22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

TIGRAN HAMASYAN VE THE YEREVAN STATE CHAMBER CHOIR ‘LUYS I LUSO’ Alışılmadık bir Müzik Büyücüsü: Tigran Hamasyan zunca bir zaman önce çizgi dışı doğaçlama yeteneği ile gönülleri çelen, 19 yaşında Thelonious Monk Uluslararası Caz SAMİ Yarışması’nda birinci olan, KISAOĞLU 2006 yılından günümüze kendi adına kaydettiği 7 albüm ile her defasında olumlu eleştiriler almayı başaran bir isim Tigran Hamasyan. Ermenistan’ın Gümrü şehrinde başlayan hayat hikâyesinde 3 yaşında evlerindeki piyanoda yerel melodileri çıkaran, ardından önce klasik müziğe sonrasında ise caza ilgi duyan müzisyen geride kalan son 10 yılda Lars Danielsson’dan Dhafer Youssef’a farklı müzik tarzlarından birçok müzisyen ile önemli ortaklıklar gerçekleştirdi. Bu yıl 22. İstanbul Caz Festivali kapsamında 30 Haziran akşamı Erivan Devlet Oda Müziği Korosu’yla 5 ile 19. yüzyıllar arasında bestelenen dini içerikli Ermeni müziklerini Aya İrini sahnesine U taşıyacak olan Hamasyan ertesi gün ise post rock, caz, elektronika, dub, çağdaş müzik ve Ermeni folklorundan izler taşıyan son albümü Mocroot’tan parçalar seslendirmek üzere üçlüsüyle Cemal Reşit Rey Konser Salonu sahnesine konuk olacak. Geleneksel ile modern arasında köprü... Perküsyonist Trilok Gurtu’nun “Piyanoyu bir raga gibi çalıyor, bir sonraki Keith Jarrett” olarak tanımladığı Hamasyan müziğinde son derece geniş bir sesler sözlüğünden yararlanıyor. Kendine özgü eklektik bir dil oluşturan sanatçının yapıtları geleneksel ile modern arasında köprü kuran yenilikçi bir bakış açısına sahip. Alman ressamlar Gerhard Richter, Sigmar Polke ve Anselm Kiefer’ın resimlerinde uyguladıkları postmodernist estetiğin ya da Avusturyalı mimar Hans Hollein’ın farklı mimari stillerin izlerini taşıyan postmodern yapılarının müzikal bir yansıması olarak da değerlendirebileceğiz Hamasyan’ın sanatı çeşitli müzikal stillerin arasında gezinmesinin ötesinde kültürler, olaylar, kimlikler, anılar arasında sürekli olarak bağlantılar kuran bir özelliğe sahip. Albümlerinde genellikle sevdiği şiirlerden bestelediği şarkıları kendi sesinden dinlediğimiz sanatçı müziğini elektroakustik Ermeni rock müziği olarak tanımlıyor. Hayranları arasında Herbie Hancock’dan Chick Corea’ya birçok Amerikalı piyanistin yer aldığı Hamasyan’ın sanatı Anadolu coğrafyasından Amerika’ya uzanan onlarca farklı ses peyzajına sahip. Hamasyan’ın İstanbul’daki iki konseri gerek birbirine uzak gibi görünen müzikal tarzları sofistike bir şekilde bir araya getiren bir sanatçıyla tanışmak adına, gerekse doğaçlama konusunda farklı patikalardan ilerleyen bir müzisyeni dinlemek adına kaçırılmayacak bir fırsat sunuyor. Bu yıl 22. İstanbul Caz Festivali kapsamında 30 Haziran akşamı Erivan Devlet Oda Müziği Korosu’yla 5 ile 19. yüzyıllar arasında bestelenen dini içerikli Ermeni müziklerini Aya İrini sahnesine taşıyacak olan Hamasyan ertesi gün ise post rock, caz, elektronika, dub, çağdaş müzik ve Ermeni folklorundan izler taşıyan son albümü Mocroot’tan parçalar seslendirmek üzere üçlüsüyle Cemal Reşit Rey Konser Salonu sahnesine konuk olacak. 4
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle