22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Babalarından öğrendikleri mesleği oğulları istemedi ? Teknolojideki hızlı gelişim ve değişim, SAVAŞ KÜRKLÜ ADANA Rivayet odur ki, “Tüfek icat oldu mertlik bozuldu” sözü 17. yüzyılda, Bolu yöresinde yaşamış, babası Bolu beyi Süleyman bey tarafından gözlerine kızgın mil çektirilerek kör edildiği için kendisi de “Köroğlu” adıyla tanınan, aynı zamanda şair yönü de bulunan bir yiğidin sözleridir. O sözler ki, bir söylenmiş pir söylenmiş. O günden bu yana öyle durumlarda yinelenmiş ki saymakla bitmez. Ama en çok teknolojik gelişmelerle ilgili söylenir olmuş günümüzde. Hem de teklojideki hızlı gelişim ve değişim karşısında neredeyse etkisini bile yetirir olmuş. İşte bu sözü söyleten nedenlerden biri de eski geçerli mesleklerin, teknoloji karşısında yenik düşmesi sonucu günümüzde tek tek yok olması. Hem de ustalarıyla birlikte... Adana’nın “Karasoku” ya da “Arasta” denilen en eski, tarihi denebilecek yerleşim yerine gidiyoruz. Yaşı 60’lara dayanan Adanalılar bilirler, burada o dönemler her evin, her kişinin hemen her ihtiyacını karşılayacak fırın, lokanta, kebapçı, ayakkabıcı, tahinci, pekmezci, şekerci, birçok mesleğin ister istemez yitip gitmesine yol açarken, “Tüfek icat oldu mertlik bozuldu” sözünü de sık sık gündeme getirdi. Bu hız ve değişime ayak uyduramayan eski ustalar ise, “Eski tüfek olduk” demeye başladılar şimdilerde... attar, çerçi, manav, pazarcı her türlü tamirci ve kalaycı bulunur, her ihtiyaç başka yerde aramaya gerek kalmadan bulunur, eksikler tamamlanırdı. Ama şimdilerde öyle değil elbette... Bunu kanıtlayanlardan, “Tüfek icad oldu mertlik bozuldu” sözünü doğrulayanlardan biri ise güzel bir rastlantı, tüfek tamircisi 63 yaşındaki Mehmet Öztoprak oldu. Babası Ahm e t us İşin ekonomik boyutu da mesleği olumsuz etkiliyor lundurmak için tüfek alan 3540, av için alan 350400 lira senelik vergi veriyor. Normal bir tüfek almaya kalksa 500 ile 3 bin lira arasında ödeme yapacak. Bu tüfeğine göre 10 bin lira bile olabilir. 25’lik bir kutu fişek ise 15 lira oldu” diyerek bu konuyu da özetleyen eski tüfek daha doğrusu eski usta Mehmet Öztoprak, küçücük dükkanında bulunan çoğu bozuk ve kırık, bazıları tamir ve bakım için gelmiş tüfekler arasında görüntü verirken, tüfeklerle ilgili de şu bilgileri aktarıyor bize: “Şu anda İtalyan Baretta ve Breda, Rus Süper Poze çifteli otomatik ve Baykal, Fransız Maş, Robun ve İdeal ile İspanyol Aya ve Alfa markaları günümüzde çok geçerli. Bunlara gerçekten çok iyi duruma gelen ve dünyadan talep alan bazı yerli markaları da dahil edebiliriz.” ir de işin ekonomik boyutu vardı mesB leği etkileyen. “Eskiden bu kadar prosedür, evrak yoktu işin içinde. Şimdi bu tadan 45 yıl önce öğrenmeye başladığı, çırak, kalfa, usta seviyesine gelerek sürdürdüğü mesleği Ahmet ustanın 1977’de vefatının ardından bırakmayan ve 7 metrekarelik baba ocağında devam ettiren Mehmet usta bir anlattı pir anlattı bize: “Babam iyi bir ustaydı. Bende O’nun yolundan yürüdüm. Ekmeğimi buradan kazandım. Evlendim, çocuklarımı el emeği, göz nuru işimle, ter dökerek ka zandığım parayla büyütüp, okuttum. Ama ne yazık ki, babamdan aldığım mesleğimi çocuklarım istemedi. Zorlamadım ama, içim buruk. Gerçi günümüzde ev geçindirecek kadar para kazandıran bir cazibesi de kalmadı. Ben emekli olmasaydım, son yıllarımız çok zor geçerdi. Zaten ben de yıl sonunda bıracağım.” Adana’da halen tüfek tamirciliği yapan yaşları 55’in üzerinde 4 usta olduğunu, bunlardan üçünün Kazancılar Çarşısı’nda, birinin ise yine kentin eski mahallelerinden Kuruköprü kesiminde olduğunu anımsatan Mehmet ustadan biraz da meslekle, tüfeklerle ilgili bilgi almak istedik, o şu bilgileri verdi: “Eskiden kara barutlu, ağızdan dolma, horozlu tüfekler vardı. İngiliz malı sarma demirden ve Belçika malı horozlu tüfekler vardı. Sonra tek fişekli, ardından iki fişekli yerliler geldi. Bunların zamanla temizlenmesi, bozulan parçalarının tamir edilmesi veya yenilenmesi gerekirdi. Parçaları biz ellerimizle yapardık. Şimdi hepsi bitti. Tüm parçalar fabrikasyon, sadece değiştiriyor, kırık, döküğü tamir edip, yağlıyoruz. Şimdi ki barutlar bile toz, kurum yapmıyor. Yerli tüfekler bile çok gelişti. 58 fişek atan otomatik av tüfekleri çıktı.” Mehmet Usta, 45 yıl önce babası Ahmet Usta’dan öğrenerek devraldığı mesleğini önümüzdeki yıl bırakmayı düşündüğünü söylerken bir zamanlar çok tutulan eski bir tüfeği eline alarak, “Biz de, o da eskidi. Artık o kullanılmıyor, biz de eskisi kadar iş yapamıyoruz. Bırakmaktan başka çaremiz kalmadı” diyor hüzünle. HAFTAYA: Adanalı Kalaycı Ali usta, “Kıymetimiz bilinmedi” diyor. Gaziantepli “Kömürcü Yaşar”ın oğlu dede mesleğini sürdürüyor. iz Mehmet usta ile sohbet dereken, bir ara çarşının 3 usB tasından biri olan ve Mehmet us Akrabası da son ustalardan ama “iş bitti” diyerek onlara da hak vermeden edemiyor. Ve her türlü zorluğa karşın mesleği günümüze dek sahiplenerek getiren üç ustanın bulunduğu Karasoku’dan, üç eski tüfekçiden ikisinin yanından biz de söylene söylene ayrılıyoruz, “Tüfek icad oldu mertlik bozuldu” diyerekten. taya da akraba olduğunu öğrendiğimiz Cabbar Evyapar (60) geliyor 7 metrekarelik baba yadigarı dükkana. O da Mehmet usta gibi babadan aldığı mesleğini çocuklarına devredememenin burukluğunu yaşadığını söylüyor Altunhisar Çömlekçi kasabasında bir toprak insanının öyküsü Çömlekleri benden sonra kim yapacak belirten Erbilek usta şimdilerde tek kaldığını vurgulayarak şöyle diyor: “Mesleğe gösterilen ilgi azaldı. Çırak yok ki kalfa, usta yetişsin. Bu gelecek için kötü bir durum. Oysa toprak kapların daha sağlıklı olduğu biliniyor. Her ne kadar günümüzde farklı maden ve plastik gibi farklı materyallerden çeşitli ürünler elde edilse de, kasabamızın yakınındaki Dolay mevkiinden alınan kırmızı toprak ile şekillendirilip ürettiğimiz testi, bardak, maşrapa, küp, cere, güveç kabı gibi mutfak ve ev eşyaları hala belli yörelerde kullanılıyor. Ancak, talep azalır, buna paralel usta da yetişmezse işte o zaman toprak kaplara veda et NİĞDE (Cumhuriyet) Toprağa şekil veren ustalarıyla tanınan Çömlekçi Kasabası’nın son ustası Ahmet Erbilek, ter akıtarak, el emeği verip göz nuru dökerek ürettiklerine ilgi gösterilmemesinden yakındı. Aslında insanların sağlıkları açısından bu kapları kullanması gerektiğini söyleyen Erbilek, “Toprak bereketiyle insanları doyururken, sağlıkları için de böyle ürün yapılmasına olanak sunmuş, Bundan yararlanılması gerek” dedi. Toprağa şekil veren ustaların varlığı ile bilinen ve eski adı “Hophisar”la da anılan Çömlekçi’de geçmişte ondan fazla usta toprağı işleyerek farklı ev ürünleri üretildiğini söylüyor Ahmet usta. Toprağı işleyerek kullaÇömlekçi kasabasının 40 yıllık ustalarından Ahmet Erbilek, 3040 çeşit toprak ürünü nıma veren ellerin günümüzde sayıortaya koyarken yaşadığı mutluluğu artık satışlarda bulamamaktan yakınıyor. sının azaldığını, giderek tükendiğini mek zorunda kalacağız. Ne yazık ki, bu kültürümüzden, gelenek ve göreneklerimizden bir şeylerin eksilmesi anlamına da geliyor.” Toprak işlemeyi babası Latif Erbilek’den öğrendiğini, aklı erdiğinden beri bu mesleği yaptığını anımsatan Ahmet usta, ürettiği günlük 3040 çeşit toprak kabı Bor pazarı ile kasabadan gelip alanlara sattığını söylüyor ve ekliyor, “İnanın şimdilerde bu taraflara gelen turist olursa onlar bizden daha fazla ilgi gösteriyor. Ellerinden gelse tümünü alıp götürecekler. Bunu hem ürünü farklı buldukları için hem de sağlıklı olduklarını anladıkları için yapıyorlar. Ama onları buraya çekmek gerek. Bunun için de Çömlekçi Kasabası’nın turizm açısıdan dikkat çekici ayrıntılarının ön plana çıkarılması gerekiyor.” ? C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle