22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

2 13 KASIM 2019 ÇARŞAMBA HABER Toprağımızı MTarım politikası ile kalkınmayı hedeflediklerini söyleyen Turgay Erdem: ARMARA’DAN HABERLER unutmamalıyız LEYLA KILIÇ Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, ilçede tarım politikası ile kalkınmayı hedeflediklerini belirterek “Tarım yönünden daha fazla çalışma yapabileceğimiz alanımız mevcut. Tekrardan köye dönüş hareketini başlatmalıyız. Bizim derdimiz bu. Kentlerimiz büyüsün, istihdam yaratılsın ama geldiğimiz yeri ve toprağımızı unutmamalıyız. Kendimize yeten bir ülke haline gelmeyi tekrar hedef haline getirmeliyiz” dedi. İlçede bulunan Misi köyü ve Gölyazı alanlarının tarihi derinliklerini de anlatan Erdem, “Misi köyü, tarihi bir sanat köyü. Geçen yıl da Tarihi Kentler Birliği’nden Türkiye’de en iyi korunan köy unvanını aldı. Gölyazı ise bize bir dünya mirası. Belki de Türkiye’de olmadığı gibi dünyada da sayılı örneklerden bir tanesidir. Korunması için üstün çaba sarf ediyoruz” diye konuştu. Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayan Turgay Erdem, şunları söyledi: Ata tohumlarını belirledik n Nilüfer’de nasıl bir tarım politikası yürüteceksiniz? Nilüfer 51 bin hektarı kapsayan araziye sahip. Bu alanın 1314 bin hektarında yerleşim birimleri var. Yaklaşık 17 bin hektarımız da ormanlık alan. Bunun geri kalan alanları tamamen tarıma yönelik, tarımsal faaliyetlerde kullanılabilecek araziler. Tarım yönünden daha fazla çalışma yapabileceğimiz alanımız mevcut. Tabii kentleşmenin büyümesi ile bu alanlar biraz terk edilmiş. Eski köy olan yerleşim yerlerinde tarım bir şekilde devam ediyor. Ancak bu alanda kalkındırma yaratabilmek için yönlendirilmesi gereken bir politikaya ihtiyacımız var. Biz de bunu yapacağız. Geçen dönemlerde kurduğumuz kent bostanları var. Kent bostanlarında ata tohumu dediğimiz eski tohumlarımızı hem elde ediyoruz hem Nilüfer Belediye Başkanı Erdem “Kendimize yeten bir ülke durumuna gelmeliyiz” dedi. de üretimini sağlıyoruz. Bununla ilgili takas şenliklerimiz oluyor. Şu anda yaklaşık 200’ün üzerinde eski ata tohumları belirledik ve bunları kütüphanemizde bulunduruyoruz. 107 dönümde ekim n Bu tohumlarla nasıl bir üretim modeli düşünüyorsunuz? Konaklı’da 107 dönüm arazide yapacağımız bir çalışma var. Bu çalışmayla ilgili uzmanlardan da bilgi alarak ortak akılla bir süreç yürütüyoruz. Bölgede etütlerde yaptık. Mesela tıbbi aromatik bitkilerle ilgili yetiştireceğimiz bir alan da belirledik. Bu sene onun da denemesini yapıyoruz. Lavanta ve ona benzer ürünler için de harekete geçtik. Bir de bölgede insanları tarıma yönlendirecek bir alan yaratmak istiyoruz. Orada yapmış olacağımız, yapacağımız, ata tohumları ile geliştireceğimiz ürünlerin pazarlanmasını da sağlayacak bir yöntem geliştirmeye çalışıyoruz. Aynı zamanda bu politikaların köylere inmesini sağlayacağız. Bü tün köylerimizde kadın derneklerimiz var. Orada da üretilen ürünleri bu sürece katacağız. Bir köyümüzde domates bir köyümüzde bamya üreteceğiz ve bu ürünlerin bölgelerden toplanmasını sağlayıp, hijyenik olarak bir marka haline getirip kooperatif çatısı altında bütün Türkiye’ye pazarlanmasını sağlayacağız. ‘Gölyazı dünya mirası’ n Tarihi dokuya sahip de bir ilçe. Misi köyü ve Gölyazı turizm için katkı sunuyor mu? Misi, eski bir Osmanlı köyü. 78 yıl önce bu köyde bazı yapılar onarıldı. Burada fotoğraf müzesi ve edebiyat müzesi, kütüphane ve yazı evimiz var. Tarihi bir sanat köyü diyebiliriz. Geçen yıl da Tarihi Kentler Birliği’nden Türkiye’de en iyi korunan köy unvanını aldı. Sokaklarını iyileştirdik, binalarını.. Hafta sonlarını 810 bin ziyaretçisi olur. Gölyazı ise bize bir dünya mirası. Belki de Türkiye’de olmadığı gibi dünyada da sayılı örneklerden bir tanesidir. Korunması için üstün çaba sarf ediyoruz. Zaman içerisinde deforme olmuş. Eski Roma kentinin üzerinde kurulmuş bir kent. Kazıldığında altından tarih fışkırıyor ama ora da bir yerleşim var. Dolayısıyla tarihin tam ortasında olan bir kent. Bir imar planı vardı, o iptal oldu. Mümkün olduğu kadar korumaya gayret sarf ediyoruz. Altyapı sorunu vardı, o çözüldü. Biz orada uzun yıllardır çalıştaylar yaptık nasıl korunması gerektiğiyle ilgili. Bu sene UNESCO’nun dünya mirasına girmesi için çabalıyoruz. Buranın sadece Nilüfer Belediyesi olarak değil, bakanlık tarafından da korunması gerekiyor. Orada bir nekropol alanı var. Kazı çalışmalarımız oldu. Bir müze yaparak çıkan buluntuları sergileyeceğiz. Zambaktepe’de çok güzel bir amfi tiyatro var. Güneşin en güzel battığı yer olarak belirlenmiş. Bizim orada kazı çalışmaları yapmamız lazım ama Kültür Bakanlığı’nın da bu konuda çalışma yürütmesi gerekli. ‘Dünyanın en iyi inciri’ n Bu politikayla neyi hedefliyorsunuz? Dünyanın en iyi incirinin üretildiği bölge burası. İngiltere’de kraliçenin bile buradan giden bir incirle beslendiğine dair duyumlar alıyoruz. Bizim için önemli olan yerel üretimin pazarlanması. Bu noktada da yerel yönetimlerin Türkiye çapında bu konuya daha çok eğilmesi gerektiğini düşünüyorum. Kentler o kadar hızlı büyüyor ki üretim alanları tarım alanları olarak belirlenmeli. Yani tekrardan köye dönüş hareketini başlatmalıyız. Bizim derdimiz bu. Kentlerimiz büyüsün, istihdam yaratılsın ama geldiğimiz yeri ve toprağımızı unutmayalım. Kendimize yeten bir ülke haline gelmeyi tekrar hedef haline getirmeliyiz. Bakın özellikle de gençleri toprakla buluşturmalıyız. Biz gençler için belirli dönemlerde gelip toprakla buluşacağı alanlar üzerinde de çalışmalar yürütüyoruz. Bir yandan da kentten çocuklarıyla gelecek aileler için kendilerinin ekebilecekleri küçük bahçeler yapacağız. n Nilüfer Belediyesi, kültür sanat anlamında çok sayıda etkinliğe imza attı... Evet, Nilüfer kültür sanatın merkezi diyebiliriz. Bizim bir kent tiyatromuz var. Belki de bundan Türkiye’de birkaç tane var. Bu sene 9 oyun birden sahneleniyor. Bir yıla yayılmış olarak tiyatro festivalimiz var. Gençlik ve müzik festivallerinin her zaman yapıldığı bir yer burası. Şu an 3 kültür evimiz var. Ana konularımızdan bir tanesi bu. l BURSA Gemlik’te fidanlar toprakla buluştu Türkiye’de yaklaşık 11 milyon fidan dikilmesini amaçlayan “Geleceğe Nefes” projesi kapsamında Bursa Gemlik’te Asım Kocabıyık Yerleşkesi’nde çam, akasya, sedir ve diş budak fidanlarını dikildi. Gemlik Kaymakamı Yaşar Dönmez, Garnizon Komutanı Tank Albay Sacit Sabuncu, Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan ile ilçe protokolünün katıldığı etkinlikte konuşan Mehmet Uğur Sertaslan, yeşil alanları artırma nın önemli olduğunu, geleceğe yapılacak en büyük yatırımlardan birinin de ağaç dikmek olduğunu söyledi. Gemlik Kaymakamı Yaşar Dönmez de “Bizden önce bize emanet bırakılan tabiatı, bizden sonraki kuşaklara bırakmak istiyoruz. Bunun için mevcut durumu koruma, yeterli olmazken, yeni fidanları yetiştirmek, geliştirmek ve büyütmek gerekiyor” diye konuştu. Gemlik’te 10 bin fidan dikildiği belirtildi. l İç Politika Çorlu Atatürk Evi’nin temeli atıldı Çorlu Belediyesi tarafından projelendirilen ve Çorlu halkının katkılarıyla inşa edilecek olan Atatürk Evi’nin temel atma töreni gerçekleştirildi. Düzenlenen törene Tekirdağ Vali Yardımcısı Ali Dursun, Tekirdağ milletvekilleri İlhami Özcan Aygun ve Candan Yüceer, Çorlu Kaymakamı Cafer Sarılı, 5. Kolordu ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Tevfik Algan, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, Çorlu Belediye Başkanı Ahmet Sarkurt, Tekirdağ Baro Başkanı Sedat Tekneci, Çorlu İlçe Emniyet Müdürü Serdar Kurtoğlu, Çorlu İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Erdoğan, Tekirdağ NKÜ Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, askeri erkân, belediye meclis üyeleri, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, bağış yapan kuruluş ve vatandaşlarla çok sayıda Çorlulu katıldı. Temel atma töreninin açılış konuşmasında Çorlu Belediye Başkanı Ahmet Sarıkurt, “Mustafa Kemal, vatanına ve ulusuna çok yüce duygularla bağlı, vatan savunmasını her şeyin üzerinde tutan, millet sevgisi tutku derecesinde olan, yaşarken ve öldükten sonra da maddi ve manevi tüm varlığını ulusuna adayan bir devlet adamı ve komutandı” diye konuştu. l İç Politika İnönü ve Karabekir’e fahri hemşerilik Edirne’nin kurtuluş günü olan 25 Kasım’da Edirne Belediyesi tarafından geleneksel hale getirilen “Fahri Hemşerilik Beratı”nın bu yıl Kurtuluş Savaşı’nın iki kahramanı İsmet İnönü ve Kazım Karabekir’e verilmesine belediye meclisi tarafından oybirliğiyle karar verildi. Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, “Kurtuluş Savaşımızın kahramanlarından, çok önemli iki değerimiz, şahsiyetimiz ve her ikisi de Cumhuriyetimizin hem kazanılmasında hem de kurulmasında çok değerli katkıları olan isimler. 23 Ni san 1920 yılında kurulan TBMM’nin ilk döneminde, Kurucu Meclis’te İsmet İnönü ve Kazım Karabekir, Edirne milletvekili olarak görev yapıyorlar. Bunu Edirne’de maalesef çok bilen yok. Biz bunu 2017’de açtığımız kent müzesinde ayrı bir bölüm oluşturarak çocuklarımızın öğrenmesini sağlamaya çalıştık. İsmet İnönü’nün torunu Gülsüm Bilgehan Toker ve Kazım Karabekir Paşa’nın kızı olan Timsal Karabekir’e ulaştım. Her ikisi de gurur duyacaklarını söyledi” diye konuştu. l İç Politika Yürüyen Köşk’e ziyaretçi akını Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Yalova’ya mirası olan Yürüyen Köşk’ü ekim ayı sonu itibarıyla 51 bin kişi ziyaret ederek rekor kırdı. Yıl sonu itibarıyla hedeflerinin 60 bini geçmek olduğunu belirten Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman, “Kentimize Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün mirası olan Yürüyen Köşk’ü hemen hemen katıldığım her platformda anlatmaya özen gösteriyorum. Kentimizin değerlerini, miraslarını koru yup tanıtmak bizim en birinci görevimiz. Göreve geldiğimiz günden bugüne kadar olan süreçte Yürüyen Köşk’ün bilinirliğini artırdık. Yapmış olduğumuz tanıtımların karşılığını da yapılan ziyaretlerin sayısının artmasıyla alıyoruz. Bu anlamda başta kentimize yaşayıp ama halen Yürüyen Köşk’ü görmemiş olan hemşerilerimizi ve diğer illerde yaşayan tüm vatandaşlarımızı burayı görmeye davet ediyorum” dedi. l İç Politika
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle