Katalog

SAYFA 22 N SAN 2011 CUMA 2 N e do rele ğr re u Koltukları hacizli Seyirevi Tiyatrosu’ndan yeni bir etkinlik İSK'lilerle 'Mühlü, Şahna ve Üzümlü'yü gezip görmek İçel Sanat Kulübü, bu haftaki çevre, kültür ve yürüyüş gezisine katılacakları, tarihi ve doğal zenginlikleriyle bilinen Mühlü, Şahna ve Üzümlü'ye götürecek. Erdemli'nin kuzeyinde, Torosların eteğindeki bu yerlerde Pazar günü güzel bir gün geçirmek isteyenlere iyi bir yürüyüş ayakkabısı giymelerini ve yanlarına yeterli kumanya almalarını öneren gezi sorumluları, fotoğraf meraklılarına da yanlarında fotoğraf makinası ya da kamera bulundurmalarını salık veriyor. G.Antep'te Bağlarüstü zamanı Gaziantep'in İslahiye ilçesinde Bağlarüstü mesire yeri, gerçekten görülmesi gereken bir yerdir. İslahiye'den 10 kilometre uzaklıkta, Hatay karayolu üzerinde 55 hektarlık alanda kurulu mesire yerine ulaşım kolayca sağlanmaktadır. Orman varlığı açısından Gaziantep'in en zengin ilçesi olan İslahiye'nin bu doğa harikası bölgesinde, görüntünün güzelliği ve rekreasyon potansiyeli eşsiz değerdedir. Bağlarüstü mesire yeri, halkın huzur ve güven içinde dinlenmesine ve eğlenmesine olanak sunumunun yanında, rahat bir gün geçirip sessiz bir ortamda derin nefes almak isteyenlere de bu ayrıcalığı sunan, kızılçam, akasya, servi, meşe ve badem ağaçlarının bulunduğu bir yer olarak önerilir. ANIT AĞAÇLARIMIZI TANIYALIM... Yerel Adı.............: Ardıç Latince Adı.........: Juniperus Foetidissima Willd. Yaşı.....................: 700 Boyu...................: 20 metre Taç Genişliği......: 16 metre Gövde Çevresi...: 6.1 metre Yaşadığı Yer.......: Eski Silifke Gülnar yolu, Pelitpınarı Köyü çıkışı, Gelin Ardıcı mevki. ADANA Oyunlarını sergiledikleri salondaki koltukları hacizli olan Seyirevi Tiyatrosu ve Kültür Merkezi, yeni bir etkinliğe imza atmaya hazırlanıyor. 25 Nisan – 2 Mayıs tarihleri arasında, “Çocuk Oyunları Festivali” düzenleceklerini belirten tiyatronun kurucusu ve oyuncusu Mahmut Sönmez, “Bir hafta sürecek festivalde bütün oyunlar ücretsiz olacak ve sponsorlar aracılığıyla özel tiyatrolara az da olsa maddi katkı sağlanacak” dedi. Seyirevi Tiyatrosu ve Kültür Merkezi'nin içinde bulunduğu maddi sıkıntıları yavaş yavaş aşmak için çeşitli çalışmalar yaptıklarını, bu arada kentin kültür ve sanat yaşamına önemli katkılar sunmaya devam ettiklerini belirten Sönmez, Adana'da salonu olmayan çocuk tiyatro gruplarına da festival boyunca sahnelerini ücretsiz olarak açacaklarını, böylece küçük tiyatroseverlerle daha sık ve çok buluşacaklarını söyledi. Sönmez festivalin içeriğiyle ilgili de şu bilgileri verdi: “Festivalde değişik çocuk oyunları, animasyon gösterileri, yüz boyama ve müzikli çocuk eğlence programları ğanlar da verilecek. Tüm Adanalıları, öğrencileri ve küçük çocukları festivalimize bekliyoruz. Festivalde amaç, tiyatroya gidemeyen çocukların sahne önünde olup, tiyatroyla tanışmalarını sağlamak, onlara dolu dolu eğlenceli saatler yaşatmak. Bu arada, salon bulamayan yerel tiyatrolara da salonumuzu ücretsiz vererek sponsorlar kanalıyla onlara az da olsa maddi destek sağlamak.” yer alacak. Tüm etkinlikler ücretsiz olacak. Ayrıca etkinliklere katılan çocuklara sponsorlar aracılığıyla armaSeyirevi Tiyatrosu ve Kültür Merkezi oyuncuları bir yandan çocuk oyunlarını sürdürürke n 25 Nisan da başlayacak festival için de hazırlıklar yapıyor. “Sevimli oyunlar hazırlanıyor” Haluk Işık'ın yazdığı, “Se vimli Oyunlar” adlı müzikli danslı çocuk oyununun her Cumartesi ve Pazar 14.00'te çocuklar için, Bekir Demiröz'ün yazdığı, “Eyvah Kızım Evleniyor” adlı oyunu da tiyatroseverlerin izlenimine sunduklarını anımsatan Sönmez, “Oyunda kızını evlendirmeye çalışan bir adamın iki ayağının bir pabuca girişi, işiyle ev ilişkilerini karıştırması nedeniyle içinden çıkılmaz derecede gördüğü halüsinasyonlar sonucunda ortaya çıkan komik durumlar anlatılıyor. Tüm küçük ve büyük tiyatroseverleri bu oyunlarımıza bekliyoruz” dedi. Pişmanlık'tan bir kitap daha… “TARSUS ÇEŞME VE HAYRATLARI” Aratos dergisi kurucusu ve Yayın Yönetmeni Uğur Pişmanlık, yeni kitabı, “Tarsus Çeşme ve Hayratları”nı tanıttı. Yaklaşık 7 yıldır kitap üzerinde çalıştığını ve sokak sokak fotoğraflayıp belgelediğini belirten Pişmanlık, “Tarsus'un kültür varlığı niteliğindeki çeşmelerini bir kitapta topladım. Bu tarihi değerlerin korunmasına yardımcı olabilirsem ne mutlu” dedi. Mersin Valiliği Kültür Yayınları arasında çıkan ve Mersin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu ile Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma Vakfı (ÇEKÜL) Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen'in önsözlerinin yer aldığı, Tarsus Çeşme ve Hayratları kitap, 68 sayfa kuşe kâğıda renkli baskı olarak yayınlandı. İçel sanat Kulübü'nde düzenlenen Vali Hasan Basri Güzeloğlu'nun da katıldığı, Mersin'in tarih, kültür ve sanat geleceğine ilişkin sorunların ele alındığı toplantıda, Pişmanlık'ın kitabının yanı sıra, Semihi Vural'ın “Huğ'dan Gökdelene” adlı kitabı da basın ve kamuoyuna tanıtıldı. Vali Güzeloğlu'nun, kültür ve sanat adına kalıcı eserler kazandıran Pişmanlık ve Vural'a teşekkür etti. Pişmanlık, kitabıyla ilgili bilgi verirken, “1800'lerden günümüze kalmış yaklaşık 30 çeşmenin fotoğrafı, eski Türkçe ve Türkçe kitabelerindeki açıklamalarla anlatılıyor. Ayrıca yeri saptanan ve sözlü anlatımlara dayanan 12 çeşme ile birlikte toplam 42 çeşme ve hayrat da kitapta yer aldı” dedi. Pişmanlık, bu çeşmelerin en eskilerinin, Tarsus Ticaret Odası yanındaki Pertevniyal Valide Sultan Çeşmesi (1875), Yüzüncü Yıl Çarşısı'nın arkasındaki Hamiszadeler Meydan Çeşmesi (1914) ve Amerikan Koleji'nin duvarındaki sokağa bakan Çerkez Şakir Çeşmesi (1916) olduğunu kaydetti. ÇEKÜL Başkanı Prof. Dr. Sözen'in Tarsus Çeşme ve Hayratları kitabında yer alan önsözü ise şöyle: “Son yıllarda Tarsus, günümüze akıp gelen tarihselkültürel mirasına gösterdiği özenle, ülke gündeminde varlığını duyurmaya başladı. Bu konuda birbiri ardına aldığı ödüllerle, geniş çevrelere yansıma olanağı buldu. Kentlerin yeniden zengin kimliklerine kavuşmasının önemini vurgulamada, 'öncü bir örnek' oldu. Pişmanlık'ın çalışması da, salt bir saptama ürünü olarak görülmemelidir. Kentin kuruluş günlerinden son yıllara kadar gelen çeşmeler, Tarsus'un su sisteminin geçmişine dönük belgeleridir. Yapılan araştırma, hem bu geçmişe katkı niteliği taşımakta, hem de mahallelerinin kültürel dokusuna ait saptama çabalarının önemini ortaya koymaktadır.” GazeteciYazar Pişmanlık'ın daha önce yayınlanmış, Kent Masalları (1997), Gezginlerin Gözüyle Tarsus (1997), Antik Çağ'da Tarsuslu Filozoflar (20022008), Tarsuslu Şair M. Sami Aşar Yaşamı ve Şiirleri (2007), Tarsuslu Yazarlar ve Sanatçılar Antolojisi (2008), Tarsus Olimpiyatları ve Tarsus Maratonu (2008), Tarsus Bibliyografyası (2008), Edebiyatımızda Çeşmeler (2009), Tarsus Basın Tarihi (2009), Edebiyatta Tarsus (2009), Barış ve Aydınlanmaya Adanmış Bir Yaşam: İsmail Hakkı Öztorun (2010). Türkiye'de İlk Elektrik: Tarsus (2011) adlı kitapları da bulunuyor. Sabunsoy fotoğraflarıyla anılıyor Bir ilk kitap: “Yaşam Ayrıntıda Saklı” ANTAKYA (Cumhuriyet) Hataylı EğitimciYazar Erkan Tuncay, “Yaşam Ayrıntıda Saklı” adlı kişisel gelişim kitabını tanıttı. Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS) Antakya Şubesi'nde düzenlenen basın toplantısında kitabını tanıtan Tuncay, öykücü kimliğinin getirdiği edebi olanaklarının tümünü, “Yaşam Ayrıntıda Saklı” adlı kitabında kullandığını söyledi. Tuncay, “İlk kitabımda, insan başarısına odaklanmış farkındalık yaratan yaşantıları ön plana çıkardım. Okur, kitabı eline aldığında kendi başarısının yanı sıra başarının önündeki engelleri de görecektir” dedi. TYS Antakya Şube Başkanı Mehmet Karasu ise, “Kentimiz son yıllarda edebiyatın her alanında önemli şahsiyetler yetiştirmiştir. Antakyalı olarak buna çok seviniyoruz. Antakyalı olan yazar Erkan Tuncay'da günümüzün en iyi öykücülerindendir. Onu öyküleri ile tanıyoruz. Bize bir sürpriz yaparak öykü değil, kişisel gelişimle ilgili bir kitapla karşımıza çıktı. Gelecekte mekanı Antakya olan başka öykülerini de kitapseverlerle buluşturmasını bekliyoruz” dedi. MEHMET KOCAOĞLU GELİN ARDIÇ Pelitpınarı köyünün kahvehanesinde çay molası verip yorgunluğunuzu biraz atmak isterseniz, ciğerlerinize dolan o mis gibi havanın verdiği hazla yudumladığınız çayın size verdiği keyfi unutamazsınız. Bu ara o sıcak kanlı insanlarla söyleşi olanağı bulacaksınız; onlar size hemen köyde çok yaşlı bir ardıç olduğundan söz edeceklerdir, kuşkusuz... Çünkü ağacın efsanesi köyde hâlâ ilk günkü sıcaklığıyla yaşıyor / yaşatılıyor. Söylenceye göre çok eskiden bir genç kız, istemediği bir evliliğe zorlanınca kendini evlendiği gün gelinliğiyle bu ağaca asmış. Bunun üzerine köylüler o şanssız gelinin anısına ağaca 'Gelin Ardıç' adını vermişler... Ağacı görmek için köyden çok uzaklaşmanıza gerek yok, gördüğünüzde ise şaşırıp etkileneceğiniz kesin... Tepecikler arasındaki küçük vadide birçok ağacın arasında bütün görkemiyle duran ağaç için, “Ardıçlar arasında gelin olan bundan başkası olamaz” dersiniz. Yakınına geldiğinizde gövdesinde bir kovuk olduğunu görürsünüz. Gelin Ardıcı'nın kovuğu arılar tarafından kovana dönüştürülmüştür çünkü... Köylüler de daha çok bal almak için arıların işini kolaylaştırmış, kovuğu olabildiğince genişletmişler. Gelin Ardıcı şimdilerde kutsal bir misyon daha üstlenmiş durumda; evlilik çağı gelen genç kızların dilek / adak ağacı olmuş... Genç kızlar sevdiklerine kavuşmak için dilek tutarak ağaca bir çaput / bez parçası bağlıyorlar. ADANA Adanalı ünlü fotoğrafçı Fethi Sabunsoy, ölümünün dördüncü yılında düzenlenen, “o aramızda olacak” adlı sergiyle anılıyor. Taş Mekan Kültür Merkezi'nin organize ettiği ve sergi salonunda düzenlediği açılışa, fotoğraf sanatçısı ve eğitmeni Fethi Sabunsoy'un dostları ve sevenleri katıldı. Sabunsoy'un yaşamın içinden yakaladığı 35 parça renkli ve siyahbeyaz fotoğrafının sevenleriyle buluştuğu sergi, izleyenlerden yine büyük beğeni aldı. Fotoğrafçılığının yanısıra aynı zamanda kameramanlıkta yapan Sabunsoy'un ünü ülke sınırlarını aşmış, sanatçı, Almanya ve Macaristan'da da sergiler açmıştı. Sabunsoy'un 11 fotoğrafı, halen Macaristan Fotoğraf Müzesi Koleksiyonu'nda sergilenmektedir. Yurt içinde katıldığı yarışma ve sergilerde bir çok örül alan ve fotoğrafları dünyanın sayılı fotoğraf kulüp ve derneklerinin arşivinde yer alan Fethi Sabunsoy anısına açılan, “o aramızda olacak” adlı fotoğraf sergisi, 30 Nisan'a dek Taş Mekan Kültür Merkezi'nde gezilebilecek. (0322 4595366) Güzel Sanat'tan güzel bir sergi ADANA (Cumhuriyet Bürosu) Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi Deri El Sanatları, Fotoğraf, Resim ve Süsleme Bölümü öğrencileri, yılboyu yaptıkları çalışmaları düzenlenen karma sergiyle meraklılarıyla buluşturdu. Ç.Ü Mithat Özsan Amfisi'nde gerçekleşen serginin açılışını, Rektör Prof Dr. Alper Akınoğlu, Prof Dr. Banu İnanç, öğretim elemanları ve öğrenciler birlikte yaptı. Birbirinden güzel ve renkli el emeği, göz nuru çalışmaların meraklılarıyla buluştuğu karma sergiyi gezenler beğendikleri çalışmaları alma şansı da buldu. Sergide sembolik fiyatlardan satılan süs eşyaları, kolye, bileklik, fotoğraf ve resimlere ilginin beklenenden büyük olduğu belirtildi. Ç.Ü Güzel Sanatlar Fakültesi'ne bağlı atölyelerde eğitim alarak sergi açan öğrenciler, düzenledikleri sergiye ilgi gösteren eğitimcilere ve öğrenci arkadaşlarına teşekkür etti. Altunkaya'nın, “Gül Dalından Hayaller” ebru sergisi ADANA (Cumhuriyet Bürosu) Baharın ilk çiçekleri, adeta Ressam Ayber Altunkaya'nın, “gül dalından hayaller” adlı ebru sergisinde açtı. Uzun bir çalışmayla ortaya çıkardığı eserlerini Büyükşehir Belediyesi Fuayesi'nde sanatseverlerle buluşturan sanatçı, “Kendi ürettiğim boyalarla yaptığım 62 parçadan oluşan sergimin ilgi görmesi tüm emeğimin karşılığı oldu” dedi. Aynı zamanda kişisel gelişim uzmanı olan sanatçı Ayber Altunkaya'nın gül, lale, sümbül, menekşe, gelincik, papatya temalı birbirinden güzel ebru çalışmalarının yer aldığı serginin açılışını, Adana Cumhuriyet Başsavcısı Sabri Beytorun yaptı. Sergisini, hocası, ebru sanatçısı Mesut Diker'e ithaf ettiğini belirten Altunkaya, açılış sonrası sanatseverlere çalışmalıryla ilgili bilgi verdi. Ebru sanatçısı Altunkaya'nın ilk kişisel sergisi olan, “gül dalından hayaller”, bugün sona erecek. C MY B C MY B