Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 MAYIS 2010 CUMA SAYFA 3 ÇEKİN ELİNİZİ ALTIN KOZA’DAN! Bir kent düşünün sakinleri tarafından hep kötü yanları öne çıkartılsın… Adliye kavgalarıyla ün salsın… İnsanları sert, şiddete yatkın, şiddetten yana diye tanıtılsın… Sokaklarında korku kol gezsin… Bireysel şiddet nedeniyle korku cehenneminde paranoid bir yaşam süren insanlar sokağa çıkmaktan korkar duruma gelsin… “Yerik, içerik, yaparık” türünden sözcüklerle artık var olmayan alt kültüre ait diyaleği bir marifet gibi bayrak yaparak kendini aşağılasın… Rüşvetrantsiyaset sarmalında çatışmalarıyla, rantiyeciliğiyle, faizciliğiyle, düzeysiz politik yaşamıyla, işsizlikte birinciliğiyle tanınsın… Kültürel birikiminin yüce yanları sürekli ötelensin, gündeme bile getirilmesin… Işıltılı görüntüleri, güzel, güler yüzü hep görmezden gelinsin… Kimse kimseyi çekemesin… Herkes birbirinin gözünü oymaya çalışsın… Egosentrik bir psikolojik güdülenmenin etkisiyle hiç kimse öznesi olmadığı hiçbir toplumsal girişimin ucundan tutmasın… Buna karşın, yakalanan başarıyı yok saymak için dedikodu kumkumasıyla oluşturulan niteliksizler ittifakı sayesinde ışıklı her eylem ötekileştirilerek üzerine gölge düşürülmeye çalışılsın… İşte bu kentte böylesine hastalıklı bir yapılanmaya karşın, Nietzche’nin trajik insan tanımına giren kimilerinin inatçı tavrıyla güzel şeyler de yapılanmaya başlandı… Son yıllarda Uluslararası Çukurova Tiyatro Festivali, Uluslararası Çukurova Müzik Festivali, 4. Uluslararası Çukurova Sanat Günleri, 13 Kare Uluslararası Sanat Festivali ve Altın Koza Uluslararası Film Festivali gibi dev organizasyonlarla bu kent daha çok aydınlık yüzüyle anılır oldu… Bu bakış açısı kenti de aştı, bölgesel etki yaptı, uluslararası ışıltılar saçtı dünyaya… Kentte kent havası esmeye başladı... Söz konusu etkinliklerin başarı grafiği gitgide yükselme sürecine girdi… Altın Koza Film Festivali bu etkinliklerin başında yer aldı… Ancak, aydınlıktan nasibini almamışların hep hışmına uğradı. Kiminde ekonomi 18 yıl, kiminde deprem yası gerekçe gösterilerek 7 yıl düzenlenmedi... Gerek eskiliği, gerek içeriği, gerekse bütçesiyle kimilerinin ağız şapırtısını her zaman olduğu gibi bu kez de üzerine çekti… Anakent Belediyesi’nde yaşanan kaos sürecinden Altın Koza da payını aldı… Geçiş sürecinde stratejik icraat yapmama gibi siyasi nezaketi tınmayan bir anlayışın hedefi oldu. Festivale günler kala ya olağanüstü genel kurul dayatmasıyla sarsıldı ya bir yönetim değişikliğiyle… En sonunda, artık son hazırlıkları yapılan bu yılki festivalin erteleneceği yönünde verilen demeçlerle başarısı gölgelenmeye çalışıldı… Anakent Belediyesinin geçici yöneticilerine sesleniyoruz; eğer bu kente, bu kentin insanına biraz saygınız varsa çekin elinizi Altın Koza’dan! Çalışanların moralini bozmayın! Onları rahat bırakın! Guam entellerini başka yerlerde istihdam edin! Dededen kalma dondurma ustası Kambur işin sırrını açıkladı Maraş dondurmasının gizi keçi sütünde… Eskiden ‘Maraş dondurması’ denince akıllara yalnızca ‘sade dondurma’ gelirdi. Meyveli dondurma yeme alışkanlığı insanlarda yoktu, ancak, herşey gibi ağız tadı da değişti. SERMET ÇUHADAR KAHRAMANMARAŞ Dünyada çatal bıçakla yenen tek dondurma olan ünlü Kahramanmaraş dövme dondurmasının, bilim adamlarının, doktorların,”anne sütüne en yakın süt” dediği keçi sütünden yapıldığını kaç kişi biliyordur aramızda. Yaz aylarının vazgeçilmezi olarak bilinen, ancak şimdilerde kış aylarında da aranan, yenen Maraş dondurmasının gizemi de işte bu keçi sütünde yatıyor. Dondurmanın sadece bir serinletici olarak değil, besleyici değeriyle de yenmesi gerektiğini belirten MADO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kanbur da tam bu noktada keçi sütünden yapılan dondurmayı, Maraş dondurmasını anlattı bize. dövülmesiyle başlayan işlemler sonunda elde edilen Maraş dondurmasının, bu özellikleriyle diğer dondurmalarından ayrıldığını vurgulayan Kanbur bakın bu özelliği nasıl anlatıyor: “Maraş dondurmasının en büyük özelliği keçi sütüdür. Zaten bizim hedefimiz de, keçi sütüyle Maraş’ı marka yapmak. MADO ile Maraş dondurmasını marka yaptıksak, şimdi de keçi sütünü marka yapmak hedefimiz. Bu markaya herkesin sahip çıkması gerekir.” ortamda yayılıyor ve hijyenik ortamda sağılıyor. Yani özel koşullarda üretim yapıyoruz. Her çiftlikte veteriner var. Ancak biz yetiştirici değiliz. Amacımız da hayvancılık yapmak değil. Avrupalı bizden mal talep ettiğinde, ‘hammaddeyi de görmem lazım’ diyor. Onları davet edip fabrikamızı ve çiftliklerimizi gezdiriyoruz. Sonra bizden mal talep ediyorlar.” Mehmet Kambur’un dondurma gösterisini turistler ilgi ile izledi. Keçi besiciliği teşvik edilmeli Kahramanmaraş’ta dondurmacılım sektörünün hayli ilerlemiş olduğunu, bu nedenle keçi sütüne olan talebin giderek arttığını irdeleyen Kanbur, keçi yetiştiriciliğin alternatif bir sektör olarak genişleyebileceğini belirtti, “Maraşlı yıllardır dondurmacılık yapıyor, hayvancılıkta da keçi üzerine yoğunlaşmış durumda. Biz keçi yetiştiriciliğine ve bu ürünleri üretmeye yabancı değiliz. Sağlıklı koşullarda üretimi arttırabilirsek, sadece dondurmada Sütün kalitesi önemli Keçi sütünün hem kalitesini, hem de üretimini arttırmak için yerli ‘Kıl” ve “Saanen” keçisinden bir ırk geliştirdiklerini de kaydeden Kanbur şöyle devam etti: “Biz bu yeni ırka MADO Beyazı dedik. Yani Maraş beyazı. Burada amaç, daha fazla, daha kaliteli süt üretmek. Bunun için örnek çiftlikler oluşturduk. Keçiler burada doğal Salepsiz dondurma olmaz Dondurmanın vazgeçilmezi olan keçi sütünün, yabani orkide köklerinden elde edilen salep ile birlikte değil, keçi sütü, keçi yoğurdu ve keçi peyniri ile de iç ve dış piyasaya girebiliriz. Keçi besiciliği teşvik edilmelidir” dedi. Kanbur, sade Maraş dondurmasının yanı sıra meyveli dondurma üretmeleri konusuna ise, “Maraş dışındaki illerde ve Avrupa’da meyveli dondurmaya olan talep büyük. MADO olarak, sade Maraş dondurmasının yanında meyveli dondurma üretimini de artırdık. Bu bölgemizde ve başka yerlerde meyve üretiminin artmasına, üreticinin satış yapmasına da yol açtı. Örneğin bölgemizde çilek üretimi arttı. Bunun gibi böğürtlen, vişne, karadut (urumdutu) gibi meyveler modern tarım teknikleri kullanılarak artık Kahramanmaraş’ta yetiştiriliyor. Maraş üreticisi bilmediği bu ürünler sayesinde pazar sıkıntısı çekmeden para kazanma şansına da sahip oluyor. Bunlar üretici ve tüketici adına sevindirici gelişmeler.” Daha çok ihracat için inovasyonun ilk adımı atıldı Mersinli firmalar ambalaj değiştirdi MERSİN (Cumhuriyet) MersinTarsus Organize Sanayi Bölgesi koordinatörlüğünde yürütülen “İhracat İçin Pazarlama İnovasyonu” projesi kapsamında Mersin’deki 5 gıda firmasının yıllardır kullandıkları logoları ve ambalajları yeniden tasarlandı. Firmalar, ODTÜ’lü bir ekip tarafından hazırlanan logo ve ambalajlarını önümüzdeki günlerde kullanmaya başlayacak. Çukurova Kalkınma Ajansı’nın hibe desteğiyle MersinTarsus Organize Sanayi Bölgesi koordinatörlüğünde, RISMersin Tarım Platformu, Mersin Teknopark, Mersin Ziraat Odası ortaklığında yürütülen, “İhracat için Pazarlama İnovasyonu” projesi tamamlandı. Proje çalişması 9 ay sürdü Çukurova yöresinde ekonominin belkemiğini oluşturan tarımgıda sektörünün pazarlama inovasyonu ile katma değeri yüksek ürünlere odaklanmasını sağlamayı amaçlayan proje 9 ay sürdü. Proje kapsamında pilot olarak seçilen 5 firmaya özel danışmanlık hizmeti sunuldu. Tarımgıda sanayisinden seçilen firmalara, ürünlerinin ambalajlarına yönelik inovatif tasarımlar hazırlatıldı. İnovatif ambalaj örneklerini ODTÜ Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Hakan Gürsu başkanlığında bir ekip hazırladı. Bir çok özel işlemden geçirildikten sonra yenilecek duruma getirilen Maraş dondurması kancaya asılıp satırla kesilerek servis yapılıyor. Malatya Ziraat Odası Başkanı Polatbaş söylentilere tepki gösterdi “Kayısı’da hasar tespiti bu ay sonu bitecek” SELAHATTİN GÖKATALAY İnovasyonu 5 firma yaptı Proje kapsamındaki danışmanlık hizmetlerinden faydalanan ve ambalajlarında inovasyon yapan firmalar ise şunlar: Kadıoğlu Baharat, SENA Gıda (Vinsu Şalgam), Cezeryeci Hasan Yozgat, Şentürkler Tarım (İzorya Zeytinyağı) ve Pırlanta Bakliyat. Yurtdışı pazara açılacağız Cezeryeci Hasan Yozgat markasıyla tanınan Şeksan Pazarlama’nın Genel Müdürü Oğuz Yozgat, “Bölgenin en geleneksel ürünlerinden birini en yenilikçi yöntemlerle el değmeden üretmeye başladık. Proje kapsamında yapılan tasarımla, cezeryemizi özellikle ürünümüzü yurtdışı pazara ulaştıracak olan havaalanı marketlerine göndermek üzere anlaşmalar yapmak üzereyiz” dedi. Projenin Mut’tan yararlanıcısı olan Şentürkler Tarım Müdürü Erdoğan Şentürk de “Mut’tan gelerek bu projeden faydalandık. Bu proje sayesinde yapılan tasarımı hayata geçirerek ihracatta şansımızı arttırmayı hedefliyoruz” diye konuştu. MALATYA Ziraat Odası Başkanı Bayram Polatbaş, yaşanan don ve aşırı yağışlar sonrasında zarar gören Kayısı alanlarında hasar tespit çalışmasının bittiğini belirten açıklamalar yapılmasına sert tepki gösterdi. Hasar tespitinin ancak Mayıs ayı sonlarına doğru biteceğini vurgulayan Polatbaş, “Bu konu siyasi ol madığı gibi, binlerce üreticiyi, esnafı, Malatya ekonomisini ilgilendiren ciddi bir konudur” dedi. Mart ayından Mayıs başına dek kayısıda adeta bir afet yaşandığını, üründe yüzde 80’lere varan zarar yaşandığını kaydeden Polatbaş şöyle konuştu: “Bölgede yaşanan don ve dolu olaylarından sonra kurduğumuz hasar tespit komisyonları çalışmaları nı devam ettiriyor. Geçtiğimiz günlerde Malatya merkezde hasar tespiti bitti. İlçelerde ise devam ediyor. Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar’ın da yardımıyla, kayısının durumunun ne aşamada olduğu ve hasar tespit çalışmalarıyla ilgili bilgi Bakanlık yetkililerine de verildi. Malatya’da ciddi bir hasarın olduğu biliniyor. Bu konuda yekililere üreticimizin, çiftçimizin mağdur olmaması için ellerinden geleni yapmaları konusunda talimat verildi.” Hasar tespiti bitmedi Hasar tespitinin ciddi şekilde yapıldığının altını çizen Ziraat Odası Başkanı Polatbaş şöyle devam etti: “Hasar tespit çalışmaları sürerken, bir milletvekilimizin bir odayı ziyaretinde yaptığı, “hasar tespiti yapıldı. Sonuçlar Hazine’ye bildirildi. Hazine onayı verdikten sonra ödemeler yapılacak”demesi bizi şaşırttı. Böyle bir şey yok. Hasar tespiti devam ediyor. Bu siyasi bir konu değildir. Bu ciddi bir konudur. Bu Malatya’nın ekmeğidir. Hasar tespitinin bittiğini kim çıkarıyor. Çalışmalar bittikten sonra ‘Hasar Tespit Komisyonu’ konuyu değerlendirecek. Askıya asılacak. Üreticinin, çiftçinin mağdur olduğu bir dönemde böyle söylemler üzücü. Hasar tespiti Mayıs ayına sonuna kadar ancak tamamlanır.” İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı Adına İLHAN SELÇUK Genel Yayın Yönetmeni İBRAHİM YILDIZ Sorumlu Yazıişleri Müdürü MİYASE İLKNUR Adana Temsilcisi ÇETİN YİĞENOĞLU Reklam Sorumlusu İLKER İŞİSAĞ Yayınlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. Yönetim Yeri: Prof.Nurettin Mazhar Öktel Sk. No:2 Şişli/İstanbul Tel: (0 212) 343 72 74 Faks: (0 212) 343 72 64 Adana Temsilciliği: Çınarlı Mh. İnönü Cd. 5 Sk. Aksoğan İşhanı Kat:1/1 Seyhan/ADANA Tel: (0 322) 363 12 09 363 12 11 Faks: (0 322) 363 12 15 Baskı: DPC Adana Tesisleri Ceyhan Karayolu 01260 ADANA Tel: (0 322) 346 16 00 Cumhuriyet’in haftalık ücretsiz ekidir. Yayın Türü: Bölgesel. Erkenci kayısı üretiminin merkezi sayılan Mut’ta büyük buluşma Mut’ta kayısı zirvesi MUT (Cumhuriyet) Kayısısıyla ünlü Mersin’in Mut ilçesinde üretim ve ihracatın değerlendirilmesi amacıyla Mut Ziraat Odası, Mut Ticaret ve Sanayi Odası, Mut İlçe Tarım Müdürlüğü ve Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) Genel Sekreterliği’nce, “5. Geleneksel Mut’tan Sofralık Kayısı İhracatına İlişkin Değerlendirme Toplantısı” yapılacak. Bugün Mut Ziraat Odası’nda 14.0016.30 saatleri arasında gerçekleştirilecek toplantıya sektörün ilgilileri katılım gösterecek. Konuşmaların ardından Dış Ticaret Müsteşarlığı İthalat Genel Müdürü Mustafa Sever’in yönetici olduğu panelde Mut Tarım İlçe Müdür Vekili Levent Abaş, “İhracat Odaklı Erkenci Kayısı Üretiminde ve İzlenebilirlik Konusunda Kaydedilen Gelişmeler”, Akdeniz Yaş MeyveSebze İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Necdet Sin, “İhracatçı Gözüyle Kayısı İhracatında Yaşanan Tecrübeler ve Öneriler” ve Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracat Genel Müdürlüğü Tarım Dairesi’nden bir uzman da, “Son Yıllarda Erkenci Sofralık Kayısı İhracatında Kaydedilen Gelişmeler ve Karşılaşılan Sorunlar” konulu sunum yapacak. Bugün 14.0016.30 saatleri arasında Mut Ziraat Odası’nda gerçekleştirilecek toplantıya ilgili herkesin katılması istendi. Geniş katılım bekleniyor Türkiye’nin erkenci kayısı üretiminin yapıldığı ve ekolojisi gereği de polikültür tarım yapmaya elverişli olan Mut’ta yapılacak toplantıya üreticiler, ihracatçılar, demokratik toplum örgütleri ve bürokratlar ka MZO Başkanı Bayram Polatbaş C MY B C MY B tılacak. Mut Ziraat Odası Başkanı Ali Çelik, Mut Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Fevzi Ata, Akdeniz Yaş MeyveSebze İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Kavak, Mut Belediye Başkanı Murat Orhan, Mut Kaymakamı Osman Yenidoğan, Dış Ticaret Müsteşarlığı İthalat Genel Müdürü Mustafa Sever’in konuşmacı olarak katılacağı toplantıya Mersin Valisi Hüseyin Aksoy’un da çağrılı olduğu öğrenildi.