Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA 15 EKİM 2010 CUMA 2 N e do rel ğr ere u Uzuncaburç İSK ile Uzuncaburç ve Olba Krallığı’na gezi İçel Sanat Kulübü Gezi Kolu, pazar günü geziseverleri farklı bir ortama götürüyor. Tarihin ayakta kalmış örneklerinden Uzuncaburç ile günümüzde efsane olan Olba Krallığı’nın yaşadığı yerler ve Şeytan Vadisi Kanyonu gezisi, günübirlikte olsa geziseverlere unutulmaz bir gün geçirmelerini sağlayacak. Gezi sorumluları Şahin Özkan ve Yusuf Ekiz, geziye katılmak isteyenlere iyi bir yürüyüş ayakkabısı giymelerini ve yanlarına bol kumanya almalarını öneriyor. (0324 2381088) Her Salı Cazara’da sahne alan gurup üyeleri konuklarına 60’lı 70’li yılların repertuarlarından parçalar seslendiriyor. SeyhanCeyhan deltası Halfeti ve Rumkale’de Bir Taşla Dört Kuş Vurmak İki farklı dünyanın Caz ve Latin müziğin ustaları Adana’da Yumurtalık doğayı koruma alanı Adana’nın Karataş ilçesi sınırları içerisinde 16 bin 430 hektarlık bir alandadır. AdanaKarataş ve YumurtalıkAdana yoluyla ulaşılabilen koruma alanı Karataş’a 35, Yumurtalık’a ise 30 kilometredir. SeyhanCeyhan deltası, göl lagünleri, kıyı kumulları, barındırdığı bitki ve hayvan türleri, tarihi ve kültürel değerleri ile geniş bir komplekstir. Sulak alan kompleksinin kuşların göç yolu üzerinde olması ise ayrı bir önem kazandırmaktadır. Kış aylarında ılıman iklim dolayısıyla göçmen kuşlara kışlak görevi de yaptığından kuş popülasyonları çoktur. Akyatan ve Ağyatan gölleri barındırdığı kuş türleri açısından Türkiye’deki, ‘A’ sınıfındaki 19 sulak alandan ikisini oluşturmaktadır. Yine Akdeniz kıyılarında yer alan 17 deniz kaplumbağası yuvalama alanlarından birisi olan alan, türü tehlikeye düşmüş Caretta Caretta ve Cheloria Mydas kaplumbağalarının Akdeniz’de varlığını sürdürebilmesi açısından da önemlidir. Bölgedeki Yumurtalık Lagünü ise ülkemizde Halep çamının (Pinus Halepensis) nadir yayılış alanıdır. Gündüz iş, gece sahne MEHMET KOCAOĞLU Adana’nın gözde eğlence mekanlarından “Cazara”da ADANA Mimar, mühenher salı gecesi Caz ve Latin dis, doktor, müzik hocası, müzikleri yapan, yerli parçahepsi günlük yaşamda takım ları aranje ederek latin ve elbiseleri içinde, elinde çancaz tarzında seslendiren çok taları işlerinin peşinde kofarklı bir guruptan söz edişuşturup dururken onyoruz. ları bir yerlerde göYaptıkları müziği gururebilirsiniz. Ancak, bun fikir babası ve kurucusu Mimar İbrahim Südaş ile konuştuk. Ne zamandan beri müzik yapıyorsunuz? “Çocukluğumuzdan beri müzikle iç içeyiz. Gençliğimizde çeşitli enstrümanlar çalıyordum. Uzun süre eğitim ve iş yoğunluğu nedeniyle ara verdiğim müziğe 1992 yılında geri döndüm. Amacım Baba Cenap ve oğlu Emre Südaş ise sevdiğim müziği müzikseverlerin gönlünde taht kurmuş. uygun bir mekanbir gece eşinizle, arkadaşıda seven kişilere de ulaştırnızla veya dostlarınızla olur maktı. Bu fikirle yakın çevya yolunuz düşer “Cazara”da remden olan müzisyen dosteğlenmek isterseniz, onları larımla bir gurup oluşturduk sahnede gördüğünüzde de ve bu günlere geldik. Bu süşaşırmayın. Çünkü onlar müreçte çok mekan ve gurup ziği yaşam tarzı haline dönüyesi değişti. Hem kendi yaş üştürmüş, “müzik bizim gıgurubumuzun iyi bildiği 60’lı damız” diyen iş adamları ve 70’li yılların havasını yaşatmüzik hocaları. mak hem de gençlere o dö Gurubun kurucusu nemi sevdirmek istiyoruz. İbrahim Aslında insanlarda kültürel Südaş değerlerde olduğu gibi müzikte de eskiye dönüş olduğunu görüyoruz. Bu doğrultuda yaptığımız işin anlamı ve değeri de artıyor. Hem günlük işlerimizin stresini atıyor, hem sevdiğimiz bir şeyi insanlarla paylaşmanın mutluluğunu yaşıyoruz.” Gurubun adı var mı, biraz tanıtırmısınız? “Aslında gurubumuzun öyle bilinen bir ismi yok. İsim koymak da istemiyorum. Çünkü gurup üyeleri çeşitli nedenlerle sık olmasa da değişiyor. Belli bir isimdeki guruplar dağıldığı zaman ismi de kaybolur. Bunun için isim düşünmüyoruz. Fakat dinleyicilerimizin koyduğu, “Acı Sos” ve “Çuko Samba” gibi birkaç ad ile anılıyoruz. Gurubumuzda abim Cenap Südaş (mimar), yeğenim Emre Südaş (mimar), Fikret Aldanmaz (doktor), Ali Zeren (piyano eğitmeni) ve Murat Demir (müzik eğitmeni) var. En yaşlımız abim Cenap, 59 yaşında, en gencimiz ise onun oğlu yeğenim Emre 29 yaşında. Gurubun solistliğini ben, Emre ve Murat yapıyoruz, arkadaşlarda hemen her parçada eşlik ediyor.” Kendilerini sahnede izleme şansı yakaladığımız gurup üyelerinin en genci Emre Südaş, iç mimar olduğunu, yaptığı işte insanların fikirsel müdahaleleriyle karşılaştığını, fakat müzik yaparken tamamen kendisi olduğunu, bu nedenle müziği daha çok sevdiğini belirtiyor. Bir diğer gurup üyesi Psikiyatrist Fikret Aldırmaz ise, müziğin gerçekten ruhun gıdası olduğunu, bir çok hastasının tedavisi esnasında da müziği kullandığını söylüyor. Oldukça kalabalık bir hayran kitlesine de sahip olan bu farklı gurubu dinlemek isteyenler her salı Cazara’daki “Acı Sos” ya da “Çuko Samba” eşliğinde güzel bir akşam geçirmenin zevkini yaşayabilir. Arslanköylü kadınlar bu kez “İki Öküz Parası” Parası için hazırlanıyor Osman Hamdi Bey sergiyle anıldı ADANA (Cumhuriyet Bürosu) Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Müdürlüğü tarafından “Osman Hamdi Bey’in 100. Ölüm Yıldönümü” dolayısıyla düzenlenen anma etkinliği kapsamındaki reprodüksiyon sergisi Adana’da büyük ilgi. Tüm dünyada, “Kamlumbağa Terbiyecisi” tablosuyla bilinen ünlü ressam Osman Hamdi Bey adına Adana Güzel Sanatlar Galerisi’nde 11 Ekim Pazartesi günü açılan ve 23 eserin yer aldığı reprodüksiyon sergisi hafta boyunca sanatseverlerin ilgisini çekti. Vali Yardımcısı Dr. Mehmet Gödekmerdan ve İl Turizm Müdürü Osman Arık’ın açılışını yaptığı sergi bugün son erecek. MERSİN(Cumhuriyet) Arslanköy Kadınlar Tiyatro Topluluğu bu kez, “İki Öküz Parası” için hazırlık yapıyor. Geride kalan 8 yılda “Hasret Çiçekleri, Çiçekler Solmasın, Erik Eşkisi, Nefesi Kesen Hoca, Ozon Tabakası ve Hamlet’i sahneleyen Arslanköylü kadınlar, yeni oyunlarını 23 Ekim’de önce Arslanköy Yahya Aydın Lisesi’nde sahneleyecek. Ümmiye Koçak’ın öncülüğünde 2001 yılında kurulan ve bundan önceki oyunlarının ilk gösterimlerini de Arslanköy’de gerçekleştiren topluluk, sahnelemek için hazırlandıkları “İki Öküz Parası” için aradıkları yeri buldu. Bugüne dek Türkiye’nin çeşitli kentlerinde oyunlarını sergilediklerini ve büyük ilgi gördüklerini belirten tiyatronun kurucusu ve sahnelenen oyunların yazarı Ümmiye Koçak, mekan sorunu yaşadıkları için bundan önceki oyunların provalarını genellikle evlerde yaptıklarını anımsattı, şunları söyledi: “Oyunlarımızı davet edildiğimiz her yerde sergiledik ve büyük ilgi gördük. Ancak bu oyunlara hazırlanırken çok zorlandık. İlk defa bir salonda prova yapma şansımız oldu. Fırat’ın coşkuyla akan bereketli suları bir taraftan Birecik Ovası’na bereket dağıtırken diğer taraftan coğrafyaları birbirinden ayırır. Gaziantep ile Şanlıurfa’yı da birbirinden ayıran Fırat, önüne set konulup Birecik Barajı’nı oluştururken Rumkale’yi de Halfeti’den ayırmış. M.Ö. 885’te Asur Kralı III. Salmanasar tarafından Şitamrat ismiyle kurulan Rumkale’nin adı zamanla Kal’a Rhomoyta ve Hromkloy şeklinde değişikliklere uğramış. En sonunda Urum, ardından Rumkale olmuş. 11131166 yılları arasında Katalikaslus makamı olarak da kullanılan Rumkale, 1292 yılında Memlüklüler’in eline geçmiş. 13 yüzyılda Yakubiler tarafından Patriklik makamı olarak kullanıldıktan sonra 1516 yılında Osmanlılar’ın egemenliğine geçerek Halep Eyaleti’ne bağlanmış. Günümüzde ise Fırat’ın oluşturduğu Birecik Barajı sularına bir parmak gibi uzanan görsel bir güzellik sunarak yaşamaya çalışıyor. Kale gibi yükselen kayalar üzerine kurulmuş olması eski şatoları anımsatan bu güzelliğe masalsı bir gizem de katmış. Kaleye sadece, Halfeti’den kiralayabileceğiniz turizme adapte olmuş teknelerle ulaşılabilmesi bu gizem duygusunu ayrıca artırıyor. Tekneyle ulaşılabilmesi sarı sıcakların kendini gösterdiği yaz aylarında, serin sularda yüzerek serinleme olanağını da sizlere sunuyor. Yani bir taşla iki kuş vurabiliyorsunuz. Rumkale’ye gezmeye teknenin sizi bıraktığı batı kapısından başlıyorsunuz. İşaretleri takip ederek yürüdüğünüz rota, sizi geri döndürmeden doğu kapısına kadar taşıyor. Yaklaşık bir, 1.5 saat içerisinde rotanızı tamamladığınızda, teknenizi doğu kapısındaki iskelede beklerken bulabiliyorsunuz. Bu yürüyüş rotası içinde Kale Beyi’nin konak kalıntılarını, Aziz Nerses Kilisesi kalıntılarını, su sarnıçlarını ve en ilginci Fırat’tan su alınması için açılmış derin kuyuyu görebiliyorsunuz. Dolayısıyla bu yürüyüş, size tarih içinde spor yapma olanağını da sağlayarak bir taşla 3. kuşu da vurmanızı kolaylaştırıyor. Yani tekne gezisi (buna ilave olarak yüzme), ilginç bir tarihi dokuyu görme ve tarih içinde trekking olanağından bahsediyorum. Ya dördüncü kuş? Daha sonraki yazılarımda bahsedeceğim yarısı sular altında kalmış Halfeti’de göl içindeki restoranda yiyebileceğiniz yöresel yemekler ise 4. kuş olarak gezinize renk katacaktır. İşte bir taşla dört kuş vurmak ancak böyle olur. Nasıl Gidilir? Rumkale’ye Halfeti’den kiralayabileceğiniz teknelerle ulaşabiliyorsunuz. 3040 YTL’ye kiralayabileceğiniz tekneye 1015 kişi binebileceğiniz için fiyat pahalı sayılmaz. Halfeti’ye Gaziantep ve Şanlıurfa yolunun üzerindeki Birecik ilçesinden kuzeye doğru giderek ulaşabilirsiniz. Nerede Kalınır? Halfeti’de belediyeye ait bir misafirhane olduğu gibi, yöre halkı evlerini de 2025 YTL ücretle misafirlerine açmaktadır. Halfetililerin misafirperverliğine doyamayacaksınız. Kelaynakları görmeden dönmeyin Gitmişken zaten Halfeti’yi göreceksiniz. Günümüzde dünyada sadece 110 adet kalmış olan Kelaynak Kuşları Üretme İstasyonu da Birecik ile Halfeti yolu arasında 10. kilometrede bulunuyor. Gitmişken Fırat’ın sularında yüzmek isterseniz mayonuzu yanınıza alınız .Bence en iyi yüzebileceğiniz yer Rumkale doğu iskelesinin bulunduğu yerdir. HALUK UYGUR Arslanköylü kadınlar “İki Öküz Parası” adlı oyunu 23 Ekim’de sahneleyecek. Provalarını Akdeniz Belediyesi Salonu’nda sürdürdüğümüz, ‘İki Öküz Parası’ adlı oyunumuzda küçük yaşta kız çocuklarının okuldan alınıp evlendirilmesi, okutulmaması, şiddetin artık son bulması gibi toplumun yarası olan konuları irdelemeye çalıştım. Bizim köyümüzde de yapılan, genellikle yaz aylarında köylerdeki festivallerden bir günü canlandırmaya çalıştım. Eğitimin önemini vurguladım, kim seyi incitmeden sesimizi bir yerlere duyurabilirsek çok mutlu olacağız.” Koçak, yazdığı “İki Öküz Parası” adlı yeni oyununda oyuncu ve yönetmen olarak görev aldığını, ışık ve müzikten sorumlu Mehmet Koçak’ın yanı sıra Seher Dağdur, Durdu Lale, Emine Gürlek, Seher Çuhadar, Ayfer Şen ve Duygu Koçak’ın da rolleri paylaştığını anımsattı. C MY B C MY B