Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 ARALIK 1990
EDEBIYAT
KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/7
Avrupa Çeviri Ödülü
• Kültür Servisi — Avrupa Çeviri ödülü'ne, Paul
Celan'ın şiirlerini Ingilizceye çeviren Michael Hamburger
değer görûldtt. Avrupa Topluluğu Komisyonu tarafından
desteklenen ödülü, Hamburger, Celan'dan çevirdiği
"Poems of Paul Celan" (Paul Celan'ın şiirleri) ve
"Selected Poems by Paul Celan) (Paul Celan'dan Seçme
Şiirler) adh kitaplarla aldı. Romanyah bir Yahudi olan ve
Almanca yazan Celan 20 yıl önce kendini Seine Nehri'ne
atarak canına kıymıştı. Bu yıl aynı zamanda 70. doğum
yıldönümü kutlanan Celan, gençliğinde annesi ve
babasıyla birlikte Nazi toplama kamplannda kalmış,
şairin annesiyle babası toplama kampında öldürülmüştü.
TIYATRO
Miüer'dan yeni oyun
• Kültür Servisi — Amerikalı oyun yazan Arthur
Miller, 1985'ten bu yana ilk kez bir oyun yazdı. "The
Ride Down Mount Morgan" adlı oyunun prömiyeri 1991
eylülünde Londra'da yapılacak. "Cadı Kazanı",
"Satıcmm ölumu" gibi başyapıtlann yazan Arthur
Miller, yeni oyununun prömiyerinin neden ABD'de değil
de Ingiltere'de yapılacağı yolundaki bir soruyu şöyle
yapıtladı: "Tiyatro yapıtları konusunda orada
buradakinden daha sıcak ve dostça bir ortam var. Aynca
oyuncu seçimi Londra'da daha kolay olacak. Oyun, çok
ytiksek düzeyde yetişkin oyuncular gerektiriyor. Bunları
Londra'da bulmak daha kolay. Bizim buradakilerin çoğu
sinemaya ya da televizyona geçmiş bulunuyor!'
SERGI
Altııi Tutkusıı
• Kültür Servisi —
Paris yakmlanndaki Eski |
Uygarlıklar Müzesi'nde
yer alan bir sergide,
"altın"ın 7 bin yıllık
kanb tarihi dile
getiriliyor. "Altın
Tutkusu" adh sergide 3
bin yıl öncesine uzanan
ünlü Agamemnon
Maskı, eski Mısır
mezarlannda bulunan
altın eserler, Peru cenaze
maskları da yer ahyor.
"San madenin kanlı
tarihi"ni ele alan sergide
altın uğruna girişilen
yağmalamalar, cınayetler,'
mücadeleler, hırsızhklar ve fetihler gözler onune
seriliyor. Paris'teki sergi 21 Ocak 1991 tarihine kadar
açık kalacak.
SİNEMA
'Leopar'ın devamı
• Kültür Servisi — ltalyan yönetmen Luchino
Visconti'nin başyapıtlanndan "Leopar"ın devamının
çekilmesi kararlaştınldı. Giuseppe İbmasi di
Lampedusa'nın aynı adh romanından beyazperdeye
uyarlanan "Leopar"ın yeni bölümünü "Toy Bir Delikanh",
"Güzel Antonio" gibi filmlerin yönetmeni Mauro
Bolognini çekecek. Fihnde Saüna Prensi Don Fabrizio
rolünü yine Burt Lancaster'ın oynaması tasarlanıyordu,
ancak Amerikah oyuncunun bir süre önce ağır bir
rahatsızhk geçirmesi bu tasanyı tehlikeye düşürdü.
Prensin yeğeni Tancredi'yi yine Alain Delon oynayacak.
Devam fıhninin senaryosunu, ük senaryoda imzalan
bulunan Cecchi D'Amico ve Enrico Medioli yazıyorlar.
