Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
DÜNYA ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜN 60. YILINDA C O ARALIK Bölünmüş Filistin ENGİN ESEN Filistin ve İsrail, Ortadoğu sorunundaki çözümsüzlüğün 60. yılına, yeni bir barış görüşmeleri süreci eşliğinde giriyor. Washington yakınlarındaki Annapolis kentinde 40’tan fazla ülke ve uluslararası kuruluşun katılımıyla 27 Kasım’da yapılan zirvede, ABD Başkanı George W. Bush, İsrail Başbakanı Ehud Olmert ve Filistin yönetimi lideri Mahmud Abbas’ın ilanıyla başlayan süreç, iki tarafın 2008 sonuna kadar kalıcı barış için görüşmelere başlamasını öngörüyor. Ancak 2007 yılında Ortadoğu sorununa, geçmişteki örneklerine göre çok daha az umut vaat eden Annapolis barış görüşmeleri süreci değil, Filistin halkının tarihinde ilk defa iki başlı bir yönetimle temsil edilmeye başlaması damgasını vurdu. 1980’lerde El Fetih ve Filistin Kurtuluş Örgütü içindeki diğer laik ve sol gruplar karşısında güçlenmesine ABD tarafından sıcak bakılan Hamas örgütü, haziran ayında güvenlik güçleriyle El Fetih militanlarını sürerek Filistin topraklarının küçük bir bölümünü oluşturmasına rağmen, 4 milyona yakın Filistin nüfusunun 1.5 milyonuna ev sahipliği yapan Gazze Şeridi’nin tek hâkimi oldu. 2006 başındaki seçimlerde ezici bir zafer kazanan Hamas’ın militanlarıyla, Filistin özerk yönetimi başkanı Mahmud Abbas’ın lideri olduğu El Fetih güçleri arasındaki çatışmalarda bine yakın Filistinlinin ölümü, yüzlercesinin yaralanması veya kaçırılmasının ardından meydana gelen bu durum, Ortadoğu sorununun seyrini değiştirdi. Abbas, Hamas hükümetini gayri meşru ilan ederek Selam Feyyad başbakanlığında bir teknokrat hükümeti atarken İsrail, Gazze Şeridi’ni “düşman varlık” ilan etti. Takip eden haftalarda, ABD ve İsrail’in çağrısıyla uluslararası toplumun Hamas hükümeti döneminde Filistin’e uyguladığı yaptırım ve izolasyonlar, Abbas denetimindeki Batı Şeria için kaldırılmaya başlandı. Annapolis zirvesinin gerçekleşmesi için yoğun diplomatik turlar düzenleyen ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, son ana kadar toplantıya katılmama eğilimindeki Suriye ve Suudi Arabistan ile, ilk defa İsrail’in de bulunduğu bir masaya oturan Arap Birliği’ni bile ikna etmeyi başardı. Aynı Arap Birliği, 28 Mart’ta Riyad’da toplanarak 2002’de Suudi Arabistan tarafından formüle edilen Arap Barış Planı’yla İsrail’e zeytin dalı uzatmıştı. Abbas, bu zirvede yaptığı konuşmada, İsrail’in 1967’de işgal ettiği topraklardan çekilmesini, başkenti Kudüs olan bağımsız Filistin devletinin kurulması karşılığında Arap devletlerinin İsrail’in varlığını tanımasını ve yüz binlerce Filistinli mültecinin ülkelerine dönüş hakkı gibi anlaşmazlıkların ise süreç içinde adilce çözümlenmesini öngören planı, İsrail’in “barış denizinde yüzme şansı” olarak nitelemişti. Fakat, aylar süren kanlı çatışmaların ve başarısız uzlaşma çabalarının ardından, Hamaslı Başbakan İsmail Haniye ve sürgündeki Hamas lideri Halid Meşal ile Abbas’ın Mekke buluşmasında anlaşmalarının ardından 14 Mart’ta kurulan Filistin ulusal birlik hükümeti, yaşamını sürdüremedi. Hükümet, Hamas’ın ısrarıyla, “Filistin halkının işgalcilere karşı direniş hakkının meşru olduğunu” programında vurgulaması nedeniyle, İsrail tarafından tanınmadı ve yüz binlerce Filistinlinin yaşam koşullarını kötüleştiren yaptırımlar devam etti. Oysa ateşkes sağlanmasını ve barış görüşmelerinin sürdürülmesini de öngören hükümette Hamas çoğunlukta değildi; kritik bakanlıklar bağımsız Filistinli siyasetçilere verilirken, El Fetih ve Filistin Halk Kurtuluş Cephesi ile başka bazı gruplar hükümette temsil ediliyordu. Geniş temsil kabiliyetine rağmen yeni hükümet, dışarıdan yeterli destek bularak yaptırımları hafifletemediği gibi, Gazze Şeridi’ndeki çatışmaları da bir türlü durduramadı ve bölünme gerçekleşti. Sonuçta, Gazze Şeridi’nde tamamen tasfiye olan, İsrail’in silahsızlanma baskılarına kısmen boyun eğen El Fetih yeniden yapılanma sürecine girerken Annapolis’e gelindi. Annapolis’te açıklanan ve sadece “iyi niyet bildirimi” özelliği taşıyan belgede, Filistinlilerin ve İsraillilerin temel istekleri geçiştirildi. Ayrıca gözlemciler, bölünmüş bir Filistin’in başındaki Abbas ile, hakkındaki yolsuzluk ve Lübnan savaşındaki başarısızlık soruşturmaları nedeniyle koltuğu sallanan, ayrıca 5 partili bir koalisyona başbakanlık yapan Olmert’in barış görüşmelerini ileriye taşımasının “mucize” olacağında birleşiyor. 2003’te kabul edilen ve Annapolis’te referans alınan Yol Haritası’na rağmen, İsrail İmar Bakanlığı’nın Doğu Kudüs’te kurulacak 740 yeni Yahudi yerleşimi için bütçe hazırlaması, İsrail ordusunun 2005 yılında çekilmesine rağmen çember içinde tuttuğu ve sık sık operasyonlar düzenlediği Gazze Şeridi’ni yeniden işgal planlarını açıktan açığa hazırlaması, Hamas ve İslami Cihad’ın İsrail kasabalarına bir yıl içinde fırlattığı roket sayısının 2000’i bulması zaten sürecin zorluğunu göstermeye yetiyor. Bu arada, Bush yönetiminin şovuna dönüşen Annapolis toplantısının tek somut karşılığı ise 17 Aralık’ta Paris’te 90 ülke ve uluslararası kuruluşun katılımıyla yapılan bağışçılar konferansında Abbas yönetimindeki Batı Şeria bölgesine vaat edilen üç yılda 7.2 milyar dolarlık yardım oldu. HAZİRAN tif Şener, 22 Temmuz seçimlerinde aday olmayacağını açıkladı. (1) Bosnalı Sırp savaş suçu zanlısı eski general Zdravko Tolimir, soykırım suçundan yargılanmak üzere Hollanda’nın Lahey kentindeki BM mahkemesine teslim edildi. (1) TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, Sabah Grubu için satış sürecini başlattıklarını açıkladı. (1) YÖK, 17 yen üniversiteye tedviren rektör görevlendirdi. (3) Küba’nın 48 yıllık lideri Fidel Castro, geçirdiği bağırsak ameliyatından sonra ilk kez televizyonda göründü. (3) Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan ile AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, Avrupa Birliği Bilgi Merkezi’nin (ABBM) resmi açılışını yaptı. (4) Ukrayna’nın güneyinde, Naziler tarafından katledilen binlerce Yahudiye ait olduğu sanılan toplu mezar bulundu. (5) Anafartalar Çarşısı önündeki patlamada ağır ya ralanan Selahattin Deniz’in yaşamını yitirmesiyle olayda ölenlerin sayısı 7’ye yükseldi.(7) Almanya’nın Heiligendamm kentinde görüşen G8 ülkeleri hükümet ve devlet başkanları, küresel ısınmaya karşı mücadele dahil olmak üzere tüm konularda anlaşma sağladı. Yasak bölgeye girmeye çalışan 21 Greenpeace eylemcisi ise gözaltına alındı.(7) YSK, Necmettin Erbakan ile eski DEP’liler Orhan Doğan, Selim Sadak ve Hatip Dicle’nin milletvekili adayı olamayacağını açıkladı. (8) Şırnak’ın Güçlükonak ilçesinde, teröristlerce karayoluna döşenen patlayıcının patlatılması sonucunda 1 yarbay, 1 binbaşı ve 1 er şehit oldu, 4 asker yaralandı. (9) Habertürk’ün kurucusu, gazeteci Ufuk Güldemir (51), İstanbul’da öldü. (10) Şırnak’ın Güçlükonak ilçesinde, şehit düşen 3 askerin cenaze töreninde hükümet yetkilileri ile TBMM Başkanı Arınç’a tepki gösterildi. (11) Fransa lideri Nicolas Sarkozy’nin, G8 toplantıla rı sırasında alkollü olarak gazetecilerin karşısına geçmiş olabileceğini düşündüren görüntüler yankı uyandırdı. (12) GAP Bölge Kalkınma İdaresi’nin eski Başkanı Dr. Olcay Ünver, Dünya Su Değerlendirme Programı’nın (WWAP) başına getirildi. (12) Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, YÖK’te silahlı saldırı girişiminde bulunan Nurullah İlgün ile beraberindeki Bülent Askeroğlu’na müebbet hapis cezası istemiyle dava açtı. (13) İstanbul Ümraniye’de bir gecekonduya düzenlenen operasyonda 28 el bombası ve 18 patlayıcı fünye ele geçirildi. Ev sahipleri ile patlayıcıların sahibi olduğu iddia edilen Kuvayı Milliye Derneği İstanbul İl Başkanı emekli astsubay Oktay Yıldırım gözaltına alındı. (13) Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Bilkent Üniversitesi’nden mezun olan kızı Kübra Gül’e diplomasını verdi. Kübra Gül’ün törene türbanlı olarak katılması tartışma yarattı. (13) 11