Katalog

3 EKİM 2012 ÇARŞAMBA SAYI: 94 ‘Engin, yansımalı ve üstün’ olarak adlandırılan Wadi Rum ise Ürdün’ün en büyük ve en muhteşem çöl manzarasına sahip. Hayretler yaratan ve çöl zeminden 1750 metre yüksekliğe ulaşan yekpare kayaların pelerinleri de dağcılar için ciddi sorun oluşturuyor. Uzun yürüyüş yapanlar, safari turlarına katılanlar, develerle geziye çıkanları çölün ortasında yaşamlarını sürdüren Bedevi çadırları karşılıyor. Biz metropol insanları binaların istilasına uğramış yaşamlarımızda çiçek açmış birkaç ağaç görmekle bile teselli bulurken, koca bir orman denizi olan Batı Karadeniz, barındırdığı yüzlerce tür bitkiyle karşılıyor ziyaretçilerini. Yeşilin binbir tonuyla nefes alıp veren Batı Karadeniz, tarihi eserleri, doğal güzellikleri, doğaya âşık insanlarıyla misafirlerin yüzünü güldürüyor. HAYRİ ARSLAN’ın yazısı 2. sayfada Doğa ve özgürlük Uçsuz bucaksız çöl: Wadi Rum Sonbaharda Tarihi ülke Sakarya aklaşık 7.5 milyon nüfusu olan Ürdün, zengin tarihiyle adeta insanı büyülüyor. Ürdün’e giderken özellikle sıcak havadan ve nasıl giyinmeniz gerektiği konusunda kuşkularınız olabilir. Ancak hava sıcaklığı 40 derecelerde olmasına karşın nem olmadığı için gezerken çok da fazla bunalmıyorsunuz. Yazın gündüzleri hava sıcaklığı 40 dereceyi buluyor ancak akşamları üzerinize hırka almadan oturmanız pek mümkün olmuyor. Y ÜRDÜN SİBEL BAHÇETEPE uudi Arabistan, Irak, Filistin, İsrail ve Suriye’ye komşu olan, Ortadoğu’daki karışıklıklara karşın bugüne dek çok fazla etkilenmeyen, tarihi ve doğal güzellikleri ile bambaşka bir ülke olan Ürdün, güzellikleriyle adeta insanın başını döndürü Yaza veda edip sonbaharın güzelliklerini yaşamaya başladığımız bir eylül sabahında bizi, yani İstanbul’dan giden birkaç seyahat yazarını, iki günlük gezinin ilk durağında Sapanca Gölü karşılıyor. İstanbul ve Ankara gibi metropollerin ortasında yeşil kalmayı başarabilmiş olan Sakarya’nın kapılarını bir bir açtıkça doğasını, göllerini, yaylalarını, nehrini, buraya özel olan Acarlar Longozu’nu, sıcak dostluğunu ve huzuru ekleyerek gelenlerle paylaşıyor. MÜJGAN ZAMAN’ın yazısı 4. sayfada Devamı 3. sayada C MY B C MY B S yor. Tarihe, özellikle arkeolojiye merakınız varsa Ürdün, kesinlikle görmeniz gereken ülkelerin başında geliyor. Başkent Amman’dan Vadi Ram’ın ilkel sadeliğine, dünyanın 7 harikası arasında yer alan ülkenin hazinesi ve turistik cazibesi Petra’dan çöl kalelerine, 420 metre deniz seviyesinin altında bulunan Ölü Deniz’den Kızıldeniz’in bozulmamış kumsalları ve mercan resiflerine sahip Akabe’ye, mozaik şehir Madaba’dan Ürdün Vadisi’nde yer alan antik kent Anjar’a, Ceraş antik kentinden Dana ve Mujib doğal yaşam koruma alanlarına kadar gizemli yerleri, büyüleyici tarih ve doğasıyla Ürdün, Türk turistlerin de radarına girmek istiyor. Yaklaşık 7.5 milyon nüfusu olan Ürdün, zengin tarihiyle adeta insanı büyülüyor. Amman Havalimanı’ndan ülkeye indiğinizde ilk önce alınan geniş güvenlik önlemleri dikkatinizi çekiyor. Güvenlik önlemleri gittiğiniz her otelde de sizi karşılıyor. Ülkede geçmiş yıllarda yaşanan terör saldırıları nedeniyle otellere girerken önce xray cihazından geçiyorsunuz, ardından kadınlar bir odaya alınıyor ve kadın görevlilerce, erkekler ise erkek güvenlik görevlilerince aranıyor. Ürdün’e giderken özellikle sıcak havadan ve nasıl giyinmeniz gerektiği konusunda kuşkularınız olabilir. Ancak hava sıcaklığı 40 derecelerde olmasına karşın nem olmadığı için gezerken Parlayan bir kent Akçakoca Karadeniz kıyı şeridinde, 35 km. uzunluğunda geniş ve güzel bir kumsala sahip. Ankara ve İstanbul’dan sonra Zonguldak ve Bolu’dan da oldukça turist çekmektedir. Akçakoca denizi ve kumsalıyla Karadeniz’in cazibe merkezidir. Karadeniz’in tek mavi bayraklı plajına sahip Akçakoca Kale Plajı Mavi Bayrağı dalgalandırmayı sürdürüyor. 4. sayfada Akçakoca