Katalog

6 Anneliği anlatabilecek kelime var mı? Özge Özberk, efsane dizi Bizimkiler’in Zeynep’i, en tutmuş dönem dizilerinden Çemberimde Gül Oya’nın Yurdanur’u, Cem Yılmaz’ın gişe rekorları kırmış filmi GORA ve AROG’un Ceku’su. En son Ayvalık’ta çekilen Yol Arkadaşım’da gördük onu. O zaman bu zaman gözlerden uzaktı, çünkü ilk bebeği Leo’yu beklemekteydi. Leo’ya hamile kalmadan önce karar vermiş olsa da oyunculuğa ara vermeye, tam denk gelmiş diyebiliriz. Özge Özberk’le taze anneliğin heyecanını konuştuk. Öncelikle annelik nasıl bir hismiş onu sorayım size. Bilmem ki kelime var mı bunu anlatabilecek? Tek söyleyebileceğim şey çok acayip olduğu. Uyumasanız da uykunuzu almış hissediyorsunuz, yemeseniz de tıka basa yemiş gibi doymuş hissediyorsunuz. Ağladığında gık dediğinde dünyanız kararıyor, güldüğünüzde başlıyorsunuz ağlamaya! Tuhaf bir şey. Annelikle ilgili her şey beni ağlatıyor şu an, belki ilk anne dedikten sonra ayaklarım yere basacak, şu an bir tuhaf. Henüz alışma sürecindesinizdir. Bir şeyle kıyaslamaya çalışıyorum, yok yani kıyaslanacak da bir şey yok. Belki evinizde kedinize duyduğunuz, size bağımlı olan bir şey, yemek vermezseniz aç kalır, sevmezseniz gözünüze bakar ki bir okşayın diye, ona yakın bir şey mi acaba diyorum, yok o da değil. 7 MAYIS 2010 CUMA anım C annem c anım C annem c 7 MAYIS 2010 CUMA 7 Fotoğraf: UĞUR DEMİR Oyuncu Özge Özberk anneliğin keyfini çıkarıyor. Oğlu Leo’yla birlikte geçirdiği her dakikadan büyük keyif alan Özberk onun bir sesiyle içinin gittiğini söylüyor. Leo’ya hemen bir kardeş istediğini anlatan Özberk diyor ki, “Uyumasanız da uykunuzu almış hissediyorsunuz, yemeseniz de tıka basa yemiş gibi doymuş hissediyorsunuz. Ağladığında gık dediğinde dünyanız kararıyor, güldüğünüzde başlıyorsunuz ağlamaya! Tuhaf bir şey.” Evhamlı bir anne olduğunu da anlatan Özge Özberk pek sosyal bir çocukluk geçirmediğini, Leo’nun kendisi gibi olmaması için mutlaka ana okuluna göndereceğini belirterek okul öncesi eğitimin önemine de dikkat çekiyor: Ağabeyim yuvaya gitmiş, ben gitmedim, anneannem benim yuvamdı. Ve ağabeyim her zaman girişken bir insan oldu. Ben de 2 yaşında hatta belki daha önce Leo’yu göndereceğim. Bu konuda Gülben Ergen’i sonuna kadar destekliyorum.” SİNEM DÖNMEZ Aslan gibi bir oğlum olacak Leo farklı bir isim... Leo bizim evlenmeden de önce düşündüğümüz bir isimdi erkek olursa koyalım diye. İkimiz de aslan burcuyuz, ona da denk geldi. Balık burcu olsalar fish mi koyacaklarmış ismini diye okuyorum internette ama Leo astrolojik anlamda aslan demek. İnşallah da aslan gibi bir oğlum olacak. Oyunculuğa ne zaman döneceksiniz? Bizim abimle bir projemiz vardı. Bir sinema filmi ama ben domuz gribinden dolayı çok fazla sosyalleşemedim. Galalara da korkudan gidemedim. Dolayısıyla da bu filmi biraz erteledik. Önümüzdeki aylarda bu filmi çekeceğiz, kara komedi tarzında bir film. Çok eğlenceli olarak. Oyuncu seçimi aşamasında şu an, mekânlar hazır, sponsorluklarda sıkıntılar var her filmde olduğu gibi, yani Haziran’da tekrar döneceğim setlere. Ama sanırım diziler olmayacak... Ağır dizi furyasına katılmayı bu yıl istemiyorum. Önümüzdeki sezon için çok zor. Ancak belki bebeğin yanımda olabileceği, dış mekana çıkmayacağım bir set olabilir, bu da ancak sitcom olur. Özellikle komedi istiyorum zaten. Yol Arkadaşım dizisi drama başlamıştı, sonradan komediye döndü. Ben de çok sevdim, kökenimde de tiyatro var zaten. En çok dizilerde gördük sizi. Evet öyle bir şey oluyor ki, sezon bittikten sonra bütün yeni projeler yığılıyor önüne. Bir dizinin bittiği duyulur duyulmaz telefon çalmaya başlıyor. Yeni projeler teklif ediliyor. Bazıları o kadar güzel geliyor ki, tutamıyorsunuz kendinizi. O kadar sevince yorulduğun, ara vermek Evet dava süreci sürüyor. Bu benim hakkım, sözleşme imza atılan bir şey. Ne yazıyorsa olmak zorunda. Bu işlerde dikkatli olmak, gardınızı almak zorundasınız. Sonuçta herkes emek veriyor. Atılan her imzanın değeri bilinmeli, iş yapıyoruz profesyonel olmak lazım. Annelik etkileyecek mi alacağınız rolleri? Galiba anne rolleri gelecek... Şöyle söyleyeyim eskiden Cosmopolitan’a, Instyle’a, Elele’ye kapak olurken şimdi Parents, Mothers and Baby’ye kapak olmaya başladım. Bunu kırmayı düşünüyorum ama dur bakalım ne zaman? (Gülüyor) Ekşisözlükten alıntı yaparak da sorayım, ne zaman şizofren katil rollerinde göreceğiz sizi? Dizilerin böyle bir şeyi kaldırması mümkün değil. Sinemada tiyatroda evet ama dizide olmaz. İnsanların alıştığı bir şey var. Psikopat rolünde inandırıcı olamam dizilerde, sinemada elbette böyle bir rol alabilirim. Mesela ağabeyimin filminde tipinden konuşmasına oturup kalkmasına kadar korkunç bir kadını oynayacağım. Felaket! Sinemada tamam ama size gelen projelerin de böyle olması lazım. Geldi de oynamadık mı? Diziler de ya aile dizisi ya mafya dizisi oluyor. Ama neden olmasın? Ama yok dizlerde alışılmış karakterlerin dışında bana inandırıcı gelmiyor. Şimdi başka bir “setteyim” Planlı bir bebek miydi yoksa birden mi oldu? Planlı bir bebekti. Hatta ertelediğimiz bir şeydi bizim sürekli. Çok çok istiyorduk biz, artık setlerden bir türü fırsat olacak gibi görünmüyordu. Ben sürekli İstanbul dışında çalışıyordum, 45 yıldır çok yoğun çalışıyorum bu dizilerde özellikle. Yok artık ara vermek istiyordum televizyona birazcık dediğim anda bebeğin de etkisi oldu bu durumda. Ara vermek istediğinizi duymuştum. Çok yoruldum gerçekten. Özellikle İstanbul dışı, insanı yerden yere vuruyor. Eşimle haftada bir görüşüyorduk, o da havaalanında ziyaret ediyordu iki dakika, checkin yaparken ya da sete geliyordu bazen, eve geliyordum, uyuyup geri dönüyordum, geçen yılım böyle geçti. Ondan iki sene önce de Ayvalık’taydım, farketmiyor, İstanbul’da olunca da sabah ezanıyla girdiğim çok set oldu. Çok zor gerçekten. Bebek şimdi olunca kendi kendime insanlar bir yere yetişmeden de yaşıyormuş onu anladım diyorum. Kalktığınızda alarm çalmıyor. Gerçi şu an başka bir setteyiz ama... (Gülüyor) Peki bazı kadınlar vardır çocukluklarından beri anneliğin hayallerini kurar, kimileriyse hep uzak durur bu kavrama. Siz hangisisiniz? Bu sanırım hazır hissetmekle ilgili. Ben de açıkçası 10 yıl öncesine bakarsanız ne evlenmeyi, ne de çocuğu düşünüyordum. Böyle iyi, böyle güzel, çünkü bir şeye bağımlı olarak yaşamak yorar, çünkü kısıtlar diye düşünüyordum. Zamanla her şey öyle rayına giriyor ki, siz plan yapmasanız bile her şey öyle olduğu gibi gelişiyor zaten. Bizim evliliğimiz de hiç planlı değildi. Bir anda oldu her şey. Ben hiç evlenmeyi düşünmüyordum, eşim de keza, hiç alakamız yoktu yani. Bir anda evlilik kararı, bir anda inanılmaz bir düğün, sonra bir anda çocuk. Planlayarak hayatınızı yönlendiremiyorsunuz. Evleniyoruz, evleniyoruz deyip bir anda ayrılanlar var. Bu işler akışına bırakarak yaşanılan şeyler, benim hayatımda öyle oldu. Her şey rayına oturarak oluyor. istediğin gelmiyor aklına. Bir bakıyorsun gene içindesin, bir yıl daha geçmiş. Ama yok artık biraz dinlenmek, ara vermek lazım, zaten bir sürü güzel iş yayından kaldırılıyor. Sinekli Bakkal dizisi yayından kalkmıştı, tazminat da talep etmiştiniz. Bir “arsızlık” durumum var Hemen ikinci çocuğu isteyecek kadar sevdiniz mi anneliği? Evet bir arsızlık durumum var. Felaket etrafımdakiler de hop diyor, delirdin mi? O cümlenin tamamı Leo gibi olacaksa bir değil iki değil, beşaltı tane olsun. Kendi annenize benziyor musunuz? Beni anneannem büyüttü. Ama annem çok rahattı, ben çok evhamlıyım şimdi. Ben bebekken de sakinmişim, ama biraz çekingenmişim. Sanırım okul önesi eğitimin önemi çıkıyor burada ortaya. Ağabeyim yuvaya gitmiş, ben gitmedim, anneannem benim yuvamdı. Ve ağabeyim her zaman girişken bir insan oldu. Sosyalliği çok etkiliyor. Ben de 2 yaşında hatta belki daha önce Leo’yu göndereceğim. Hem kendine güveni için, sosyalleşmesi, kendini daha iyi tanıması, anlaması için kesinlikle anaokulu şart. Şu an biliyorsun zaten her yerde kampanyalar yürütülüyor. Gülben Ergen’i sonuna kadar destekliyorum çok önemli. C MY B