Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BAŞKAN’A ULAŞ Facebook.com/yahyaarikan Twitter.com/yahyaarikan MALİ MÜŞAVİR 1 MART 2013 CUMA www.yahyaarikan.com SAYFA 4 Türkiye’nin ihtiyacı Bağımsız Denetim Sorunlar ve Talepler M Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu’nun (KGK) açıkladığı Bağımsız Denetim Yönetmeliği, Türkiye’nin “şeffaf ve denetlenebilir ekonomi” hedefinde büyük hayal kırıklığı yarattı. Hizmeti kilitleyen ‘Nispi Temsil’ uhasebe meslek camiasının çözülmesini beklediği sorunlar ve talepler... Mesleki angaryalar kaldırılmalı. Meslek yasasında başta 5/4 olmak üzere antidemokratik maddeler değiştirilerek çağdaş bir seviyeye gelinmeli. Sınav mağdurlarına ek sınav hakkı verilmeli Bilgi amaçlı bildirimlerdeki özel usulsüzlük cezaları sonlanmalı. Müşteri Bildirim Listeleri kaldırılmalı. Denetim sürecinde; yetki belgeleri ve ruhsat harç bedelleri kaldırılmalı. Ebeyanname şifresi mükellefe değil, meslek mensuplarına verilmeli. Beyannamelerin imzalanmasıyla ilgili parasal sınırlamalar bitmeli. Beyanname verme süreleri yeniden düzenlenmeli. Geçici Vergi Beyannamesi ayın 14’ünden 20’sine, KDV Beyannamesi ayın 24’ünden 29’una, Yıllık Gelir ve Kurumlar Vergisi Beyannamesi ayın 25’inden 29’una çekilmeli. Son dönem geçici vergi beyannamesi kaldırılmalı, KDV ve Muhtasar Beyannamesi birleştirilmeli. Meslek mensubunun KDV yükü azaltılmalı. Serbest meslek uygulamasında Gelir KDV çelişkisi düzeltilmeli. Ücret tarifesinin yayımlanması meslek örgütüne bırakılmalı. Bakanlık vesayetine son verilmeli. Nispi temsil seçim sistemi kaldırılmalı. B aşta pay sahipleri, çalışanlar, satıcılar ve devlet olmak üzere işletmenin tüm çıkar gruplarının güvenilir bilgiye ulaşabilmelerinde, kayıt dışı ekonomi ile mücadelede ve işletmelerimizin rekabet edebilir bir şekilde varlıklarını sürdürebilmelerinde bağımsız denetimin çok önemli bir fonksiyonu vardır. Mali Müşavirler, meslek yasasının kabulünden sonra elde ettikleri denetim yapma yetkisi ile uzun yıllardır, ticari işlemlerin kayıtlarının ulusal muhasebe ilkelerine, bu kayıtların da beyannamelere olan uygunluğunun denetimini yapmaktalar. Ayrıca, 6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu ile bağımsız denetim yapma yetkisinin, münhasıran meslek yasası ile yetki almış mali müşavirler tarafından kullanılacağı Ticaret Kanunu’muza da taşınmıştır. Durum böyle olduğu halde, Kasım 2011 tarihin de oluşturulan Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartarları Kurumu (KGK), Haziran 2012 tarihinde yayınladığı yönetmelikle, mali müşavirlerin her iki yasadan gelen denetim yapma yetkilerini ve yaklaşık 23 yıllık birikimlerini yok saymış, zaten sınavla elde ettiği denetim yetkisi için ayrıca bir sınav zorunluluğu getirmiştir. KGK sadece bununla kalmamış, mali müşavirlerin mesleki eğitimi ile yetki ve görevli kılınmış çatı meslek örgütü Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği’nin (TÜRMOB), ülke çapında başarı ile gerçekleştirmiş olduğu eğitimleri de yok saymış, geçiş döneminde yetkilendirme için, benzer bir eğitimin tekrar alınmasını zorunlu hale getirmiş mali müşavirleri milyonlarla ifade edilecek bir maliyetle karşı karşıya bırakmıştır. Bugün mali müşavirler, yasadan gelen kazanılmış hak ve yetkilerinin üzerinde oluşturulan gasp’ı ortadan kaldırabilmek için kararlı bir demokratik mücadeleyi sürdürmektedirler. 5786 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikle Serbest Muhasebeci Mali Müşavir, Yeminli Mali Müşavir Odaları ile TÜRMOB’un seçim sistemi değiştirilerek, nispi temsil sistemi getirilmiştir. Mesleğimiz yönetim organlarının seçiminde uygulanan ancak Türkiye’de ve dünyadaki hiçbir ülkenin meslek odalarında örneği olmayan nispi temsil sistemi; Meslek Odaları’nın yapılarına ve işlevlerine uygun olmadığı gibi, kamu yararına da dayan amu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu açıkladığı Bağımsız Denetim Yönetmeliği ile Türkiye’de sayıları yarım milyonu aşan işletmenin “demokrasi, uyum, uluslararası toplumun parçası olma” idealleri rafa kalktı. Muhasebe meslek camiası, yeni bir yönetmeliğe ihtiyaç duyulduğu görüşünde. Düzeltilecek yönetmelikte talepler ise şöyle; Denetim yapacak serbest muhasebeci, mali müşavir ve yeminli mali müşavirlere sınav zorunluluğu getirmemeli. Yeni yönetmelik talebi K Mesleki eğitim, ücretlendirme, denetim ve disiplin gibi Birliğimizin kuruluş yasasında yer alan yetki ve sorumluluk alanlarına müdahale edilmemeli, gerekli durumlarda “Birliğimizle işbirliği” yapılmalı. Unvanlar arasında ayrımcılık yapılmamalı ve eşit davranılmalı. TÜRMOB eğitimleri kabul edilmeli. Harç, hizmet bedeli, mühür ve benzeri konularda yasal dayanağı olmayan yetkiler kullanılmasından vazgeçmeli, paydaşların katılımına ve denetimine açık bir yönetim tarzı sergilemelidir. maz. Nispi temsil sistemi; seçmen iradesini sandığa aynen yansıtmadığından, liste halinde seçime giren gruplarda, daha çok oy aldığı halde listeden bazı kişilerin yönetime girememesi sonucunu doğurarak seçme ve seçilme hakkını da engeller. Ve bu sistem; farklı görüşteki kişilerin yönetime girmelerini sağlayacağından, Oda yönetiminin işleyiş ve çalışmasında da problemler yaratarak Oda yönetiminde siyasallaşmalara yol açar, “yönetimde istikrar” ve dolayısıyla “demokratik devlet” ilkesine de aykırı düşer. Sistem, Anayasa’nın 135. maddesine göre kurulan Meslek Odaları arasında eşitsizliğe, farklı uygulamalara yol açan bir düzenleme olduğundan, hukukun üstünlüğü, hukuk devleti, demokratik devlet, demokratik yönetim ilkeleriyle de bağdaşmaz. Meslek örgütü ‘olmazsa olmaz’ B ir meslek örgütünün önemini doğru anlama ve tanımlamanın ön koşulu demokrasiyi içselleştirmeyi, özümsemeyi zorunlu kılar. Demokrasinin gerçek anlamda uygulanmadığı bir toplumda sivil örgütlerin özgün alanlarında çalışmaları değil de siyasal iktidarların istekleri ve bakış açıları ön plana çıkar. Bu da o sivil örgütün amaçlarını gerçekleştirmeyi güçleştirir. Meslek örgütleri, mesleğin toplumsal statüsünü olumlu yönde biçimlendiren, mesleğe bağlı hak ve yetkileri yasal dayanaklara göre ulusal düzeyde düzenleyen, siyasal yaklaşımlardan uzak, uluslararası ölçü ve standartlara bağlı etik kuralları belirler. Buna göre bağlı birimleri denetleyerek toplumsal dengeyi oluşturarur ve meslek mensupları arasında işbirliğini kurar. Meslek mensuplarının eğitim gereksinimleri çeşitli biçimlerde karşılanırken ülkenin değişik açılardan toplumsal kalkınmasına da katkı sağlanır. Bu açıklamalar ışığında bir meslek örgütünün önemi şu başlıklarda özetlenebilir: Mesleğin toplumsal önemi ve statüsünün ön plana çıkarılıp, yükseltilmesi. Mesleğin ulusal düzeyde uygulanmasında tek biçimlilik kazanması. Meslek mensubunun hak ve yetkilerinin iyileştirilip, Hukuksuz geliştirilmesi. Mesleğin küresel değerlere uygun gelişmesi için uluslararası bağlantıların geliştirilmesi. Mesleğe ilişkin sorun, çözüm yolları ve önerilerin siyasal erkle paylaşılması. Meslek etiğinin oluşturulup, uygulanması. Meslek mensuplarının yeni olana uyumu ve uygulaması için eğitimlerle desteklenmesi. İMOK dayanışması İ SMMMO olarak, siyasi iktidarın tüm örgütlü oluşumları yeniden şekillendirme, akademik, demokratik meslek örgütlerini pasifize etme, parçalama yaklaşımına karşı duruldu. Bu amaçla İstanbul Meslek Odaları Koordinasyonu (İMOK) bileşenleriyle bir araya gelinerek ortak bir duruş sergilendi. Son olarak Oda’mızla beraber, İstanbul Diş Hekimleri Odası, İstanbul Eczacı Odası, İstanbul Tabip Odası ve İstanbul Veteriner Hekimler Odası başkanlarının katıldığı bir basın toplantısıyla hazırlanan bildiri kamuoyuna açıklandı. Ortak bildiride TMMOB örneği anımsatılarak; demokratik refleks gösteren kurumların ya kriminalize edilerek ya da yasalarına müdahale edilerek etkisiz hale getirilmeye çalışıldığı vurgulandı. Meslek odaları yöneticilerinin ve üyelerinin talep ve beklentilerinin dikkate alınmadığı anımsatılan bildiride, odalarının kamusal yetki ve sorumluluklarının kısıtlandığı ve maddi olarak zor durumda bırakılmaya çalışıldığı tespitinde de bulunuldu. Bildiride; Meslek Odaları Koordinasyonu`nu oluşturan odalar olarak TMMOB’ye yönelik her türlü baskı ve sindirme girişimine karşı durulacağının altı çizildi. kuralı T Mesleğe ilişkin bilgi gereksinimini en kısa yoldan karşılayacak Bilgiye Erişim Merkezi gibi birimler oluşturması. Mesleğe ilişkin yeni bilgi ve araştırmaları sağlayan kitap, kitapçık ve dergilerle mensuplarını desteklemesi. Mesleğin geçmişinde taşıdığı değerlerin unutulmasını önlemek için müze oluşturması. Mesleğe ilişkin yeni bilgileri duyurmak, bilgilendirmek ve bunu yaygınlaştırmak için ulusal ve uluslararası toplantılar düzenlemesi. Meslek mensuplarının sorunlarına ilişkin çözüm yolları bulup geliştirmesi. Meslek olarak siyasal erkin kararlarının uygulanmasında öncü olması. ‘Meslek Odalarının Kamusal Sorumluluğu ve Geleceği’ Paneli 7 Mart’ta O turum başkanlığını İSMMMO Başkanı Yahya Arıkan’ın yapacağı ‘Meslek Odalarının Kamusal Sorumluluğu ve Geleceği Paneli’ 7 Mart’ta İSMMMO Hizmet ve Kültür Binası Konferans Salonu’nda gerçekleştirilecek. Saat 13.00 ile 17.00 arasında gerçekleştirilecek panele çeşitli oda başkanları da katılıyor. TMMOB Genel Başkanı Mehmet Soğancı, İstanbul Barosu Başkanı Av. Doç. Dr. Ümit Kocasakal ve İstanbul Tabip Odası Başkanı Dr. M. Taner Gören seminerin 3 konuşmacısı olacak. ürkiye’de hiçbir meslek odasında olmayan büyük bir demokrasi ayıbı meslektaşın 5’e 4 diye tanımladığı TÜRMOB yönetimindeki dengesiz dağılımı ifade ediyor. 3568 sayılı meslek yasasında 5’e 4 düzenlemesi, Türkiye’ye göre azgelişmiş birçok geri demokrasilerde bile örneği görülemeyecek cinsten hukuksuz mesleki bir ayrımcılık yaratıyor. Buna göre; çatı örgütümüz TÜRMOB’da 9 kişilik Yönetim Kurulu’nun 5’inin Yeminli Mali Müşavir’lerden oluşması zorunluluğu getirilmiştir. Kalan 4 üye, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir’lerden oluşacaktır. Yani yönetimde 86 bin SMMM’yi 4 kişi, 4 bin YMM’yi 5 kişi temsil etmektedir. Aynı şekilde yasada Birlik Başkanı’nın da YMM’lerden olması şartı getirilmiştir. TÜRMOB yöneticilerinin seçilmesindeki bu kriterler anayasamızda yer alan en temel ilkelere; seçme ve seçilme hakkına, eşitlik ilkesine, temsilde adalet ilkesine, hukuk devleti ile demokratik devlet ilkelerine tamamen aykırıdır. Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri.