Katalog

2 13 ARALIK 2019 CUMA HABER KADIN ÜRETİCİLERE PAZARLAMA KOLAYLIĞI Atakum, Amasya’nın gözbebeğini örnek aldı CEMİL CİĞERİM Samsun Atakum Belediyesi Kırsal Hizmetler Müdürlüğü, köylerde üretim yapan kadın üreticilerini üretimlerini pazarlama kolaylığı sağlanması amacıyla Amasya İl Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği (Amasya DSYB) bünyesinde bulunan Amesia Çalışan Kadın Arılar Kooperatifi’ne benzer bir model üzerinde durarak çalışma başlattı. Söz konusu çalışma için Atakum Belediyesi Kırsal Hizmetler Müdürü Atay Uludağ, Ziraat Mühendisleri Nilgün Erdem Ak, Eylem Oktay, Gamze Uyar ve Veteriner Hekim Tuncer Onur’dan oluşan ekip Amasya İl Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği’ni ziyaret ederek görüş alışverişinde bulundu. Amasya İl Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği’nden yapılan açıklamada “Amasya DSYB ve bünyesinde bulunan Amesia Gıda, bugüne geldiğimizde deneyim ve tecrübeye sahip bir kuruluş olmuştur. Amesia Çalışan Arı Kadınlar Kooperatifi bazı bölgelere göre kırsal kalkınmada örnek bir model kabul edilebilir. Amacımız tarımsal üretimdeki en büyük problem olan pazarlamanın tüm alanlarda kooperatif yöntemiyle markalaşarak güç birliği sağlanması, üretimde kalitenin ve verimliliğin artmasıdır. Tarımsal üretimi destekleyen her türlü kuruluşla ortak çalışmaya, bilgi ve deneyimlerini paylaşmaya hazırız” denildi. l SAMSUN EĞITIMİŞ SAMSUN ŞUBESİ’NDE DAYANIŞMA GECESİ Özkolay: Çözüm üreten sendika olacağız Eğitimİş Samsun Şubesi, üyelerinin ve emekli üyelerinin de katılımıyla Birlik ve Dayanışma Gecesi düzenledi. Gecede emekliye ayrılan üyelere plaketleri verildi. Samsun Şehir Kulübü’nde düzenlenen gecenin açılış konuşmasını yapan Eğitimİş Samsun Şube Başkanı Rüstem Kara “Çocuklarımıza doğruluğun ve dürüstlüğün eğitimini veriyoruz. Eğitimİş Samsun’da ve Türkiye’de üye sayısını an fazla artıran sendika olma özelliğine sahip. Atatürkçü, çağdaş, laik eğitim anlayışından taviz vermeden çocuklarımızı yetiştireceğiz. Bizi geriye götüren eğitim sistemini değiştirmek için mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi. Eğitimİş Genel Başkan Yardımcısı Suat Özkolay ise şunları kaydetti: ‘Öğrenci müşteri oldu’ “Eğitimİş, yeniden emek mücadelesine Atatürk ilkeleri doğrultusunda yılmadan devam edecek. 16 yıllık AKP iktidarında eğitimin sorunları bitmedi. 2002 yılından bu yana eğitimde gericilik devam ediyor. Okul müdürü tüccar, öğretmen tahsildar, öğrenciler müşteri oldu. Bu anlayışı ortadan kaldırmak için demokratik laik eğitim adına mücadele edeceğiz. Eleştiren anlayıştan kurtulup çözüm ortaya koyan sendika olacağız.” l SAMSUN Hitit’e ışık tutacak keşifÇORUM’DA HITITLERE AIT OLDUĞU DÜŞÜNÜLEN INSAN KAFATASI BULUNDU Çorum’daki Şapinuva antik kentinde, yaklaşık 3 bin 500 yıllık olduğu düşünülen insan kafatası ve sol uyluk (femur) kemiği bulundu. Kazı çalışmalarını yürüten ekip başkanı Hitit Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Aygül Süel, “Şimdiye kadar Hitit insanına ait iskelet bulunamamıştı. Bulunan kemikler, Hitit insanına ait