26 Haziran 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

6 3 Mart 2012 Cumartesi Orada bir lojistik köy var uzakta... Modern yük taşımacılığının üssü kabul edilen lojistik köyler Türkiye’ye de geliyor. Hem ulusal hem de uluslararası tüm nakliye, lojistik ve eşya dağıtımının yürütüldüğü alanlar olarak kabul edilen bu köyler hizmete girdiğinde ürünler daha verimli ve hızlı taşınacak, yüklemeden gümrüğe her şey bu üslerde yapılacak. Ayrıca lojistik köyler projesi, karayolu taşımacılığının yükünü de hafifletecek. L ojistik kavramı ile gerçek anlamda son yedi yıldır tanışan Türkiye'de, lojistik köy ya da lojistik merkez yapılanmaları son yıllarda en çok gündeme gelen konular arasında yer alıyor. Modern taşımacılığın vazgeçilmezi denilebilecek lojistik köyler ile ilgili Türkiye'de özel sektör yatırımlarının yanı sıra Ulaştırma Bakanlığı öncülüğünde TCDD tarafından hayata geçirilecek projeler de mevcut. Lojistik köy kavramı ilk olarak Avrupa'da 1960'lı yılların sonlarında ifade edilmeye başladı. Bugün Avrupa'da 60'ın üzerinde lojistik köyü bulunuyor. Fransa, Almanya, İspanya, İtalya, Yunanistan, Danimarka, Hollanda, Belçika, Lüksemburg, Polonya, Ukrayna, Macaristan, Portekiz lojistik köyleri barındıran ülkelerden. Lojistik köyün en önemli özelliği tek bir merkezden yönetilir olması. Şehirlerin yakınındaki bu köylerin açık ve kapalı stok alanları bulunuyor. Hepsi master planlı. Peki lojistik köylerde nasıl hizmetler mi veriliyor? Taşıma modları arasında geçiş, yükleme, boşaltma, elleçleme ve tartı hizmetleri veriliyor. Depolama ve ambarlama yapmak mümkün. Gümrük ve park hizmetleri var.Ayrıca güvenlik, bakım onarım tesisleri, müşteri ofis alanları, showroomlar, toplantı odaları, yemek tesisleri, toplu taşıma imkanları ile banka yer alıyor. Bu yolla hem çevre Türkiye’de ilk lojistik köy 2007 yılında açıldı. Şu anda yeni köylerle ilgili çalışmalar 11 farklı yerde sürüyor. dostu dağıtım sağlanıyor hem de yük, karayolunun omzundan demiryoluna paylaştırılmış oluyor. TLojistik ürkiye’nin lojistik köyleri köy kavramı Türkiye için yeni olsa da hızlı çalışmalarla birlikte alanlar genişletiliyor. Tüm lojistik köylerinin faaliyete geçmesi ile demiryolu taşımasında yaklaşık 7.6 milyon ton artış hedefleniyor. Lojistik köyler için çalışmalar 11 farklı yerde sürüyor. Bazıları şöyle: Samsun Gelemen, Türkiye'nin ilk lojistik köyü. 2007’de işletmeye açıldı. Yılda 500 bin ton olan taşıma miktarı 1 milyon 100 bin tona çıkarılması hedefleniyor. Eskişehir Hasanbey de lojistik köyü için hazırlıklarını sürdürüyor. Balıkesir Gökköy lojistik köyü ise mevcut ulaşım seçenekleri yanında TekirdağBandırma TrenFeri projesi ve BaküKarsTiflis demiryolu projesiyle bütünleşik olarak tasarlanıyor. Buradan otomobil, et ve süt ürünleri ve kuru gıda maddeleri, elyaf ve sentetik malzeme, askeri yükler taşınacak. Kayseri Boğazköprü lojistik köyünün 11 bin m2lik sahada hizmet vermesi hedeflenirken İzmit Köseköy köyü 151 bin m2lik bir sahada kurulacak. Bu tesisin faaliyete geçmesi ile mevcut durumda yaklaşık 600 bin olan taşıma miktarı, köyle birlikte 1 milyon 500 bin ton çıkacak. Köyden, otomobil, otomotiv yedek parçası, emaye hammadesi, su, borasit, çelik saç, odun, tutkal, alçıtaşı gibi malzemeler taşınacak. İstanbul’da lojistik köy kurulacak yerler arasında. ROLA taşımacılığına uygun bir yol ve rampa oluşturularak Halkalı gümrüklü ambarlar sahasında kantar çevresi ve saha betonlanması tamamlandı. Genişleme alanı ise Ispartakule olarak belirlendi. Erzurum Palandöken lojistik köyünün ise tevsiat projesi hazırlandı. Yeşil lojistik bilinci artıyor G ünümüz tüketim alışkanlıkları ve yaşam biçimi doğayı her geçen gün daha fazla tahrip ediyor. Bu yüzden de şirketlerin doğaya daha az zarar vermek adına alabilecekleri önlemler var. Bu anlamda lojistiğin çevrede yarattığı olumsuz etkisi “yeşil lojistik”le çözülmeye çalışılıyor. Tabii bu çözümlerde karşımıza ilk çıkan karbondioksit çıkışını azaltmak. Kaliteli yakıt kullanılması, taşımaların tam dolu araçlarla yapılması, eski model motorların devreden çıkarılması ve intermodal taşımanın desteklenmesi gibi tedbirler almak mümkün. Ayrıca taşıma işlerinde kullanılan araçların çevreye duyarlı araçlardan seçilmesi, elektrik kullanımı en aza indirmek için gün ışığından daha fazla yararlanan çatısı cam depolar, aydınlatma maliyetlerini düşürmek için LED ışıklar, elleçlemede kullanılan ekipmanların tekrar kullanılması firma bazlı önlemlerden bazıları. Bu anlamda üretimde, ürünlerde ve verilen hizmetlerde doğayı koruyan bir yaklaşım benimsemek gerekiyor. İşte size bazı öneriler... Satko Teknoloji, nakliye sektörü için çevreci desteğini sürdürüyor. Satko çözümlerini kullanan firmalar, 100 kilometrede ortalama 4 litre yakıt tasarrufu sağlıyor ve çevresel etkileri azaltıyor. “Ömrünü Tamamlamış Lastikler yeni bir hayata başlıyor” sloganıyla kampanya başlatan LASDER, bu yıl 87 bin ton lastiği toplamayı hedefliyor. Bu lastikler, yeni lastiklerin üretiminde ve enerji kaynağı olarak kullanılıyor. Satko’dan yakıt tasarruf Lastiklerin yeni hayatı tasarrufu Aydınlatmada enerji Depolarında enerji kullanımını düşürmek için az enerji kullanan armatürler, lojistik firmalarının imdadına yetişiyor. EAE Aydınlatma, Revo Armatürleri ile yüzde 65 oranında tasarruf sağlarken, düşük enerji kullanımı ile de çevreyi koruyor. Akülü forkliftler Depolama alanlarında daha sağlıklı bir çalışma ortamı yaratmak isteyen firmaların tercihi akülü ekipmanlar. Enerji tüketimi açısından da avantajlı olan akülü araçların sayısı her geçen gün artıyor. yaygınlaşıyor
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle