Katalog

Denizden kopamayanlara 6 Alanya Marinası yatçılık güzergâhını 70 deniz mili daha ileri götürdü. Alanya Yat Limanı teknelerinde yaşayanlar içinde bir kışlama merkezi olma özelliği taşıyor. İstanbul’dan başlayan ve Ege denizi kıyıları boyunca güneye inen yatçılık güzergâhı, Antalya körfezi doğusunda yer alan Alanya Marinası ile 70 deniz mili daha doğuya ilerledi. Yatçılar, Alanya Yat Limanı’nda tüm hazırlıklarını gözden geçirdikten sonra Anamur Burnu’nu geçerek Bozyazı, Aydıncık, Taşucu, Yeşilovacık, Kumkuyu, Girne, Mersin ve İskenderun yat limanlarına / limanlarına doğru seyredebilecekler ve ülkemizin Doğu Akdeniz kıyılarını ve KKTC’nin Girne sahillerini daha rahat ziyaret edebiliyorlar. 287 bağlama yerinde zincir tonoz sistemi, her bağlama yerinde elektrik, su, TV ve telefon bağlantıları bulunmaktadır. Yarı olimpik ölçüde yüzme havuzu, tenis kortları, yat kulüp binası, eğitim salonları, kapalı spor salonları ve SPA merkeziyle spor ve sosyal faaliyetler için gerekli tüm imkânlar yer almaktadır. 100 ton kapasiteli Gezer Vinç Travel Hoist ve teknik servisi ile yatlar için kara park ve bakım onarım 10 AĞUSTOS 2011 ÇARŞAMBA merkezi yaratıldı. Yat Malzeme Mağazası, Marketi, çarşı merkezi ve ATM birimi ile yat sahiplerinin tüm alışveriş ihtiyaçlarını marinada karşılayabiliyor. Şehrin her iki yanında bulunan ve kilometrelerce uzanan kumsalları en cazip özelliklerinden birisidir ve yakın çevredeki doğal güzellikler ve antik kültürlerin mirası kalıntılar bu cazibeyi artırıyor. İhtiyaca göre yeniden düzenlendi Tüm bu özelliklerin yanında kış aylarındaki ılıman iklim koşullarının Alanya Yat Limanı’nı, teknelerinde yaşayanlar için yeni bir kışlama merkezi imkânı sunmaktadır. Bu nedenle yat limanında sunulacak çoğu hizmetler, uzun süreli teknelerinde yaşayacak yatçıların ihtiyaçlarına göre düzenlendi. Alanya’nın şehir merkezine girişi sayılan Akhan Mevkii’nde yeni bir yat limanının doğmuş ve Türkiye Yat Limanları arasında yerini almıştır. Liman Alanya Marina Hizmetleri Denizcilik Turizm Ticaret ve Sanayi AŞ tarafından işletilmektedir. Marinada Ofis hizmetleri, bakım onarım, kablosuz internet, 100 tonluk gezer vinç, yat malzeme mağazası, Fitnes&SPA, bağlama hizmetleri hizmetleri verilmektedir. Marinada duş, WC’ler, tenis kortları, market, yat kulübü, yüzme havuzu, çamaşır yıkama servisi, yakıt ikmali, restaran kafe gibi mekânlarda yer almaktadır. Geniş kumsallara, turkuaz rengi, tertemiz denize sahip Alanya’da, ilçenin her noktasından denize girmek mümkün. Batıda Damlataş ve Kleopatra, doğuda Keykubat ve Portakal plajlarının uzandığı Alanya’da, ilçenin hemen dışındaki Ulaş, Konaklı, Fuğla, İncekum, Mahmutlar plajları da her yıl onbinlerce turisti ağırlar. İlçenin en gözde plajı Kleopatra’dır. İki kilometrelik, Mavi Bayraklı plaj, geniş kumsalı ile dikkat çeker. Damlataş Plajı’nın bitimiyle başlayan Kleopatra Plajı’na adını veren bir de ilginç öyküsü var. Rivayete göre, Roma generali Antony, Alanya ve çevresini Mısır Kraliçesi Kleopatra’ya hediye ettiğinde, Kleopatra her gün kale yamacında banyo yapmak için Kleopatra Plajı’na inermiş. Kleopatra’nın yüzmek istediğinde kullandığı ve kaleden, plaja giden bir tüneli de varmış. Mısır Kraliçesi Kleopatra Akdeniz’de çıktığı her sefer sırasında Alanya’ya uğrayıp bu plajdan denize girermiş. Altın renkli kumu ve geniş sahili ile dikkat çeken Mavi Bayraklı Kleopatra’ya giriş, diğer tüm plajlarda olduğu gibi ücretsiz. Şezlong ve şemsiye ise ücretli. Plajda su sporları yapmak da mümkün. Alanya’nın batısındaki bir diğer plaj ise Mavi Bayraklı Damlataş Plajı’dır. Kentin doğusundaki Keykubat Plajı ise Begonvil Plajı adıyla da anılır. Yine kentin doğusundaki Portakal Plajı da her yıl çok sayıda tatilciyi konuk eder. İlçenin 5 kilometre batısındaki Ulaş Plajı, günübirlik geziye çıkan teknelerin uğrak yeridir. İlçe dışındaki diğer plajlar İncekum, Fuğla Plajı ile Mahmutlar, Kestel, Kargıcak ve Demirtaş Plajları’dır. Herkese açık bir Kendisi küçük, mazisi ve işlevi büyük bir yer var Küçükyalı’da. Burası; İstanbul Anadolu yakasındaki en önemli arkeolojik alanlardan biri; 9. yy’dan günümüze kadar ayakta kalmış… Kazı, tarihin derinlerinden, manastır, sarnıç ve su kanalını ortaya çıkarmış. Eskiden, gelen geçen insanlar için bir mağara gibi görünen alan, neredeyse bir çöplük halindeyken temizlenmiş, demir kapılarla çevrelenerek korumaya alınmış ve şimdi Bizans döneminin manastır kalıntısı olarak halka anlatılıyor… Genellikle arkeolojik alanlar halka kapalı sit alanlarıdır ama bu kazı alanı, mahalle sakinlerine açık ve kültürel faaliyetlerle de destekleniyor. Koç Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Alessandra Ricci, 1995’te, başlanan yüzey araştırmalarının ardından Küçükyalı Çınar Camii Mahallesi’nde yer alan arkeolojik alanda, 2007’den itibaren İstanbul Arkeoloji Müzeleri ile işbirliği içinde bu kazı projesine başlamış. Her ne kadar buradaki tarihi ve kültürel değere de İtalyan asıllı bir arkeolog sahip çıkmış olsa da; İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı, Fiat Tofaş sponsorluğu ve Maltepe Belediyesi desteği ile yoğun bir şekilde çalışılarak; tarihi ve mimari açıdan büyük öneme sahip alan; herkese açık Küçükyalı Arkeopark olarak düzenlenmiş. [email protected] Çocuklar koruyacak arkeolojik park Burcu AKKAYA zellikle tarih bilinci aşılamak ve korunabilirliği sağlamak için çocuklara alan çok iyi bir şekilde öğretilmiş. Mahalledeki çocuklar, gelenlere rehberlik hizmeti verebilecek duruma getirilmiş. Milli Eğitim Bakanlığı’ndan alınan bir izinle ilköğretim öğrencilerine yönelik gezi programları oluşturulmuş. Çocuklar; onlara yönelik sunumun ardından, fener getirip keşfetme duygusu ile alanı geziyor ve akıllarında kalanları resim ve mozaik ile kâğıda aktarıyor. Böylece 5 duyuya hitap eden bir farkındalık yaratılıyor. Bu sayede bilimsel çalışma bitip alan terk edildiğinde, geride kalanlar orayı sahiplenecek ve koruyacak diye düşünülüyor. Kazı ofisi olarak kullanılan mekânın kapıları; hem çocukların atölye çalışmalarına hem de sosyal sorumluluk projelerin açık. Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) ve Maltepe Halk Eğitim Merkezi işbirliği ile açılan okuma yazma kursu eğitimi de gönüllü öğretmen Nazire Kılıç tarafından uzun zaman Arkeopark Proje Ofisi’nde gerçekleştirilmiş. Ofis ve parkı ziyaretim sırasında, Yunanistan Selanik Üniversitesi’nden gelen yaklaşık 56 akademisyen ve öğrenciye bir tanıtım gerçekleştiriliyor ve yağmur, soğuk demeden arkeolojik alan gezdiriliyordu. Bugüne kadar sayısız kişi gelmiş gezmiş ve ziyaretçi defterine oldukça ilginç notlar bırakmış… Siz de Arkeopark Proje Ofisi’ni arayıp Nilşah Arslan’dan randevu alarak alanı gezebilirsiniz. Rehberlik hizmeti ücretsiz... Ö En gözde plajlar C MY B C MY B