Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sayfa 5 Eylül 2013 Perşembe a4 yaşam Kent Yenimahalle Belediyesi Koşusu nefes kesti ürkiye Jokey Kulübü (TJK) T tarafından düzenlenen ve geleneksel hale gelen Yenimahalle Belediye Başkanlığı Koşusu’nu Il Nero isimli safkan kazandı. TJK tarafından geleneksel hale getirilen Yenimahalle Belediye Başkanlığı Kupası sahibini buldu. Günün 5’inci koşusu olan Yenimahalle Belediyesi Başkanlığı Koşusu kıran kırana bir mücadeleye sahne oldu. Jokey Ahmet Çelik’in bindiği Murat Cavcav’ın sahip olduğu Il Nero isimli safkan, son düzlükte yaptığı atakla ünlü jokey Halis Karataş’ın bindiği Blue Beads isimli safkanı geçerek birinci oldu. 2 bin 100 metre çim pistte gerçekleşen üç yaş 7 safkan İngiliz atının katıldığı koşuda, jokey Ömer Yıldırım’ın sürdüğü Kemalhan isimli safkan ise 3. oldu. Ankara 75’inci Yıl Hipodro Eylülde Neler Olmaz ki: Hele Sultaniye’yi Çil Basınca… onbaharın ilk ayı, eylül geldi nihayet. “Sonbahar sıcak geçecek” demişti sevgili Mustafa Balbay. Öyle de olacağa benziyor. Daha ağustos bitmeden ilk yaprak düştü. ODTÜ’nün ormanlarına 8 şeritli otoyol için yapılan tacize direnme ile erken başladı sonbahar. Sonra başkentin Kuğulusu’na, Kavaklıderesi’ne derken İstanbul’a hem de barış için el ele tutuşan insanlığa karşı, hem de 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde yapılan müdahalelere kitlelerin direnci Balbay’ı bir kere daha doğruladı. Bu arada, aklı kara, gönlü karalar, rengârenk boyanmış merdivenleri gece griye boyadı; sabah uyanınca gelişen tepkiler nedeniyle yeniden renklendirdi ama nafile. Bu toprakların çocukları ellerinde boya malzemeleri her yeri boyayacaklar. Ve sonunda gökyüzü boyanacak boydan boya özgürlüğün top top çiçek açmış renklerine. Ben de boyadım sizin için şimdilik bilgisayarımda. Kabul ederseniz. Eylül ayı Ege’nin çoğu yerleşiminde İzmir’den kuzeye doğru kurtuluş günlerinde şafakların özgürlük kırmızısına boyandığı aydır. Eylülün 12’sini ise hiç sevmeyiz 33 yıldır. Kanlı ve karanlık faşist darbeyi hatırlatır hâlâ. Eylülün Süryanice üzüm anlamındaki ‘aylul’den yani üzüm ayından geldiğini bilir misiniz? Böylece gelelim üzüm mevzuuna. S “Boğazlar Meselesi” serdarsahinkaya35@gmail.com SERDARŞAHİNKAYA verildiğini de öğrenirsiniz. Ecdatsa, o da ecdat!! Üzüm, asmagiller (vitaceae) ailesinin vitis cinsi sarılgan bitkisidir ve yeryüzünde kültürü yapılan en eski tür olarak tariflenir. Kökleri milattan önce 5000 yıllarına gider ve anavatanı bizim topraklarımız yani Anadolu’dur. Anadolu’da bugüne kadar 1200 çeşit üzüm olduğu kayıt altındadır. Ne yazık ki fiili olarak sürdürülen tür sayısı bunun oldukça altındadır. Ben Erzincan karasını, Ege’nin razzaki’sini ve hele sultaniyesini başka bir severim. O sultaniye ki, sabah kahvaltıda peynir ile öğlen balık sonrası kalan beyaz şarapla iki çilkim ve fakat akşam çilingirin göbeğinde yer alırsa var ya geceyi de, ömrünüzü de uzatır. Hele şimdi, çil basma zamanıdır ki öyle böyle değildir dostlarım. Sultaniye ve Gece Çağrışımları Gece yeni bir güne devrilmek üzere, şakaklar hafiften üzüm suyunun en harbisinin etkisinde karıncalanmaya yüz tutmuşken az önce buzdolabından bir salkım sultaniye aldım. Şimdik o canım sultaniye salkımı, çalışma masamda. Mevsim gereği hafif kızıla çalmışları da var yeşillerin yanında. Onların tavrı daha bir güngörmüş, geçirmiş; işveleri, edaları yerinde. Öbür hafif yeşilimsiler de çil tutmuş az miktarda. Bu çiller, façalarını bozmuyor, tersine cazibelerini artırıyor. Sol elimin baş, işaret ve yüzükparmakları yardımıyla renk farkı gözetmeksizin ikişer ikişer kopararak götürüyorum. Kopardıklarımı bıyıklarımın üzerinden burnuma tutup ağzıma atıyorum, ısırmadan önce damaklarımın arasında eziyorum onları. Genzime uzun zamandır unuttuğum bir tazelik yayılıyor. Başka yerlere götürüyor ve çağrışımlar yaratıyor. Acaba diyorum; Fransa’daki yaygın üzüm bağları ve üzüm tüketiminin meşhur Fransız öpücüğüyle bir ilgisi var mıdır (?) diye sorular soruyorum kendime gecenin karanlığında. Geçmiş tecrübelerim beni bu konuda ikna etmeye yeterli oluyor. Akrobat lambanın ışığını tam onların üzerine yaklaştırıyorum. Kaçgöç yok onlarda. O kadar kendilerine güvenliler. Sere serpeler ki tabakta. Bir ikili, bir ikili daha. Genzimde bir karamel yakıcılığı. Şeker basmış mübarekleri! Hani bir tabir vardır ya: tadından yenmez olmak. Aynen öyle. Aynı operasyonu, bir de sıkıştırmadan yani çırt diye ısırarak deniyorum. Ağzımın içi, bir volkan patlamasına dönüşüyor. Sultaniye, pelerinini üst damağımda bırakıp tüm çıplaklığıyla ağzımın içerisine yayılıveriyor. Dilimle döndürüp pelerini bir yere istifliyorum. Ve onların tarihi köklerinin DNA’sı ile yüklü sulu cinsinden beyaz mütekeyyif maddeden bir koca yudum alarak pelerini, yumuşatıp tava getiriyorum. Sormayın. Ah canım Sultaniyem ah... Yeter ki toprağını sev...Yeter ki Ege’de ol. Ve Ege’nin güneşi ve suyu ile dol... *** Sevgili Sema Sert’in kelimeleri ile geceleri “bir hırkalık balkon safaları” başlasa da, bu sonbahar sıcak olacak. Motorları maviliklere sürebilmek için aydınlanmadan, emekten, bağımsızlıktan yana olanlar, Cumhuriyetimiz için kol kola girmeli… Ağzımızın tadı her daim tam olsun. mu’nda renkli görüntülere sahne olan günün 5’inci koşusunu, Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, Başkanvekili Müslüm Ertekin, başkan yardımcıları Başar Bal, Erhan Aras, Gürol Karahisarlıoğlu, meclis üyeleri ve birim müdürleri, Yüksek Komiserler Kurulu Başkan Yardımcısı Erdal Celal ve Ankara Hipodrom Müdürü Cemil Akpınar izledi. Koşuda birinci gelen Il Nero isimli atın sahibi Murat Cavcav’a kupasını Fethi Yaşar verdi. Yaşar, “Yenimahalle Belediye Başkanlığı adına gerçekleşen koşu geleneksel hale geldi. TJK’nin düzenlediği bu organizasyon bizi çok sevindiriyor. Çekişmeli bir yarış oldu. Birinciye hayırlı olsun” dedi. Er meydanı minik güreşçilerle şenlendi 3’üncü Karapürçek Yağlı Güreşleri, bu yıl da 2 renkli görüntülere sahne oldu. Adet olduğu üzere başpehlivan ağabeylerinin müsabakalarından önce er meydanına çıkan minik güreşçiler, hem meydanı ısıttı hem de gelecekte ne kadar başarılı güreşçiler olacaklarını ispatladı. Karapürçek Yağlı Güreş Meydanı’nda başpehlivanlar kadar, genç güreşçilerin mücadeleleri de ilgiyle izlendi. Küçük yaştan itibaren spor yapmaya başlayan genç pehlivanlar, atletik yapıları ve kondüsyonlarıyla büyük beğeni topladı. Kendileri küçük, cesaretleri büyük Minik 2 boyda yarışan Muhammed Yıldırım (13) ve İbrahim Şamil Özak (13), er meydanında atletik yapıları ve profesyonel güreşleriyle büyük beğeni topladı. 5 yaşından beri spor yaptığını ve tek hedefinin iyi bir güreşçi ve başpehlivan olmak olduğunu söyleyen Yıldırım, “Çok küçük yaşlardan itibaren spor yapıyorum, iyi besleniyorum. Hedefim önce Türkiye, sonra Avrupa, Dünya ve Olimpiyat Şampiyonu bir güreşçi olmak” dedi. Minik pehlivan Hamza 3 yaşındaki minik güreşçi Hasan Yolcu ise Üzüm Victor Hehn’in, ZeytinÜzümİncir kitabını okumuşsunuzdur. Okumadıysanız tavsiye ederim. Her üç bitki üzerine ilginç bilgilerle doludur. Üzüm ve onun can suyu şarabın ekmek ile kardeşliğini yüzyıllar öncesine götürür. Örneğin yeniden denize açılan Odyseus’a yolluk olarak ekmek, şarap ve giysi minik kıspeti ve sevimliliğiyle pehlivan ağabeylerinin büyük ilgisini çekti. Minik Hasan’a güreş taktikleri öğreten tecrübeli pehlivanlar, Hasan’ın ileride iyi bir pehlivan olacağına inandıklarını söyledi. Bezli pehlivan er meydanının maskotu oldu Karapürçek Yağlı Güreşleri’nin en minik güreşçisi ise 6 aylık Hamza Berat oldu. Bezinin üstüne giydiği pehlivan kıspetiyle herkesin ilgi odağı oldu. Türksporunauluslararasıtesis amak Belediyesi’nin TürkM özü Mahallesi’nde inşa ettiği şehir stadyumu, Ankara’da bir ilk olarak “Star 2 Belgesi” almaya hak kazandı. FİFA tarafından yetkilendirilen özel lisansör firmalar tarafından verilen Star 1 ve Star 2 belgeleri, spor tesislerini uluslararası standartlara göre sınıflandırıyor. Star 1 belgesi amatör spor kulüplerinin oynayacağı sahalara veriliyor. Star 2 belgesi ise uluslararası Süper Lig ve 1. Lig maçlarına ev sahipliği yapabilecek sahalara veriliyor. FİFA temsilcisi lisansör firmalardan Sporsan tarafından yapılan detaylı incelemeler neticesinde Star 2 belgesi almaya hak kazanan Türközü Şehir Stadyumu ile Mamak 1. Lig maçlarına ev sahipliği yapacak. Mamak Belediye Başkanı Mesut Akgül, “Mamak’ı başkentin yıldızı yapma konusunda kararlıyız. Bu nedenle hayata geçirdiğimiz her yatırım ken İŞ ARAYANLAR ERYAMAN’da kendi evimde tercübeli referanslı çocuk bakımı 0533 718 36 71 ZAYİ NÜFUS cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. Hatice BEKTAŞ NÜFUS cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. Zafer BEKTAŞ KORSAN KİTAP KÖTÜ BASILIR. OKUMA ALIŞKANLIĞINI YOK EDER. BESAM SATILIK ARSA ÇORLU’da satılık veya kat karşılığı site arsaları www.hakangungor.com 0312 318 44 88 KAZAN Orhaniye’de (Ankara) sanayi imarlı 2.100 m(2) www.hakangungor.com 0312 318 44 88 SUBAYEVLERİ’nde (Ankara) muhtelif arsalar, binalar www.hakangungor.com 0312 318 44 88 di alanındaki standartların en iyisine sahip şekilde inşa ediyoruz. Türközü Şehir Stadı, Mamak için büyük bir kazanım olmuştur” dedi. Belge için detaylı inceleme FİFA lisansörü Sporsan, Türközü Şehir Stadyumu’nda detaylı incelemelerde bulundu. Sahada kullanılan çim, FİFA kriterlerine göre yapılan halı, topun zıplaması, yuvarlanması, ondulasyon testi, sahada çukurların olup olmaması gibi 11 kalemde gerçekleştirilen testler sonucunda Türközü Şehir Sta dı Star 2 Belgesi’ni almaya hak kazandı. Türkiye’de birçok belediyenin Star 1 ve 2 belgesi almak için başvuruda bulunduğunu dile getiren Sporsan yetkilileri, “Ülkemizde birçok belediye başladığı spor yatırımlarını tamamlayamıyor. Genellikle böyle yatırımlar belediyeler tarafından başlatılarak Gençlik ve Spor İl Müdürlükleri’ne devredilerek tamamlanıyor. Mamak Belediyesi hem başladığı yatırımı tamamlamış hem de Türk sporuna uluslararası standartlarda büyük bir tesis kazandırmıştır” dedi. C MY B