Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 m~ venini ve yücegönüllülüğünüasla kötüyekullanmayacaktır. Hvindebanaayırdığın yer, kabııl ettiğin insanların nazarında benim aşağıda bir dıırumda görünmcmemi gerektiriyor; servetini de aşacak şeylerdeğil istediklerim.Bunlar, scninüiıurunadınadır da; benim yüce erkeğim, böyle bak konuya lütfen. Öte yandan, yeryüzündc geçireceğinı zaman da azaldı; tartışmaya değmez artık!" "Yeryü/ünde geçireceğim zaman da azaldı": Juliette Drouet'nin fark etrnemesine imkânyoktur;tutulduğuonulmazhastalık kanser, fazla yaş.iyamayacağını ona hissettirmcktcdir. Hugo, bu ağır cançekişmenin tanığıdır. Budaacı vermektedirJuliette'e.23Şubat 1882 günlii mcktubunda bunıı dile getirır: "Tek başıma olsaydım, acım da o kadar azalırdı sevgilim" der; "Görüyorum ki, senin acını da arttırıyorum ve çifte azap vcriyor bana bu!" Ve ekler; "Tanrı'dan tek istediğiın, scnden önce ve olabildiğince erkcn ölmek: Dilerim,kabulgürür!"Oyılın 11 Nisan'ında da şunlan yazar: "Yetmiş altıncı yaşıma, acılarla da olsa vardım. Ama sana olanaşkımıngücüöylesineki.onadayanıp senyaşadıkçayaşamayidadiliyorunı." Nevarkihaslalıkdahainatçıdırveilerler. 22 Kasım 1882 gecesi, KralİLğleniyor'un temsiline giderler beraberce. Aynı locada biılikte otururlar. Prenses Negroni'nin de halkın önüne son çıkışıdır bu. Hve döndüğündeülüınebirazdahayakındır. 1883 yılının ilk günii, Hugo'nun, "Seni scviyorum"la biten mektubuna, aynı gün verdiğiyanıtla.söylediğişudurJuliettc'in: "Sevgilim,gelccekyılbuvakilneredeolacagımbihııiyorum. Anıayaşamkimligimi şu tek kelimey le imzalayıp sana vermekten mutlu ve gururluyum: "Seni seviyorum!" Victor I lııgo, 1883 yılinda, "kırmızı kitap" ya da "yıldönümü kitabı"na da hiçbir şeyyazmayacaktır. Elliyılöncetiyatronun locasında tek beden olup çıktıkları 16 Şubat'ı 17 Şubat'abağlayan geceyi kutlamak üzerebirfotoğrafınisunarsevgilisinevealtında da şu yazılıdır: "Elli yıllıkaşk, işte en güzelevlilik!" Büyük blr aşk «ayfasının kapanışı Juliette Drouet, 11 Mayıs 1883'teParis'te ölür. Ertesigünü,"VielorHugo'nunsadıkdostııöldü" diye saygılı bir dillehaherverirgazeteler. Olümiinünertesindcevdeavılanziyaretçi defterinde iki yiizelliden fazla imza görüyoruz ve aralarında dönemin siyaset, sanat ve edebiyat dünyasının en say gın adları vaıdır. Cenazesi, büyük bir ağırbaşlılık içinde kaldırılır. Victor Hugo katılınak ister, önlenir;oda, tekbaşınakalırevdeacılanyla. 12 Mayıs'ta SaintMande mezarlıgına, kızının yanına gömerler onu. Ve o gün orada büyük bir aşk sayfası da kesinliklekapanımşolıır. Mezartaşına, llugo'nun 1835'tekendisi için yazdığı şu dizeler işlenmiştir: Donmıış bir kiil vığını olup cıktığımda, Güne kapandığında vorgun gözlerim; Anımyüreğinde verctnıişse. hilki: Şiirlcrim bıitiin ellerde de olsa, Senin aşkın yetmiştir hunu! Victor Ikıgo'nun not defterinde de, 20 Haziran 1883 taıihli tek ve kısa bir cümle vardır: "Çok geçmeden sana kavuşacağım sevgilim!"^ CUMHURİYETDERGİ Replikas'ın ikinci albümü "Dadaruhi"de de deneysel çalışmalar var, dadaizmin ve sürrealizmin etkileri de... Benimle yananlar DENtZ DURUKAN R r eplikas nihayet ikinci albümü "Dadaruhi" ile, hem de davullu, zurnalı biçimde karşımızda. İlk albümlerı "Köle Doyuran"ı 1999 yılının son ay larında çıkaran grup, kendilerine has bir sound oluşturmuştu. Yenı albumde de o soundu hiç bozmadan, üstelik daha da olgunlaştırarak sürdürüyorlar. Içersinde elektronik tınıları da barındıran "Dadaruhi"de yerli enstrümanlara ağırlık verilmiş. "Yaş Elli" adlı parçada kullandıkları zurnayı, sanki bu sesi ilk kez duyuyormuş gibi dinleyip, şaşırdım. Türkü formunda çaldıkları bu parçayı, aslında bir türkü gibi de algılamıyorsunuz. Sadece o çağrışımları temel alan.amadinleyenibambaşkayerleregötüren bir parça yapmışlar. Bunda, biraz da dadaizmden doğrudan olmasa da, dolaylı olarak etkilenmelerinin payı var. "Köle Doyuran"daağırlıklı olarak kullandıkları dını motifler, bu kez daha edilgen... Yaniherşeydozunda. Deneysel çalışmalardan da vazgeçmeyen grup, "ındıe rock"a, hatta "indie deneysel rock"a doğru daha belırgin bir şekilde yol almış. Aslında Replikas, müziğini bu tip tanımlamalara, kalıplara sokmaktan pek hoşlanmayan bir grup. Onların asıl derdı kalıplardan uzaklaşmak, kendilerini herhangi bir şekilde sınırlandırmamak. Onlaryaşadıklarını, bilinçaltının süzgecinden geçiriyor, hayattaki bütün seslerin büyüsüne kapılarak, kendi rüyalarını, korkularını müziklerıne katıyorlar. Kör bir taşın kıyısından geçerek, ama en çok da yanarak, yakarak yazıyorlar. Deli gibi korkuyorlar; çünkü varolmanın,"yokolma"duygusuüzerine kurulması, evrende uf ak bir nokta olduğumuzun bilincindeolmakvebilmeningetirdiği çaresizliği yaşamak, onları korkutan, belki de içten içe burkulmalarına neden olan bir şey. Bütün bu nedenler Replikas'ın ölüm konusunu yoğun olarak düşünmesine neden olmuş. Grubun gitaristlerinden Barkın için ölüm, babasının hayata veda etmesinin ardından fobiye dönüşmüş. Gömülmekten, kemirilmekten korkmuş. Grubun vokalisti ve gitaristi olan Gökçe ise, yaşam içersindesürekli bir şeyleri onarmak zorunda kalmaktan bahsediyor. "Belli bir süre sonra uğraştığın her şey ölümle sona eriyor.o zaman neyin gerçek neyin doğru olduğunu görebileceğiz" diyor. "Karabasan" adlı şarkılarında "Ölüm, ölüm, güzel ölüm bir gün beni öper. Bilmeyenin ipliğini bilene bağlar" sözleri ilk başta insanda bir kaçış duygusuna neden olsa da, bu tamamen kabullenişten, mutlak sona çaresizce boyun eğişten başka bir şey değil. Üstelik metanetli birbekleyişsöz konusu. Gökçe'nindesöylediği gibi, onlar şarkı yazarken ruhlarının en karanlık köşelerine iniyorlar. Kimsenin görmek istemediğiayrıntıları.hayatınençirkinyerlerini işaret ediyorlar şarkılarında. Bu yüzden, müzikleri dinleyenlere ürkütücü geliyor. Bunu da "Bu bildiğimiz medeniyetle ilgili bir şey. Modern müzikten çok, insanın tamamen ilkel duygularına dokunan bir müzik yapıyoruz. Dolayısıylasadecesözlerdedeğil.müziğimizin yapısında da böyle bir şey var," diye açıklıyor Replikas elemanları. Albüm kapağında "ateş", şarkı sözlerinde ise "yanmak" çokça kullanılmış. Medenini sorduğumda, önceşaşırıyorlar, bunu aralarında hiç konuşmadıklarından söz ediyorlar. Kapaktaki ateş figürüyle, albüm içerisindekı yanmak imgesi arasındaki bağlantıyı düşünmemişler aslında. Ama bunlar da grubun bilinç altından akanşeyler. "Ruhsal acıyıen iyi anlatan kelime; yanmaktır" diyorlar. Başka hangi kelime gerçektenbu acıyı, hüznüverebilirki.... "Bu kadar mutsuzluk niye" diye merak ediyorum. Ama bu görüşüme karşı çıkıyorlar. "Sokakta canlı cenaze gibi dolaşmıyoruz, mutluluklarımızdavar, neşeli şarkılarımızda...örneğin 'Bir Ses Duy' adlı şarkı neşeli sayılabilir. Ama daha çok acı veren şeyler çıkıyor ortaya. Tabii bunda her şey kötüye gidiyor düşüncesi deyatmıyor, sadece insanın içindeki karanlık noktalara temas etme gibi bir durum söz konusu" diyorlar. İkinci albümleri "Dadaruhi", adını dadafelsefesinden ve Karagöz Hacivat oyunlarından tanıdığımız Beberuhi tiplemesinden almış. Nedir ikisinin arasındaki bağlantı diye sorduğumda, bunun çağrışımlarla ilgili olduğunu söylediler. Aradahiçbiranlam bağlantısı olmadığını da ifade eden grup elemanları, "Neyiçağrıştırıyorsaodur. Birtekanlam yükleyemeyiz, bu iki kavram birleşince ikiden fazla şey çağrıştırıyor," diyor. Bu çağrışımların içinde dadaist akımın ağırlığının ne kadar olduğunu merak ediyorum.Yaptıklarıişe doğrudan doğruya'Dadaizmfelsefesidir'demenin iddialı olacağını düşünen Replikas, müziği geri planda bırakarak böyle bir felsefenin peşinden gitmeyeceğini söylüyor, ama müziklerınde dadaizmden ve onun bir adım ötesi olan sürrealizmden etkilenmeler olduğunu da kabul ediyorlar. Onlar Dadaruhi kavramını metinsel anlamıyla değil, görsel bir kolaj olarak düşünmüşler. "Kolajdasonundadadayadayanan birteknik. "Beberuhi'nin 'bebe'sini atıp 'dada' ekledik" sözleriyle açıklık getiriyorlar Dadaruhi'ye. Işin özü, onlarpopulizm kaygısı gütmeyen, bunun için de hiç kimsenin peşinden koşmayan, sadece yaptıkları işe deli gibi ınanan ve her defasında daha iyi bir müziğin arayışına yönelen bir grup. Bu yüzden kendilerinin de dediği gibi; onlarla yananlar onların sayılırlHepsibu. 4 dendur@hotmail.com