Ama ilk fdmde Anglica'yı oynayan Claudia Cardinale
yeni filmde oynamayı reddetti. Yapımcı Goffredo
Lombardo, "Cardinale, seyirrinin kendisini eskisi gibi
arumsamasını istiyor" dedi.
Zavattini, Beaubourg tla
• PARİS (Mehmet Basutçu) — ttalyan sinemasının en
ünlü senaryo yazarlanndan Cesare Zavattini için Paris
Beaubourg Kültür Merkezi Sinemateği salonlarında
zengin bir toplu gösteri düzenleniyor. 5 marta dek
sürecek etkinlikte senaryolannı Zavattini'nin yazdığı 76
filmin her biri ikişer kez gösterilecek. Edebiyat ve resimle
de içli dışh bir yaşam süren Cesare Zavattini'nin
(1902-1989), sinemaya uyarlanmış yaklaşık yüz özgün
senaryo çalışması bulunuyor.
Beaubourg Sinemateği yöneticisi Jean-Loup Passek'in
değişik ülke sinemalanna ayırdığı, her biri 80-100
filrnden oluşan ve sayılan otuz dördü bulan geniş
kapsamlı toplu gösterilerden sonra sinematek, bu otuz
beşinci toplu gösteriyle, ilk kez bir senaryo yazannın adı
çevresinde büyük bir program duzenlemiş oluyor.
BİLKENT ÜNİVERSİTESİ^
REKTÖRLJÜĞÜ'NDEN
MÜZİKVESAHNE
SANATLARI
FAKÜLTESİ'NDE
Ülkemizde ilk kez öğretime açılan
RİTMİKMÜZİKSANAT DALI
*CAZ MÜZİĞI
ve
•POP MÜZİK
dallarına.Özel Yetenek Sınavı'yla Lisans
düzeyinde öğrenci alınacaktır.Adayların
lise mezunu olmaları; herhangi bir müzik
enstrümamnı yeterli düzeyde çalmaları
gerekir.
*Aday kayıtları,15 Ocak 1991 tarihine kadar
yapılacaktır.
*Posta ile kayıt yapılabilir.
*Özel Yetenek Sınavları 22-23 Ocak 1991
günlerinde saat 10.00'da,Fakülte Uygulama
Salonu'nda yapılacaktır.
ADAY KAYDI İÇİN GEREKEN BELGELER:
*İki adet fotoğraf
•Nüfus Hüviyet Cüzdanı Orneği
*Müzik eğitimi ve çalışmalarına ilişkin
bilgileri ıçeren başvuru dilekçesi «
*Oğrenim durum belgesi n
Adres:Müzik ve Sahne Sanatlan Fakültesi
06533 Bilkent • Ankara j
Sami Güner'infotoğraf sergisi Taksim Vakıfbank Sanat Galerisi'nde
50 yıllık 'güzellik avcısı'50 yıllık fotoğraf
yaşamında
Amerika'dan Çin'e
uzanan 50 sergi,
Türkiye'yle ilgili 50
fotoğraf kitabı, 50
ödül, yüzlerce
takvim ve sevecen
bir yürek, işte Sami
Güner.
SEYtT ALİ AK ~
Bu yıl İFSAK Fotoğraf Gün-
leri programı çerçevesi içinde
duzenlenen geleneksel "Ustalar-
dan" fotoğraf sergisi dizisinde
Sami Güner'in sanat yaşamı bo-
yunca ürettiği işlerden tipik or-
nekleri kronolojik bir düzen
içinde izliyoruz. Sergi ay sonu-
na değin Taksim Vakıfbank Sa-
nat Galerisi'nde görülebilecek.
Sami Güner'den söz edilirken
özellikle güzellik tutkusunun
vurgulanmasına özen gösteril-
mektedir. O, birçok kimseye gö-
re "güzellik avcısı"dır. Kendisi
bu akıcı, pürüzsüz, düşsel dün-
yasıni şöyle açıklamaktadır:
"Yaloız insaıun degil, suyun,
agacın, dalın da portresi olur.
