26 Aralık 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

24 EYLÜL 2010 CUMA SAYFA 5 Antakya’daki ADD Bölge Toplantısı’nda tehlikeye dikkat çekildi KONUK YAZAR FETHİ KARADUMAN Çölaşan: Yılmak yok demokrasi için varız MEHMET ALİ SOLAK Cumhuriyeti Koruma Kararlılığı Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Doğu Akdeniz Bölge Toplantısı, 18 Eylül 2010 günü, Adana, Mersin, Gaziantep, Kahramanmaraş, Osmaniye, Hatay il ve ilçe şubelerinin katılımıyla Antakya’da gerçekleştirildi. Toplantıya ADD Genel Başkanı Tansel Çölaşan, Genel Sekreter Yardımcısı Reşat Demir, Genel Yönetim Kurulu Üyesi Elif Çuhadar ve Doğu Akdeniz Bölge Temsilcisi olarak ben de katıldım. Toplantının öğleden önceki bölümünde, açış konuşmamın ardından Reşat Demir başkanlığında divan oluşturuldu. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın söylenmesini, gündem gereği Hatay Şube Başkanı Kezban Kuran’ın, GYK üyesi Elif Çuhadar’ın ve Genel Başkan Tansel Çölaşan’ın genel durum değerlendirmesi ve örgüt çalışmaklarına ilişkin konuşmaları izledi. ADD Şube Başkan ve temsilcileri de Türkiye Cumhuriyeti’nin içinde bulunduğu durumu ve bundan sonra neler yapılaması gerektiğini Atatürkçü/Kemalist bilinçle belirttiler. Genel Başkan Tansel Çölaşan’ın eleştirilere verdiği yanıt ve değerlendirmeler ile bölge toplantısının öğleden önceki bölümü tamamlandı. Toplantının öğleden sonraki bölümünde, “Türkiye Nereye Gidiyor?” konulu panel Antakya Kültür Merkezi salonunda halkın yoğun ilgisi ve katılımıyla gerçekleştirildi. Hatay Şube Başkanı Kezban Kuran’ın yönettiği panelde, konuşmacılardan Çölaşan, Ömer Faruk Eminağaoğlu ve ben, Türkiye’nin içinde bulunduğu süreci ve nereye gittiğini bilimsel, somut gerçeklerin ışığında mercek altına alarak irdelemeye çalıştık. “Türkiye’ye Afganistan, Pakistan ve Irak gibi demokrasiyi getireceğini söyleyen emperyalistler, maalesef yerli işbirlikçileriyle Türkiye’yi bölünmeye doğru götürüyorlar” diyen ADD Genel Başkanı Çölaşan, “Türkiye nereye gidiyor sorusuna, en güzel yanıt bölünmeye doğru götürülüyor. Düne kadar yasama ve yürütme Yargıtay, Danıştay tarafından denetlenirken, şimdi tüm yargı yasama ve yürütmenin emrine sokulmak isteniyor. Çünkü hükümet kendi yargısını yaparak, özelleştirmeyi istediği gibi yapacak, devlet bürokrasisini istediği gibi kendi yandaşlarıyla, cemaatcilerle dolduracak. Deniz Feneri gibi işi vurgun olan bir derneğin duruşmasına gizlilik kararı veriliyor. İnsanların en mahrem yerlerine girildiği bir ortamda, vurgunla özdeşleşen bir dernek için bu gizlilik kararı verilir mi? Önce DGM’ler yerine özel yetkili mahkemeler kurduruldu, sonra düğmeye basarak sesini çıkaranlar Ergenekon adı altında toplandı. Şimdi sınırsız yetkili bir Cumhurbaşkanı yaratılıyor. Sınırları çok ama sorumluluğu yok. İşte Türkiye’nin geldiği nokta bu.” değerlendirmesinde bulundu. “Cumhuriyetin olmazsa olmazı olan Anayasa’nın ilk dört maddesinin kaldırılmak istendiğini öne süren” ADD Yüksek Disiplin Kurulu Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, “Siyasi iktidarın hegemonyası altında bulunan bir Hâkimler Savcılar Yüksek Kurulu’nun siyasi iktidarı rahatsız edecek hiçbir kararın altına imza atamayacağına” dikkat çekti ve “İslam’ın siyasete alet edildiğini” belirtti. “Bugünkü yaşanılanların tarih bilinciyle incelendiğinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin ABD ve AB desteğinde, emperyalizmin yerli işbirlikçiler aracılığıyla, Türk Devleti’nin bölünüp parçalanması, Türk Ulusu’nun yok edilmesi demek olan yeni Sevr’lere götürülmek istendiğini” savunan ben ise, tarihsel süreç içinde günümüz olayları hakkında değerlendirmelerde bulundum, Türkiye Nereye Gidiyor? sorusuna yanıt olabilecekleri sıraladım. Toplantıda, yılgınlığa, umutsuzluğa düşen insanların Atatürk Devrimi’nin anlam, önemi ve hedefini kavramaları, Atatürk’ün yolundan dirençle, kararlılıkla gidilmesi gerekliliği sıkça irdelendi. ADD Doğu Akdeniz Bölge Toplantısı, katılımcıların, Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını ve bütünlüğünü koruma kararlılığını belirtmeleriyle sona erdi. ANTAKYA ADD Hatay Şubesi tarafından düzenlenen, “Türkiye Nereye Gidiyor?” konferansına katılan ADD Genel Başkanı Tansel Çölaşan, AKP iktidarının kadrolaşma ve yargıyı ele geçirme sürecini yaşanan olayların ortaya koyduğunu, Atatürk Türkiyesi’nde yaşayan ilerici ve aydınların ülkede yaşanan olumsuzluklar karşısında uyanık olması ve bir arada cephe oluşturması gerektiğini söyledi. CHP Hatay Milletvekili Fuat Çay, ADD Yüksek Disiplin Kurulu Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, Genel Yönetim Kurulu Üyesi ve Doğu Akdeniz Bölge Sorumlusu Fethi Karaduman, CHP İl Başkanı Yusuf Dağlı ile çeşitli sivil toplum örgütü başkan ve temsilcileriyle çok sayıda davetlinin katıldığı toplantı saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması başladı. ADD Hatay Şube Başkanı Kezban Kuranın açış konuşmasının ardından kürsüye gelen Kara duman, geçmişle bugün arasında bir fark olmadığını ifade ederek şunları söyledi: “Geçmişte de uluslararası tekeller vardı. Ancak bugün artık ülkemizde cirit atmaktalar. Geçmişte bu ülkede demokrasiden, reformlardan, insan haklarından bahsediliyordu bugün aynı konular aynı söylemlerle önümüze konulmakta. Ulu önder Atatürk bu ülkeyi ulusal egemenlik ve tam bağımsızlık ilkesi üzerine kurmuştur, bu ilke korunmak zorundadır. Yabancı bir takım ülkeler hiç çekinmeden bizlere ‘Sevr yeniden kabul edilmeli’ diyebilmektedir. Bu Türkiye Cumhuriyeti’ni parçalama olgusudur. Bu ülkenin Kemalistleri olarak Atatürk’ün işaret ettiği gibi, bağımsızlığımız için gerekenleri yapmamız bu süreçte kaçınılmaz olmuştur.” Antakya’daki ADD toplantısına Akdeniz bölgesindeki tüm şube başkanları ve yöneticiler katılım gösterdi. “AKP demokrasiyi bilmiyor” YARSAV eski başkanı Eminağaoğlu, konuşmasına, “Türkiye Nerede ki? Nereye Gidiyor?” so rusunun yanıtlanması gerektiğini söyleyerek başladı. Bugün Cumhuriyetin olmazsa olmazı olan Anayasa’nın ilk dört maddesinin kaldırılmak istendiğini söyleyen Ağaoğlu, “Siyasi iktidarın hegomanyası altında bulunan bir Hâkimler Savcılar Yüksek Kurulu’nun atadığı hiçbir hakim ve yargıç, siyasi iktidarı rahatsız edecek hiçbir kararın altına imza atamayacaktır. Bugün atanlar ise ya soruşturmaya tabi tutuluyor ya da işlerinden uzaklaştırılıyor” dedi. Çölaşan: Türkiye bölünüyor ADD Genel Başkanı Çölaşan ise, ABD’nin Ortadoğu’da yapmak istediklerinin benzerini Türkiye’de uygulamak istediğinin artık bilinmesi gerektiğinin altını çizerek başladığı konuşmasında, gaflet, delalet ve hıyanet içerisinde olanların çok açık ve net gözlemlenmesi gerektiğini vurguladı, Toplantıya, ADD Genel Başkanı Çölaşan, Yüksek Disiplin Kurulu Başkanı Eminağaoğlu, Genel Yönetim Kurulu Üyesi ve Doğu Akdeniz Bölge Sorumlusu Fethi Karaduman konuşmacı olarak katıldılar. şunları söyledi: “Hıyanet içinde olanlar, ABD’nin istediklerini gerçekleştiren işbirlikçilerdir. 12 Eylül Anayasası zaten yargının bağımsızlığını istemedi. Onlar gitti, mirası kaldı. AKP iktidarının gelmesiyle, milletvekili olamayanların önü açıldı, parti başkanlığı yapamayanlar için yasa değişti. O nedenle tarihi yakalayın ve sorgulayın. Göreceksiniz ki rol alanların, sermaye güçlerinin senaryolarını hayata geçirenlerdir. 70 kez değiştirilen anayasa, her zaman için sermayenin istekleri doğrultusunda gerçekleşti.” Türkiye’nin geldiği olumsuz noktadan herkesin sorumlu olduğunu kaydeden ve AKP Hükümetinin takkiyelerle demokrasiyi yıprattığını, cemaatlerin Türkiye’yi yönetmesine ortam hazırladığını söyleyen Çölan şöyle devam etti: “Cemaatler artık siyasette dahil her alanda faaliyet göstermektedir. Türkiye’ye Afganistan, Pakistan ve Irak gibi demokrasiyi getireceğini söyleyen emperyalistler, maalesef yerli işbirlikçileriyle Türkiye’yi bölünmeye doğru götürüyorlar. Ilımlı İslam adı altında bugün, İlahiyat fakültesi mezunları sınıf öğretmeni değil, branş öğretmeni olarak atanıyorlar. Diyanet İşleri Başkanlığına verilen kadrolarla alınan imam hatipliler, belediyelere yatay geçiş, ardından devlet kurumlarında müdür, müdür yardımcısı, şef pozisyonunda yer ağlıyorlar. Herkes KPSS’de zaman geçirirken, maalesef devlet birimleri imam hatiplilerle doldurulmuştur.” Çölaşan konuşmasının son bölümünde, “Bizim için yılmak yok. Oylarımızla demokrasiyi yeniden Türkiye’ye yerleştirebiliriz” dedi, tam bağımsız Türkiye ve demokrasi için daha çok çalışılmasını istedi. Arıkan sertifikalarını verdi DÖRTYOL Halk oyunlarını öğrenmenin sevinci ADANA (Cumhuriyet Bürosu) Çukurova Belediyesi’nin yaz süresince düzenlediği halk oyunları kursuna katılan ve başarılı olan 150 çocuk ve gençlere düzenlenen törenle katılım belgeleri verildi. Belediye Başkanı Yıldıray Arıkan, “Bu çalışmalarımız henüz başlangıç sayılır. Kültür ve sanat dallarındaki hizmetlerimizi binamızı tamamladıktan sonra artıracak, Çukurovalıları etkinliklere doyuracağız” dedi. Doğal Park’ta düzenlenen katılım belgesi töreni, miniklerin halk oyunları gösterileriyle başladı. Gösterinin ardından bir konuşma yapan Başkan Arıkan, sosyal ve kültürel faaliyetlerinin artarak devam edeceğini, “Eski adı Sülüklüpınar Parkı olan, ancak daha sonra hakkın rahmetine kavuşan Adanalı sanatçı Kurtuluş’un adının verildiği park bölgesinde hizmet ve kültür binamızı da yapacağız. İşte o zaman Çukurovalıyı sosyal ve kültürel etkinliklere doyuracağız.” Yaz süresince devam eden halk koyunları kursuna katılan ve başarı gösteren küçüklere ve gençlere katılım belgesini veren Arıkan, “Sizlerle gurur duyuyoruz. Yarının Cumhuriyet çocuklarının oluşmasında katkımızın olmasını görmekten dolayı da biz de çok mutluyuz” diye konuştu. Eğitim sıkıntılı başladı veliler dert küpü DÖRTYOL (Cumhuriyet)Okulların açılmasıyla birlikte özellikle velilerin yakınmaları da başladı. Bazı okullarda öğretmen açığından yakınan veliler, ilköğretime yeni başlayan ve ilk 4 sınıfta okuyan öğrencilerin öğleden sonra okula gitmesi uygulamasının bu yıl da yinelenmesini istediler. Dörtyol Kara Hasan Paşa İlköğretim Okulu’nda okuyan öğrencilerinin, “depreme dirençli hale getirilecek” denilerek bir hafta erken tatil edilmesinden yakınan veliler, bu yıl okulun bahçesinde yeni yapılan Kız Meslek Lisesi binasında eğitimine devam edilmesini beklemedikleri söylediler. Geçtiğimiz yıllarda Dörtyol’da ilköğretim 4. sınıfa kadar olan öğrencilerin öğleden sonra okula gittiğini, bunun küçük çocuklar için iyi bir uygulama olduğunu kaydeden veliler, aynı uygulamının bu yıl da yapılmasının çocukların sağlık ve iyi eğitim almaları açısından yararlı olacağını belirttiler, “İlköğretim öğrencileri, yani yaşları 6 ile 10 arasındaki küçük çocuklar çok erken kalkıp sabah 07.00’de okula gidecek, 1114 yaşın üstündeki öğrenciler ise öğleden sonra. Bu uygulama bize göre çok yanlış ve bu yanlıyştan hemen dönülmeli.” Konuyla ilgil yakınmaları değerlendiren yetkililerin, bu uygulamanın okulu sağlamlaştırma işinin yüklenen firmanın elinin çabukluğuna bağlı olduğunu belirttiklerini söyleyen veliler, “Bize daha 15 gün süreceğini söylediler. Dileriz, aksama olmaz da küçük çocuklar havalar soğumadan okullarına rahat gidip gelebilirler” dedi. Tarsus’ta Turizm ve ticarette nitelikli iş gücü kazandırılması amaçlanıyor Pansiyonculuk özendiriliyor TARSUS (Cumhuriyet)Tarsus Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Karagözlü, nitelikli iş gücünün sağlanması amacıyla, Çukurova Kalkınma Ajansı (ÇKA) desteğiyle “Ev Pansiyonculuğu İşletmeciliği Eğitimi” ve “Eğitimle Sinerji Yaratan KOBİ’ler” kurslarının başladığını açıkladı. Sosyal Kalkınma Mali Destek Programı kapsamında, Çukurova Kalkınma Ajansı’na sundukları 2 projenin 259 proje arasından seçilerek uygun görüldüğünü, bunların tarihi bir kent olan Tarsus’un gelecekte önünü açacak önemli projeler olduğunu kaydeden Karagözlü şunları söyledi: “Tarsus’ta ‘Ev Pansiyonculuğu İşletmeciliği Eğitimi’ kursu verilerek girişimcilerin bilgi ve yeteneklerini artırılacak, rekabetçi bir ekonomi ve bilgi toplumunun gerektirdiği doğrultuda nitelikli işgücü yetiştirilecek. Bu bağlamda Tarsus’a gelen turistlerin eski tarihi Tarsus Evleri’nde konaklamaları sağlanarak binlerce yıl süregelen bir uygarlık mozaiğinin yaşadığı kentin kültür ve değerleri tanıtılmaya çalışılacak.” Bu projelerle Tarsus’un birkaç yıl içinde turizmden olağanüstü bir şekilde payını alacağını kaydeden Karagözlü şöyle devam etti: “Ev pansiyonculuğu işletmeciliği eğitimi kursuna 20’si erkek, 20’si kadın 40 girişimci katılıyor. Projelerde amaç, rekabetçi bir ekonomi ve bilgi toplumunun gerektirdiği doğrultuda nitelikli işgücünün yetiştirilmesini hedefledik. Başarılı olacağına inanıyoruz.” Görme engelliler “Uçan Halı”yı yazdı ANTAKYA (Cumhuriyet) Birçok kitaba, filme konu olan uçan halı, Antakya Atatürk İlköğretim Okulu Görme Engelliler sınıfında okuyan yedi öğrenci tarafından da kaleme alındı. Görmeyenlerin yazdığı ortak hikâye kitabının önümüzdeki günlerde Braille alfabesiyle de basılarak diğer görme engelli çocuklara ulaştırılacağı açıklandı. Dürsaliye Şahan’ın yönettiği yazı atölyesinde çalışan öğrenciler birlikte yazdıkları hikâyelerine “Uçan Halı” adını verdi. Görsel olarak da çocukların katkılarıyla renkli olarak hazırlanan kitap, Antakya Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın sponsorluğu üstlenmesiyle bastırıldı. Mevlüde Sabuncu, Didem Dilara Vuray, Ahmet Rüstemoğlu, Umut Ergün, Emre Aslanyürek, Meryem Rüstemoğlu ve Arif Sertbaş’ın ortak çalışmasıyla hazırlanan “Uçan Halı” adlı öykü kitabının önümüzdeki günlerde Braille alfabesiyle de basılmasının ve diğer görme engelli çocuklara ulaştırılmasının planlandığı bildirildi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle