Katalog

Cumhurtyt AVRUPAKUPALARJ Şimdi niye olmasın? ABDÜLKADİR YÜCELMAN M adrid'in 60 bin kişilik Bernabeu Stadı; tribiinler tıkhm tıklım. bir boğa güreşi seyretmeye gelmişler sanki. Matadorun önce yorup sonra da keskin kılıcını bir hamlede boğanın tam alnının ortasına yapıştıracağı anın keyfini yaşamaya hazırlanıyorlardı. Sahaya 11 matadorve 11 boğaçıktı. Matadorlarogünlerin er> güçlü matadorlarıydı. Di Stefano, Gento, Puşkaş, Kopa ve diğerieri. 11 boğa ise kendisinden öylesine emindi ki... Ve dövüş başladı. Matadorlarçılgınlar gibi saldırıyordu boğalann üstüne. Ama boğalar matadoriardan daha cesurdu. Onlar saldırdıkça boğalar direniyordu. Ama 1 numaralı boğa boğalar takımımn superiydi. Bir o yana yatıyor, bir bu yana.. matadorların tüm saldırıları boşagidiyordu. Matadorların şovunu izlemeye gelen tribündeklleryavaş yavaş takım değîştirmeye, boğaları tutmaya başfamıştı. "Oley "ter çekiliyor ve boğalar matadorlann sinirleriniiyicebozuyordu. Bir matadorun hamiesine yakalandı boğalartakımı ve 58. dakikada bir darbe yemtşlerdi. Ama Dı Stefano, Kopa, Puşkaş iyiceazıtrruşlardr. Bu ilk maçtafark yapmak istîyorlardı ama, tüm ugraşları boşunaydı. Di Stefano hiç de adına yakışmayacak bir biçimde t numaralı boğayatekmeveyumruklasaldırdı. 1 numaralı boğa yeredüştü. Bayilmıştı, sedye ile hastaneye kaldırıldı ve ancak orada kendisinegelebilmışti. Matadorlann hırsı geçmemişti, ama boğalar takımında da sinirler bozulmuştu. Ve 2. hamle geldi. 20. Iştesize 1958 Beştktaşı'nın, Real Madrid ileoynadığı Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası ilk maçının öyküsü. Beşiktaş Madrid'den 20 yenik döndü ama, kaleci Varol Madrid'de Ispanyolların gönlünü fethetmlşti.lstanbul seyircısinin korkusundan sakatlık numarası yapan Di Stefano'yu Ispanyada bırakıp revanş için Istanbul'aaelen Real Madrid Inönü Stadı'nda Varol'u bir kez aşabTlmişti ve Kaya'nm golü ile Beşiktaş berabere kalmış, ama skortur içinyBtmemişti. he)eNımweiller birer harikaydılar Biz futbol oynuyorduk, Manchester sahasına kapanmıştt. ama o ugursuz 12. dakikada Coleman, Yavuz ile Ercan'ın topu birbirlerine bırakmasını fırsat bilmişti. 1 0 yentk durumdaydık. Ama hızımız kesilmemişti. Fenerbahçeli futbolcular bu maçı alacaklanna sanki yemin otmişlerdi. Devre bitmişti ve Molnar ikinci yanya Fuat'in yerine Abdullah'ı almıştı. Fırtına gibi girdi oyuna Fener Top Can'da. Can Ogün'ü gördü; Ogün şutiadı def anstan döndü. YineOgün, bu kez kafa ile topu kaleyegönderdi.o Abdullah boyuna posuna bakmadan yükseldi. 2 Ingiliz'ln arasından vurdu. Dakika 47'yi gösterirken, Inönü sanki sarsılıyordu. Durum 1 1 olmuştuve Fenerbahçe yemlnini tutacak gibiydi. Artık statta Fenerbahçeli futbolcular vardı. Ve sanki 11 kişı değil. 15 belki 20 kişi oynuyor: Inglllzler de seyredîyordu. Topu onlara vermeye kîmsenin niyeti yoktu. Ve dakika 76. Fener birfrikik kazandı. Can uzattı topu, Ercan çıktı kata ile ındirdi, Ogün.. nereden çıktın be Ogün... Yerden mi bitiverdin yoksa...toplabirlikte kaleye girdi. 21 InönüStadı'ndainsanlarbirbirleriilekucaklaşı (Dakika 76) artık uzatmayı yakalamıştık ve artık turanyorduk. Galatasaray o unutulmaz mucizeyi gerçekleştirmek üzereydi ve başardı da. O ayağına gelen topun hakkını veren vc benim gelmış geçmiş en büyük golcü olarak bitdiuim Tanju 62 ve 87. dakikalarda attığı gollerle Galatasaray (ve tabi Simovîç ile Prekazi'nin o unutulmaz gününü de hesaba katai ım) sahadan 50 ayn Imış, inani Imazı başar mış, daha sonra da Monaco'yu eleyerek Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası'nda yarı finale çıkan ilk Türk takımı olma başansını göstermişti. Unutulmaz maçlarve unututmazhatalar Avrupa kupalarındatakımlanmızınpek çok daha başanlan var.Btr Trabzonspor'un Liverpool'u nasıl devirdlğini.bir Göztepe'nin Fuar şehirlerindeyarğıfinali oynaması unutulabilir mi? Ancak ciltlere sığmaz başanlar ve onların yanında da inanılmaz hatalar yazıyor Türk futbol tarihimiz. Aslında futbol "hatalar oyunu" olarak tanımlamr. Daha doğrusu hatastz insan olmaz. 8u nedenle bu oyuna "Enaz hatayapan kazanır" demek daha yerinde olur. Nevarki 1956dan bu yana Avrupa kupalanna katılan takımlarımız, çoğu zaman elde ettiği başanlan sürdüremediler. Futbiolculanmızın inişli çıkışîı graf ikleri, profesyonelliğ) birtürlü hazrrıedBmeyişleri, yabancı çalıştınolar konusunda isabet li kararlar alınamaması ve de yabancı f ut bolcular seçimınde gereken tıtizligin göstenlmemesi sonucu, bir maçta başarı elde eden takımlanmız bir sonraki turtardatökeztendilervebaşanlannı koruyamadıter. Buistikrarsızlık eninde sonunda Türk futbolunun Avrupa' daki patlamasını geciktirdi. Hâlâ da Avrupalılar arasında "aranan futbolcumuz var" diyemiyoruz. Son birkaç yıl içinde gerek milli takımlanmızın gerek kutüptaktmlartmtzın aldıklarısonuçfargösteriyorki, ciddi yatırımlar, ciddi araştınrnalarve ciddi yönetim planları ile futbolumuz çok daha iyi yerlere gelecektir. Ancak bu olaya neresinden bakârsak bakalım futbolumuzu yönetenler kendilerini çağdaş bir sisteme entegre edemedikleri sürece futbolumuzdaki gelişmenin de gecikeceği gayet doğaldır. r akımlarımızın rahpleri 'yeniîmez' değiller. Steau Bükreş, Bochum, Dortmund, Bayern Münih ve National Bükreş 'ten korkmuyoruz. Çünkü onlar da. bizde 11 kişiyiz. Tek düşüncemiz iyi oynamak ve kazanmak olmalı. Haydi F.Bahçe, haydi Trabzon, haydi G.Saray, haydi Beşiktaş, haydi Kocaeii. Daha önce başarmıştıntz. Bugün de neden olmasın! Gelelim ManchesterCitv'e Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası'nda 1968'i yaşıyoruz. Oyıl Türkiye'nin temsilcisi Fenerbahçe; rakibi Manchester City. 1966 yılının Dünya Şampiyonu, yani son şampiyon Ingiftere. Avrupa kupalanna imza atan kulüpler de lngiliz kulüpleri. tlk maç Manchester'de; oradaki maç 00 bitmişti veTürkiye'de Fenerbahçe'nin ilk maçtaki OO'ltk sonucu 'mucize' olarak niteleniyor Jngilizler'in Istanbul'da tur atlayacağına kesin gözle bakılıyordu .Inönü Stadı'na sisli bir havada çıkan Fenerbahçe'nin ikinci bir mucızeyi yaratacaöına inanan azdı. Amayine detarihi bir geceyaşanıyordu. Sahanın kenanna dek insan dolmuştu. Kapılar kınlmış, f utbolsoverler bu maçı ve hele Manchester City gibi bir ünlü takımı görmeye gel mişlerdi. Maç Inönü Stadı'nda o muhteşem gök gürlemest ile başlamıştı. Şahane birfutbol oynuyorduk. Ogün, bu maç için çok uzaklardan, Amerikalardan getirilmişti. Can Bartu, Ercan, kalede Yavuz, bekler Şukrü, Levent ve hele yor, galibiyeti paylaşıyordu herkes. Çizgi kenannda Molnar'abakryoruz, kalbi duracak mı diye...1htiyar Macarhavalara sıçrıyordu. Anlatılmaz bir maçlı ve Fenerbahçe tur atlamıştı. Bir mucize de Galatasarav'dan 9 Kasım 1988. Ali Samt Yen Stadı. Temsilcimiz Galatasaray. Rakibi Xamax Neuschatel. İlk maçı Galatasaray 30 kaybetmiş, umutlaryok gibi. Ama futbol umutsuzluk tanımaz. Uğurla açıldı Galatasaray'ın şovu. (dakika 19.) Ah bir ikincisl, hatta üçüncüsü gelse diyoruz, ama yok, arkası gelmiyor ve devre 1 0 bitiyor. Daha üç gol gerek Galatasaray'a. Nasıl olur? Nasıl oluru hiç dilşünmüyor Galatasaray, başında golü seven bir hoca var, Mustafa Denizli "Görecekşinlzkazanacağız" demişti maçtan önce. "Kazanmak için gol tezım, o halde atın golünüzü geçelim şu turu diyoruz, çılgınlar gibiydik". Ve 53. dakikaya girerken Tanju, o muhteşem golcü, gol sayıstnı 2'ye çıkarıyor Hadi bir üçüncü gol, hiç olmazsa uzatmaya gidelim. Ama Galatasaray işi uzatmaya bırakmak gibi bir düşünce içinde değil. tsviçrelilerdagılmış vaziyette, birgoldeUğur'dan. "Olmaz olmaz" deme olmaz olmaz Bütün bunlara karşın kulüplerimiz bu yıl Avrupa kupalanna büyük umuttarla giriyorlar. ö n eleme maçlannda alıııan sonuçlar Avrupa'nın dikkatinı iizerimize çekmişttr. Bugün artık Avrupa kupalamıda rakiplerinden çekinen takım otmaktan çıkıp .rakıplerımızınkorkulurüyası olduk. Bu noktaya da kolay gelmedik. Takımlanmızın rakiplerj" yeniîmez" değiller. Futbolıın mucizesine tnandığımız kadar Türk futbolcusunun hiç beklenmedik maçiarda neler yaptıklarını yukarıdaki 3 ör nekleanlatmayaçalıştım. Steau Bükreş. Bochum, Dortmund. Bayern Münih ve National Bükreş'den korkmuyoruz. Çünkü onlar da. biz de 11 kişiyiz. Tek düşün cemiz iyi oynamak ve kazanmak olmalı. Haydi Fenerbahçe, haydi Trabzon, haydi Galatasaray, haydi Beşiktaş, haydi Kocaelispor Daha önce de başarmıştınız. Bugün de neden olmasın!