27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

SAYFA CUMHURİYET 4 EKİM 2014 CUMARTESİ 2 ANKARA Öneri, AKP’li Büyükşehir Belediyesi tarafından basit gerekçelerle kabul edilmedi Koç’un otoparkına ret SERTAÇ EŞ ANKARA Ankara’nın kent merkezi olan, günün büyük bölümünde trafik yoğunluğu ve otopark yetersizliğiyle bilinen Kızılay’a çok katlı otopark yapılması önerisi AKP’li Melih Gökçek yönetimindeki Büyükşehir Belediyesi tarafından reddedildi. Ret kararıyla, mülkiyetinin büyük bölümü Koç Holding’in ortaklarından Rahmi Koç’a ait olan arsaya mevcut imar planıyla iş merkezi yapılabiliyor. Mülkiyeti Koç’lara ait olan arsaya katlı otopark yapılabilmesi için ilk başvuru Çankaya Belediyesi’ne yapıldı. Çankaya Belediye Meclisi’nde gündeme gelen konu, temmuz ayı toplantılarında görüşülerek kabul edildi. Ardından karar, Büyükşehir Belediye Meclisi’ne gönderildi. Kararda, Kızılay Mahallesi, 1162 ada 33 parselde yer alan arsa için plan değişikliği talep edildi. Buna göre iş alanı ve ticaret bölgesi olarak görülen alana katlı otopark Gökçek yönetimindeki Ankara Büyükşehir Belediyesi, Kızılay’daki arsasına çok katlı otopark yapmak isteyen Koç Holding’in ortaklarından Rahmi Koç’un başvurusunu reddetti. parselin konumu itibarıyla Atatürk Bulvarıİzmir Caddesi ve Necatibey Caddesi gibi önemli ticari arterlere yakın olması nedenleri ile yüksek taşıt ve yaya yoğunluğuna sahip olduğu, bu nedenle bölge trafik düzeni açısından katlı otopark alanı olmayacağı” ifadelerine yer verildi. Ankara Üniversitesi, Mülkiyeliler Birliği ve SBF iki günlük kurultay düzenliyor ‘21. yüzyılda zaten otopark Necatibey planlama’ yapılmasına izin verilmesi istendi. Konuyu Büyükşehir Belediyesi Bayındırlık ve İmar Komisyonu’na gelmeden önce inceleyen İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanlığı, öneriye karşı çıkan bir görüş hazırladı. Başkanlığın karşı görüşü Bayındırlık ve İmar Komisyonu’nda da kabul gördü. Komisyondaki görüşme de AKP’li üyelerin ağırlığıyla katlı otopark yapımı yönündeki öneri reddedilirken, muhalefet parti üyeleri ise otopark yapılmasını istedi. Belediye meclisinin geçen ay yapılan toplantısında da AKP çoğunluğu ile otopark yapımı önerisi reddedildi. Ret gerekçesinde, 10 bin 56 metrekare olan parselin 10 katlı ticaret parseli olduğu, ha len açık otopark olarak kullanıldığı, plan değişikliği ile katlı otopark yapılmasının önerildiği anımsatıldı. Gerekçede, parsele yapılacak otoparka girişçıkış yapılmasının uygun olup olmadığına yönelik UKOME kararı olmadığı belirtilerek “EGO yönetmeliğine göre imar planlarına aykırı kullanımda yapı yapılamayacağının belirtildiği, ayrıca Belediyenin ret kararına karşın Ankara’nın merkezinde yer alan İzmir Caddesi’nin hemen tüm kaldırımlarına araç park ediliyor. Yarısı trafiğe kapalı olan İzmir Caddesi’nde park halindeki araçlar nedeniyle diğer araçlar çok yavaş ilerleyebiliyor. Necatibey Caddesi’nin bir şeridi ise belediyenin daha önce aldığı kararla paralı otopark olarak kullanılıyor. Aynı caddede diğer şeridin de kısa süreli ve geçici parklar nedeniyle sürekli işgal altında olması nedeniyle tek yönlü yol fiilen iki şeride düşüyor ve trafik sık sık tıkanıyor. Bayrama direnerek girecekler SERTAÇ EŞ İşçiler, bayramın ilk gününde 20. güne girecekleri eylemi sürdürme kararı aldı ANKARA Sağından solundan kırpmalarla park olma özelliği yalnızca anılarda kalan Abdi İpekçi, bir süredir Vanlı “işsiz işçilere” ev sahipliği yapıyor. Eylemcilere sendikalar, partiler ve halk destek veriyor. Vanlı işçiler, başkentte kendileriyle ilgilenen kurum ve insanların fazla olmasından mutlu. KESK ve CHP, Çalışma Bakanlığı’ndan randevu alıyor, sorunlarını gündeme getiriyor. Halkın Komünist Partisi’nden gençler, işçilerle her an birlikte. Sendikalar ve partiler işçileri aç bırakmıyor, ama zorunlu olarak, soğuyan havaya karşın açıkta yatıyorlar. Çünkü çadır yasak, şemsiyeye zor bela izin çıkmış. İşçilerin sözcüsü Selim Cengiz, “Bize solcular, sosyalistler hep farklı, kötü anlatılmıştı. Burada eylem yaparken gördük ki bize en çok sahip çıkan onlar. Bir üniversiteli kız çocuğu, sabaha kadar bizimle ayazda bekliyor. Çorba pişirip getirenler var. Öğlen yemeğini bizimle paylaşmak isteyenler var, su getirenler var” diye anlatıyor. ‘Tilki yuvası gibi ev verdiler’ Abdi İpekçi’de eylemlerine devam eden işçiler, başkentte kendileriyle ilgilenen kurum ve insanların fazla olmasından mutlu. Rasim Katgap, depremden önce kerpiç bir evde kiracı olarak yaşıyormuş. Ev yıkılınca TOKİ’den ev istemiş ve kurada “1+1” ev çıkmış kendisine. Evin taksidini bir yıl ödemiş, sonra işten atılınca her şey kalmış. En büyük dertlerinden biri de evin küçük olması. “45 metrekarede 8 nüfus yaşıyoruz. Eve misafir gelemiyor, yer yok. Ayakta uyuyoruz neredeyse” diyor. Küçük evlerin bölge kültürüne uymadığı diğer yakınmalardan da anlaşılıyor. Kimi tuvalet ile banyonun aynı yerde olmasını yadırgıyor. Sohbet sırasında bir işçi de, “Ev değil, tilki yuvası... Ben girdim mi oturamıyorum” diyor. Ekrem Seçkiner’in 9 çocuğu var. Aklı Van’da kalmış, “Eşim hasta, kemik erimesi var, bıraktık geldik” derken bakışları yere kayıyor, başını sağa sola sallıyor. Sohbet ilerledikçe “sosyal ve ekonomik” deprem her sözcükte kendini hissettiriyor. Siz sormadan hepsi “kendi içindeki yıkıntıyı” önünüze seriyor. Sohbet ilerleyince karanlık bastırıyor, adını alamadığımız bir işçi, her şeyi özetliyor: “Deprem Van’ı, devlet de bizi enkaza çevirdi.” ANKARA Ankara Üniversitesi, Mülkiyeliler Birliği ve Siyasal Bilgiler Fakültesi ortaklaşa iki gün sürecek kurultay düzenliyor. Kurultayda, “21. Yüzyılda Planlama” konusu tartışılacak. Etkinlikte, “Eğitim ve Gelecek”, “Bilim, Yaratıcılık ve Gelecek”, “Emek Dünyası ve Gelecek”, “Üretim Dünyası ve Büyüme Sorunsalı”, “Finansman ve Sanayi” ile “Türkiye Ekonomisi İçin Bir Büyüme Modeli Önerisi ve Planlama Sorunu” konuları tartışılacak. Kurultay, 2324 Ekim tarihlerinde Ankara Üniversitesi Rektörlüğü 100. Yıl Salonu’nda yapılacak. Kurultayın ilk gününün ilk oturumunda “Eğitim ve Gelecek” konusu tartışılacak. Prof. Dr. Kasım Karakütük’ün yöneteceği oturumda Dr. Niyazi Altunya, Prof. Dr. Metin Özuğurlu, Doç. Dr. Serdal Bahçe görüşlerini açıklayacak. Birinci günün ikinci oturumunun konusu “Bilim, Yaratıcılık ve Gelecek” olarak belirlendi. Gazetemiz yazarı Orhan Bursalı’nın yöneteceği oturumda, Prof. Dr. Metin Ger ve Dr. Faruk Yarman konuşacak. İlk günün son oturumunda “Emek Dünyası ve Gelecek” konusu tartışılacak. Oturumu Prof. Dr. Esin Ergin yönetecek, gazetemiz yazarlarından Özlem Yüzak, Yıldırım Koç ve Dr. Serhan Öngel görüşlerini açıklayacak. Kurultayın ikinci gününün ilk oturumunda “Üretim Dünyası ve Büyüme Sorunsalı” konusu masaya yatırılacak. Prof. Dr. Korkut Boratav’ın yöneteceği oturuma Gülay dinçel, Yael Taranto, Eser Pirgan Matur ve Prof. Dr. Erinç Yeldan katılacak. Son günün ikinci oturumunun konusu “Finans ve Sanayi”. Dr. Oktay Küçükkiremitçi’nin başkanlığında Şant Manukyan, Hakan Özyıldız, Dr. Serdar Şahinkaya düşüncelerini açıklayacak. Kurultayın son oturumunda ise “Türkiye Ekonomisi İçin Bir Büyüme Modeli Önerisi ve Planlama Sorunu” konusu değerlendirilecek. Dr. Aykut Göker’in başkanlığını yapacağı oturumda Dr. Gündüz Fındıkçıoğlu sunum yapacak. Ekim ayının ortalarından itibaren faaliyetlerine başlıyor. ‘Çocukların gözü yolda’ Cengiz, “iş” hakkını alıncaya kadar eylem yapacaklarını söylüyor. Gelen Kurban Bayramı’nı anımsatınca, “7 bin 286 kişi evine, çocuğuna ekmek götüremiyor. Bunlar nasıl bayram yapacak. Hiçbirimizin çocuğu okula gidemiyor, elbise alamıyoruz, devlet bizi sokağa attı, bize bayram olur mu? Çocuklarla telefonda görüşüyoruz, çoluk çocuğun gözü yolda, ama bizim mücadelemiz kutsal, ekmek için buradayız başka bir derdimiz yok” diyor. Cengiz’le sohbet ederken, etrafımızda işçi sayısı çoğalıyor ve herkes derdini anlatmaya çalışıyor. Hüsamettin Aydın, 902 TL maaşla çalışıyormuş. 4 çocuğunun hiçbirini okula gönderemediğini söylüyor. Çoluk çocuk depremde hasar gören, yıkılması için karar alınan bir evde yaşıyor. “Ben ilkokulda temizlik yapıyordum. Deprem olunca parası olan, durumu iyi olan Van’ı terk etti. Biz kaldık. Çadırı biz dağıttık, sabahlara kadar biz çalıştık. Devletten bana verdiği ekmeği tekrar geri istiyorum” diye konuşuyor. Mehmet Şefik Dinç’in de 4 çocuğu var. TOKİ’den ev almış, henüz taksitlerini ödemeye başlamamış. Dinç, “Taksitler nisanda başlayacak. Ama aidatları ödeyemediğim için birikti 1500 lira oldu. Onu da ödeyemedim icra geldi. Çocuklarımı okutamıyorum, baba olarak vicdan azabı çekiyorum” diye anlatıyor. Belediyede silindir operatörü olarak çalışan Dinç, “Üç yıl burada çalışınca eski iş çevremi de kaybettim. Yoksa ben İstanbul’da da çalıştım, Van’da belediyede de çalıştım. İnsanca yaşamak için iş istiyorum. İlla da Van olmasın, nerede olursa çalışırım” diye yakınıyor. Aynı sorunu yaşayanlardan biri de Fikret Maral. TOKİ’den 85 bin TL’ye ev almış, taksitleri, elektrik, su, aidat hiçbirini ödeyemediğini söylüyor. Metin Keskin, 4 çocuğu ve eşini Van’da bırakıp gelmiş. “Ailen nasıl yaşıyor” diye sorunca, “Komşular yardım ediyor. Yıkılması için karar verilmiş bir hasarlı binada oturuyorlar” diye karşılık veriyor. ‘Baba 30 lira getir, geri git’ Bir yandan “ekmek” mücadelesi veren işçiler, bir yandan da Van’da ailelerinin yaşadığı sorunlarla Ankara’da boğuşuyor. Eylemcilerden en az çocuğa sahip olan Şevket Kaçak, “Üç çocuğum var, Başbakan’ın (Cumhurbaşkanı) dediği sınırdayım” diyor. Kaçak, hemen her gün ailesiyle görüşüyor. Son görüşmesinde çocuklarından birinin, “Baba, okuldan 30 lira istediler. 30 lirayı getir geri git” dediğini aktarıyor. Bunun üzerine çevredeki işçiler, “Herkesten 30 lira istemişler” diye ekliyor. Maşallah Türkan 10 çocuğunu, eşiyle birlikte Van’da bırakmış. Türkan’ın acil sorunu ise bir oğlunun hasta olması. “Çocuklarımın 6’sı okuyor. Biri hasta hemen tedavi edilmesi gerekiyor. Testis fıtığı var, doktorlar tehlikeli olabilir demiş. Ama çarem yok” diyor. Depremden önce inşaatçılık yaptığını anlatan Türkan, “Deprem oldu her şey bitti. Sonra İşkur bizi aldı. Üç sene içinde iş kaybı yaşadık, işten çıkarılanlara verilen para ile Van’ın ticareti dönüyordu. Şimdi esnaf da zora girdi” diye anlatıyor. ‘Nâzım Apartmanı’ açıldı ANKARA Başkent kültür yaşamına yeni bir soluk getirme iddiasıyla Ankara Nâzım Sanat Apartmanı ve Ankara Nâzım Hikmet Kültür merkezi açıldı. Merkez, ekim ayının ortalarından itibaren yoğun atölye çalışmalarına hazırlanıyor. Açılışa yoğun katılım gerçekleşti. Açılışa AKP hükümetinin Van depreminden sonra işe alınan ancak iş akitlerinin sonlandırılması ile Ankara’ya gelen İşkur işçileri de katıldı. Açılışta Vanlı işçiler adına konuşan Selim Cengiz, iş mücadeleleri boyunca karşılaştıkları engelleri anlattı. Kendilerine şimdiye kadar “solcuların kötü gösterildiğini”, Ankara’daki eylemleri sırasında kendilerine desteğin yalnızca solculardan geldiğini belirten Cengiz, “Bizim bölgede din üzerinden ya da etnik kimlik üzerinden siyaset yapılıyor Maalesef biz bugüne kadar at gözlüğü takmıştı. Sağımızı solumuzu göremedik” dedi. Cengiz, Vanlı 7 bin 286 işçi adına Ankaralı solcu, sosyalist ve komünistlere desteklerinden dolayı teşekkür etti. Konuşmanın ardından Can Akın Aksel, merkezde yapılacak atölye çalışmalarını anlattı. Fikir Kulüpleri Federasyonu (FKF) adına söz alan Bensu Balioğlu ise yeni insanın yaratılmasında Nâzım Sanat Apartmanı’nın önemli bir olanak yarattığını, FKF’nin bu işin bir parçası olup büyüteceğini, kendilerinin apartmanda bir sanat atölyesi açmayı planladıklarını kaydetti. C SERİ İLANLAR 0312 442 30 50 Hacettepe Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü öğrenci kimliğimi kaybettim. Hükümsüzdür. Merve Şimşek OTİZM? ERKEN MÜDAHALE HER ŞEYİ DEĞİŞTİREBİLİR!!! İLGİ OTİZM DERNEĞİ 0312 436 35 43 “Ne İLGİ’si var?” demeyin. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle