22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

28 OCAK 2011 CUMA SAYFA 5 Anakent Belediye Başkanı Özcan Cumhuriyet'e konuştu KONUK YAZAR FETHİ KARADUMAN Mersin’i güzelleştirmeye çalışıyoruz NAZMİ AKDAĞ ÖLÜMSÜZ AYDINLARIMIZ Atatürkçü Düşünce Derneği (1989) Kurucu Başkanı, Anayasa Profesörü Muammer Aksoy (1917– 1990), 31 Ocak 1990 günü Ankara Bahçelievler’deki evinin önünde Siyasal Bilgiler Fakültesine ders vermek üzere yola çıktığında pusu kuran hain bir tetikçinin kurbanı oldu. Araştırmacı, GazeteciYazar Uğur Mumcu da, 1993 Yılının 24 Ocak günü, Ankara’nın karlı bir pazar sabahında arabasına konan bir bombanın patlaması sonucu yaşamını yitirdi. Alçak tetikçiler yakalansa da diğer canakıyımlarda olduğu gibi arkasındaki karanlık güçler açığa çıkartılmadı. Daha sonra da Cumhuriyetçi, Atatürkçü/Kemalist Doç Dr. Bahriye Üçok, Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu gibi değerli aydınlarımızı da karanlık, alçakça pusularda yitirdik… Türkiye’yi yüreğinden sarsan bu kanlı kıyımları planlayanlar hiç kuşku yok ki, Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Türk Ulusunu hedef almışlardır. Ölümsüz, yiğit, Atatürkçülerimiz/Kemalistlerimiz, yaşamları boyunca emperyalizme, sömürüye, gericiliğe, bölücülüğe karşı çıktılar, yolsuzlukların, haksızlıkların, hukuksuzlukların korkusuzca üzerine gittiler. Ülke bütünlüğünden, ulus birliğinden yana tavır koydular. Ölümsüz aydınlarımız; onurun, namusun, erdemin, aydınlanmanın, özgürlüğün, bağımsızlığın, egemenliğin, emperyalizme karşı direnişin simgesi oldular… Ölümsüz aydınlarımız; geleceğe aktardıkları düşünceleri, ödünsüz dik duruşları ve onurlu savaşımları ile sonsuza dek anılacaklar, her zaman örnek olacaklar… Ülkemizin değerbilir, erdemli, vefalı insanları, duyarlılığını, düşüncelerini dile getirmek ve şehit aydınlarımızı anmak için, 24 Ocak ve 31 Ocak günleri arasını “Adalet ve Demokrasi Haftası” olarak değerlendirilmesini karara bağladılar. Ne acıdır ki, günümüzde “İleri Demokrasi” adı altında bilimden uzaklaşıldığını, baskıcı, dinci bir yönetime doğru uygun adım gidişi kaygıyla izlemekteyiz. Bu doğrultuda, Hukuk Devleti ilkeleriyle bağdaşmayan uygulamaların yer aldığı, Yargı Bağımsızlığının yitirildiği, Adalet duygusunun incindiği, örselendiği, zaman zaman yerlerde süründüğü bir dönemi acı duyarak yaşamaktayız. Dün hain pusularda canlarına kıydıkları Atatürkçü/ Kemalist aydınların benzerlerini, bugün uydurma iddialarla “zulümhane”lerde tutarak amaçlarına ulaşacaklarını sanıyorlar. Dün canlarıyla, bugün zalimin zulümhanelerinde bedel ödetilen, yurdunu, ulusunu özünden çok seven yurtsever insanlarımız, susmadı, susmayacak. Yılmadı, yılmayacak. Korkmadı, korkmayacak… “Ya İstiklal (bağımsızlık) Ya Ölüm” diye çıktıkları Atatürk yolundan onları kimse döndüremeyecek… Zalimin zulmü de ergeç son bulacak… Türk Ulusu kendisini boğmak isteyen ABD ve AB emperyalizmin işbirlikçilerinden zulümun ve ihanetin hesabını soracak… U. Mumcu 4 Şubat 1981 günü susturamayacaklarını korkusuzca kesin bir dille açıklıyor: “İsterler ki, susalım; isterler ki yazdıklarımızın hiçbiri hele bu dönemde yazılmasın. Bunun içindir ki, bizleri susturmak için türlü yollara başvururlar. Bizleri susturmak için başvurdukları ve ellerine yüzlerine bulaştırdıkları sinsi girişimleri ile ilgili ipuçları ellerimizdedir! Bunu da bilir, bunların açığa çıkmaması için köşelerinde kıvranıp dururlar. Evet, yazacağız, susmayacağız. Bütün yolsuzlukları, kaçakçılıkları, pislikleri, cinayetleri tek tek sergileyeceğiz.” Son sözler, düşünceleriyle sonsuza dek beyinlerimizde yaşayacak olan yüreklerimize gömdüğümüz yiğit Kalpaksız Kuvayı Milliyeci’lerin: Prof. Dr. Muammer Aksoy (1989): Türkiye Cumhuriyeti; tarihinde bugüne kadar görülmemiş ölçüde ciddi bir yok olma tehlikesiyle karşı karşıya gelmiştir. Bunu görmemenin korkunç bir yanılgı (hatta gaflet) olduğunu dile getirmek Atatürkçü Düşünce Derneği için kutsal diye nitelendirebileceğimiz bir görev oluşturmaktadır. Uğur Mumcu (22 Mart 1976): Tam bağımsızlık ve ulusal egemenlik inanç ve siyasetini bir bayrak gibi dalgalandırmak tek seçenektir. Her şeye Atatürk gücüyle ve Onuncu Yıl umuduyla başlayacağız, başlamalıyız. Emperyalizmi yenecek güç Ulusal birlikten geçer. Tam bağımsızlık ruhunu ve bilincini yeniden diriltelim. İçinde yaşadığımız dönemi ve geleceği yaşadıkları yıllarda görerek yorumlarıyla bizleri uyaran, uyandıran aydınlarımızı, düşünceleriyle sonsuza dek saygıyla anacağız. ATATÜRK DEVRİMİ ŞEHİTLERİ ÖLÜMSÜZDÜR! ONLARI UNUTMADIK UNUTTURMAYACAĞIZ! www.atatürkdevrimi.com MERSİN Anakent Belediye Başkanı Macit Özcan, Mersin’in doğu girişindeki çarpıklık ve trafik sıkışıklığının önlenmesi için Yeni Hal’den Tarsus’a uzanacak ikinci bir yolun mutlaka açılması gerektiğini söyledi. Özcan, “AKP’liler Mersin’e hizmet edeceğiz diyorlarsa D400 Karayolu’na paralel ikinci bir yol yapmak için Ulaştırma Bakanlığı’na baskı yapsınlar. Bu yol yapılırsa Mersin rahatlar” dedi. Özcan, altyapı, aquapark, doğalgaz, ulaşım ve asfalt sorunu gibi projeler hakkında Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bulundu. Mersin’de trafik sorununu azaltmak için projeler hazırladıklarını anlatan Özcan, 3. Çevreyolu’nun Tece’ye kadar uzatılmasını planladıklarını söyledi. Mersin’in doğu girişinin D400 Karayolu üzerinde olması nedeniyle hem görüntü kirliliği oluşturduğunu, hem de trafik sı kışıklığına neden olduğunu kaydeden ve “D400 Karayolu özellikle akşamları çok sıkışıyor. O nedenle Mersin’in girişi başka yerden verilmeli” diyen Özcan, “Bu konuda bir düşüncemiz var. Yeni Hal’in altından başlayıp Tarsus’a kadar uzanan ikinci bir yol yapılmalı diyoruz. D400’e paralel ikinci bir yol olacak bu. Sanayi bölgelerinin, lojistik bölgesinin altından geçeği için bu yol yapılırsa Mersin’in trafiği rahatlar. Bu yolu yapmaya bizim belediye olarak gücümüz yetmez. O nedenle Ulaştırma Bakanlığı’ndan yardım istedik. AKP’liler Mersin’e hizmet edeceğiz diyorlarsa, D400 Karayolu’na paralel ikinci bir yol yapmak için Ulaştırma Bakanlığı’na baskı yapsınlar. Bu yol yapılırsa Mersin rahatlar” diye konuştu. Mersin Anakent Belediye Başkanı Özcan, arkadaşımız Nazmi Akdağ’a kentin sorunlarını çözümlemek için tüm olanaklarıyla çalıştıklarını söyledi. ‘Pisliklerini temizliyoruz, onlar bizi eleştiriyor’ Son 2 yıldır Mersinlilerin gündeminden düşmeyen ‘bozuk yollar’ so rununa ilişkin açıklamalarda da bulunan Özcan, konutlara doğalgaz verilmesinin Mersin için pek acil bir durum olmadığını belirterek, “Ben bu görüşü 45 yıl önce dile getirdiğimde bütün basın beni eleştirmişti. ‘Mersin’e niye doğalgaz gelmesin’ diye soruyorlardı. Şimdi yaşanan manzaralar benim haklı çıktığımı gösteriyor”diyerek haklı ol ‘Mersin’i süslerken altyapıyı ihmal etmedik’ Atatürk parkı ile Orduevi’nin arasında kalan eski lunapark alanında aquapark (su parkı) kurmak için ihale açtıklarını, aquparkın haziran ayında hizmete açılacağını önceki gün açıklaması üzerine kamuoyunda dile getirilen ‘Mersin’in önceliği aquapark mı’ sorusunu yönelttiğimiz Macit Özcan, “Aquapark projesini yaparken hiçbir şeyi, özellikle altyapıyı ve acil ihtiyaçları ikinci plana itmedik” yanıtını verdi. Aqupark işini 2009 yerel seçimlerinden önce gerçekleştirmek istediklerini, ancak Milli Emlak’in arsa tahsisini geciktirmesi üzerine ancak 2010 yılında ihaleye çıkabildiklerini anlatan Özcan, “Milli Emlak bu araziyi bize aqupark yapılmak üzere tahsis etti. Eğer 2 yıl içinde projelendirip ihaleye çıkmasaydık araziyi geri alacaklardı. Biz de o nedenle kaynak da bulmuşken ihaleye çıktık, çalışmalara başladık. Kamuoyunda ya da bazı çevrelerde aquparka yapılan eleştirilere anlam veremiyorum. Biz turizm kenti olacaksak bu tür yatırımlar yapmamız gerekiyor. Atıksu arıtma tesisi devreye girince deniz suyumuz temizlendi. Artık insanlarımız şehir merkezinde denize girebilirler. Peki nereden girecekler? İşte aqupark bu ihtiyaca cevap verecek. Bir şehir içi plajı olacak, ayrıca görsellik olarak da Mersin’e çok şey kazandıracak” diye konuştu. Bazı çevrelerin, ‘Büyükşehir Belediyesi sadece şehri süslemeye para harcıyor’ iddialarını gündeme getirdiğini kaydeden Özcan, “Doğru, biz Mersin’i süslemek istiyoruz, turizm kentine yakışır alanlar yapmak istiyoruz, ama bunları yaparken altyapıyı ihmal etmedik. Altyapıya en fazla kaynak ayıran belediyelerden biriyiz. Kafamızda şu proje öncelikli bu proje daha sonra olur diye düşünce yok. Projelerimizi oluşturuyoruz, kaynak bulursak hayata geçiriyoruz. 5 yıllık planda spor salonu ve yüzme havuzu projemiz de var mesela ama bunları henüz hayata geçiremedik. Eleştirmek istiyorlarsa bunu eleştirsinler. Zaten arsa sorunu çözüldüğünde o iki projeyi de hemen hayata geçireceğiz” dedi. duğunu anlattı. Doğalgaz iletim hatları kurulması ve konutlara ulaştırılması işinin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından ihale edildiğini, ihaleyi Aksagaz adlı şirketin kazandığını hatırlatan Özcan, şöyle devam etti: “Bu şirket doğalgaz hattı döşeyeceğim diye çalışmalara başladı, bizim kısa süre önce yaptığımız, asfaltladığımız yollar delik deşik oldu. Şirket kazdığı yeri kapatmak, asfaltını onarmak zorunda ama yapmıyor. Halk da bize isyan ediyor. Ben her gün şikâyet alıyorum yollarla ilgili. Bazıları diyorlar ki ‘Doğalgaz şirketi kazdığı yollar için belediyeye asfalt parası veriyor.’ Biz daha tek kuruş almış değiliz şirketten. Buna rağmen AKP İl Başkanı çıkıp yollar bozuk diye beni eleştiriyor. Bu ihaleyi biz yapmadık, hükümet yaptı. Yolları biz kazmadık şirket kazdı. Şirketten tek kuruş para da almadık. Yani biz onların pisliğini kapatıyoruz onlar bizi eleştiriyor. Kamuoyunun bu gerçekleri bilmesi gerekiyor. Anlatmaya da çalışıyoruz. Doğalgaz şirketinin çalışmaları bittikten sonra bizim altyapı yapacağımız yerler var. Ondan sonra bir daha açmamak üzere kapatacağız.” ‘En az 4 kavşak gerekli’ D400 üzerinde ve kentin çeşitli noktalarındaki trafik sıkışıklığının önlenmesi için en az 4 kavşak yapılması gerektiğini kaydeden Özcan, MersinTarsus Karayolu üzerinde, Ticaret Borsası’nın bulunduğu mevki başta olmak üzere yeni kavşak alanları belirleyeceklerini söyledi. Kavşakların teknik özelliklerinin fizibilite çalışmaları sonrasında belirleneceğini söyleyen Özcan, “Şehir içi trafiğin ve toplu taşımanın daha da rahatlatılması için Hafif Raylı Sistem Projesi üzerinde çalışıyoruz. Eğer projeye Ankara’dan onay gelirse, Tulumba Köprülüğü Kavşağı da yıkılacak” dedi. Özcan, yolların bozulmasında sorumluluğun doğalgaz şirketine ait olduğunu söyledi, AKP’ye çattı. CHP’li Karalar’dan birlik çağrısı Baştarafı 1. Sayfada Olağanüstü kongrede Erkan Karakaya ile yarışan ve CHP’de yeni bir dönemin kapısını aralayan Karalar, kongre sürecinde yaşanan yarışın artık sonlandığını vurguladı. CHP’nin kongreden güçlenerek çıktığını anlatan Karalar, “Siyasette bazen umulmadık işler oluyor. Umut ve mutluluk verici olan ise CHP’nin iktidara geliyor olmasıdır. Geçtiğimiz Pazar günü yapılan olağanüstü kongre, bizi iktidara taşıyacak olan başlangıç noktasıdır. Bu bir süreçti ve sonunda bitti. Bundan sonra birlikberaberlik içinde partimizi iktidara taşıyacağız” diye konuştu. açtıklarının bilinmesini istedi. Kongrede karşısında yer alan ekibin de görüşlerini alacaklarını aktaran Karalar, herkese bu yönde çağrı yaptıklarını kim nerede, nasıl kaktı koyacaksa onları orada değerlendireceklerini kaydetti. ‘Tıbbi atık sorunu çözülecek’ Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan, gazetemizin geçtiğimiz günlerde ortaya çıkardığı, tıbbi atıkların hâlâ Çavuşlu’daki eski çöp alanına, şimdiki spor tesisine dökülmesi skandalıyla ilgili açıklamalarda da bulundu.Tıbbi atıkların Bağcılar’da yapılan yeni çöp alanına dökülebilmesi için söz konusu yerde bir tesis kurulması gerektiğini söyleyen Özcan, “Arkadaşlarımız o tesis için ihaleye çıkıldığını, birkaç ay içinde tıbbi atıkların, Bağcılar’daki katı atık düzenli depolama tesislerinde bertaraf edileceğini söylediler. Tıbbi atıklar bir süre daha Çavuşlu’daki eski çöp alanına dökülecek. Bu işlem Çevre Bakanlığı’nın bilgisi dahilinde yapılıyor ve kireçle bertaraf yöntemi uygulanıyor” diye ekledi. “Önder Sav’ın telkini olmadı” Önder Sav’ın kongre sürecinde kendisini aramadığını, kongreden sonra CHP Lideri Kılıçdaroğlu ve Gürsel Tekin’in başarı dilediğini açıklayan Karalar, artık yalnızca iktidara odaklandıklarını dile getirdi. CHP’nin, insanların aşına, işine yönelik çok önemli projeleri olduğunu söyleyen Karalar şöyle konuştu: “Köylerde, mahallelerde, sokakta, beldede bunları anlatacağız. Referandum sürecinde olduğu gibi CHP’de tek bir küskün bırakmayacağız. Olağanüstü birliktelik sağlayacağız. Kongreden sonra liderimiz Kılıçdaroğlu ve Gürsel Tekin ile konuştuk. Başarı dilediler, bana güvendiklerini söylediler. 12 Eylül referandumunda Adana’da çok ciddi bir başarı sağladık. Bundan sonra bu başarıyı arttırarak sürdüreceğiz. Kongrede de “Küskünlük ve kırgınlık yok” Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayan Karalar, 23 Ocak’ta gerçekleştirilen kongreye binlerce insanın çok büyük ilgi gösterdiğini anımsattı. Kongrenin yapıldığı salonun, koridorların ve dışarının çok kalabalık olduğuna dikkat çeken Karalar, böyle bir kongre yaşadıkları için çok mutlu olduğunu bildirdi. 36 yıldır CHP’li olduğunu vurgulayan Karalar, partiye zarar verecek bir adım atamayacağını, herkese ihtiyacı olduğunu ve yeni bir sayfa Karalar mazbatısını aldıktan sonra partililere güç birliği çağrısı yaptı. mokratik bir yarış yaşandı. CHP, ülkeyi AKP’den kurtaracak tek örgüttür. Hepimizin CHP’ye sarılmak mecburiyeti vardır. Sol, sosyal demokrat, kendini demokrat gören, laik her kesimi CHP’yi desteklemeye çağırıyorum. Önder Sav ile kongre sürecinde görüşmedik ve bana bir telkini olmamıştır. Önder Bey uzun süre CHP’ye hizmet etmiştir, ona saygımız vardır ama bir telkini olmamıştır. Ben zaten özgür iradeye sahip bir insanım.” Esendemir’in İmar Komisyonu’na üye olmasına tepki Baştarafı 1. Sayfada Esendemir'in adının şaibelerle anıldığı belirtilerek yargılama sürecinin devam ettiği bir dönemde İmar Komisyonu'nda bulunmasının sakıncalarına dikkat çekildi. Anımsanacağı gibi bir petrol istasyonu işi için Fatma Arzu Yeniçeri'den rüşvet istediği gerekçesiyle Adana 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakkında dava açılan Esendemir, mahkemede Yeniçeri’nin değişik tarihlerde kendisinden yardım istediğini söylemişti. Suçlama tarihinde Meclis İmar Komisyonu’nda görevli olmadığını belirten Esendemir, bu nedenle rüşvet almasının söz konusu olamayacağını belirterek, "Ben gazeteciyim. Belediye başkanı aleyhine haber yapmam ve bu olayın üzerine gitmem dolayısıyla soruşturmaya dahil edildim” demişti. Esendemir kendini savundu Konuyla ilgili görüştüğümüz Esendemir, meclis üyelerinin komisyonlarda görev almasının normal olduğunu söyledi. Hakkında ortaya atılan iddialarla ilgili Aytaç Durak'ı suçlayan Esendemir, "Yakın zamanda açıklayacağım belgeler var. Durak, buna karşı kamuoyu oluşturmak için haberler yaptırıyor. Mahkemem devam ediyor. Davam sürerken CHP Genel Merkezi'nin bana yönelik bir müdahalesi yoktur. Mahkeme olumsuz bir karar verirse zaten ben gereğini yaparım" açıklamasında bulundu. CHP Adana İl Başkanı Zeydan Karalar ise, "Göreve yeni geldik. Durum değerlendirmesi yapacağız. Ortaya atılan iddialara ve bu iddialara konu olan olay nedir, ona bakılacak" diye konuştu. Esendemir’in seçilmesi tepki gördü. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle