22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

SAKATA GELEN FUTBOLCULAR üney Afrika’daki Dünya Kupası’nda Ballack, Rio Ferdinand ve Essien gibi çok sayıda yıldız oyuncu, sakatlıkları nedeniyle forma giyemeyecek. Ulusal takım kadrolarında yer almalarına karşın durumu belli olmayan futbolcular ise şöyle: ? Didier Drogba: Fildişi Sahili’nin yıldız oyuncusu Drogba, Japonya ile yapılan hazırlık maçında dirseğinden sakatlandı. Daha sonra ameliyat olan futbolcunun Dünya Kupası’nda oynayıp oynayamayacağı halen bilinmiyor. ? Arjen Robben: Hollandalı kanat oyuncusu, Macaristan ile yapılan hazırlık maçında dizinden sakatlandı. Robben’in gruptaki 2. ya da 3. maçta oynaması bekleniyor. ? Andrea Pirlo: Başarılı İtalyan orta saha oyuncusu, Meksika ile oynanan hazırlık maçında baldırından sakatlandı. Paraguay ile yapılacak ilk maçta forma giyemeyecek Pirlo’nun tüm turnuvayı kaçırması büyük ihtimal. ? Harry Kewell: Sakatlığı nedeniyle uzun süredir forma giyemeyen Avustralyalı futbolcunun Güney Afrika’da oynayıp oynayamayacağı henüz netlik kazanmadı. ? Tim Brown: Yeni Zelanda’nın ikinci kaptanı Tim Brown, Avustralya ile geçen ay yapılan hazırlık maçında omzundan sakatlandı ve ardından ameliyat oldu. Futbolcunun durumu halen belirsiz. ? Humberto Suazo: Şili’nin hücumdaki en büyük silahı olan futbolcu, sakatlığı nedeniyle Honduras ile yapılacak ilk maçta forma giyemeyecek. Futbolcunun ikinci maça da yetişmesinin zor olduğu açıklandı. ? Gareth Barry: Geçen ay ayak bileğinden sakatlanan İngiliz futbolcu, takımının kupadaki ilk grup maçında oynayamayacak. ? Vangelis Moras: Yunanistan Ulusal Takımı’nın defans oyuncusu, bacağındaki sakatlık geçmediği için Güney Kore ile yapılacak maçta forma giyemeyecek. ARJANTİN’İN SIRRI 3M DENİZ ÜLKÜTEKİN ünya Kupası serüvenine hangi turnuvayla başladığınız aslında çok önemlidir. Eğer İtalya 90 ilk kupanızsa futbolun sıkıcı, Almanya’nınsa göze hoş gelen top oynayabildiği bir oyun olduğunu düşünebilirsiniz. Amerika 94’le televizyon başına oturduysanız futbolun sahada aynı zamanda piknik de yapılabilecek yavaşlıkta bir oyun olduğunu sanmanız olası. Yaşınız 2002 Dünya Kupası’na yetecek büyüklükteyse maç izlerken bira, cips, kola tüketmek yerine peynir, zeytin ya da haşlanmış yumurta yemek gibi garip alışkanlıklar edinerek sizden büyük futbolseverleri şaşırtabilirsiniz. Bir futbol tutkunu için istisnai durumlar dışında oyuna dair ilk canlı hatıralar Dünya Kupası’ndandır. Sebep basit; sezon içinde haftasonlarına sıkışmış maç programı, haftanın yedi gününe dağılmıştır, yaz tatiline girilmek üzeredir, maç izlemek yerine ders çalışmanızı öğütleyerek sezonu geçiren anne babanızın eli zayıflamıştır ve yapacak pek bir şey yoktur. Dolayısıyla gün boyu Dünya Kupası’na odaklanmak için bundan iyi fırsat olamaz. Afrika kıtasındaki ilk şampiyonaya Avrupalılar “Avrupa dışında kupayı kazanamama” geleneğini bozmak için geliyor. Dünyanın geri kalanı içinse kupayı eski kıtaya kaptırmamak için iki şans var: Brezilya ve Arjantin. Tangocular (Bu tabiri kullanmak zorunda kalmayacağımız günler de gelecektir umarım) süper kadrolarla büyük hayal kırıklıkları yaşadıkları turnuvaların ardından bu kez Güney Afrika’ya kısmen ‘ümitsiz’ gidiyorlar. URUGUAY’DAN G.AFRİKA’YA ünya Kupası, ilk kez Afrika kıtasında düzenleniyor. İlki 1930 yılında Uruguay’da 13 ülkenin katılımıyla gerçekleşen organizasyon, 1942 ve 1946 yıllarında savaş nedeniyle yapılamadı, 1950’den itibaren ise düzenli olarak günümüze kadar geldi. Uruguay’ın ev sahipliği yaptığı ve Arjantin’i yenerek şampiyon olduğu ilk Dünya Kupası’na Avrupa’dan sadece dört ülke katıldı. Bunun nedeni Güney Amerika yolculuğunun çok masraflı, uzun ve yorucu olmasıydı. 1950’de ikinci kez şampiyon olan Uruguay, o tarihten sonra finale dahi kalamadı. Geride kalan 18 kupada yedi şampiyon çıktı. Brezilya’nın 5 kez mutlu sona ulaştığı organizasyonda 2006’yı alan İtalya da dört kez şampiyon oldu. Televizyondan yayınlanan ilk Dünya Kupası, Almanya’nın şampiyonluğa ulaştığı 1954 finalleri oldu. 193478 arasındaki kupalar 16’şar takımla düzenlendi, 1982’de katılım sayısı 24’e yükseltildi. FIFA’nın Afrika, Asya ve Kuzey Amerika’nın kontenjanını arttırmasıyla 1998, 2002 ve 2006’da turnuvaya 32’şer ülke katıldı. 1990’da Kamerun, 2002’de de Senegal çeyrek finale kalarak Afrika’nın en büyük başarısına imza attı. Almanya’nın ev sahipliğini yaptığı son Dünya Kupası’nı ise İtalya müzesine götürdü. G D MARADONA MESSI MILITO Kadrolarında dünyanın en iyi futbolcusu Messi ve en formda santrforu Milito’yu bulundurduklarını unutmuş değilim. Ancak şüpheyi uyandıran bir başka ‘en iyi’ Maradona’nın antrenörlük yetenekleri. ‘Sakatlar kupası’ ya da ‘lanetli kupa’ lakaplarına daha maçlar başlamadan erişen 2010 Dünya Kupası’nda Avrupa’nın devleri İngiltere, İtalya, Fransa ve İspanya, sakatlık ve formsuzluk dertlerinden şikâyetçiyken, Hollanda savunma yapmayı öğrenme sancıları çekerken öne çıkan ‘Her zaman her yerde olduğu gibi’ Almanya. Ya Afrika takımları? Güney Kore’nin 2002’de kıtasına kazandırdığına benzer bir onur yaşayabilecekler mi? Güney Afrika gibi Nijerya ve Kamerun da seyirci, büyücülerin desteğini ‘Hiç olmadığı kadar’ arkasında hissedecektir. Turnuvaya ilk kez katılan Slovakya, Slovenya, Kuzey Kore; kupayı alsa da halklarının sokaklarda ortalığı birbirine katmayacağı Japonya, Yeni Zelanda, Avustralya ve ABD. Her açıdan renkli bir kupa bizi bekliyor değil mi? Başa dönelim, eğer ilk Dünya Kupanızsa yıldız adayı olarak gösterilenlerin başarılı olacaklarına, en iyi futbolu oynayan takımın şampiyon olacağına, Almanya’nın ilk turlarda eleneceğine, Capello’lu İngiltere’nin penaltı talihsizliğine son vereceğine, ‘Voodoo’ büyülerinin hiçbir işe yaramayan çocuk oyunları olduğuna ve turnuvanın resmi topu Jabulani’nin bir teknoloji harikası olduğuna dair inançlarınızı bir kenara bırakın. D YILDIZ SAVAŞLARI COŞKUN GÜLBAHAR er turnuvanın bir kazananı ve çok sayıda kaybedeni olduğu gibi çeşitli yıldızları da vardır. Son yıllardaki büyük organizasyonlarda zafere ulaşan ülkelerde genel olarak ‘takım oyunu’ öne çıkıyor. Ancak ‘ekip işi’nin altında mutlaka takımı mutlu sona taşıyan liderler oluyor. Güney Afrika’da düzenlenecek olan 2010 Dünya Kupası öncesi de çok sayıda isim ön plana çıkıyor. Kimi “Messi, Arjantin’e kupayı kazandırır”, kimi de “Cristiano Ronaldo ‘en iyi’ olduğunu bu turnuvada gösterecek” diyor. Bunlar sadece varsayım ancak hiç kuşku yok ki Fransızlar Ribery’e, İngilizler Rooney’e, SAKATLIKLARI NEDENİYLE TURNUVADA FORMA GİYEMEYECEK OYUNCULAR ? Rio Ferdinand, David Beckham (İngiltere), Michael Ballack, Rene Adler, Simon Rolfes, Christian Traesch, Heiko Westermann (Almanya), Michael Essien (Gana), John Obi Mikel (Nijerya), Lassana Diarra (Fransa), Miroslav Karhan (Slovakya), Nani (Portekiz) DERLEYEN: EGEMEN ÖZDEMİR H Ronaldo İspanyollar da TorresVilla ikilisine ümit bağlamış durumda. Ayrıca sakatlığı nedeniyle durumu belirsiz olan oyunculardan Robben, Hollanda’nın; Drogba da Fildişi Sahili’nin gözbebeği. Bütün bu yıldızlara karşın Almanya ve İtalya gibi takım oyunuyla ‘ekol’ olmuş ülkeler de her turnuvada olduğu Güney Afrika 2010’da da favori. Kupayı en çok müzesine götüren (5 kez) Brezilya ise bu kez Kara Kıta’da samba yapmaya hazırlanıyor. Sonucu ne olur bilinmez ancak kuşkusuz sporseverlerin futbola doyup üst düzey heyecan yaşayacağı bir turnuva bizleri bekliyor. Sevilen ve üzülenlerin kim olacağını ise 11 Temmuz’daki finalin ardından göreceğiz. Rooney C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle