Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
]T84 13 Alf onsin çağırırsa milyoıılaı* sokağa dökülür JACOBO TİMMERMAN aul Alfonsin'in geçtiğimiz yılın 30 ekimindeki sürpriz seçim zaferi, Arjantinlilerin demokrasiyi ne kadar çok istediklerini gosterdi. Bu seçimlerden bir yıl sonra bugunlerde Arjantin'de olanlar ise demokratik yonelinıe donmenin ne kadar guç oldugunu gosteriyor. Bir ulkede demokratik yönetimin yeniden kurulmasına ilişkin ornekler var: Savaş sonrası donemde tlalya ve Japonya, Fronko sonrası donemde lspanya gibi. Bu başanlı orneklerle her şey olası gonınuyor. Dahası, Arjantin'de en demokratik yol olan seçimlerle yeniden elde edildi. Ancak gerçek bu denli basil degil. Almanya, ttalya ve Japonya'da totaliter gıiçler savaşın sonunda ezilmişti. tspanya'da politik, sosyal ve ekonomik alanlarda Frankoculuk Franko daha yaşarken olmuştu. Franco'nun olumu ile de birkaç ordu iıyesinin o zaman bunu anlamamalarına karşın totaliterlik yenilmişti. Arjantin'de demokrasi, totaliter gucu elinde bulundunın ordunun askeri kuvvetini zedelememek amamla dıı/enli bir şekilde kışlasına çekilme karanyla ortaya çıktı. Fakat Arjantin'de yedi yıl suren askeri baskı doneminin dehşeti artık larilı degil, çunku olaylar guncel olayların bir parçası olmuş. Şimdi Arjantin'de ne oldugu biliniyor. Silahlı kuvvetlerin işi olan tum işkencelcr ve oldurme olaylanna ait detaylar R gözler önune serildi. Ancak bilinen bir ^ey daha var: Şimdi bilc orduda hiç kimse baskı politikasının bir yanlış olduğuna veya katliamın onlenebiİecegine înanmıyor. Daha çok bilgi ortaya çıktıkça ordu yaptıklarını savunmakta daha da saldırgan bir tutum almakta. Sag tcrörün asker mimarları utanç nedir bilmiyorlar. Bir ornek: Sol terorizmin kurbanlarının aile uyeleri her yıl bir ayin yaparlar. Bu yıl, bundan birkaç gun once dikkatorluk devrinin generalleri ilk defa halk önıine çıktılar ve yine ilk defa genç sııbaylar halk onune uniformalı olarak geldiler. Ayine katılan birinin şoyle bagırdıgı duyuldu: "Sonunda geldiler!" Sonunda geldiler.. Bu so/lerin anlamını hiçbir Arjantinli anlama/lıktan gelemez; çünku, bunlann ne anlaın taşıdıgını çok iyi bilir. Çunku ordu, Arjantin'de birkaç kez, hatta çok kez gelip kapıya dayanmıştır. Arjantin'in korkusu ekonomik degildir. Arjantinliler, dış borçlarını bdeyebilmek için ne kadar sert kurallarla karşı karşıya kalsalar da sadece bu guç zamanlar onların istikrar duygularını degiştireme/. Borç yükü şiıphesiz içteki ekonomik guçluklerden daha kolay çozume ulaşacaklır. Çunku bunun için ihraç mallarının dışanda satışını arttırmak yeterlidir. Bu da borçlu Üçuncu Dunya ulkelerinden istenen çozumler içinde daha akla yakın bir çoıumdur. Arjantin'i tehdit eden asıl unsur, daha tanıdık bir çevreden gelmektedir ki, bu ordudur. Demokratik bir yapı için oy verdiklen bir yıl sonra Arjantin'in başlıca sorununun ekonomik olduğuna inanmaya başladıktan sonra Arjantinliler daha once de çok kereler oldugu gibi bu defa da sorunlarının ordu olduğunu anlamışlardır. Ve Raul Alfonsin de anlamıstır ki, artık bu soruna çöziım olacak yeni bir cevap bulmalıdır; çünkiı son 50 yılda kendisinden once gelen sivil başkanların çareleri o zamanlar çok a? işe yaramıssa da şimdi hiç işe yaramamaktadır. Fakat şimdi Arjantin'in politik ortamında yeni bir şey var. Sivil bir devlet başkanın ordu tarafından her devrilişinde kayıtsızlıga degin varan kabullenme duygusu artık yok olmakta. Guney yarıkurede henuz başlayan ilkbaharla birlikte Devlet Başkanı Raul Alfonsin'e bir mesaj var: Artık yalmz olmayacak, ordunun tehdidine karşı yeni bir sivil karşılıgın doğduğuna ilişkin işaretler bulunuyor. Eğer Alfonsin halktan bir istekte bulunursa onu dinleyenler olacak. Bueno.s Aires'teki her siyasi yorumcu, Başkan Alfonsin'in tspanya'da meydana gelen olaylan ne kadar dikkatle izlediğini biliyor. Ve eğer Arjantin'in bugunku koşulları tspanya'da Genenıl Franko'nun olumiınden sonraki koşullarla aynı degilse bile Alfonsin yine de Ispanya'nın başlıca şehirlerinde meydanları doldurarak darbe tacirliği yapan orduyu protesto eden sivil halkı daima gözonunde bulundurmaktadır. Madrit sokaklanndaki milyonlarca insan, Ispanyol ordusunu bir kez daha duşunmeye zorlamıştır. Buenos Aires sokaklanndaki binlerce Arjantinli de Arjantin larihini Raul Alfonsin'i başkanlık sarayına goturen seçimlerden daha çok değiştirebilir. Ancak iki soru hâlâ gundemde. Eğer bir darbe söylentisi olursa, Alfonsin halktan birşey isteyecek mi? Ben oyle olacagını sanıyorum. Ve eger Alfonsin bir istekte bulunursa Buenos Aires caddelerinde milyonlarca insan olacak mı? Ben olacagına inanıyorum. iyiye gideceğiııe inaıuvoruııı yip, sattıklarımız için daha az para almaktan kurtulabiliriz. "Kirli Savaş" sırasında işlenen askeri suçlara karşı uygulanan stratejiniz ne oldu? ALFONSIN Stratejilerden çok, ahlakî değerlerden söz etmek isterim. Ülkemizi kurmak için geriye intikam duygularıyla bakmamak gercktiğine inanıyoruz. Ancak, ahlaki standartlar olmadan demokrasinin kurulabileceğine de inanmıyoruz. Eğer Arjantin'de hiçbir şey olmamış gibi davransaydık, durum böyle olurdu. Gerçeği bulmak için kanun çerçevesinde çalışacağız. Askeri yönetim yıllannda neler olduguna ait birçok şey hâlâ bilinmiyor. Hiikümetinizin bildigi ancak Arjantin halkına söylenmeyen herhangi bir şey var mı? ALFONSIN Tabu bilmediğimiz belirli şeyler var. Kayıtsız mezarlıklar bulundu, ancak "kayıplar"a ne olduğunu bilmekten çok uzağız. Askeri hükümetler birçok kaydın yok edilmesini emretmişler, bu nedenle birçok şey bilinmiyor. Hükümetin elinde Sabato Komisyonu'nun verilerinden fazla hiçbir şey yok. Resmi terorun boyutlan, bu işe ne kadar çok insanın karışmış olduğuna ait fikir vermiyor mu? ALFONSIN Ben, değişik sorumluluk düzeyleri olduğunu düşünüyorum. Bunu geçen seneki başkanlık kampanyasında da söyledim. Şimdi yaptığımız, Arjantin halkına yapacağımızı söylediğimiz şeydir. Benim görüşüme göre emirleri verenler ve orduyu bu şekilde davranmaya zorlayan politik ortamı yaratanlar esas sorumlulardır. Ayrıca kötülükten veya durumdan yararlanmak amacıyla emirleri aşanlar da ağır sorumluluk altındadırlar. Emirlerin kanunlara uygun olduğunu düşünerek uygulayanlar üçuncü düzey sorumluluk taşıyorlar. Sizi eleştirenler, orduyu gorevine alıştırmakla yavaş olduğunuzu ve Sabato Komisyonu'nun ordunun elindeki belgeleri almakta yeterince girişken davranmadıgını soyluyorlar. ALFONSİN Diğer bazı kışıler de bizım silahlı kuvvetlere karşı girişimlenmızle kcndımizi cezalandırmak istediğimizı söylüyorlar. Her iki yandan da eleştiriler var. lşlemlerın yavaş olması, bizim soruşturmayı durdurmak istememizden değil, adaletin bu şekilde işlemesindendir. Bu cinayetleri işleyen askeri yöneticiler için en mantıklı yargıçlar, yine askeri mahkemelerdir. Fakat askeri otoriteler, eski cunta üyelerini veya silahlı kuvvetler komutanlannın yargılaınayacaklarını açıkladılar... ALFONSIN Bu durumda, kanunun belirttiği şekilde davalar sivil mahkemelere devrolur. Askeri mahkemelere saygı gösterdik, ancak şimdi de kesinlikle sivil mahkemelere başvurma yolunu açıyoruz. Böylece sonuçta bu davalara sivil yargı organları bakacak. Bu durum, sivil hükümet ile ordu arasındaki gerginliğin artacağına işaret etmiyor mu? ALFONSIN Hayır, böyle olduğunu sanmıyorum. Ben baş yöneticiyim ve herşeyin iyi gideceğine inanıyorum. Hepimiz ordunun prestıji için çalışmak istiyoruz. Bazıları silahlı kuvvetler ile çalışmanın bazı ordu üyelerinin yaptıklarını terörü ait etmek için devlet terörünü kullanma doğruluğuna işaret olduğuna inanıyorlar. Kanımca, ordu içindeki kötü davranışların silahlı kuvvetlerin çoğunluğuyla ilgisi olmadığını göstererek ordunun prestijini arttırabiliriz. Falkland Adalan'nın gelecekteki sta tusunun pazarlıgında sizce yeni bir çabanın zamanı geldi mi? ALFONSIN Bizim birinci amaç olarak istediğimiz, savaş öncesi duruma geri dönulmesı. Tabıi Falkland Adalarını gerı alacağız. Konuyu bilen, dünya üzerindekı herhangi bir kişinin Arjantın'in bu sorunun haklı tarafında olmadığını iddia edebileceğini sanmıyorum. Egemenlik sorusu bir kenara bırakılırsa, biz Ingiltere'nin ada üzerinde süregelen koruyuculuğunu istemiyoruz. Büyük bir tehdit aracı olan ayırım bölgesinin kaldırılmasını istiyoruz. BM'ce benimsenen kararlar doğrultusunda hareket etmeye hazırız. Aynı zamanda iki yönlü bir ilişki kurmak istiyoruz. Şimdiden Ingiltere ile Arjantin delegasyonlarının biraraya gelcrek Falkland Adaları sorununa açıkca tartışmaları olanağı elde edildi. Ancak İngiltere Başbakanı Thatcher egemenlik konusunu tartışmayacaklarında ısrarlı. Arjantin Devlet Başkanı'nın böyle bir konuyu kabul edemeyeceğini açıklamaya gerek yok. l^başma geldikten sonra Jimmy Carter'ın insan hakları politikasının Arjantindeki demokratik guclere yardımcı olduğunu soylediniz. Carter'ın başkanlıgından bu yana geçen yıllarda ABD'nin insan haklarını tesvik etmede gerektiğince aktif olduğuna inanıyor musunu/? ALFONSIN Carter yönetiminin bitmesiyle aynı zamanda sorun büyük ölçüde hafinemişti. Sorunun en kötü bölümü geride kalmıştı. Reagan yönetiminin insan haklan konusunda daha aktif rol alması gerektiglne inanıyor musunuz? ALFONSIN Niçın benden bir adayı eleştirmemi istiyorsunuz? Başkanı eleştireceğim, ama bir adayı değil...