22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

30 NİSAN 2007 AYIN KONUSU Her taşın altında ABD var S avunma Bilgi Merkezi’nin(SBM) 2007 başında silahlı çatışmaları konu ettiği raporunda; adı geçen ülkelerin enerji bölgelerine olan yakınlığı ve ABD’nin hemen hemen tüm çatışmalarda adının kısmen olsa da geçmesi oldukça düşündürücü. Rapora göre kayıtlara girecek çatışmanın büyük çatışma sayılabilmesi için en az 1000 sivil ya da askerin yaşamını yitirmiş olması gerekiyor. Bu yıl gerçekleşen 15 silahlı çatışmanın 3’ü Afrika’da , 4’ü Asya’da, 2’şer tanesi Latin Amerika’yla Ortadoğu’da, 1’er tanesi de Amerika ve Avrupa’da (Çeçenistan’da) gerçekleşti. 11 Eylül 2001 sonrası New York ve Washington’a karşı yapılan saldırılar sonunda başlayan ABD ve uluslararası terör grupları arasındaki savaşta taraf olarak Birleşmiş Milletler’in dışında pek çok ülke de yer aldı. ?İsrail ve Hamas, Hizbullah, Filistin, İslam Cihadı arasında Yahudi devletinin kabul edilmemesiyle 1975’lerde başlayan savaşın ana sebebi olarak bölgesel ve dini sebepler göze çarpıyor. Çatışmalarda; BM, ABD, Suriye, Lübnan ve İran yer alıyor. ? Afganistan hükümeti, Taliban, El Kaide ve gerillalar arasında gerçekleşen çatışmalar: 1978’de başlayan Afganistan çatışmalaraında etnik, dini ve bölgesel sorunlar göze çarpıyor. Çatışmalarda: BM, NATO, ABD, İran, Rusya, Pakistan, Kırgızistan, Özbekistan Tacikistan, ve Kırgızistan da yer alıyor. HIZLA TÜREYEN MAFYA ? Somali’de 1978’de başlayan etnik ve kriminal sebeplerden dolayı çatışmalar yaşanıyor. Hızla türeyen mafya klanları ve yerli halk kabileleri yönetime aday olmak istiyor. Çatışmalarda BM, Kenya, Etiyopya ve ABD yer alıyor. ? Sudan ve Sudan Ulusal Özgürlük Ordusu ve Eşitlik ve Adalet Hareketi arasındaki çatışmalar aslında kuzeydeki Müslümanlar ve güneydeki Hıristiyanlar arasında cereyan ediyor. İki grubun da amacı bölgede özerkliğe sahip olmak. Olaylara AB, NATO, ABD ve BM’ye bağlı bir çok ülke karışmış durumda. ? Kolombiya ise Milli Özgürlük Ordusu’na karşı 1978’den beri savaşıyor. Çatışmaların ana sebepleri ise ideolojik ve kriminal (uyuşturucu ticareti). Olaylar içerisinde ABD’nin de adı geçiyor. ? Hindistan: Assam ve Manipur gibi bölücü gruplar arasında gerçekleşen çatışmaların sebebi ise bağımsızlık savaşı. Çatışmada Butan, Burma ve Bangladeş de yer alıyor. ? Rusya ve Çeçen direnişciler arasında1994 yılında başlayan çatışmalara Avrupa ve Gürcistan güvenlik ve işbirliği dolayısıyla olaylara karışmış durumda. ? Nijerya’da 1970’de başlayan çatışmaların sebepleri; dini etnik ve ekonomik olduğu biliniyor. ? Uganda ve Hizbullah arasında 1986’dan beri süren çatışmalara Sudan’ın da destek verdiği biliniyor. Hizbullah bu bölgede hükümet kurmak istiyor. ? 1986’da Nepal hükümeti ve direnişçiler arasında ideolojik sebeplerle başlayan çatışmalar, 2006’da uluslararası ara bulucuların sayesinde durduruldu. ‘Kıyı ülkeler sular altında kalacak’ Enerji Ulusal Çalışma Gurubu Başkanı Prof.Dr. İlyas YILMAZER küresel ısınma konusunda yaşanan tartışmaları Cumhuriyet’e değerlendirdi. B ugünlerde dünya kamuoyunu çokça meşgul eden bir konu var: Küresel ısınma. Gelinen aşamada bu sorun, dünyayı ve insan hayatını altüst edecek seviyeye ulaştı. Peki nedir küresel ısınma? Yüksek frekanslı güneş ışınları; atmosfer ve dışındaki gaz örtüsünü (katmanını) geçer ve yeryüzüne ulaşır. Ancak, yansıyan ışın düşük frekanslı olduğu için söz konusu gaz katmanlarını aşıp uzaya geri dönemez. Böylece yeryüzünde sıcaklık artmaya başlar. Söz konusu bu gazlar arabanın veya sebze serasının camı görevini görür. Dünyada kendi doğal dengesi içerisinde yaklaşık 40 bin yılda bir küresel ısınma ve buzul çağı yaşanabilir. Ancak düşük boyutlu olduğu için sorunsuz atlatılır. Başka bir anlatımla yıllık ortalama ısı farkı 1,4 derece dolaylarındadır. Fosil yakıtların hunharca kullanılmasıyla atmosfer ve atmosfer dışı bu gazların oluşturduğu bir katmanla sarılır. Bu da, sıra dışı ısınmaya neden olur. Küresel ısınmayla birlikte insanlığı kısa ve orta dönemde ne gibi tehlikeler bekliyor? Bengaldeş, Hollanda, Güney Hindistan’la benzeri genç delta ve kıyı ülkelerinin yüzde 80’i sular altına kalacak. Akdeniz ve daha güneyindeki benzer ülkeler susuzluktan kırılacak. Toplu ölümler başlayacak. AKP hükümetinin uyguladığı enerji politikasıyla ilgili düşünceleriniz neler? Çağdışı, gerici kafalar, ancak bu kadar yüzeysel düşünebilirler. Dünyada eşi benzeri olmayan ulusal servetimiz Çoruh Vadisi’ni doğasıyla ve kültürüyle yok etmeye çalışan bu gerici kafalar değil mi? 2000 yıllık Allianoi ve 12 bin yıllık Hasankeyf’i, hem de bir hiç uğruna yok etmeye çalışan bu bilimdışı kafalar değil mi? Çoruh’ta, Dicle’de ve diğer nehirlerimizde daha fazla enerjiyi yeraltı depolama ve “Seldağınaklık Sistemi”yle onda bir maliyetine vereceğimizi dünyaya haykırmamıza ve bunu kabul ettirmemize karşın; hâlâ aynı politikaları sürdürmüyorlar mı? Göstermelik eylemlerle kamuoyunu yanıltmaya ve kandırmaya çalışmaktadırlar. Sizce küresel ısınmanın olumsuz sonuçlarını ortadan kaldırmak olası mıdır? Elbette olasıdır. Öyle olmasa; biz neden bu dikenli, taşlı ve sarp aydınlık yolda ve bilimsel temelde her geçen gün hızımıza ivme kazandırıyoruz? Çözüm, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesinden geçmekte. Van’da herkesin hayal dediği köklü projeleri bu yaklaşımla yaşama geçirdik. Tüm Anadolu’da da bu başarıyı yakalayacağız. Su gibi aziz ve inatçı olunuz. 3
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle