Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
GOZLKM 8E8LENİŞ... Dağ gibi karayağız btrer delikanlıydık. Babamız, sırtında yük taşıyarak getirirdi aşımızı, ekmeğimizi. Arabalar şırıl şırıl ışıklanyla caddelerden geçerken bizler bır mumun ışıyıııda bitirdlk kitaplanmızı. Kendimiz gibi yaşayan bınlerce yoksulun yüreğıni yüreğımizde yaşayarak katıldık o büyük kavgaya. Ecelsiz öldürüldük. Dövüldük, vurulriuk. asıldık. Vurulduk ey halkım. unutma bizi... Yoksulluğun bükemedigi bilekleriniize çelik kelepçeler takıldı. Işkence hücrelerinde sabahladık kaç kez. Isteseydik, diplomalarımızı. mor binlîkler getiren birer senet gibi kullanırdık. Mimardık. mühendistik, doktorduk, avukattık. Yazlık ktşlık kallanmız, arabalanmı/ olurdu. Yüreğimiz, işçiyle biriîkte attı. Yaşamımızın en güzel yıllarını, birer taze çiçek gibi verdik topluma. Bizleri yok etmek istediter hep. Öldürüldük ey halkım. unutma bizi... Fldan gibi genç kızlardık, hayat, şakırdayan bir şelale gibi akardı gözheheklerimlzden. Yirmi yaşında, yirmi bır yaşında, yirmi iki yaşında, tşkencecilerin acımasız ellerine terk edildik. Direndik küçücük yüreğimizle, direndik genç kızlık gururumuzla. Tükürülesi suratlarına karşı bahar çiçekleri gibi, taptaze inançlanmızı fıriattık boş birer eldiven gibi. Utanmadılar insanlıklanndan, utanmadılar erkekliklerinden. Hücrelere atıldık ey halkım, unutma bizi... Ölümcül hastaydık. Bağırsaklarırnız duğürnlenmişti. Hlpokrat yemini etmiş doktor kimlikli işkencecilerin elinde öldürüldük acınmaksızın. Gelinliklerimîzin ütüsü bozulmamıştı daha. Cezaevlerine kilitlenmiş kocalarımızın taptaze duygularına. birer mezar taşı gibi savrulduk. Vîcdan sustu. Hukuk sustu. Insanlık sustu. GÖz göre göre öldürüldük ey haikım, unutma bizi... Kanserdik. ölüm her gün bir sinsı yılan gibi dolaşıyordıı derilerimizde. Uydurma davalarla kapattıtar hucrelere. Hastaydık. Yurhlışına gitseydik kurtulurduk belki. Bir buçuk yaşınriaki kızlanmızı öksüz bırakmazdık. Önce. kolumuzu, omuz başından keserek, yurtseverlik borcumuzun diyeti olarakfftıiattıkattık önlerine. Sonra da, otuz iki yaşında bırakıp gittik bu dünyayı, ecelsiz. Öldürüldük ey haikım, unutma bizi... Giresun'daki yoksul köylüler, sizın için öldük. Ege'deki tütün işçileri, sizin için öldük. Doğu*daki topraksız köylüler. sizin için öldük. Istanhul'daki, Ankara'daki işçilerv sizin için öklük. Adana'da, paramparça elieriyle. ak pamuk toplayan işçiler, sizin için öldük. Vurulduk. asıldık. öldürüldük ey halkım, unutma bizi... Bağımsızlık, Mustafa Kemal'den armağandı bize, Emperyalizmin ahtapot kollarına teslim edilen ülkemizin bağımsı/lıgı için kan döktük sokaklara. Mezar ta^lanrnı/a basa l)asa. devleti yönetenler. gızli emirlerle, başlanmızı ezmek, kanlarımızı emmek istedıler. Amerikan üsleri kaldırılsın dedik, sokak ortasında sorgusuzsualsiz vurdular. Yirmi iki yaşlanndaydık öldürüldüğümüzde ey halkım, unutma bizi... Yabancı petrol şirketlerine karşı devletimizi savunduk; komünist dediler. Ülkemiz bağımsız değil dedik; kelepçeyle geldîler üstümüze. Kurtuluş Savaşı'nda empüiyalizme karşı dalgalandırdığımız bayrağımızı daha da dik tutabîlmekti bütün çabamız. Bir kez dinlemediİBr bizi. Bir kez anlamak istemedîler. Vurulduk ey halkım, unutma bizi... Henüz çocukluğumuzu bile yaşamamıştık. Bir kadın eline değmemişti ellerimiz. Brr sevgili s ndan tınttkienro 9 oKsü \ ıaK\ ha«w den mektup bile almamıştık daha. Bir gece sabaha karşı, pranga vurulmuş ellerimiz ve ayaklannruzla çıkanldık idam sehpalanna. Herkes tanıktır ki korkmadık. Içimiz titremedi hiç. Mezar toprağı gibi taptaze, mezar taşı gibi dimdik boynumuzu uzattık yağlı kementlere. Asıldık ey halkım unutma bizi... Bizi öldürenler, bizi asanlar, bizi sokak ortasında vuranlar. ağabeyimiz, babamız yaşlanndaydılar. Ya bu dü/enin kirli çarklanna ortak olmusjardı ya da susmuşlardı bütün olup bitenlere. Ofkelerini bir gün bile, karşısındakilere baflırmamış insanlann gözleri önünde öldürüldük. Hukuk adına. özgürlük adına, demokrasi adrna, Batı uygarlığı adına, bizleri, bir şafak vakti ipe çektller. Korkmadan öldük ey halkım, unutma bizi... Bir gün mezartanmızda güller açacak ey halkım, unutma bizi... Bir gün sesimiz hepimizin kulaklannda yankılanacak ey halkım, unutma bizi. Ûzgürluğe adanmış bir top çiçek gibiytz şimdl, hep biriikteyiz ey halkım unutma bizi, unutma bizi, unutma bizi... (25/8/1075 tarihli Cumhuriyet gazetesinden) Suyfu4 Uğur Mumcu Szet ek ^ "»