23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

MADAGASKAR 28 EKİM 2009 ÇARŞAMBA 3 Madagaskar ormanlarının şirin sakinleri LEMÜRLER Yazı ve Fotoğraflar Vize kalktı, Suriye’ye turlar arttı Suriye ile Türkiye arasındaki vize uygulamasının kalkması, turizmi de olumlu etkiledi. Tanıtıma ağırlık veren acenteler, kişi başına 28 ile 80 dolar arasında özel tur paketleri hazırlıyor. Konaklama, ulaşım, yemek ve rehberlik hizmetinin dahil olduğu Gaziantep günübirlik, bir gece iki gün turların yanı sıra paket GAP turu da sunuluyor. Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği GAP Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanı Fikret Murat Tural, sınır kapısında büyük yoğunluk yaşandığını anlattı. “Gaziantep’teki otellerde çok sayıda Suriyeli turistin konakladığını belirten Tural, şunları söyledi: “Vizenin kaldırılmasının Gaziantep’te ticaret, seyahat, alışveriş, sağlık ve eğitim turizmine çok büyük yansıması olacak. Suriyeli turistler bugüne kadar denizkumgüneş için Hatay ve Mersin’e gelip gittiler. Gaziantep çok büyük turizm potansiyeline sahip. Buraları gezdikten sonra kendi tarihleriyle, kültürleriyle, mimarisiyle aynı olduğunu anlayacaklar.” Turgay TUNA ünyanın dördüncü büyük adası Madagaskar, günümüzden 160 milyon yıl kadar önce Afrika anakarasının güney doğusundan kopmuş ve Hint Okyanusu’nun güneyinde bugünkü yerine gelip oturmuş. Kuzeyden güneye bin 500, doğudan batıya 500 kilometre kadar bir büyüklüğü var Madagaskar’ın… Toplam, 5 yüz 78 bin kilometrekare. Yani, Türkiye’mizden biraz daha küçük.. Ne var ki, bu kopma sonrasında, adanın coğrafyasında oluşan hayvan ve bitkilerin büyük çoğunluğu, adaya özgü endemik türler. Yani, burada var olan türlere, dünyanın başka yerlerinde rastlanmıyor. Binlerce kelebek, böcek, sürüngen, bitki popülasyonu içinde, başka coğrafyalarda görülmeyen büyüklük ve renklerde türler var. Örneğin dünyanın en büyük kelebeklerinden kırlangıç kuyruklu gece kelebekleri “kometler” yalnızca Madagaskar ormanlarında yaşayan nadir türlerden biri. Adanın ilgi çekici hayvan türleri arasında bukalemun, yılan ve kurbağalar da ayrı bir yer oluşturuyor. Güney bölgelerinde görülen böcek yiyen etçil bitkiler de cabası. Ancak bütün bunların arasında, maymunların kuzenleri olarak kabul edilen lemürler, ya da öteki isimleriyle makiler Madagaskar doğasının en çok sevilen ve en çok ilgi çeken hayvanları olarak baş sırayı çekiyor ve Madagaskar turizminin vazgeçilmeyen belli başlı aktörlerini oluşturuyorlar.. Dünya genelinde yaşayan 30 kadar lemür türünün hemen hepsi Madagaskar ormanlarında bulunuyor. Madagaskar dışında yaşayan bir iki lemür türü de Brezilya ve Kongo doğasının ormanlarında yaşıyor.. Günümüz Madagaskar ekonomisinin en büyük getirilerinden biri olan turizm sektöründe, ülke genelinde milli parklara dönüştürülmüş ormanlardaki bu şirin hayvanların küçümsenmeyecek bir yeri var. Çünkü, ülkeyi gezmeye gelen yabancıların görmek istedikleri en önemli şeylerden biri D Turizm gelirleri yüzde 4.6 geriledi Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2009 yılının Üçüncü Dönem Turizm İstatistikleri sonuçlarını açıkladı. Buna göre, Türkiye’nin turizm geliri bu yılın temmuzağustoseylül döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4,6 geriledi. Çıkış Yapan Ziyaretçiler Anketi sonuçlarına göre, 2009 yılı 3. dönem turizm geliri, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4,6 oranında azalarak 9 milyar 526 milyon 319 bin 833 dolar oldu. Turizm gelirinin, 7 milyar 40 milyon 705 bin 418 doları yabancı ziyaretçilerden, 2 milyar 485 milyon 614 bin 415 doları ise yurt dışında ikamet eden vatandaşların ziyaretlerinden elde edildi. Ziyaretçiler seyahatlerini kişisel olarak veya paket tur ile gerçekleştirdiler. Turizm gelirinin 7 milyar 652 milyon 89 bin 579 doları kişisel, 1 milyar 874 milyon 230 bin 254 doları ise paket tur harcamalarından oluştu. lemürler. Ormanlarda, rehberler eşliğinde yapılan yürüyüş turlarında birbirinden değişik lemur türleri yakından gözlemlenip, fotoğrafları çok net bir biçimde çekilebiliyor. Hatta, kahverengi tüylü fulvusler, pandayı andıran siyah beyaz tüylü propitekler, kedi kuyruğunu andıran siyah beyaz halkalı kuyruklarıyla bilinen maki cattalar, ormanın içine giren turistlerin yanlarına gelip, omuzlarına çıkıyor, ellerinden muz yiyorlar. Madagaskar ormanlarında, 70 santimetre boyundaki indri indrilerden gömlek cebine girecek kadar küçük mikrosebe, birbirinden değişik boy, renk ve yapılarda lemürler yaşıyor ve bu şirin hayvanlar yaşadıkları ormanlarda Madagaskar ekonomisine katkıda bulunmaya devam ediyorlar. tunaturgay@yahoo.fr Masalcı Dede’nin Toros yaylaları Yazı ve Fotoğraflar Zeki OĞUZ ille’de bir çocuk kütüphanesi vardı. İlkokul üçüncü sınıftan itibaren bu kütüphaneye dadandık birlikte. Köyden Sille’ye 8 kilometrelik yolu yürüyerek gider kitap alırdık. Kimi zaman haftada iki kez indiğimiz olurdu Sille’ye. İşte bu kütüphanede karşıma çıktı Eflatun Cem Günay, Oğuz Tansel. Hele Oğuz Tansel’in Konyalı olduğunu öğrenince bir kat daha sevinmiştim. Altı Kardeşler’i, Yedi Devler’i, Mavi Gelin’i okurken şaşıp kalıyordum. Benim ninelerimin anlattıklarını anlatıyordu Oğuz Tansel. Müthiş bir doğa tutkunu O. Tansel, bunu da şiirlerinde her an hissettiriyor. Toroslara vurgun. Zaten Bozkır’ın Meyre köyünde doğmuş, ilkokulu ortada bitirmiş. Sonrası masallara, şiire, eğitimciliğe adanmış 79 yıllık bir ömür. Tansel’in şiirlerini okurken gezmekten hiç bıkmadığım Torosları, oralardaki dostlarımı hatırladım. Bir an kendimi oralarda hissettim. Mutluluk Peşinde kitabındaki Yörük Kızı’nı okurken olduğu gibi. “Çaresizlik, Göktepe’den yola vurmuş,/ Korku gözlerinde gelir, yükü sırtında./ Saçları dağ, elleri kekik kokar;/ Sakız satar, bulgurla, unla.” Toroslar her zaman şaşırtır S TUR İZM Abdülkadir Yücelman kaçınılmaz girdilere gelen zamlara, hele mutfak girdilerindeki yüzde 30’lara varan enflasyona rağmen ayakta durmaya gayret ettiler. Ama kimileri de kapılarına kilit vurmak zorunda kaldılar. Seyahat acenteleri da ekonomik krizin teğet geçmediği yerlerden biri. Özellikle kum, güneş, deniz turizminin başkenti saydığımız Antalya’ya gelen turistlerin tatil sürelerinde kısıtlamaya girmeleri, yabancı tur operatörlerinin fiyat konusundaki baskısı (ki kriz onlarda da büyük yaralar açtı) genel gelir hanesinde düşüş kaydetti. Kimi seyahat acenteleri de ofislerini kapatmak zorunda kaldı. Bu bu ülkeyi tek başına yöneten AKP’nin sloganı belli demek k “Ölen ölür kalan sağlar bizimdir.” Bu bozuk düzende, bozuk düzene ayak uyduranların keyfi yerindedir. Bu ahlaksız düzen!, yozlaşmış her yerde ve her zaman için geçerlidir. Çünkü bozuk düzen fırsatçıların beklediği düzendir. 12 Eylül sonrasında ülkenin yönetiminde tek başına egemen olan ve bakanlarının istifa mektuplarını cebinde taşıyan Başbakan ve sonra da Cumhurbaşkanı olan Turgut Özal’ın ‘’Benim memurum işini bilir ‘’ sözü ülkedeki fırsatçılara adeta yol göstermiştir. Anayasamızın değişmez ilk üç maddesine uygun ilkeleri taşıyan, ahlâklı, namuslu kurumların sayısı kaçayucelman@cumhuriyet.com.tr tır? “Üzüm üzüme baka baka kararır” demiş atalarımız. Evet yine Turgut Özalın “köşeyi dönmek” üzerine televizyonda verdiği önerileri! özelikle de AKP döneminde ‘’ küllü cahilin cesur ‘’ denilen kitlenin fırsatçılığa soyunup sınıf değiştirmesine dek uzanmıştır. Sonuçta 40 50 milyonumuz açlık sınırının altına düşmüş ve fırsatçıların oluşturduğu bir sınıf meydana gelmiştir. İkinci Dünya Savaşı sıralarında kara borsacılıktan köşeyi dönenlere “harp zengini” demişlerdi. Şimdi savaş yok ama fırsat zenginleri var... Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de hedef belirtmemiş ama genel bir yorum yapmış ‘’Bu fırsatı kaçırmayalım’’ dememiş miydi? Bugün üniversitelere türbanlılar yine giremiyor. Ama üniversite kapılarındaki toplanmalar, protestolar , okumak istiyoruz çığlıkları yok, neden çünkü o bağıranlar, bugün çeroki ciplerde dolaşıyor, milyon dolarlık villalarda oturuyorlar; kimi işini bilmiş, kimi ihalelere girmenin yollarını bulmuş, hepsi de köşeyi dönmüş.“Hamili kart’’ dönemi bitti, “ihalei kart” dönemi başladı. Ha unutmadan İMF, AKP’nin kaldırdığı “nereden buldun?’’ yasasının tekrar getirilmesinde ısrar etmiş. Kimi ekonomistler eveleyip geveliyorlar ama açık açık söyleyen yok. insanı. Taşkent’i geçtikten sonra dümdüz bir platoda ilerlersiniz. Bolay yaylasından sonra bomboştur arazi. Taşkent ile Sarıveliler arasındaki Yörük pazarında yine Yörükler vardır ama sakız değil artık kilim, halı gibi şeyler satarlar yolculara. Sarıveliler’e varınca müthiş bir manzara serilir önünüze. O kıraç yolculuktan sonra önünüze serilen yeşillik sarsar insanı. Kış aylarını Akdeniz sahillerinde geçiren Yörükler buralardan gerçek şehrimiz çevresindeki yaylalara gelirler. Gerçekten zor, acımasız bir yolculuktur bu. Çarşamba Çayı, Mavi Boğaz ne güzel anılar çağrıştırır bende. Kimi Pazar kendimi doğaya atmak istesem atlarım bir Bozkır dolmuşuna Apa’ya giderim. Ta uzaktan hissettirir serinliğini Apa. Köprü başında dolmuştan inip baraja yürür akşam son dolmuşla geri dönerim. Sonra Tansel’in Yol 11.şiirinde bir kere daha yaşarım o güzellikleri. Mavi Boğaz, Kuşça köyü kimi hüzünlü anılarımı aklıma getirir. Kuşça Mavi Boğaz’ın güneyinde yoksul bir dağ köyü. Bir Pazar kalabalık bir gurupla Mavi Boğaz’dan yürüyerek Kuşça’ya çıkmıştık. Bu köyü ilk görüşümdü. Onlarca kadın bekleşiyordu bir çeşmenin başında. Çeşmeden serçe parmağı kalınlığında bir su akıyordu. Mavili, yeşilli onlarca plastik bidon sıralanmıştı çeşmenin önüne. FOTOĞRAFIN DİLİ Lütfi Özgünaydın YAS¸AMDAN KEYIF ALMAK Bu fotoğrafı, Hıdırellez şenliklerinde İstanbul Aksaray’da çekmiştim. Romanlar yaşamı böyle keyifli hale getirdiler o akşam. Neşe içinde, içtenlikle, hoşgörülü biçimde eğlendiler. Müziğin ritmine kattılar benliklerini. Bütün hünerlerini gösterdiler. Romanların yaşam felsefesinin sonucuydu gördüklerimiz. Fotoğrafın bu yönünden başka bir de kadraj olayanı ele alarak bakarsak. Fotoğraftaki öğeleri yerli yerinde görmeye çalıştım. Ayıkladım, davulcu ve müziğin ritmine kendini kaptırmış bayanın yerini saptadım. Arkada bu neşeye katılan başka birisi daha vardı. Üç insanın o andaki eylemlerinden oluştu fotoğraf. Öğelerin doğru yerlerde ve oranlarının iyi olduğunu düşünüyorum. Fotoğraf çekerken gereksiz öğeleri kadrajınıza almayın. Anlatmak istediğinizi ortaya çıkarmaya çalışın. Ayıklayın... Bunları yaparsanız genel normlara uymuş olursunuz, fotoğrafınız daha değerli olur. Kurallar kadar, çekilen fotoğrafın da duygu yönünü düşünmelisiniz. Yaşamak keyiftir, fotoğrafınızı çekerken fotoğraftaki bayanın hislerine bürünmelisiniz. lutfiozg@gmail.com C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle