Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Aylar
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15 HAZİRAN 2012 CUMA 5 Baba olmak zor zanaat ? ÖZGE KESKİN ünyanın hem en zor, hem en keyifli, hem de vazgeçilmesi imkansız tek mesleği annebaba olmak. Annenin işi daha zor gibi görünse de, aslında babalık da hiç kolay değil. Peki “İdeal baba nasıl olmalıdır? Bir erkek bu durumdan nasıl etkilenir? Neler yapılmalı, neler yapılmamalıdır?” İşte tüm bu soruların cevabı bu yazının içinde. Babalık üzerine merak edilenleri biz sorduk klinik psikolog Büşra Yalçınöz de sizler için cevapladı. Kadınlar, belki de doğaları gereği anne olmaya hep daha sıcak bakarlar. Ancak erkekler için durum daha farklı. Bunun nedeni nedir? Bu aslında kadınların doğaları gereği olmaktan ziyade yaygın kültürel normların anneliğin önemine yaptığı vurgudan kaynaklanan bir fark. Babalar, kültürel olarak ön plana çıkartılan anneçocuk birliğinin dışında kalıyorlar, ebeveyn olarak rollerinin ne olduğunu bulmakta zorlanıyorlar. Dolayısıyla kafalarındaki bu çatışmalarla erkekler için baba olma süreci çok daha sancılı geçebiliyor ve bu da belki erkek ve kadınların ebeveyn olmaya bakışlarındaki farkın temel sebebi. Erkeklerle karşılaştırıldığında kadınların annelik rolünü benimsemeleri erkeklerin babalık rolünü benimsemelerine göre daha az sancılı. Baba olmak bir erkeği nasıl etkiler? Erkekler için babalık çoğu zaman eşe yardımcı olmak ve ailenin dışsal sorumluluklarını üstlenmek üzerinden yaşanıyor ve bir erkeğin yaşantısını bu şekilde etkiliyor. Baba olunca artık kahveye gitmekten, geceleri arkadaşlarla takılmaktan, içki içmekten, savurganlık yapmaktan vazgeçilir, çocukların ihtiyacını karşılayabilecek olmak önem kazanır. Ne derler, çocuk kocayı eve bağlar, hatta bazen bu yüzden çocuk sahibi olunduğu bile olur. Bir yandan da baba olmak erkek olmanın, kendini bir erkek olarak gerçekleştirebilmiş olmanın, önemli aşamalarından birisi olarak kabul edilir ve soyunu devam ettirebilme, geçmişini geleceğe aktarabilme olgusu özellikle ataerkilliğin baskın olduğu bizim gibi toplumlarda önem kazanır. D Bir erkek babalığı hangi aşamada ve nasıl benimser? Bunun bütün erkekler için tek bir cevabı yok. Aslında bakarsanız kadınlar için de öyle. Bu içinde yaşanılan ailenin sosyokültürel özelliklerine, o erkeğin kişisel özelliklerine ya da annenin tutumlarına göre değişebilir. Peki bu rol nasıl benimseniyor? Bu konuda da yine tek bir cevap olmadığını belirtmek gerek, birbirinden farklı babalık tipleri var, her erkek kendi babalığını farklı şekillerde kurabiliyor. Kimisi çocuğunun isteklerini karşılayabilecek parayı kazanabildiğinde kendisini bir baba gibi hissedebiliyor, kimisi çocuğunu biberonla beslerken ya da onun altını değiştirirken baba olduğunu hissedebiliyor, kimisi çocuğuna bir şeyler yapmayı öğretirken babalıktan zevk alabildiğini hissediyor. Sağlıklı bir babaçocuk ilişkisi nasıl olmalıdır? Sağlıklı bir babaçocuk ilişkisinin ilk ve en önemli koşulunun sınır ve yakınlık arasındaki dengeyi sağlayabilmek bir çok araştırma da bunun önemli bir önkoşul olduğunu ortaya koyuyor. Sınır demek babanın çocuk üzerinde belli bir otoritesinin olması, yapılması ve yapılmaması gereken şeyleri çocuk için netleştirmesi demek. Yakınlık ise babaçocuk arasındaki ilişkisel paylaşım demek; ne kadar konuşuyorlar, neler paylaşıyorlar, birlikte ne yapıyorlar, ne kadar vakit geçiriyorlar, birbirlerini ne kadar tanıyorlar, baba sevgisini gösteriyor mu, çocuğunu öper mi sarılır mı? Sonuç olarak sınırların olmadığı aşırı duygusal yakınlık da, yakınlığa izin vermeyen aşırı/katı sınırların olduğu cezalandırıcılık da eşit derecede sağlıksız babaçocuk ilişkisi demektir. Sağlıklı bir babaçocuk ilişkisi için temel olarak bir yandan çocukla ilişkide duygusal yakınlığı sağlarken diğer yandan da sınır koymayı başarabilmek gerekiyor. Baba denilince ilk akla gelen kavramlardan biri ‘güç’. Özellikle eski dönemlere baktığımızda babalar daha despot, baskıcı, korkulan bir role sahip. Ancak günümüzde, bu baba kavramı; yerini anne şefkatiyle donanmış ve sevecen bir baba modeline bırakıyor. Bu geçiş nasıl gerçekleşti? Bunun ağırlıklı olarak sosyokültürel ve ekonomik koşulların değişimi ile belirlenen bir durum olduğunu ve babaların kendi kişisel hikayelerinde bir değişim arayışına gitmek istemelerinin bu farklılaşmada önemli bir faktör olduğunu düşünüyorum. Kuşaklar arası ilişkide “telafi etmek” önemli bir tema çünkü bu şekilde yeni babalar geçmiş ailelerindeki babaçocuk yakınlığının yokluğuna dair olan yaralarını kendi çocuklar ile ilişkilerinde onarmaya çalışıyorlar Hep bir babakız aşkından bahsedilir? Babalar kızlarının ilk aşkları olurlar. Nedense oğluna karşı daha katı olabilen baba kızına dayanamaz. Bu durumla ilgili neler söyleyeceksiniz? Baba ve erkek çocuk dediğimizde aslında iki erkek arasındaki ilişkiden bahsediyor oluruz. Yani birbiriyle rekabet eden, dolayısıyla da çatışmaların daha çok olduğu bir ilişki. Kültürel olarak da erkek çocukların daha “sert, dayanıklı, mücadeleci” olmaları beklenir. Kız çocuğun ise babası ile rekabet etmeye ihtiyacı yoktur; babaerkek çocuk arasındaki çatışmalı ilişki annekız çocuk arasında yaşanır. Böylece babanın kızıyla kurduğu yakınlık erkek çocuğu ile kurduğu yakınlığa göre daha fazla olabilir. GoldMaster'dan özel teknoloji yağmuru Onlarca kravata sahip olan babanıza, bu kez teknoloji hediye edin. GoldMaster'in bu Babalar Günü için birbirinden cazip kammpanyaları var. Bu alternatifler arasında, zamanının büyük kısmını yol arayarak geçiren babalara ‘navigasyon cihazı’, çalıştığı ortamın sıcaklığından şikayetçi olan babalara ‘vantilatör’, araba tutkunu babalara ‘oto teyp ve hoparlör’, tam bir televizyon hastası olan babalara ise ‘uydu alıcısı’ seçenekleri sunuyor. En Baba hediyeler reeder’dan! Bu yıl babanıza gerçekten işine yarayacak bir hediye alın. Sürekli kullanacağı, hayatını kolaylaştıracak, kullandıkça size tekrar tekrar teşekkür edeceği bir hediye. Türkiye’yi ekitapla tanıştırmış olan reeder, ekitap okuyucu ve tablet modelleri ile Babalar Günü’ne özel fiyatlarıyla Teknosa, Bimeks, Electroworld, D&R gibi zincirlerin yanı sıra online alışveriş sitelerinde babanıza hediye edilmeyi bekliyor. Babanız için en uygun olan reeder’ı seçmekse size kalmış. Çalışkan babalara Logitech Teknolojiyi yakından takip eden babalar için Logitech ürünleri çok uygun hediye alternatifleri olabilir. Yoğun iş temposunda iPad’ini yanından ayırmayan babanızı şaşırtın ve ona yüksek teknolojiye sahip Logitech iPad aksesuarlarından birini hediye edin. Koruyucu klavye, joystick, kablosuz taşınabilir müzik çalar ya da kulaklık düşünebilirsiniz. İtalyan Delta'dan Atatürk imzalı kalem Herkes babasına değerli, kalıcı ve anlamlı bir hediye almak ister. İşte bu noktada, İtalyan ünlü kalem markası Delta’nın ürettiği Atatürk kalem seti hem aksesuar hem de keyifle kullanılacak prestijli, kalıcı, ayrıcalıklı çok şık bir hediye seçeneği olarak göz kamaştırıyor. C MY B C MY B