19 Kasım 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

2 26 ARALIK 2009 CUMARTESİ Her yer ışıl ışıl Dekorasyon ödüllü mimardan Forum İstanbul yeni yıl dekorasyonu 2010 Avrupa kültür başkenti olan İstanbul’a atıfta bulunarak hazırlandı. İstanbul’un yalnız alışveriş hayatında değil, kültür, sanat, eğlence ve sosyal hayatında etkin bir rol oynamaya aday olan Forum İstanbul 2010’u İstanbul’u yansıtan renk ve dekorasyonla karşılıyor. İstanbul Bayrampaşa’da ulusal ve uluslararası 265 markası ile yalnız Türkiye’nin değil Avrupa’nın en büyük yaşam ve alışveriş merkezi olmaya aday Forum İstanbul’un mimarisinde de İstanbul’u yansıtan unsurlar ve renkler bulunuyor. Aynı yaklaşımla, yılbaşı dekorasyonunda da “İstanbul” vurgulandı. Dekorasyonu mimar Serhan Gürkan tasarladı. Her sokak süslü Artık sadece İstiklal Caddesi değil, Nişantaşı da, Bağdat Caddesi de yılbaşına özel hazırlanmış bir kadın kadar süslü. Sokakların yılbaşı ve diğer özel günler için ışıklandırılması çok da eski değil. İstiklal Caddesi’nin ardından birbiri ardına açılan alışveriş merkezleri yılbaşı için ışıklarla süslenince, tüm kent ışıl ışıl oldu. Nişantaşı’nda çeşitli firma ve tasarımcılar tarafından hazırlanan özel yılbaşı ağaçları ile yılbaşı gecesi semt, ışıl ışıl bir görüntüye kavuşuyor. Vali Konağı, Atiye Sokak, Milli Reasürans Çarşısı, Karakol Sokak gibi kentin kesişme noktaları özel yılbaşı süsleri ile ayrı bir atmosfere bürünüyor. Beyoğlu Belediyesi’nin yılbaşı süslemelerini bu yıl da Beyoğlu Güzelleştirme Derneği üstlendi. Bayrağı Vitali Hakko’dan alan dernek, süslemelerine onun kadar özen göstermeye dikkat ediyor. Las Vegas keşfetti dünya uyguladı PLDA Türkiye editörü Emre Güneş, ışığın pazarlamadaki etkisini ilk keşfedenin Las Vegas olduğunu, onların 40 yıl önce keşfettikleri bu gücün artık şehirlerde yaygın bir biçimde kullanıldığını anlatıyor. Las Vegas’ta 24 saat yaşayan bir şehir yaratmak için ışığı kullandıklarını ve bu yöntemi sadece insanları kumarhaneye çekmek için değil, içeri girdiklerinde de zaman kavramını kaybetmeleri için kullandıklarını söyleyen Güneş, artık tüm dünyada yılbaşı, milli bayram gibi özel günlerde sokakların aydınlatılması veya AVM’ler tarafından kullanımının günden güne daha fazla yer bulduğunu ifade ediyor. Güneş, Türkiye’nin bu sürece hızlı bir şekilde adapte olduğunu söylüyor. Işıklandırma hayal gücüdür Alışveriş merkezlerinin yılbaşında süslenmesi yaklaşık 10 yıldır görünüyor. Bu konunun Türkiye’deki ilk şirketlerinden olan İnstore, bu zamana dek Profilo, Carousel, Galleria, Kule Çarşı, M1 Tepe ve Akmerkez ve son yıllarda Kanyon, 212, Metrocity alışveriş merkezlerinin de ışıklandırmalarını üstlendi. Biz de İnstore’un sahibi Asım Yıldız’la konuştuk. Yıldız, yaptığı işe tutkuyla bağlı bir adam. Yaptıkları ışıklandırmaları anlatırken görür gibi oluyorsunuz, her detayı başından sonuna kadar düşündüklerini vurgulayan Yıldız, ışıklandırmanın bir rüya olduğunu ve hayal gücü ve kalitenin ilk şart olduğunu da belirtiyor. Bir hikâyesi olmalı Işıklandırmanın geçen yıllara göre daha görünür olduğunu biliyoruz. Peki önemseniyor mu diye soruyoruz öncelikle Yıldız’a. Hâlâ bu konuyu önemsemeyenler olduğunu hatırlatan Yıldız, alışveriş merkezi yetkilileri eğer ışıklandırmanın kendi işlerine katma değerlerini anladıklarında ilişkilerinin çok daha keyifli olduğunu söylüyor. Işıklandırmaya verilen önemin sadece Türkiye’de değil bütün dünyada arttığını belirten Yıldız, perakendeden yola çıkan ışıklandırmanın belediyelerle caddelere yayıldığını ifade ederken yılbaşının artık tam bir şenlik dönemi haline geldiğini söylüyor. Yıldız, kendi şirketlerinin bu işe 13 yıl önce başladığını, o zamanlar Türkiye’de sadece üç dört tane alışveriş merkezi olduğunu ve dolayısıyla bu kadar önemsenmediğini anlatıyor. Artık ihtiyaç olduğunu ve ışıklandırma, süsleme gibi işlerin daha iyi yapıldıkça geri dönüşümünün de pozitifleştiğini söylüyor. Yıldız, bir yılbaşı ışıklandırması için bir yıl boyunca gece gündüz çalışılması gerektiğini ve bu konuda en önemli parametrenin hayalgücü olduğunu sözlerine ekliyor: “Bir hikâyesi olmalı ışıklandırmanın da. Bütçelerini de ortaya çıkaraıp gerçekleştirilmesi gerekiyor. Başlı başına önemli bir hadise” diyor. Ticari bakanlar rüyayı öldürüyor Ne yazık ki hâlâ kalite unsuruna önem verilmediğini söyleyen Yıldız, işlerin de özenle yapılmadığından yakınıyor: “Görsellikle hiç bağlantısı olmayan insanları koyuyorlar bu işlere. Öyle şeyler düşünüyoruz ki, sağdan soldan bulunarak yapılması mümkün değil. Önceden planlanması, tasarlanması, ürettirilmesi ya da ithal ettirilmesi lazım. Mimarlık mühendislik, pazarlama bilgisi gerektiriyor. Bu işe bu kadar ticari bakanlar kaliteyi önemsemedikleri için rüyayı öldürüyorlar. En kötüsü de taklitçilik. Siz uğraşırsınız, hazırlarsınız, aynısını başka yerde görürsünüz sonra. O konsept oraya uydu mu uymadı mı hiç önemli değil onlar için.” Yıldız, mimariyi, hedef kitleyi en başta göz önünde bulundurduklarını ve tüm konsepti buna göre oturttuklarını ifade ediyor. Bu işin en güzel tarafının insanları mutlu etmek olduğunu söylüyor Yıldız: “Günlerce çalışmanın üzerine insanların ışıkları gördüğünde yüzlerinde oluşan mutluluk ifadesi her şeye değiyor. Bu iş mutluluğa itiyor o kadar çok gözlemledik ki...” C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle