22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

11 ARALIK 2019 ÇARŞAMBA SAYI 11 Cumhuriyet Gazetesi’nin ücretsiz ekidir WWF’DEN KANAL İSTANBUL’UN SAKINCALARINI AÇIKLAYAN RAPOR YERLEŞIM ALANLARINDA NÜFUS ARTIŞI Kanal İstanbul projesi ve çevresindeki yeni gelişmelerden en çok etkilenebilecek iki ilçe ise Arnavutköy ve Başakşehir olacaktır. Yeni havalimanı ve Yenişehir projelerinin yapılacağı köyler orman köyü statülerini yitirecekler. Kanalın yapılması halinde özellikle Yavuz Sultan Selim Köprüsü bağlantı yollarına yakın olan köyler hızla kırsal niteliğini kaybedecektir. Proje ile 15 Yıldız Parkı büyüklüğündeki orman alanı etkilenecek. Yaban hayatın etkilenmesi ile daha çok yırtıcı hayvan şehir merkezine inmek TAHRI.BATzorundakalacak. PROJESI. TÜM KADINLAR IÇIN >>2’de AKGÜN’DEN IMAR PLANI SEFERBERLIĞI! >> 3’te WWF Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) tartışmaların odağındaki Kanal İstanbul projesi için 2018 yılında hazırladığı raporu güncelledi. 123 sayfalık raporda, Kanal İstanbul pro jesinin yalnız devasa bir yatırım değil, İs tanbul doğasının karşı karşıya bulundu ğu en büyük mühendislik operasyonu ol duğu belirtildi. Birçok alanda İstanbul’un risk altında oldu ğu vurgulanan raporda, yerle şim alanları, tarihi ve arkeo lojik değerler, sosyo ekonomi, LEYLA KILIÇ kentsel gelişim gibi hukuksal ve siyasal düzenlemelerin yanında ormanlar, korunan böl geler ve tarım alanları dahil olmak üzere bölgede doğal alanların çok ciddi bir tah ribat altında kalacağı kaydedildi. Raporda öne çıkan bazı başlıklar şöyle: Marmara ölü deniz: Proje ile milyonlar ca insanın eklenmesi ve mevcut içme su yu rezervlerinin kaybı pahasına bir ada ya dönüştürülecek olan İstanbul’u kılcal damarlarla Istrancalara bağlayan akarsu ların koparılması tehlikesi var. Boğaz’da olduğu gibi Kanal içerisinde iki yönlü bir akıntı sistemi geliştirilemeyecek ve Karadeniz’in kirli suları Marmara’ya do lacak. Marmara Denizi’nde bol besinli üst tabaka can çekişen alt tabakaya baskı ya pacak ve oksijen hızla azalacak. Oksijen bitince, kanal kapatılsa bile, bir daha ge ri dönüş olmayacaktır. Oksijensizlik, alt tabakadaki hidrojen sülfür yoğunluğunu hızla artıracak ve sonuç olarak İstanbul lodos estiğinde dayanılmaz bir şekilde çürük yumurta kokusuna maruz kalacaktır. Zamanla Karadeniz’in de ekolojik yapısı bozulacak. Su havzaları yok olacak: Proje kapsamında, gemilerin kanala emniyetli girişi için dalgakıranlar, kanal içinde acil durum rıhtımları, anal giriş ve çıkış yapıları, gemi trafik sistemleri gibi alt ve üstyapılar, tahkimat ve dolgu alanlarının yanısıra, ya pay adalar, limanlar planlanmaktadır. Bununla birlikte, kanalın üzerinden karayolu ve demiryolu köprü geçişlerinin yanısıra boru hattı, enerji hatı gibi altyapı tesislerinin de yapımı gerekmekte. Kanalın yapımı ile yaklaşık 1,5 milyar metre küp hafriyat ortaya çıkacak. Projenin yapılması halinde İstanbul’un 25 günlük su ihtiyacını karşılayan Sazlıdere Barajı’nın iptali gerekecek ve bu İstanbul halkının bugün kullandığı suyun yüzde 6.7’sini karşılamakta. Tarım alanları: Genel olarak 545 bin hektar alana sahip İstanbul ilinin yak laşık yüzde 25’i tarım alanlarından oluşmakta. Bunun yüzde 86’sı, Kanal İstanbul’un konumlandığı Avrupa yakasında yer alıyor. Bu arazilerde yaygın olarak yem bitkileri, çeltik, baklagiller, sebze ve meyve tarımı yapılmakta. Yeni Boğaz köprüsü ve havaalanı ile birlikte Kanal İstanbul’un da yapılması halinde yaklaşık 50 kilometrekarelik tarım alanı devreden çıkacak. Projenin ayrıca iki deniz arasındaki sıcaklık ve tuzluluk değişimi ile balık göçlerini etkilemesi beklenmekte. Göçmen kuşlar etkilenecek: Kanal projesi iki denizi yeni bir koridorla birbirine bağlamakla kalmayacak, İstanbul’un Avrupa yakasını Trakya’dan ayırarak ortada dört tarafı denizlerle çevrili bir ada yaratacaktır. Örneğin, öteden beri serbestçe hareket edebilmiş ve gerektiğinde hareket alanını Trakya içlerine kadar uzatabilmiş türlerin bundan böyle izole ada ekosistemine has koşullara uyum sağlaması, sağlayamayanların ise yok olması kaçınılmazdır. Tamamıyla kentsel alanlara teslim olması beklenen böyle bir adada değil toprağa bağımlı bitki ve hayvan türlerinin ve popülasyonlarının varlığını sürdürmesi, kuş türlerinin de konup göçmesi sözkonusu olamaz. Afrika’ya göçleri sırasında bu rotayı izleyen leylekler ve yırtıcılar da Marmara Denizini aşmakta zorlanacaklardır. VİZE’DE TARİH YOK EDİLİYOR >>2’de ‘O, IYI USTA Dayanışmanın güzelliğiOLACAK’ Gemlik’teki girişimci kadın dernekleri, hem kazanç hem sosyalleşme sağlıyor MALTEPE’DE bir otomobil bakım servisinde staj gören 17 yaşındaki Melike Nur Beyen, çocukluğundan beri hayali olan araba tamirciliğini hayata geçirdi. >>3’te OKAY ADI YAŞATILACAK TÜRK pop müziğinin usta ismi ve bestecisi Sezen Aksu, 2012 yılında hayatını kaybeden senarist, oyuncu ve yazar Meral Okay anısına 5 bin fidanlık hatıra ormanı oluşturdu. >>3’te Bursa’nın Gemlik ilçesine bağlı civar köylerde kurulan girişimci kadın dernekleri, bulundukları yerlerde ekonomik hareketlilik oluşturarak çalışmayan kadınların kazanç elde etmelerini, aynı zamanda sosyalleşmelerini sağlıyor. Kadın istihdamının yüzde otuzlarda kaldığı Türkiye’de, Gemlik’e bağlı köylerde son dönemde sıra dışı bir hareketlilik yaşanıyor. Bir bir kurulan kadın girişimci dernekleri, unutulmaya yüz tutan yöresel lezzetleri yeniden gün ışığına çıkarırken üyelerine de maddi ve manevi katkı sağlıyor. İlk olarak beş yıl önce Narlı köyünde kurulan kadın derneğinin ardından ilçeye bağlı pek çok köyde gerçekleşen benzer girişimler, Anadolu kadınının üretkenliği üzerine oldukça dikkat çekici örnekler meydana getiriyor. Narlı, Küçük Kumla, Büyük Kumla, Güvenli, Umurbey ve Gencali köylerinde kuruluş çalışmalarını tamamlayan dernekler, özel günlerde stantlar açarak ürünlerini sergiliyor. Büyük çoğunluğu mevsimlik zeytin hasadı dışında başka bir işte çalışmayan kadınların meydana getirdiği dernekler, köy ortamında kadınların kendilerini daha güçlü ifade etmelerini sağlıyor. Sermaye yirmişer lira Narlı Girişimci Kadınlar Derneği’ni beş yıl önce 10 kişi ile kurduklarını söyleyen Zeynep Başaran, erişte, yufka ve diğer mevsimlik gıdaları hazırlarken ihtiyaç duydukları malzemeleri önceleri kendi aralarında topladıklarını, ilk sermayelerinin ise kişi başı 20 TL olduğunu söyledi. Kadınların maddi ve manevi olarak derneği yüklendiklerini anlatan Başaran “O dönem çalışmalarımızı gören bir kurum hamur yoğurma makinesi, sac ve mutfak robotu temin etti. Allah sağlık verdikçe de bu işi yapmaya devam edeceğiz” dedi. Kendi aralarında yaptıkları gün buluşmalarında tanışan 15 kadının kurduğu Küçük Kumla Girişimci Kadınlar Derneği ise eylül ayından bu yana faaliyet gösteriyor. Kurucu Ebru Akyıl,“Bölgemizin zeytini ve zeytinyağını kullanarak katkısız, doğal gıda üretiyoruz. Gelir elde etmeye başlayınca öğrenci kardeşlerimize burs ve ihtiyaç sahiplerine yardım da sağlayacağız” diye konuştu. Büyük Kumla Girişimci Kadınlar Derneği Başkanı Mine Kaptan da 16 kadın girişimci ile erişte, tarhana, mantı, salça gibi dayanıklı kışlık gıdalar ürettiklerini belirtti. Güvenli Girişimci Kadınlar Derneği Başkanı Nuriye Demiriz ise mahsullerinde zirai ilaç kullanmadıklarını, sirke, turşu, kızılcık suyu gibi ürünler yaptıklarını dile getirdi. 70 yaşını aşkın annesinin hayatında hiç köy meydanında çay içmediğini anlatan Umurbey Girişimci Kadınlar Derneği Başkanı Nesrin Ünlü de “Kadınların sosyalleşmesini amaçlıyoruz. Köy meydanından geçmeye imtina eden arkadaşlarımız şimdi burada keyifle çalışıyor. Dönem dönem ihtiyaç sahiplerine de gıda yardımı gerçekleştiriyoruz” ifadelerini kullandı. Gencali Girişimci Kadınlar Derneği Başkanı Mukadder Aslan da köylerini yeniden canlandırmak istediklerini belirtti. WINEHOUSE İSTANBUL’DA SAHNEDE >>4’te TEKVANDOCU HATICE, HEDEF BÜYÜTTÜ! >> 4’te
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle