Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 22 OCAK 2020 ÇARŞAMBA Tiyatro oyunları, konserlerle dolu bir program ENKA Sanat’ta Hazırlayan: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK dolu dolu sanat ENKA Sanat Türkiye Tiyatrosu’nun ve İstanbul Tiyatro Festivali’nin 1980’lerden Günümüze Yolculuğu başlıklı panel ile etkinlikler başlıyor. İstanbul Üni versitesi Tiyatro Eleştirmenliği ve Dramaturji Bölümü tarafından ha zırlanan ve ENKA Sanat’ın katkıla rıyla Doğan Kitap tarafından yayım lanan “Dikmen Gürün’e Yazılar” ki tabı vesilesiyle düzenlenecek panel, İstanbul Tiyatro Festivali’nin mi marlarından gazetemiz yazarı Prof. Dr Dikmen Gürün’e bir selam niteli ği taşıyor. Panelde, 1980’lerden gü nümüze ülkemiz tiyatro ikliminin şekillenmesinde Dikmen Gürün’ün ve İstanbul Tiyatro Festivali’nin 18 Şubat’ta ENKA Sanat’a, kla rolü ve etkileri tartışılacak. Sek sik müziğin başarılı topluluğu Bo tör profesyonellerini ve duayen sa rusan Quartet konuk olacak. Top natçıları bir araya getirecek ve Ke luluk, Borusan İstanbul Flarmoni rem Karaboğa’nın moderatörlüğün Orkestrası’nın konuk solisti olarak de düzenlenecek etkinlikte, Genco İstanbul’a gelen genç yetenek And Erkal, Özlem Hemiş, Doğan Hızlan, reas Ottensamer ile birlikte konser Kerem Kurdoğlu, Yeşim Özsoy, Şa verecek. Şubat programının son ko hika Tekand, Leman Yılmaz konuş nuğu, yönetmenliğini Ezel Akay’ın, macı olacak. Etkinlik 29 Ocak Sa proje tasarımını Songül Öden’in lı günü saat 19.30’da EN üstlendiği Lâl Hayal oyunu KA Oditoryumu’nda ya olacak. Oyun, 25 Şubat’ta pılacak. sahnelenecek. ENKA Sanat’ta, Şubat ayının ilk tiyatro oyunu, 19. yüz Yıldız Kenter anılacak yıl tiyatrosunda Mart ayı etkin ve dünya drama likleri ise Vahşet sında klasikle Tanrısı oyunu ile şen, Demet Ev başlayacak. Gü gar, Tuğrul Tü ven Kıraç, Bin lek, Osman Ka nur Kaya, Le rakoç, Yeşim vent Ülgen ve Koçak, Tolga Tilbe Saran’ı Çiftçi, Nazan aynı sahne Diper ve Merve de buluşturan Satılan’ın per oyun, 3 Mart’ta formanslarıyla seyirciyle bulu öne çıkan Hed şacak. Aynı gün da Gabler olacak. ENKA Sanat, fo Oyun 4 Şubat’ta toğraf sanatçısı La sahnelenecek. leper Aytek’in Ha Ardından 12 ve yat Başka Yerde baş 13 Şubat’ta ENKA Sanat’ta uluslarara Dikmen Gürün lıklı fotoğraf sergisinin açılışına ev sahip sı bir buluşma yapılacak; liği yapacak. Sanatçı Leipzig Operası Çocuk Koro nın, 20162019 yılları arasın su ile Barış İçin Müzik Gençlik Or da farklı şehirler, kıyılar ve adalar kestrası aynı sahneyi paylaşacak. da çektiği siyah beyaz fotoğraflar ENKA Sanat’ın katkılarıyla düzenle dan oluşan sergi, 10 Nisan’a kadar necek konser, iki ekibi ilk kez 2016 Galeri’de görülebilecek. 10 Mart’ta yılında bir araya getiren projenin ise Craft Tiyatro, ünlü fizikçi Rosa ikinci ayağını oluşturuyor. lind Franklin’in hayatının anlatıldı ğı Fotoğraf 51 oyunu ile sahne ala cak. Etkinlikler, ENKA Sanat’ın Çiğ dem Erken ve Orkestrası ile gerçek leştirdiği ve bir kutlama klasiğine dönüşen Dünya Tiyatro Günü özel etkinliğiyle devam edecek. Her yıl tiyatro dünyasının ünlü oyuncula rını ENKA Sanat’ta buluşturan et kinlik bu yıl 24 Mart’ta, Türk tiyat rosu ve sine masının dua yen ismi Yıl dız Kenter’e bir saygı du ruşu niteli ği taşıyor. Yıldız’ın Yıl dızları başlıklı konserde, Çiğ dem Erken ve Orkestrası’na Demet Evgar, Yıldız Kenter Engin Hepile ri, Şebnem Sönmez, Selçuk Yöntem ve tiyatro dünyasından pek çok isim eşlik edecek. Mart ayının son konuğu, geçen se zon Edinburg Fringe Festivali’nde İskoçya prömiyerini yapan Yüz Yılın Evi oyunu olacak. Yeşim Özsoy’un hem yönettiği hem de tek kişilik performans sergilediği oyun, 31 Mart’ta sahnelenecek. Bahar EN KA Sanat’a Başar Sabuncu’nun, mü zisyen Edith Piaf’ın hayatını anlat tığı ve 37 yıl sonra yeniden sahne lenen “Kaldırım Serçesi” müzika li ile gelecek. Tülay Günal’ın başro lünü üstlendiği müzikal, kalabalık bir oyuncu ve orkestra kadrosuyla 7 Nisan’da seyirciyle buluşacak. Atatürk’ün eşyaları sanal müze’de 1944–2019 yılları arasını kapsayan ve Yapı Kredi Tarihi Arşivi’nde tutulan eserlerin sergilendiği Sanal Müze’nin web sitesine yapikredisanalmuze.com üzerinden ulaşılabiliyor. Y apı Kredi, hayata geçirdiği Sanal Müze ile arşivindeki tüm bilgi, belge ve fotoğrafları gözler önüne seriyor. Yapı Kredi’nin koruyucu koleksiyonerlik anlayışı doğrultusunda yıllardır bakımını yaptığı ar şivinin kapılarını meraklıları için açtığı Sanal Müze’de ziyaretçiler, Cumhuriyetimizin kurucusu ulu önder Atatürk’ün kimsenin görmediği kişisel eşyalarını da 360 derece inceleyebiliyor. Sanal Müze’de yer alan “Atatürk Eşyaları” dört bölümden oluşuyor. Oda görünümüne sahip bölümlerde Atatürk’ün altın divit kalemi, altın mektup açacağı, müzikli sigara kutusu gibi kişisel eşyaları bulunuyor. Ayrıca Büyük Önder’in ah şap bastonu, saati ve madalyalarının yanı sıra ilkokul yıllarında kullandığı Kuranı Kerim kabı, Kurtuluş Sa vaşı sırasında kullandığı tabanca ve annesi Zübeyde Hanım’a ait gözlük çerçevesi gibi çok özel eşyaları da Sanal Müze’de 360 derece görülebiliyor. ‘ON KÜÇÜK ZENCİ’ NEREDE? Agatha Christie’nin eseri, Savaş Özdural’ın uyarladığı, Burak Karaman’ın yönettiği “On Küçük Zenci” adlı oyun 23 Ocak saat 20.30’da Tekirdağ Yeni Kültür Merkezi’nde sahnelenecek. Oyunun konusu kısaca şöyle: On kişi Bay ve Bayan Owen isimli bir çiftten Zenci adasında verilecek bir parti için davet mektubu alır, kişilerden bazıları çalışmak için bazıları ise hafta sonu eğlencesi için çağrılmıştır... Farklı meslek gruplarından ve apayrı kişiliklere sahip bu on kişi aslında neden orada olduklarını öğrendiğinde artık herkes için çok geçtir... Oyunda, Ediz Hun, Oya İnci, Savaş Özdural, Pelin Turancı, Fatih Gülnar, Hakan Akın, Özdemir Çiftçioğlu, Cengiz Eşiyok, Ilgın Angın, Ozan Altuntaş rol alıyor. ADALET UĞRUNA... “Hanımefendi’nin Ziyareti” adlı oyun bu hafta 26 Ocak’a kadar Mecidiyeköy Büyük Sahne’de sahnelenecek. Friedrich Dürrenmatt’ın yazdığı oyunun yönetmenliğini Can Gürzap üstleniyor. Oyunun konusu kısaca şöyle: Avrupa’nın kalbinde uzun süredir ekonomik sıkıntı çeken bir kasabaya yıllar önce orayı terk etmiş olan Klara Zahanasyan, bir milyoner olarak gelir. Kasaba halkına bağışlayacağı 1 milyar karşılığında eski hesapları kapatmak için adaletin yerine getirilmesi şartını koşar. Bu andan itibaren kasabada Avrupa’nın temsil ettiği tüm entelektüel, hümanizmacı düşünce sarsılmaya başlar. Çünkü pazarlık bir anlamda tüm bunlardan vazgeçmeyi öngörmektedir. KÜLTÜRSANAT REHBERİ HABER KADİISNTAANTLBEUTLL’EURNİ İBB kadın atletler için şube kurdu İBB Spor Kulübü ya da tescilli adıyla İBBSK, Türkiye’nin futbol dışındaki branşlarda en fazla sporcu sayısına sahip ekibi. İzciliği de sayarsanız 40 bin lisanslı sporcuları var. 19 ara branşta İstanbul’a kaliteli sporcu kazandırmak için uğraş veriyorlar. Yok yok, kulüp çatısı altında. Nurettin Sözen tarafından, “İstanbullulara spor yaptırma amacı” ile kurulup sonrasında profesyonelleşen futbol ve basketbola merak saran kulüp, Ekrem İmamoğlu’nun Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kazanmasından sonra eski misyonuna geri dönmüş. Üstelik İmamoğlu’nun, kadınlara yönelik pozitif ayrımcılığı da İBBSK’nin yol haritası olmuş. Örneğin atletizm dünyasının önemli ismi Şirin Mine Kılıç kulübün başkan vekilliğini üstlenmiş kulüpte. Kılıç’ın ilk icraatı da kulüp başkanı Fatih Keleş ve Genel Sekreter Erdem Aslanoğlu’nun desteği ile kadın atletizm takımı kurmak olmuş. Çünkü, bugüne kadar birçok branşta kadınlara kapılarını açan İBBSK’nin atletizmde tek bir kadın spor Arif cusu yokmuş 30 yıllık kulüp tari kızılyalın hinde. Erkekler hep “tekel” olmuş bu branşta. Öyle ki kros ligi ve yarı maratonda 23 kez Türkiye Şampiyonluğu elde etmişler. Hatta, Avrupa Kulüpler Kupası Şampiyon luğu bile getirmişler İstanbul’a, ama “kadın sporcu”yu kabullenmemişler atletizmde. İşte Şirin Mine Kılıç burada sorumluluk alıp 13 ismi takıma kazandırmış, altyapıda da 42 aday atlete kapılarını açmış kulübün. “Şu anda lisanslı 13 kadın sporcumuz kulüp çatısı altında buluştu. Altyapımızda 42 kadın sporcumuz bulunuyor. Yetenek taraması ile 10 pilot ilçede yeni isimleri bulacağız. Kız ve erkek çocuklarını birlikte değerlendirece ğiz. İstanbul, Türkiye’nin en büyük yetenek havuzu. Bu havuzdan, geleceğin şampiyonlarını yetiştireceğiz” diyor. Şimdiki hedefleri 110 kadın atlet. Gelecek yıl ise 200 kişilik dev bir şube yaratmak istiyor İBBSK. Ve önümüzdeki yılın hedefi atletizmin değişik branşlarında milli takıma sporcu kaynağı yaratmak. Eczacıbaşı’nın Milli Takım’daki yıldızı Hande Baladın: Türkiye rakipleri korkutan bir takım AMilli Kadın Voleybol Takımı oyuncusu Hande Baladın, 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları Avrupa Kıta Elemeleri’nde gösterdikleri performans ile olimpiyata katılan takımları korkuttuklarını söyledi. A Milli Kadın Voleybol Takımı oyuncusu Hande Baladın, 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları Avrupa Kıta Elemeleri hakkında açıklamalarda bulundu. Genç voleybolcu, Türkiye’yi olimpiyatlarda temsil edecek olmaktan dolayı mutlu ve gururlu olduğunu ifade ederek “Orada olmak her sporcunun hayali. Olimpiyatlar sporun zirvesi. Tek hedefimiz olimpiyatlardı. Maçlarda onun bilincinde performans göstermeye çalıştık” şeklinde konuştu. Turnuvada 20 sayıyla en fazla sayı elde ettiği maç olan Belçika müsabakası hakkında da konuşan Baladın, “Bu maça ayrı bir odaklanmaya gerek yoktu. İlk maçta Almanya’ya yenildiğimiz için daha sonrasında birazcık riske attık durumu. Neden bilmiyorum ama biz her zaman zoru seviyoruz. Kendimizi zora düşürüyoruz. İlk maçtan sonra herkesin kendine çekidüzen vermesi gerekiyordu. Çok fazla basit hata yaptık. Daha sonrasında zaten hedefimiz olimpiyat olduğu için daha iyi oyun sergilemek gerektiğini biliyorduk. Onun bilincinde çıktık. O da hepimizin performansına yansıdı” açıklamasını yaptı. ‘Kalp krizi denecek bir maçtı’ Hande, Polonya mücadelesinin elemelerdeki kırılma noktası olduğunu aktararak, “Oraya gelene kadar çok stresli maçlar oynadık. Almanya mağlubiyetinden sonra Hırvatistan ve Belçika maçları da çok stresliydi. Çünkü gruptan çıkmak zorundaydık ve iki takım da mücadele eden takımlardı. Almanya maçının üstüne koymadan oynarsak aynı sonuçla ayrılabilirdik. Çok daha iyi performansla ilk önce gruptan çıkmayı başardık. Daha sonra Polonya maçı bizim için kalp krizi denecek bir maçtı. Özellikle 4. sette 5 tane maç sayısını çevirmek çok zordu. Onlar da çok istedi, biz de çok istedik ama biz daha fazla isteyen taraf olduk. Galibiyetle ayrıldığımız için mutluyuz” ifadelerini kullandı. Yarı finalde karşılaştıkları Polonya ve finalde oynadıkları Almanya karşılaşması arasındaki dönemi anlatan Baladın, “Polonya maçını çok geç oynadık. Otele geldiğimizde gece 12 buçuk falandı, yatış süremiz çok geçti. Sabah final heyecanı olduğu için olimpiyatlara gitmeyi hak ettiğimizi düşündüğümüz için iyi bir performans için sabah antrenmana gidişimiz inanılmaz enerjikti. Sanki çok kısa süre önce Polonya maçını oynamamış gibi bir enerji ile gittik. Kafa olarak antrenmandan itibaren hazırdık. Polon ya maçında hissettiğimiz duygular anlatılmaz. Orada her duyguyu aynı anda yaşadık. 5. sete başladığımızda takım arkadaşlarıma söylediğim; ‘Şu an inanılmaz duygular hissediyorum. Hayatımda hiç hissetmediğim duygular hissediyorum. Bu maçı almak zorundayız ve finale çıkmak zorundayız’. O an o kadar çok şey söyledim ki yarısını hatırlamıyorum. Zaten maçta sayıları da hatırlamıyoruz. Daha sonradan açıp izledim. Olimpiyatlar olduğu için herkes çok isteyerek çıktı. Kafa olarak hazırdık” diye konuştu. ‘Tokyo’ya gideceğiz dedik’ Turnuvanın ilk maçında 31 mağlup oldukları Almanya ile finalde eşleşmelerinin takımı hiçbir şekilde olumsuz etkilemediğini söyleyen genç oyuncu, “Takımdaki staff tarafından, bizim tarafımızdan hiç olmadı olumsuzluk. Çünkü Almanya maçında biz kendi oyunumuzu oynamadığımızı biliyorduk. İlk maçın stresiyle basit hatalarla o maçı kaybetmiştik. Almanya da bu zamana kadarki en iyi turnuvasını geçirdi. Her oyuncu çok iyi oynadı. Çok mücadele ettiler. Biz o zamana kadar çok stresle gelmiştik. Finaldeki stresi Almanya’ya göre daha iyi kaldırdık diyebiliriz. İlk Almanya’yı öğrendiğimizde Polonya maçında nasıl bir performans sergilediğimiz herkes tarafından görüldü. ‘Finalde kim çıkarsa çıksın şansı yok. Biz o bileti alıp Tokyo’ya gideceğiz’ dedik” değerlendirmesini yaptı. Hande Baladın, finalde oynanan Almanya maçı öncesi başantrenör Giovanni Guidetti’nin nasıl bir motivasyon konuşması yaptığıyla ilgili gelen soruya ise şu yanıtı verdi: “Hepimiz çok heyecanlıydık. Olimpiyatlara gitme hayali son 23 ayda oluşmuş hayal değil. Milli takımla birlikte olimpiyatlara gidip orada madalya kazanmak voleybola başladığımızdan beri hayalimizdi. Buraya gelene kadar çok fazla hazırlık yapıldı. Onun karşılığını aldık. Herkes her şeyin bilincindeydi. Hepimiz yeterince birbirimizi motive etmiştik. Giovan ni de soyunma odasına girdiğinde, bizi gördüğünde pek bir şey söylemesine gerek kalmadı. Herkesi çok konsantre gördü. Maç sonrası da inanılmazdı.” Olimpiyatlara katılan rakip takımları da değerlendiren Baladın, şöyle konuştu: “Hepsi voleybolda dünya ekolleri. Olimpiyatlara gidiyoruz sonuçta bütün ülkeler çok kuvvetli. Herkesin orada çok iyi performans göstereceğine eminim. Bundan önceki turnuvalarda büyük isimleri yendik ya da çok rahatsızlık verdik. Çok başa baş geçen maçlar oldu. Olimpiyatlarda olan ve hiç kazanmadığımız bir takım yok. O yüzden bu performansımızla onları korkuttuğumuzu düşünüyorum.”