02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

1 N SAN 2011 CUMA SAYFA 3 Öğrenciye diş bakımını anlatıp, macun ve fırça dağıttılar ADANA (Cumhuriyet Bürosu)Ağız ve diş sağlığı konusunda bilgi aktarılan öğrencilere diş macunu ve fırçası dağıtıldı. Adana BüyükSaat Lions Kulübü ile Adana Diş Hekimleri Odası’nın katkı koyduğu etkinlikte, ağız ve diş sağlığının bütün vücudu etkilediğine dikkat çekildi, dişleri düzenli olarak fırçalamanın önemli olduğu vurgulandı. İsmail Hazar İlköğretim Okulu’nda gerçekleşen ve yaklaşık 700 öğrenciye diş bakımı ve sağlığı konusunda bilgi aktarıldığı etkinliğe BüyükSaat Lions Kulübü Başkanı Ayşe Meltem Baş, Adana Diş Hekimleri Odası Başkanı Dt. Hasan Yaman, Sağlık İl Müdürü Dr. Aytekin Kemik, İl Milli Eğitim Müdür Vekili Muharrem Gelen, İsmail Hazar İlköğretim Okul Müdürü, öğretmenler katıldı. Sağlık İl Müdürü Dr. Kemik, BüyükSaat Lions Kulübü Başkanı Baş’ın konuşmalarının ardından konuşan Odası Başkanı Dt. Yaman, Türkiye nüfusunun yüzde 95’inin diş çürükleriyle mücadele etmek zorunda kaldığını belirtirken, Diş Hekimi Peri Nacar da, diş sağlığının bakımı ve önemi ile diş temizleme yöntemini slayt sunumu eşliğinde anlattı. Daha sonra 700 öğrenciye diş macunu ve diş fırçası dağıtıldı. Nöroloji Uzmanı Dr. Erek, unutkanlık, hafıza kaybı, Parkinson’u anlattı KONUK YAZAR Prof.Dr.Vahap Okan * Kanseri bilmeliyiz Kanser, vücuttaki bir hücre grubunun farklılaşarak, aşırı ve kontrolsüz şekilde çoğalması sonucu meydana gelmektedir. Kanser sözcüğü, Latincede yengeç anlamına gelen “crab” sözcüğünden türetilmiştir. Hipokrat, hastalığın başladığı bölgeden diğer organlara yayılmasını gözlemleyerek bu tanımlamayı yapmıştır. Dünyada her yıl 12.7 milyon kişiye kanser tanısı konulmakta ve 7.6 milyon kişi kanserden ölmektedir. Önlem alınmadığı takdirde 2030 yılında 26 milyon kişinin yeni tanılı kanser olacağı ve 17 milyon kişinin kanserden öleceği varsayılmaktadır. Dünyada kanserde en hızlı artışın, ülkemizin de içinde bulunduğu düşük ve orta gelirli ülkelerde olması beklenmektedir. Kanser Haftası, 1956 yılında Kanser araştırma ve Savaş Kurumu’nun önerisinin kabul edilmesiyle dünya ülkelerinde olduğu gibi Nisan ayının ilk haftası, ülkemizde de, “Kanserle Savaş Haftası” olarak kabul edilmiş, böylece kanser ile ilgili duyarlığın artırılması amaçlanmaktadır. Kanser hastalığının gerçek nedeni bilinmemektedir. Ancak çok sigara içenlerde, boya işlerinde çalışanlarda, kimyasal maddelerle uğraşanlarda, güneş ve röntgen ışınları altında uzun süre kalanlarda hastalık daha çok görülmektedir. Kanserin belirti ve bulguları köken aldığı doku ve organlara göre değişir. Hatta bazen hiç belirti ve bulgu vermeden kontrol muayenelerinde kanser tanısı konulabilir. Şu belirtilere dikkat edilmelidir: • Dışkılama ve idrar alışkanlıklarında değişiklikler • Uzun süren, iyileşmeyen yaralar • Beklenmeyen kanama ve akıntılar • Meme veya başka organlarda elle hissedilen şişlikler • Yutma güçlüğü veya hazımsızlık • Siğil ve benlerde belirgin değişiklik • Uzun süren ses kısıklığı ve öksürük Ancak, bu bulgular her zaman kanser demek değildir. Nedenlerinin belirlenmesi için mutlaka bir doktora başvurulmalıdır. Bulaşıcı olmayan, erken tanı ve tedavisi mümkün bir hastalık olan kanser, aynı zamanda yüzde 3040 oranında önlenebilir hastalıktır. Tütün kullanımı, güneşe fazla maruz kalma ve şişmanlıkla ile ilişkili kanserler bu risk faktöründen kaçınma ile yanında sağlıklı beslenme ve düzenli fiziksel aktivite ve enfeksiyonlardan korunma gibi sağlıklı yaşam davranışlarının benimsenmesi ile önemli ölçüde azaltılabilmektedir. Kanser, Türkiye’de 1982 yılında 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun 57. maddesi uyarınca “bildirimi zorunlu hastalıklar” listesine girmiştir. 1998 yılında en sık görülen ölüm sebepleri arasında kanser yüzde 15’e yükselmiş ve yüzde 38 ile 1. sırada olan kalp ve damar hastalıklarını takip ederek en çok öldüren 2. ölüm nedeni olmuştur. Kanser ölümlerinin, 3574 yaşları arasında en yüksek seviyeye ulaştığı saptanmıştır. En fazla ölüme yol açan türleri ise bronşakciğer, mide, prostat, lösemi, bağırsak ve gırtlak kanserleridir. Yıllar içinde artış eğilimi gösteren kanserler erkekler için akciğer, prostat olurken her iki cinsiyette bağırsak, rektum, lenf bezi kanserleri ve lösemilerin sıklığı gözlenmiştir. Artış eğilimi gösteren bağırsak kanserlerinde diyet alışkanlığı, akciğer kanserinde sigaranın zararları konusunda eğitim, prostat kanserlerinde ise erken teşhis ile kanserle savaş politikalarına yön verilmesi ve daha sağlıklı veriler toplanması için uygun kayıt sistemlerinin geliştirilmesi önemlidir. Kanserden korunma, erken tanı ve tedavide ciddi gelişmeler sağlanmıştır. Kanserin kontrolünde devletler, sağlık hizmetini planlayanlar, sunanlar, endüstri gibi değişik sektörler topyekun bir çaba göstermelidir. Bu yazıda Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği’nin yayınlarından yararlanılmıştır. Nöroloji Uzmanı Dr. Erek, özellikle yaşlıların sık sık yürüyüşe çıkmalarının büyük yararı olacağını söyledi. “Yaşlılıga hazır olun” SAVAŞ KÜRKLÜ ADANA Adana Tabip Odası (ATO), Türkiye Emekliler Derneği, Tüm İşçi Emeklileri Derneği ve Tüm EmekliSen işbirliği ile düzenlenen 60 yaş üzeri insanların sağlık açısından daha bilgili ve rahat yaşamalarının hedeflendiği “Sağlıklı Yaşam Konferansları”nda Unutkanlık, Hafıza Kaybı, Titremeler ve Parkinson hastalıkları anlatıldı. Konferansa Nöroloji Uzmanı Dr. Reşat Erek konuşmacı olarak katıldı. Konferansın açılış konuşmasını yapan ATO Yönetim Kurulu üyesi Dr. Nuh Demirpas, “Yaş ilerledikçe unutkanlığın arttığı bilinen bir gerçek. Bunlar ılımlı bir unutkanlığın bulguları olup ciddi bellek kapama değildir. Engel olmak için bol beyin jimnastiği yapmak gerek. Bulmaca çözmek, kaygılı ve sı kıntılı olmak, okumak, vb. unutkanlığı önleyebilir” dedi. Katılımcılara, unutkanlık, hafıza kaybı, titremeler ve Parkinson hastalıkları konusnda geniş bilgi sunumu yapan Nöroloji Uzmanı Dr. Erek, beyindeki bazı maddelerin azalması veya artmasının Alzheimer’e yol açtığını belirtti, şunları söyledi: “Yaşlılığa bağlı olarak beyindeki hücrelerin rahatsızlığından ortaya çıkan ve halk arasında ‘bunama’ olarak bilinen hastalığın tıbbi adı, ‘demans’tır. Bu tarz rahatsızlık genellikle 60 65 yaş arası ortaya çıkar. İnsan beyni 50 milyar civarı hücreye sahip bir organdır. Beyin hücrelerinin içerisinde bir genetik kod vardır. Beyin bu hücrelerin gelişmesini ve yaşlanmasını ayarlar. Bazı olaylar ve ailesel, çevresel, enfeksiyon, travma, zehirlenme, yüksek tansiyon, şeker yükselmesi gibi rahatsızlıklardan beyin hücreleri olumsuz etkilenebilir. Bizler bu durumu unutkanlık, konuşma bozukluğu, uyuşma, baş dönmesi, kulakta uğultu ve çınlama şeklinde görürüz. Hasta özelikle günlük plan yapabilme yetisini yitirmişse, saatin kaç olduğunu söyleyemiyorsa, davranışsal bozuklukları varsa, aile fertlerinin bazılarını tanımıyorsa, gördüğünü algılamakta güçlük çekiyorsa veya bunlara benzer bir belirti başlamışsa mutlaka bir hekime görünmesi gerekir. En kısa sürede hastalığın farkına varabilmek, hastalıkla ilgili tetkik yaptırmak, beyin MR’ı veya beyin tomografisi çektirmek çok önemli.” Konferansın ardından Dr. Demirpas, aktardığı bilgilerden dolayı Nöroloji Uzmanı Dr. Reşat Erek’e ATO adına teşekkür belgesi verdi. Fotoğraf: SEZGİN GÜVEL ATO’daki toplantıda konuşmacı Dr. Erek’in yanısıra eski başkan Rıza Mete, Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Demirpas’ta bulundu. * Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilimdalı Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Serin: İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı Adına ORHAN ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni İBRAHİM YILDIZ Adana Temsilcisi ÇETİN YİĞENOĞLU Sorumlu Yazıişleri Müdürü MİYASE İLKNUR Reklam Sorumlusu İLKER İŞİSAĞ Yayınlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. Yönetim Yeri: Prof.Nurettin Mazhar Öktel Sk. No:2 Şişli/İstanbul Tel: (0 212) 343 72 74 Faks: (0 212) 343 72 64 Adana Temsilciliği: Çınarlı Mh. İnönü Cd. 5 Sk. Aksoğan İşhanı Kat:1/1 Seyhan/ADANA Tel: (0 322) 363 12 09 363 12 11 Faks: (0 322) 363 12 15 Baskı: DPC Adana Tesisleri Ceyhan Karayolu 01260 ADANA Tel: (0 322) 346 16 00 Cumhuriyet’in haftalık ücretsiz ekidir. Yayın Türü: Bölgesel. “Doğru otur doğru yat sağlıklı kal” SAHİBİNDEN (0532 602 31 03) C MY B C MY B Gazipaşa Bulvarı’nda 4+1 satılık teras kat Mutfak, banyo ve WC sıfır. Çatısı izolasyonlu. YUSUF BAŞTUĞ ADANA Yoğun ve sağlıksız çalışma koşullarının insan yaşamını olduğu kadar vücut yapısını da olumsuz etkilediği belirtildi. Özellikle bir çalışma masasında, bilgisayar karşısında geçirilen uzun saatlerin, bel ve boyun ağrılarına yol açtığı nı, bundan yakınanların sayısında da önemli artış olduğunu kaydeden Prof. Dr. Erhan Serin, “Bu şikayetlerin temelinde, genellikle duruş bozukluğu yer alıyor” dedi. Çocukluk çağında taşınan ağır okul çantaları, ardından çalışma yaşamındaki masa, tezgah, makina başında geçirilen uzun saatle rin duruş bozukluğunu tetiklediğini söyleyen Acıbadem Adana Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Serin şunları söyledi: “Bu tür yük taşıma ve oturuş biçimleri, vücutta, boyundan bele kadar ağrı oluşmasına yol açabiliyor. Bu ağrılardan kurtulmak için öncelikle doğru oturuş ve duruşu öğrenmek gerek. Tıp, ‘ellerin açık, gövdenin düz, bacakların ayak bileği bölgesinden hafifçe dışarı doğru açık, kolların da dirsekten itibaren 78 derecelik açı yaptığı pozisyonu normal duruş’ olarak tanımlar. Kol ile vücut arasındaki bu açıya, ‘taşıma açısı’ da deniyor ve bu sayede ağır cisimlerin daha kolay taşınabildiği belirtiliyor. Profilden bakıldığında ise gövdede birtakım normal eğrilikler görülebiliyor. Boyunda açıklığı arkaya doğru bakan, ‘lordoz’ adı verilen bir eğrilik bulunuyor. Yandan bakıldığında gövdede de eğrilikler oluyor. Sırt bölgesinde ise, ‘kifoz’ olarak tanımlanan hafif bir kamburluk göze çarpıyor. Bel bölgesinde de yine bir çukurlaşma oluyor. Bu özelliklerin vücutta olması sayesinde, karın içi organlar daha iyi korunuyor ve daha rahat bir şekilde ağırlık taşınıyor. Ancak bu pozisyonda oluşan bazı sapmalar pek çok sağlık sorunun da kaynağını oluşturuyor.” Prof. Dr. Serin, duruş bozuklu ğunu giderm e k için ise şu önerilerde bulunuyor: “Duruş bozukluğunun önüne geçilmesi için çocukluk çağında edinilecek alışkanlıklar önemli rol oynuyor. Özellikle gelişme çağındaki çocukların taşıyabileceği yükün en fazla, kilosunun yüzde 1015’i olabileceği unutulmamalıdır. Bütün gün masa başında çalışan kişilerin ofis ortamlarını kendilerine göre düzenlemesi, bilgisayar ekranı ile başlarını aynı seviyede tutmaları gerekir. Vücut yükü her iki kalçaya da eşit dağıldığı, bel ve sırtın dik olduğu oturma şekli idealdir.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle