Katalog

C Üniversite Tercih Rehberi 12 Temmuz 2013 Cuma SAYFA 4 ‘Neresi olursa olsun’ demeyin! Üniversitenin öğrenciye sağlayacağı koşullar önemli ancak belirleyici olan, adayların kendilerini geliştirmek adına yaptıkları çalışmalar LYS sonuçlarının erken açıklanmasıyla birlikte tercih süreci de öne alındı. Adaylar, tercihlerini 818 Temmuz 2013 tarihleri arasında yapacaklar. Tercih sürecinde karşılaşılan en önemli hatalardan biri, sadece puana ve başarı sırasına bakarak, kişisel tercihleri dikkate almadan tercihlerin yapılması. Bu durumda aday ÖSYM’ce yerleştirilen programa kayıt yaptırsın, yaptırmasın bir sonraki yıl başarı puanı yarı yarıya düşüyor. yapılmaz. l Sadece üniversite adı için tercih yapılmaz. l Sadece bölüm adı için tercih yapılmaz. l Sadece şehir için tercih yapılmaz. l Sadece yabancı dille eğitim yaptığı için tercih yapılmaz. l Sadece açıkta kalmamak için tercih yapılmaz. Tercihlerde karar vermeden önce hedeflediğiniz meslekler ve üniversiteler hakkında bilgi sahibi olmanız gerekir. Bu konuda elinizdeki yazılı kaynaklardan, üniversitelerin tanıtım günlerinden ve internetten yararlanabileceğiniz gibi, üniversiteleri yerinde gezip yüz yüze görüşerek bilgi sahibi olabilirsiniz. “Hangi dersler okutuluyor?”, “Fiziksel ve sosyal alanları nasıl?”, “Üniversite bittiğinde bölümün iş imkânları nelerdir?”, “Yurt ve burs olanakları nelerdir?”, “Yurtdışı eğitim olanakları nelerdir?” Bütün bu soruların cevaplarını öğrenmeden tercih yapmamak gerekir. Doğru tercihin püf noktaları Tercih sürecinde karşılaşılan en önemli hatalardan bir tanesi de sadece puana ve başarı sırasına bakarak, kişisel tercihleri dikkate almadan tercihlerin yapılması. Bu durumda aday ÖSYM’ce yerleştirilen programa kayıt yaptırsın yaptırmasın bir sonraki yıl başarı puanı yarı yarıya düşüyor. Bu aşamada yapacağınız en büyük hata, neresi olursa olsun yerleşeyim, düşüncesiyle hareket etmek olacaktır. Kültür2000 Koleji Müdür Yardımcısı Gökhan Tankaş, “En çok tercih edilen üniversitelerin ve bölümlerin kontenjanları doğal olarak sınırlıyken özellikle başarı sırası ortalarda olan öğrenciler ister istemez karamsarlığa kapılıyor. Oysa hepimiz biliyoruz ki yükseköğretim önemli ama esas belirleyici süreç üniversite sonrası akademik altyapınızı iş yaşamınızda ne kadar kullanabildiğinizden geçiyor, öğrenim görecekleri üniversitenin öğrenciye sağlayacağı koşullar önemli ancak belirleyici olan, adayların kendilerini geliştirmek adına yaptıkları çalışmalardır. Yabancı dil öğrenmek, geliştirici sosyal kulüp faaliyetlerine katılmak, iş alanında okurken deneyim kazanmak gençlerin üniversite sonrası uyum sürecini hızlandıracak unsur olacaktır” dedi. Tankaş’ın, tercih yapacak adaylara önerileri şöyle: Nasıl tercih yapılmaz? l Sadece puana bakılarak tercih yapılmaz. l Sadece arkadaş için tercih yapılmaz. l Sadece mesleğin saygınlığından dolayı tercih Tercih aralığını geniş tutun l Adayların yaşam biçimleri tercihlerle şekillenecek. Sadece tek bir üniversite ya da tek bir bölüm seçilmemelidir. Bu şekilde davranmak çok riskli olur. Tercihlerinizi daha geniş yelpazede düşünmelisiniz. l Tercihler döneminde birçok adayın, yaşadığı ildeki üniversiteleri tercih etme eğilimi var. Halbuki öğrencinin kapasitesi ve yeteneği daha kaliteli bir üniversiteyi kazanmaya elverişli olabiliyor. Ailesiyle beraber olma düşüncesi, öğrenciyi bu seçiminden alıkoyuyor. Bu gibi durumlarda öğrenci, aile ve rehber öğretmenin ortak bir anlayışla karar vermeleri ve tercihlerde bulunmaları daha yararlı olacaktır. Bazı meslekler vardır ki, mezun olunan üniversitenin ismi, iş yaşamına geçildiğinde bir referans oluşturur. Bu yüzden öğrencinin, bulunduğu ilde okuma fikri, eğer çok özel bir neden yoksa vazgeçilmez bir amaç haline gelmemeli. l İlk birkaç tercihin başarı sırası, kazanılan başarı sırasının üstünde olmalı. Fakat bu tercihlerin sayısı birkaç taneyi geçmemeli. Bu tercihlerden sonra sağlıklı tercih sıralaması yapılmalı. Bu sıralama belirlenirken öncelikle istek sırası göz önünde bulundurulmalı. l Bölümün özellikleri, değişen kontenjan sayıları dikkat edilecek hususlardan. Örneğin tıp fakültelerinde kontenjanlar 2012’ye kıyasla 2013 yılında yüzde 24, hukuk fakültelerinde yüzde 26 artmış durumda olmasına rağmen temel bilim kontenjanlarında azalma gözleniyor. l Kazanılsa dahi kayıt olmayı düşünülmeyen programlara tercih listesinde yer verilmemeli. l Tercih yaparken puana değil, başarı sırasına bakılması gerekiyor. Puanlar her sene ülke ortalamaları ve standart sapmalara göre değişiklik gösterebiliyorken başarı sıralamaları yıllar içinde büyük farklılık göstermiyor.