• Başkenttekı gelışmelerı gören bızler
Anadolu'dan haberdar mıyız
9
Devletın okul yapamadığı veya okuluna
öğretmen gönderemedığı en ucra köylerde
bıle yaygınlaşan Kuran kursları, bunların
başmdakı eğıtılmemış (çoğu öyle) öğretıcı-
lenn toplumun eğıtımınde yarattıklan etkıyı
duşunün Bu mudur Ataturk'un erekledığı
çağdaş eğıtım
9
Bu mudur bılım ve fennın
gereklerıne uygun eğıtım
7
Devletın kolayhklarım arkasına alan ta-
rıkata bağh "kurs ve okul talebelenne yar-
dım derneklen" tarafından yurdun kırm
yerlerınde ıkı, uç katlı pansıyonlar kurul-
maktadır Yoksul ve çaresız aılelerın çocuk-
lan burada bannmakta ve okul dışında özel
dın eğıtımı ahnaktadır Elbette çaresız va-
tandaş kendısme sunulan bu aldatmaca ça-
reye koşmaktadır Ne olacak bu çocuklann
yarını
7
Bunlar Ataturk'un çağdaşlık hede-
fine mı hızmet edecekler71
Halkımızın nefreti
• Erkek elı sıkmayan kadın doktor, ka-
dın eh sıkmayan erkek doktor, okul müdu-
ru, mıllı eğıtım müduni, derse başörtüsü ıle
gıren öğretmen, fen derslerım dınsızlık sa-
yan yönetıa Bunlar nasıl oluştu, bu gerı-
nın gerısı çağdışılığa nasıl duştuk Tanrun
7
Şefınden musteşanna, kaymakamından
vahsıne kadar tum jonetıcılerın gözlerı
önunde olmuyor mu bunlar7
Karşı çıkan-
lar dınsız, lıyakatsız, yeteneksız sa>ıhp kı-
yıma uğramıyor mu
9
Pekı devlet ve hukuk duzenını dınsel de-
ğerlerden bağunsız oluşturmayı amaçlayan
laıklığm vurulması değıl de nedu- tum bun-
lar7
Dınıne gerçekten bağlı yurttaşlanmız,
bereket bunlardan nefret edıyor Özgurce
ıbadetlennı yapmaktan mutlular
PENCERE
DUYURU
Zonguldak'ta Ekmek-Özgürlük-
pemokrasi savaşımı veren maden
işçilerini kutluyorum ve eski grevci
arkadaşlarımı onlara omuz vermeye
çağırıyorum.
SÜLEYMAN ÜSTÜN
DİSK MADEN-İŞ EŞKİ EĞİTİM
MÜDÜRÜ
TAYAD YAŞIYOR YAŞAYACAK
KAMUOYUNA
Çocuklarıyla gençlerıyle yaşlılarıyla kadın ve erkeklenyle
yuce ınsanlık sevgılerını, acılı yureklerını ve unutulmaz
özverılerını yan yana koyarak tutuklu ve hukumlüler
etrafında bırleşerek, büyük ve sarsılmaz bır aıle
oluşturdular
Dırenışle beslenen, dırenışle büyuyen, dırenışle kaynaşan
bu aıle TAYAD'dır TAYAD, onurlu evlatlara sahıptır
Onların devrımcı ruhu TAYAD'ın yaşam kaynağı oldu
Bu devrımcı aılenın çatısı yıkılamaz
1
TAYAD KAPATILAMAZ'
Buna yeltenenlerı protesto edıyor ınsanlık onuru altında
ezıleceklennı söyluyoruz
YAŞASIN TAYAD!
Sağmalcılar Kapalı ve Özel Tip, Antep, Amasya,
Bursa, Çanakkale, Bartın, Ankara Kapalı, Ceyhan
Özel Tıp, Buca Kapalı ve Aydın, Erzıncan
cezaevlennden DEVRİMCİ SOL tutuklu ve
hukumlulerı adına: MEHMET DOĞAN, CAHİT
KARACA, AHMET GUNUVAR, AHMET ERHAN,
HURRİYET ŞENDEMİRCİ, MURAT ÖZEL, MEHMET
ÇOLAK, SEMIH GENÇ, FEVZİ IŞIK, ABİDİN POLAT,
SELÇUK HAZNEDAR
VEFAT
Üyemız, Süreklı Basın Kartı sahıbı
İLHAN ENGİN
25 Aralık 1990 salı gunu vefat etmıştır
1925 yılmda Çorlu'da doğan Engın, mesleğe 1946 yılında Tanın
gazetesınde başladı Edebıyat Fakultesı'nde serbest hsans eğıtımı
yaptı ve Vatan, Akşam, Hürnyet, Yenı Ortam, Yenı Sabah,
Bulvar ve Gunaydın gazetelennde muhabır ve köşe>azan olarak
mesleğını surdürdü
Gazetelerde tefnkaları ve romanlan da yayımlanan Engın, bu
arada fotoroman senaryolan hazırladı Yazdığı senaryolar fılme
almdı ve bunlardan bır kısmının çekımını yönettı
Vefatı camıamızda buyuk uzuntu yaratan Jlhan Engın'ın
cenazesı 26 Aralık 1990 Çarşamba günü öğle namazından sonra
Fatıh Camıı'nden kaldınlarak Edırnekapı Şehıtlığı'nde toprağa
venlecektır
îlhan Engın'e Tann'dan mağfıret, aılesıne ve uyelenmıze
başsağlığı dılenz
GAZETECİLER CEMİYETİ
Nâzım Vakfı.• •
Nâzım Hıkmet'ın kız kardeşı Samıye Yaltırım, şaır ıçın bır
vakıf kurulmasına onculuk edıyor Zeynep Oral bu gırışımın
yarattığı coşkuyu Mıllıyet'tekı köşesınde şöyle dıle getırdı
"Duşunebılıyor musunuz, bu gerçekfesırse, yeryuzunde, her-
hangı bır dılde Nâzım'dan ve Nâzım'la ılgılı yayımlanmtş her
şeyı, her kıtabı, her yazıyı, her tumceyı, her fotoğrafı, her res-
mı, her dıayı, her çızgıyı, her şarkıyı, her mektubu, her fılmı,
her tıyatro eserını (tumünün aslını değılse bıle fotokopılennl)
Moskova'da ya da Pans'te değıl, burada elımızın altında bu-
labıleceğız Çocuklanmız, onların da çocuklan bulabıiecek-
ler, eğer bır vakıf gerçeklesırse1
SIZJ bılmem ama bunu düşJe-
mek bıle bana heyecan venyor"
•
Nâzım Hıkmet, Turkçenın en büyük şaırı, ama okul kıtap-
larında bır tek şıırı yok
Nıçın?
Çeşıtlı ağızlanyla Balkanlar'dan Orta Asya'ya kadar uza-
nan Turkçenın en ışlenmış, bezenmış, derınleşmış, yoğun-
laşmış bıçımı Anadolu'da konuşuluyor Güzel dılımızın ınsan-
lığımızın, uygarlığımızın, kulturumüzun en büyük şaırlerın-
den bınnı, daha açık deyışle bırıncısını yok etmek ıçın dev-
letımız kırk yıldan ben seferberdır
Neden seferberdır?
Şııre duşman siyasal ıktıdarlar, yaptıklan ışın "htyanet-ı va-
famye"den başka bır şey olmadığını belkı bılmıyorlar, ama,
uygarlık tarıhı bunu yazacak
Bugun "çağ atladık" dıyenler konuştukları dılın en büyük
şaırıne duşman
Gerçekte Turkıye Cumhurıyetı, bakanlıklarında, okulların-
da, müzelerınde, ünıversrtelennde enstrtülerınde Nâzım Hık-
met'ı tek dızesının, tek sözcuğünun, tek harfıne kadar koru-
yup ışlemek ıçın seferberlığe geçmelıydı kı çağdaşlık bılın-
cıne layık olabılsın
Elbet bır gün ulkemız, bugunku siyasal ıkiıdann ılketlığın-
den, bugunku yonetıcılerın karanlığından sıyrılacak, uygar-
lığa layık bır duzenın aydınlığında Nâzım Hıkmet'e borcunu
odemek ıçın gerekenı yapacak
Gerıcı siyasal ıktıdarlar Nâzım'ı yok etmek ıçın ellerınden
gelenı yaparlarken bu ulkenın yurtseverlerıne duşen görev
nedır''
Şaıre sahıp çıkmak!
Sayın Samıye Yaltırım'ın gırışımı bu bakımdan yapılacak
ışlerın en guzelı
Vakfın kuruluş ışlemlennın kolayiaştırılması amacıyla Sa-
yın Yaltırım, vakfı tek başına kuracak Nâzım Hıkmet Vakfı
Gınşım Komıtesı'nın Başkanı Prof Aydın Aybay, komıtenın öte-
kı uyelerı Melıh Aşık Rutkay Azız Semıh Balcıoğlu, Kıymet
Coşkun, Koray Duzgoren, Refık Erduran, Hüseyın Ergün, Bıl-
gın Inanç, Yusuf Kurçenlı, Şukran Kurdakul, Zeynep Oral, Nev-
zat Şenol Emın Tanrıyar, Muzehher Va-Nu Komıtenın ya-
zışmaadresı Sıraselvıler Cad 87, Yenı Hayat Apt Kat 1, Da-
ıre 3 Taksım-lstanbul
Gınşım Komıtesı sergıler, konserier ve başka etkınlıkler dü-
zenleyecek, bağış toplayacak, Nâzım Hıkmet Vakfı, ımecey-
le kurulacak, kurumun mayasında elbırlığının erdemı odak-
laşacak
Samıye Yaltırım adına Turkıye Iş Bankası Ayazpaşa Şube-
sı nde açılan hesap numarası 1005-300-230038. Nâzım Hık-
met'ı sevenler, bu hesaba katkıda bulunsunlar kı buyuk şaı-
re layık bır kurumsallığın temellerı atılabılsın
•
Nâzım Hıkmet Turkıye'nın destanını yazdı
Şeyh Bedrettınden Mustafa Kemal'e, Nurettın Eşfak'tan
Ferhat ıle Şırın'e uzanan bu destanın coğrafyası, Çın'de Sa-
nnehır'den Avrupa'da Tuna'ya enlem ve boylamlarıyla yayılır
Bır gün gelecek, yurdumuzun çocuklan Turkçemızın gu-
zellığıne okul sıralarında Nâzım'ın şıırlerıyle ulaşmak mutlu-
luğuna kavuşacaklar
TEŞEKKÜR
Bır süredcn ben geçırmekte olduğum rahatsızlığa ılk tanıyı
koyan büyük ınsan, büyük dost Çapa Tıp Fakültesı Nörolojı
Anabılırn Dalı öğretim üyelennden
Prof. Dr. EDİP AKTİN'e
ve
gereklı testlen yaptı rmamda her türlü yardımlanyla yakın ılgı
ve dostluklannı esırgemeyen
Prof. Dr. COŞKUN OZDEMtR
Prof. Dr. GENCAY
amelıyatımı büyük bır başan ıle gerçekleştıren ve yakın ılgı
ve dostluklan üe benı yenıden saglığıma kavuşturan
Nöroşırurjı Anabıhm DaJı Ogretım Üyelennden
Prof. Dr. ÎNAN TURAYTAN
ve ekıbi
Doç Dr. FARUK UNAL
Dr. TALAT K1RIŞ
Dr. ERCAN TOIIATlRa,
Aneztezut Doç. Dr. GULÇtN UÇULAŞ
Dr. AYŞEN YAVRL'ya,
hastanede yattıgun sürece bakımunı üstlenen başta
başhemşıre ve yardımcısı FATMA URAL üe SALIHA
ÇOLAKOGLU olmak üzere SELMA, SABAHAT, DUDU,
BIRGtL, SEMA, TÜRKAN, GÜLER, ^EZlHE, HATtCE,
NİGAR ve MERYEM hemşırelere, başta ORHAN BAŞAK
olmak üzere bütün personele teşekkürlenmı ıletmek ıstenm
Prof. Dr. BEDİA AKARSU
HAKANTATAR
Kardelen çıçeğı
HAKAN'ımız
Aramızdan ayrıüşının 1 yılında
Her zaman senınle dolu olduk
Gel kardcşım gd ben
Ah gıdenler gelır mı gen
Açar mı sonbaharda kanayao çıçek
demek
daha bızım y&şımızda
ınsanlar Olecek
AtLESİ
ANMA
ZAFER BAŞAR
Devnmcı dostumuzu trafık anarşısınde
kaybettik Anısını yaşatacağız
Adıyaman'dan arkadaşları
adına
YUKSEL YALÇEV
KAPALI ZARFLA TEKLİF ALINMAK
SURETİ !LE 32 TON NİTRİL
KAUÇUKLU PVC (StYAH) SATIN
ALINACAKTIR
1 Bu ışe aıt şartname ışletmemızden temın edılebılır
2 Kapalı teklıf mektuplarının en geç 3 1 1991 tanh ve saat 15 30'a
kadar ışletmemızın Beykoz'dakı Muhaberat servısıne venlmesı şart-
tır
SUMERBANK HOLDÎNG AŞ
Beykoz Deri ve Kundura Sanayii tşletmesi
Basın 42971