Ağını toplayan balıkçüar, bir
avnç bulul, bir rnezar taşı, eski
çeşmenin musluğundan damla-
yan sudan, Boğaz'ı kızartan gu-
neşten, bozkırı boydanboya ke-
sen trene kadar hepsi bizim. Ya
da şöyle diyelim, bunlann hep-
si bizi meydana getiriyor. Yu-
nus'tan Turgut Uyar'a tum şair-
lerimizin aniattığı bunlar değil
mi? Onlar şiirini yazıyor ben de
fotografını çekiyorum."
Güzellik kavramına Platon1
dan beri bir açıklık getirilmeye
çalışılmaktadır. Güzellik kimine
göre, Tannsal aklın evrensel ışı-
ması, kimine göre de mutlak is-
tencin dışlaşmasıdır. Güzellik
konusunda genelden aynntıya
inildikçe birbirine bakışık olan
ya da olmayan yollar çıkar kar-
şımıza. öncelikle doğada guzel
ile sanatta güzel ayrımı vardır.
Bu bağlamda sanatta çağlar bo-
BEN DE FOTOGRAFINI ÇEKİYORUM — Sami Güner'e göre Yunus Emre'den Turgut Uyar'a
şairler. insanın ve doğanın şiirini yazıyor, kendisi de fotoğrafını çekiyor.
yunca değişik eğilimler, akımlar
filizlenmiştir. Doğayı, iç manza-
ralan, sosyal gerçekleri özümse-
me, estetize etme yolları araştı-
rılmıştır.
Sami Guner'in "Bireyle top-
lum, idealle gerçeklik arasında
derinleşen ceüşkilerden" doğ-
muş bir güzellik anlayışı vardır.
Güzellik doğanın, toplumu ile-
riye götürecek değerlerin ideali-
ze edilmesidir, ona göre. Bu bir
anlamda, aşma gereğini duydu-
ğumuz yetersiz koşullann, isten-
meyen yaşam biçimlerinin yazgı-
sına karşı çıkıştır. lstıridyenin
içine giren kum tanesini pembe-
den beyaza değişik renklerde se-
def katmanlanyla kuşatmasıdır.
Sanatı, söz konusu olan bu şe-
matik yaklaşımdan ayıran yarat-
ma heyecanıdır. Anadolu'da on
iki bin yıldır üretime bağlı ola-
rak yaşamın kemikleşmesinde
rolü olan karasabam ele alalım.
Fotoğrafta populist eğilimler
doğrultusunda sık kullanılan
motifler vardır. Karasaban bun-
lardan biridir. Belli bir yaşam
biçimini simgeleyen bu motif,
Sami Guner'in fotoğraf vokabü-
lerindeki en çarpıa dizelerle an-
latılmaktadır. Karasabanla top-
rağın bağrını yaran o insanlar
yaşama direnciyle gözümüzde
buyüyen bir umut anıtıdır.
Sami Güner, çalışmalannda
konu örgüsü, ritm, istif, renk
çözümü ve düşünce yapısı bileş-
kesiyle ayrık bir üslup keskinli-
ği yaratmıştır. Onda dramatik
gerilımin verdiği karamsarhk-
tan, usun yüreğe baskınlığrndan
izler bulamazsınız. lşleri, yahn,
net, ışıkh bir dunyaya açılan
penceredir. Sezgi ve duyarhlığı
usun matematiksel kuruluğuna
yeğleyerek, doğaya, insan yaşa-
mına düş gücünu katarak öz-
gürlüğe ve mutluluğa yönelmiş-
ür. Takvim işidir duşüncesiyle
üzerinde durmak istemediğimiz
bir manzara fotoğrafının altm-
da "doğaya yeni bir imge
kazandırma" ana fikri yatar.
Sanatçı-nesne ihşkisi sonsuz bir
ilgi alamdır. Doğa doyumunun
büyüleyici renkler içeren çerçe-
vesi içinde uyumlu insan ve ya-
şam manzaraları çirkinliğe, dü-
zensizlığe karşı geliştirilen bir
tepkidir.
lnsanı yaşama bağlayan kıpır-
tılar yoğunluğu Sami Güner fo-
toğrafını sıcak, kolay okunur,
anlaşılır bir konuma getirmek-
tedir. Sami Güner tarihçiük id-
diası olan röportaj eğilimli bir
fotoğrafçı değildir. Sanat tari-
hinde bugüne değin, ünlü ro-
mantiklerin, izlenimcilerin, dı-
şavurumculann ya da gerçekçi-
lerkı boy sırasına sokulmak is-
tendiği görülmemiştir. S0 yıllık
fotoğraf yaşamında Amerika'-
dan Çin'e uzanan 50 sergi, Tür-
kiye"yi konu alan 50 fotoğraf ki-
tabı, 50 ödül, sayısız insana ula-
şan yüzlerce takvim ve sevecen
bir yürek, işte Sami Güner.
Ergin Atlıhan'ın resim sergisi Lami Sanat Galerisi'nde
Expresso kadınlar
^ aldığı sergi'20 ocak' ğÛnüne kadar açık kalacak.
Atlıhan'ın resimlerinde müziğin de önemli bir etkisi var.
Kültür Servisi — Dört yıldır
New York'ta yaşayan ressam Er-
gin Atlıhan. "Expresso" adlı ye-
ni sergisini Lami Sanat Galeri-
si'nde açtı. Sergi kapsamında
çizginın ağırlıkta olduğu 33 tab-
lo yer alıyor. Kendini hızlı calı-
şan bir sanatçı olarak tanımla-
yan Athhan için çizgi bütün
ruhsal enerjiyi içinde taşıyan bir
öğe. Sanatçı, "Çizgilerin dina-
mik olması önemli. Bu sergide-
ki çalışmalarda agırlık çizgide.
Aynı zamanda renk de önemli
bir dinamik" diyor.
Kadım sanatın ortasında bir
varlık olarak gören Atlıhan'ın
resimlerinde "kadın figürleri"
nin özel bir yeri var. Sanatçı,
"Elimin gittigi yer kadın figür-
leri. Ben resimlerimde kadım
anlaüyonım. Sanat kadım, ka-
dın da sanatı dogurmuş olabi-
lir"diyor. Çabuk kuruyan bir
boya olduğundan akriliği kendi-
ne en yakın malzeme seçen At-
lıhan'ın "Expresso"resimlerinin
yedisi akrilık çalışma.
Geniş bir sanat pazanna sa-
hip New York'ta var olmayı
önemh bir olgu olarak gören At-
lıhan, "Turk insanı son 20 yıl
içinde dun>a\a belirgin biçimde
kucak açtı. Gittigi >ere kendi öz-
gun devinimi ve rengini de
goturdü" diyor. Athhan'ın tab-
loları yaşadığı kentlerin karma-
şık hareketliüğinden izler taşı-
yor. Hareket dolu çizgiler aracı-
lığı ile tarihsel bir butunü yaka-
ladığını soylüyor Atlıhan. Ta
mağara duvar sanatına dek
uzandığımızda çizginin insanın
kurgusunda var olduğunu düşu-
nebiliriz sanatçıya gore.
Athhan'ın çizgilerle tumlenen
resimlerinde muziğin de önem
li bir etkisi var. "Müzik beni çok
etkiler. Özellikle de caz muzigi"
diyor sanatçı. Atlıhan önumüz-
deki ilkbahar yeniden ABD'ye
uzanacak. Yakın gelecekteki ta-
sanlannı şöyle aktanyor: "1-12
mayıs günleri arasında New
York'ta yaklaşık 5000 metreka-
relik bir alanı kapsayan Ar-
mory'de bir sergi açacağım.
1913 yılında Avnıpalı ressamla-
nn çalışmalannı konuk eden
Armory'nin bn defa konugu
ben oiacağım."
Atlıhan New York'un
"hareketli" günleri içinde şim-
diye dek dört buyük sergi açmış.
Geçen yıl açılan "Marilyn
Monroe" sergisi ilgi görmüş.
Çalışmalannı galerilerin dört
duvarı içinden çıkanp halka
göstermeyi amaçlamış ve Mon-
ELtNİN GtTTtĞE YER — Atlıhan "Elimin gitüği yer kadın
figurleridir" dijor. (Fotoraf: tbrahim Gurel)
roe*lü resimleri bir kamyona
yüklediği gibi Manhattan so-
kaklannda dolaşmış. Yıl içinde
en'az dört sergi açmayı amaç
edinen Atlıhan 'İnsanlar arasın-
daki sanatsal ilişkiyi canlı tut-
mak istiyonım" diyor.
Atlıhan'a göre gunumüz Turk
resminden dünya piyasasına su-
nulacak işlerin evrensel bir dili
olmalı. "Milli olmaktan çok öz-
gün olmak önemli" diyor sanatçı.
Ergin Atlıhan'ın Lami'deki
sergisi 20 ocak gününe kadar
açık kalacak.
Aslı Selçuk, Ömer Kavur'unfîlmi üzerine bir doktora çalışması yapacak
'GizliYüz' Paris'e 'doktora' gidiyor
Ömer Kayur'un asistanı Aslı Selçuk, senaryosunu Orhan Pamuk'un
yazdığı filmi Sorbonne'da doktora konusu olarak işleyecek. "Gizli
Yüz"ün montaj işlemleri ise tamamlanmak üzere.
FATMA ORAN
ÖMER KAVUR'LA ÇALIŞIYOR — Daha önce de yönetmen ömer
Kavur'la çalışmış olan Asb Selçuk, "Gizli Yüz" filminde de Kavur'un
asistanlıgını ustlendi.
Orhan Pamuk'un senaryosunu yazıp Ömer
Kavur'un yönettiği ve şu sıralar montaj işlemle-
rinin tamamlanma aşamasında olan Gizli Yüz
filmi, Ömer Kavur'un asistanı Aslı Selçuk tara-
fından Paris I - Pantheon Sorbonne'da dokto-
ra konusu ohıyor. Ülkemizin sayüı 'mektepB' ve
'doktor' unvanlı sinetnacılanndan biri olmaya
hazırlanan Aslı Selçuk ile yurtdışmdaki sinema
serüveni ve doktora konusu üzerine konuştuk:
— Fransa'da 'sinema' okumamn serüvenini
anlabr mısınız bize?
— Benim sinema serüvenimin Fransa'daki bo-
lümü, 1988'de sınavlara girip kazanmakla ger-
çekleşti. Hayatım derslerde ve arta kalan zaman-
larda sinema salonlarında geçiyor. Bu kadar çok
sayıda filmi bir arada görme imkâm başh başı-
na bir zenginlik. Her türlü görsel, yazıh ve söz-
lü malzemeyi bulma ve kuüanma imkâm da ca-
bası. Kullanmanm sının sadece vakit ve beceri.
— Paris I - Pantheon Sorbonne'de bangi ders-
leri göriiyorsunuz ve sinemayı hangi biçimde ög-
reniyorsunuz; ne tiir bir uygulama, daha çok te-
oriye mi dayalı?
— Bu yıl doktora öğrencisiyim. Geçen yıllar-
da master ve doktora öncesi çalışmalanmı ta-
mamladım ve doktora yapma hakkımı kazan-
dım. Doktora derslerimden birkaçını sayabilirim:
Sinema sosyolojisi, sinema tarihi, sinema eko-
nomisi, sinemada yönetim, fıhn analizi, vb...
— Pantheon - Sorbonne'dan mezun olanlann
ne gibi avantajlan oluyor?
— Bu tamamıyla okulda edinilen bilgilenn na-
sıl kullamlacağına bağlı. Okul, dünyaya ve si-
nema sanatına hem daha geniş hem de daha de-
rinlemesine bakma imkâm sağlıyor, amaç da bu
zaten.
— Doktora öncesi nasıl bir tez hazırladınız?
— Master tezim özgün bir senaryo çalışma-
sıydı. Doktoraya hazırhk tezimin başlığı ise
"Turk Sinemasının Gelişimi ve Gelecekteki Pers-
pektifleri"ydı. Her iki tezde de profesörlerimin
gösterici olmalarımn dışında çalışmalanm mü-
dahale görmedi; metot ve kurallara uymak ko-
şuluyla konu seçimınde serbesttim.
— Turk sinemasına ilk kez 1982'de Ömer Ka-
vur'un yönettiği Kırık Bir Aşk Hikayesi'nde yö-
netmen yardımcısı olarak adımınızı atbgınız sı-
ralar, arkeolojinin prehistorya böhimünde okn-
yordunuz ve aynı anda daSinema-TV Enstitüsö'n-
de misafîr öğrenciydiniz. Bunlan daha sonra yine
Ömer Kavur'un Anayurt Oteli (1986) ve Gece
Yolculugu (1987) fUmleri izledi. 1988'de La Der-
niere Escale de Piere Loü adlı Hlmde Olivier Gu-
iton'un. 1988den 90'a kadar olan süre içinde de
Füruzan-Gülsün Karamustafa'nın yönettikleri
Benim Sinemalanm'ın yönetmen yardımcüıkla-
nnı üstlendiniz. Son olarak da yine 'hocam,
ustam' olarak andığımz Ömer Kavur'un Gizli
Yüz filminde çalıstınız ve Gizli Yüz'ü doktora
konusu yapmaya karar verdiniz. Doktoranızda
Gizli Yüz'ü nasıl ele alacaksınız, nasıl bir çalış-
ma olacak bu?
— Işin çok başındayım şu anda. Kendime göre
notlar aldım, gözlemler yaptım. Fihnde rolü olan
oyuncularla, set ekibiyle, kameraman ve ömer
Kavur'la konuştum; özgeçmişlerine ve-sinema-
ya nasıl girdiklerine dair notlar aldım, bu filmle
ilgili düşüncelerini öğrendim. Filmde kullanılan
malzemelerin dökümünü yaptım. Orhan Pamuk
ve Ömer Kavur doktoramın mihenk taşını oluş-
turdukları için onlarla daha da aynntıh bir bi-
çimde konuşacağım aynca. Montaj, dublaj, bas-
kı çalışmalan, filmin piyasaya çıicması, galası,
gösterimi, basında çıkan yazılar, eleştiriler ve fil-
min hasılatıyla ilgili notlanm, gözlem ve belge-
lerim doktoramın büyük bir bölümünü oluştu-
racak. Filmin henüz montaj aşamasında oldu-
ğumuz için masa başı çabşmasına başlayamadım.,
Doktora çalışraam yaklaşık bir buçuk yılımı
alacak...
sonuçlandı
• ANKARA (AA) —
Etos-Evrensel Kültûr
Sanatevi'nce duzenlenen
yanşmalarda ödül
kazananlar açıklandı. 5
dalda duzenlenen
yanşmalarda resim dahnda
Yümaz Senol, Karikatürde
Enver Malkoc, Fotoğrafta
Abdülkadir Kaçar, Oykü
dahnda da özgül Çekici
birinci oldu. Şiir dahnda
birinciliğe değer eser
bulunamadı. Yansmanın
ödül töreninin 10 Ocak
1991'de yapılacağı bildirildi.
75 milyona
kamçı
• Kültür Servisi —
Christie's müzayede
kuruluşu tarafından
duzenlenen bir müzayedede
Indiana Jones'un kamçısı
75 milyon liradan satılmıştı.
Ahcı Paris'teki City Rock
Cafe'nin sahibi 49
yaşındaki Michel Axel'di.
Harrison Ford'un sunduğu
kamçının öyküsu bitmedi.
Satıştan elde edilen geh'rin
Londra Arkeoloji
Enstitüsü'ne devredileceği
belirtildi.
Şanresitali
• Kültür Servisi —
Soprano Mujgan özsan ve
piyanist Fulya Tezer'in
açıklamalı şan resitali 27
arahk günü Anadolu
Üniversitesi Yunus Emre
Kampusu'nda düzenlenecek.
özsan ve Tezer
konserlerinde eski Ingiliz
şarküan ve Napoli
şarklanndan örnekler
sunarken J.Nin, H.Wolf,
M.Moussorgsky,
T.Mackencen, F.Lehar ve
P.Lineke'nin yapıtlannı
seslendirecek. Konser saat
19.00'da başlayacak.
Mozart •
ViyanaVia
• Kültür Servisi —
Gelecek yıl 200. ölüm
yıldönümü kutlamaları
gerçekleştirilecek olan ünlü
Avusturyalı besteci
Mozart'la ilgili olarak daha
şimdiden Viyana'da büyük
bir sergi açıldı. Mozart'ın
199. ölüm yıldönümü olan
5 arahk günü açılan sergi,
"Buyulu Sesler-Mozart
Viyana'da" adını tasıyor.
Viyana'daki Künstlerhaus'ta
yer alan sergide, Mozart'ın
"Cosi fan.tutte'.' ve."Qon^
Giovanni" gibi operalannı
bestelediği yaşamının son
on yılı gözler önüne
seriliyor.
BuGÜN
• İFSAK'ın düzenlediği
sinema söyleşileri
kapsamında saat 19.00'da
Yavuzer Çetinkaya
Eisenstein ve sineması
üzerine bir konuşma
yapacak. (İFSAK,
Kumbaracı Yokufu,
Kumbamcı Han, No: TIS,
Kat: 2, Tünel)
• Okuma Günü Necati
Güngör, saat 16.00'da
Atatürk Kitaphğı'nda
yapılacak okuma Günü'nde
kitaplarından bölümler
sunacak ve okurlarla
söyleşecek.
• istanbul Hatıralan
Taha Toros'un "Eski
İstanbul'dan Hatıralar" adh
konuşması Yıldız
Üniversitesi
Oditoryumu'nda saat
16.00'da yer alacak.
• Kara KHap' üzsrtna -
Hasan Bülent Kahraman,
Tahsin Yücel saat 19.00'da,
BlLSAK'ta Orhan
Pamuk'un "Kara Kitap"
adh romanı Üzerine
tartışacaklar.
BÎLSAK
1
TA
BUGÜN
25 Arahk Salı:
19.00 Kara Kitap
Tamşmalan:
Tahsin YÜCEL,
DoğanHIZLAN,
Hasan Bülent
KAHRAMAN
19.00 Sanat Eserinin
Anlamı, Yorumu,
Değerlendirrnesi:
ı" Sanat Eserini
Değerlendirme Tarzlan"
Erol COŞKUNER
Ta'i Chi Chu'an
Hareketli Meditasyon
tlhanGÜNGÖREN
(Her Sa. 14.00-20.00)
Cafe-Foyer-Bar (Giriş)
ll(XWX).30
Rock Cafe-Bar (5.Kat)
12.00-18.00 HeavyMetal
18.00-24.00 Rock
MuratPazar
BÎLSAK, Sıraselviler
Cad., Soğancı Sok.7
CIHANGIR
143 28 79-99