olduğunu düşündüğümüz ilk kemikler. Bize Hitit insan tipolojisi ve anotomisi hakkında bilgiler sağlayabilir” dedi. Çorum’un Ortaköy ilçesinde yer alan, Hitit uygarlığına başkentlik de yapmış Şapinuva Antik kentinde, yaklaşık 3 bin 500 yıllık olduğu düşünülen insan kafatası ve sol uyluk kemiği bulundu. Antik kenti 1988 yılında açığa çıkaran ve 1990’da başlayan kazı çalışmalarının yaklaşık 30 yıldır başkanlığını yürüten, Hitit alanında yaklaşık 50 yıldır çalışma yapan Hitit Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Aygül Süel, keşfi ve çalışmaları Cumhuriyet Anadolu’ya anlattı. ‘9 km’lik alanda’ Erken çağlarda kentleşmiş Anadolu’nun Hitit uygarlığı ile şehir beyliklerinden organize devlet düzeyine çıktığını belirten Süel, insan kafatası ve sol uyluk kemiğinin de bulunduğu Şapinuva antik kentinin Hititlere bir dönem başkentlik de yapmış önemli bir dini merkez olduğunu ifade etti. Süel, tespitlere göre kentin yaklaşık 9 kilometreye yayıldığını, kazıların şu an kamulaştırılmış 19 hektarlık alanda yürütüldüğünü belirtti. Çalışmaların öğretim görevlileri, asistanlar ve öğrencilerden oluşan yaklaşık 20 kişilik ekiple devam ettiğini ifade eden Süel, birçok anıtsal alanın açığa çıkarıldığı ‘HAZINE ÜZERINDEYIZ’ Çorum’da daha fazla keşifle karşılaşılacağını söyleyen Süel, “Bir hazine üzerinde oturuyoruz. Ancak, Anadolu’daki bu uygarlıklara hak ettiği değeri veremiyoruz. Bilim insanı olarak da müzelerimiz, eserlerimiz olarak da çok güzel potansiyelimiz var. Ama bunu halka ulaştırmak açısından zayıfız” dedi. Bu zayıflığı aş mak için devlet politikası olması gerektiğini belirten Süel, “Anadolu medeniyetler mozaiği içerisinden Hitit uygarlığı, Anadolu’ya özgü. Başka bir yerde bulamazsınız. Hitit’e biz sahibiz. Ord. Prof. Ekrem Akurgal hocamızın ifadesiyle ‘Atalarımız olmasa dahi onların torunları olarak sahip çıkmalıyız’” dedi. Prof. Dr. Süel nı ve şehirden çıkarılan çiviyazılı tabletlerden oluşturulan Şapinuva Çiviyazılı Tablet Arşivi’nin Türkiye’nin en büyük ikinci büyük arşivi olduğunu kaydetti. Şapinuva’nın, yine Çorum’daki Hattuşa ile birlikte Hitit çağı yaşamış olarak adlandırılabilecek iki kentten biri olduğunu söyleyen Süel, “Burada bulunan insan iskeletleri oldukça önem taşıyor çünkü bize tam olarak Hitit dünyasını anlatıyor. Açığa çıkan insan kafatasının ve diğer kemiklerin bize bir Hitit insan tipolojisi ve anatomisi hakkında bilgiler sağlayacağını düşünüyoruz” dedi. Şimdiye kadarki literatürde Hitit insan tipolojisi ile ilgili bilgilerin yer almadığını söyleyen Süel, kafatası ve kemiklere ilişkin yaş tayini tespit çalışmalarının sürdüğünü belirtti. Çorum’un bilinen 7 bin yıl boyunca etkileşimli bir kent olduğunu, tarihi Kral Yolu’nun ve İpek Yolu’nun Çorum’dan geçtiğini söyleyen Süel, “Eski Tunç, Hitit, Frig, Helenistik dönem, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluğu’nun kültür ve medeniyet izlerini tüm Çorum’da görmek mümkün. Çorum, kültürleri, medeniyetleri, ırkları, dinleri ve dilleri tarihin fotoğrafında buluşturan bir şehir olarak karşımıza çıkıyor. Çorum tam bir medeniyet mozaiği” dedi. Bilinen ilk yazılı antlaşma olan Kadeş Antlaşması’nın da Çorum’da bulunduğunu kaydeden Süel, “Bu antlaşma, NATO’nun temelini oluşturmuştur. Antlaşmanın tablete yazılı versiyonunun kopyası da Birleşmiş Milletler’in New York’taki binasında Türkiye’nin hediyesi olarak sergilenmektedir” ifadelerini kullandı. Şapinuva antik kentinin henüz ziyarete kapalı ören yeri olduğunu, buna karşın gelen ziyaretçilere güvenlik eşliğinde alanın gezdirildiğini ve alanın ziyarete açılması için çalışmaların sürdüğünü belirten Süel, “Şapinuva ören yeri, ziyarete kapalı olmasına karşın 2019’da yaklaşık iki bin ziyaretçiyi ağırladı. Şapinuva ören yeri, düzenli bir ören yeri. Ancak ziyaretçi karşılama ve bilgilendirme merkezine ihtiyaç duyuyoruz. Karşılama noktası yapılması için Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Çorum Valiliği, Hitit Üniversitesi, Ortaköy Kaymakamlığı ve Ortaköy Belediyesi desteği ile bir proje hazırlanıyor” dedi. l ÇORUM Tarihi EGO hangarları yıkıldı, ‘millet bahçesi manzaralı’ rezidans oldu Endüstri mirası ranta kurban Ankara’nın merkezinde yer alan ve endüstri mirası olarak ka bul edilen EGO Hangarları, 2016’da, Ankara Büyükşehir Belediye Baş kanı Melih Gökçek döneminde yı kıldı. Alana, siyasi iktidara yakınlı ğı ile bilinen Pasifik İnşaat tarafın dan ofis, daire ve alışveriş merkezi gibi yapıların yer aldığı pro je inşa edildi. Alanın karşısı nın millet bahçesi olarak ilan edilmesinin ardından projenin “millet bahçesi manzaralı” ifadeleri ile tanıtımı devam ediyor. KENTE KARŞI İŞLENEN SUÇLAR valar açıldı. Ancak davalar sürerken, 2011’de Ankara’nın Yenimahalle il ABB tarafından uygu çesinde, Ankara’nın başkent lama imar planı yapıl oluşunun ardından artmaya başla dı. Ardından, yapılan imar planına yan nüfus ve kentleşme ile birlik da dava açıldı. Mahkeme, 2012’de te ulaşım gelişmeye başladı. Bu imar planlarına ilişkin yürütme nun neticesinde 1930’larda EGO yi durdurma kararı verdi. ABB söz Hangarları inşa edildi. Endüstri mi konusu karara karşın küçük plan rası olarak kabul edilen hangarlar, değişiklikleri ile yeni imar planını Ankara’nın merkezinde yer alıyordu. onayladı. Tarihi hangarların bulunduğu alan 2010 yılında, Bakanlar Kuru 1 milyar liralık ihale lu kararı ile kentsel dönüşüm alanı ABB, aynı yıl alanı 500 milyon li ilan edildi. Çok kısa süre sonra ise raya satışa çıkardı ve alan, satış Ankara Büyükşehir Belediye Mec ilandan iki gün sonra imzalanan lisi tarafından alana ilişkin kent protokol ile TOKİ’ye devredildi. TO sel dönüşüm ve gelişim proje ala Kİ ise aynı alanı 2014’te 600 mil nı sınırı onaylandı. Meslek örgütle yon liraya, kendi iştiraki olan Em ri tarafından sınır ilanına ilişkin da lak Konut GYO AŞ’ye sattı. 2015’te, Emlak Konut GYO AŞ tarafından 622 milyon lira değer biçilen alan için ihaleye çıkıldı ve ihaleyi 1 milyar 258 milyon liralık teklif ile geçen günlerde açılışını Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yaptığı projesine Ziraat Bankası tarafından el konan Pasifik İnşaatÇiftay ortaklığı aldı. 2016’da yıkıldı Alandaki tarihi EGO hangarları 2016’da yıkıldı. Pasifik İnşaat ise toplam alanı 1 milyon 333 bin 255 metrekare olan; içerisinde 38 katlı otel, 80 katlı ofis kulesi, toplam 1425 adet dairenin olduğu binalar, alışveriş merkezi ve 3 kamu binası olan proje hazırladı ve yapımına başladı. Proje, meslek ör ‘MILLET BAHÇESI MANZARALI’ H âlâ devam eden projenin bulunduğu alanın karşısında yer alan ve Atatürk Kültür Merkezi alanını da içine alan bölge ise millet bahçesi alanı ilan edildi. Proje, “millet bahçesi manzaralı” ifadeleri ile satışa devam ediyor. gütleri tarafından mahkemeye taşındı. ‘Havayı kirletecek’ Olumlu ÇED’e karşın mahkemeye sunulan bilirkişi raporunda, araziye yapılacak yüksek katlı yapıların Ankara’nın havasını kirleteceğine dikkat çekilerek projenin kamu yararına uygun olmadığı vurgulandı. Raporda, “ÇED Raporu’nda projenin özellikle inşaat aşamasında yakın çevresinde bulunan yerleşim yerlerinde olumsuz hava kalitesine neden olacağı anlaşılmaktadır. Bu nitelikle bir projenin kamu yararı açısından değerlendirilmesi tartışmalıdır ve proje raporunda bu tür bir değerlendirmeye rastlanılmamıştır” ifadeleri kullanıldı. l ANKARA Eski köy okulu kurutma tesisi oldu Kırşehir’de, eski köy okulu “jeotermal enerjili kurutma tesisine” çevrildi. Kurutma fırınında kurutulan meyve ve sebzeler vitamin kaybı olmadan yurttaşların kuru meyve ihtiyacını karşılıyor. Tesiste çalışma şartlarını ve meyvelerin vitamin değerleri kontrollerini yapan gıda mühendisi Güldane Gürdal, tesiste meyve ve sebzelerin geçtiği işlemi Cumhuriyet Anadolu’ya anlattı. Jeotermal enerji ile kuru meyve tesisi projesinin 2011’de başladığını söyleyen Gürdal, “Proje kapsamında tesis 2 yıl boyunca yalnızca tanıtım amaçlı hizmet verdi, daha sonra ticari amaçlı faaliyete geçti. Tesisimiz kurumsal anlamda Türkiye’deki ilk tesis” dedi. Jeotermal enerjiden faydalanma aşamalarını anlatan Gürdal, “Jeotermal enerjinin sıcaklığını fırın ısısını Kadınlar tesisin genişletilmesini istiyor. ayarlamak için kullanıyoruz. Jeotermal suyu doğrudan tesis içinde kullanmıyoruz. Çıkan yenilebilir enerjiyi borular aracılığı ile ısı merkezimize alıyoruz. Isı merkezlerimizde makinelerle suyu ısıtıyoruz. Isınan su kurutma fırınına geliyor ve orada da elektrik enerjisine çevrilip kurutma işlemi yapılıyor” dedi. Vitamin kaybı yok Kurutulan meyvelerde yapılan tahliller sonucu vitamin kaybının olmadığını dile getiren Gürdal, “Yapı lan araştırmalar sonucunda, ideal kurutma sıcaklığının 45 ile 50 derece arasında olması gerekiyor. Çünkü daha fazla sıcaklıkta üründe C ve B vitamini kayıpları oluyor. Biz de işlemlerimizi 48 derecede yapıyoruz. Yapılan gıda tahlillerinin sonucunda da vitamin kaybı yaşanmadığı görülüyor” ifadelerini kullandı. Kadınlar çalışıyor Tesisin daha da genişletilmesini isteyen ve işletmede ilk iş tecrübelerini yaşayan kadınlardan Ayhan Avşar, “Karakut bölgesinde oturuyorum. İlk iş tecrübem. Aile ekonomimize de çalışarak katkı sunuyorum” diye konuştu. 46 yaşında işe başladığını anlatan Havva Yıldırım ise “Aile ekonomimize katkı sunuyorum” dedi. l KIRŞEHİR