Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Aylar
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Altıncılar yılbaşına odaklandı Kriz karabasanı umudu tüketmesin Ekonomik krizin gölgesinde, belki de sevdiklerimizi sevindiremiyoruz renkli kurdeleli hediye paketleriyle… Ama en azından tüketmekten çekinmeden sözcüklerimizle sunabiliriz onlara sevgilerimizi, gösterdiğimiz değeri. ‘Evlerinizde fidan misafir edin’ G lobal krizden nasibini almış en önemli sektörlerden kuyumculuk yılbaşı ve sevgililer gününe odaklandı. İhracatta talep daralması nedeniyle üretimlerini neredeyse yarı yarıya düşürmek zorunda kalan üreticiler çoğunlukla gelecekten ümidini kaybetseler de belki düzelir umuduyla yeni tasarımlarını çeşitli kampanyalar ışığında yılbaşı için vitrinlerini süslemeye başladılar. Türkiye’nin önde gelen altın üreticilerinden Ayşegül Acar’ın sahibi Ayhan Acar, “Krizi 2005’ten itibaren hissettiklerini belirterek bizler bundan yalnızca birkaç yıl öncesine kadar sözle iş yapar birbirimize güvenirdik. Ancak kriz insanları insanlıklarından çıkardı. Verilen sözler yalan oldu dedi. Altın satışlarının iç pazarda yüzde 30’un üzerinde daraldığına dikkatk çeken Acar, bizim insanımız altını zaten yatırım amacıyla alırdı. Ancak şimdi altının yerini gümüş aldı. Artık tercihler değişti dedi. Geçen yıla kadar yılda 200 kilo altın ürettiklerini ancak bunun neredeyse yarı yarıya düşürmek zorunda kaldıklarını anlatan Acar, kriz ortamında işçi çıkarmayıp birbirimize kenetlenmeliyiz. Bunalımın ne kadar süreceği belli olmaz. İnsanlar birkaç ay yarım maaş hatta hiç maaş almadan çalışabilir” dedi. T H ayatta bir kez gittiğinde geri dönmeyecek üç şey vardır…sözcükler, fırsat ve zaman… Bir kere kaçırdınız mı elinizden yakalamak zordur özellikle zamanı. Zaman… Çok uzunmuş gibi gelse de iki heceli kelimedir aslında. Söylemesi kolay ama durdurması zor…Kimi anlar vardır hiç bitmesin istenir, kimi zaman vardır ki hatırlamak bile işkencedir…Şimdi takvimler hayatımızda yeni bir zaman dilimine doğru ilerliyor…Geride bırakıyoruz 365 günlük bir zaman sürecini…Umut, hayal kırıklığı, yanılgı, hata, başarı, mutluluk, her ne yaşadıysak artık birer anı, çekmecelerimizde kilitlediğimiz. Adı üstünde yeni bir yıl, yeni bir umut, yeni bir hayal ve yeniden yazılacak bir yaşam öyküsü sunacak bizlere. Beklentilerimizi, arzularımızı yükledik şimdiden yeni yılın belleğine… Kimi sağlıklı bir yürüyüş, kimileriyse işini kaybetme korkusu olmadan yaşamak umudunu taşıyor yeni yıla…Farklı yaşantılar, farklı şehirler girecek belki de hayatımıza… Ekonomik krizin gölgesinde, belki de sevdiklerimizi sevindiremiyoruz renkli kurdelili hediye paketleriyle… Ama en azından tüketmekten çekinmeden sözcüklerimizle sunabiliriz onlara sevgilerimizi, gösterdiğimiz değeri… Aralık ayı, yılın son günlerini barındırsa da, hep kapıları “aralık” bıraktığımız aydır aslında. İsteriz ki aralıkla birlikte çıkıp gitsin tüm olumsuzluklar, kötülükler, mutsuzluklar kapı aralıklarından… Ocak ayıyla birlikte yeniden şekillenecek yaşam denen uzun koşu…Yeni başlangıçlarla kurulacak belki de yeni günler… Geriye dönüp baktığımızda yüzümüze gülümseme yayan, hataların, yanılgıların yaşanmadığı yeni ve güzel yıllar dileğiyle… ürkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma, Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (TEMA) yılbaşında ağaç kesmek ya da kesilmiş çam satın almak isteyenlere, ertesi gün toprakla buluşturmak üzere “evlerinizde fidan misafir edin” çağrısında bulunuldu. Ağaçları kutsal sayan Asurluların, özellikle yaprak dökmeyen çam ve servi gibi ağaçları, bereketin ve ölümsüzlüğün simgesi sayarak boğa yumurtasıyla süsleme inancı, günümüzde kentleşmeye bağlı olarak yeni yılda eve getirilen ağaçların süslenmesi şeklinde devam ediyor. TEMA Zonguldak İl Temsilcisi Berran Aydan, yılbaşında çam ağacı süsleme geleneğinin toplumda giderek yaygınlaştığını, özellikle çocukların hoşuna gitmesi dolayısıyla evlerde yılbaşı ağacı kullanımının arttığını söyledi. Çam, göknar ve ladin gibi ağaç türlerinin yılbaşı ağacı olarak kesilmesinin, ormanlara büyük zarar verdiğine dikkati çeken Aydan, vatandaşların fidanlıklar ya da ilgili müdürlüklerden çam fidanı satın alabileceklerini, herkesi yılbaşında çam fidanı dikmeye çağırdıklarını kaydetti. Çeşitli nedenlerle kesilmesi uygun görülen çam ağaçlarının yılbaşı öncesinde uzunluklarına göre 610 YTL civarında satıldığı bildirildi. Yetkililer, orman yangınlarından korunmak amacıyla yangın emniyet yollarının açılması, şeritlerin temizlenmesi ve elektrik hatlarına tehlike arz etmemesi için kesilen çamların satışının yapıldığını belirttiler. Çamların uzunluklarının 1,5 metre ile 3 metreye kadar değiştiğini anlatan yetkililer, ormanlarda kaçak ağaç kesimine yönelik denetimlerin sürdürüldüğünü, tespit edilenlere cezai işlem uygulanacağını kaydettiler. C MY B C MY B