Katalog

Sayfa 15 Eylül 2013 Pazar a4 Ünlü Chopin yorumcumuz Şen, müzikle Geştalt terapisinin ortaya çıkardığı bütünü anlatıyor... Yaşam Spor Diyadin’inekibibugün‘uğurlu’19MayısStadyumu’ndaKayseri’yiağırlayacak Müzikle terapinin birleşimi omantik dönem bestecilerin, özellikle Chopin’in yorumlarıyla tanıdığımız piyanist Emre Şen, bugün, 2008’den beri İngiltere’de yarı zamanlı olarak sürdürdüğü Geştalt Psikoterapi Eğitimi üzerine sorularımızı yanıtladı... I Bu eğitim için yıllarca hemen ‘Gençlerbirliği benim kaderim’ Gençlerbirliği’nde futbolcu ve teknik yönetici görevlerinde bulunan, şu anda yine ekibin teknik yöneticiliğini yapan Metin Diyadin, kendisine uğur getirdiğine inandığı 19 Mayıs Stadyumu’nda bugün Kayseri Spor ile karşı karşıya geliyor. AA’ya açıklamalarda bulunan Diyadin, “Gençlerbirliği, Ankara benim kaderim” diyor. Diyadin, teknik yöneticilik kariyeri boyunca 2 kez şampiyonluk mutluluğu yaşadığını belirterek, “İki kez şampiyon oldum. Daha doğrusu Süper Lig için final oynadım, bir sene arayla, aynı gün, aynı saatte, 19 Mayıs Stadı’nda...” dedi. Gençlerbirliği teknik direktörlüğü görevinde ilk yılı olduğunu kaydeden Diyadin, “Trabzon’dan Ankara’ya Gençlerbirliği’ne geldim, 9 sene oynadım, kaptanlık yaptım, hocalığa burada OFTAŞ’ta başladım. Şimdi teknik adam olarak buradayım ama görev yerim değil, hep yaşadığım yerde gibiyim. Gençlerbirliği, Ankara benim kaderim” diye konuştu. Diyadin, Orduspor ve Kasımpaşa ile Spor Toto Süper Lig’e çıkmasına ancak bu takımların teknik direktörlüğüne devam etmemesine ilişkin, “Takım kurmak zor iştir. Bilgisayar oyunu oynar gibi oturduğun yerde yapamazsın” dedi. Futbolda her şeyinin oyun alanıyla ilgili olması gerektiğinin altını çizen Diyadin, şöyle devam etti: “Takım sahada kurulur, masada değil. Futbolcuyu da ekranda değil sahada göreceksin. Aşçının iyisi pazara kendisi gider, malzemeyi kendisi seçer. Ama aşçı evde yemek yaparken dolapta ne varsa onu pişirir. Gençlerbirliği benim evim. Kasımpaşaspor ve Orduspor’da aşçıydım, burada evimdeyim. Gençlerbirliği’ne çok profesyonel bakamadığım doğru. İlhan Cavcav da benim için diğer kulüp başkanlarından farklı, onunla konuşurken farklıyım. Başkanı başka bir yere koyarım. Ama şunu da söyliyeyim; Gençlerbirliği için Metin Diyadin de başka... Gençlerbirliği benim kariyer planlamamın değil hayatımın bir parçası.” ‘Oyuna yön vermeliyiz’ Genç teknik adam, kırmızısiyahlı ekibin karşılaşmalarda oyuna yön veren taraf olması gerektiğini dile getirdi. Gençlerbirliği’nde bu sene yaşanan “yenilenmenin” olumlu mu olumsuz mu olduğu konusunda henüz bir şey söylenemeyeceğini, kendisinin çabasının bunu pozitife çevirmek yönünde olduğunu kaydeden Diyadin, sözlerini şöyle tamamladı: “Çaykur Rizespor maçında ben herkesten çok şaşırdım. Ama bazen böyledir. Sahada herkes en iyisini yapmaya niyetlenir ama olmaz. Ben futbola tutkuluyum. Takımımın da tutkuyla oynamasını isterim. Hep futbol oynayacak, koşacak, mücadele edecek. Benim için oyunu yönlendiren bir takım olmak önemli. Defansta sakin, orta sahada hırçın bir takım istiyorum. İlerdeyse hız istiyorum. Böyle değerlendirdiğimizde Akhisar Belediyespor maçında istediğim takımı gördüm. Kardemir Karabükspor karşılaşmasının ilk yarısında ise zaman zaman istediklerimizi yaptık. Kayserispor maçında da bunu Anraralı futbolseverlere seyretmek isteriz.” R her ay bir hafta kadar İngitere’ye gittiğinizi biliyorum. Hem bedenen hem Kendine dokunma de maddi olarak çok cesareti yorulduğunuzu da... Bütün I Bilkent Üniversitesi’nde, bunlara değdi mi, size, 20082011 yılları müziğinize neler kattı? arasında Zevkle yapılan İngiltere’de her yorucu öğrendiğiniz aktivitenin yöntemleri genç mutlaka müzisyenlerle değdiğine paylaştığınız inanıyorum. Müzikte Geştalt Benim için bu Yaklaşımı adlı eğitim de çalışma böyleydi. 3 yıl gruplarınızdan boyunca her ay söz edelim biraz York Psikoterapi da... Nasıl Enstitüsü’ne çalışıyor bu gitmem gruplar? gerekiyordu. Evet gmail.com @ ar Bilkent’te az lip ik uz m uzak bir yol ve bir sürdürdüğüm grup hayli de masraflı çalışmalarının amacı oldu. Fakat yollarda bile güzel müzisyenlerin kendine vakit geçirdim. İşleyeceğimiz özgülüklerini desteklemek ve konuyu düşünüp heyecanlandım. keşfetmekti. Bütün işçiliğinin, Ödevlerimi hazırladım, gerekli performans anlamında kitapları okudum. Bunların zorluklarının ötesinde müzik hiçbiri bana yük gibi gelmedi. aslında konuşmak, anlatmak. Kişiliğime neler kattı diye Sanatsal bir dille herhangi bir düşünürsem, her şeyden önce deneyimin ifade bulması çok tıkanmış kanallarımı açtı. Psikolojik olarak tıkanmak fizyolojik olarak tıkanmaya çok benzer. Birçok anlamda beslenemezsiniz ve işlevselliğiniz azalır. Ağrılı, düşük veya huzursuz enerjili, bol çatışmalı bir ruh ve beden hali hayatınıza hâkim olmaya başlar. Hatta artık siz öyle biri olursunuz ki, bununla yaşamaya alışmaya, kanıksamaya başlarsınız. eşsiz ve zenginleştirici bir şey. İnsanları buluşturan ve yüzleştiren bir gücü var bunun. Gündelik hayatımızda uykuya yatmış koca bir alan hareketleniyor sanat on ikiyi vurduğunda. Bu noktada sanat yapan insanın da kendine giden, maneviyatına varan yolun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu yolun bir ideali, doğrusu veya yanlışı değil, o yolda kişinin ne kadar sağlıklı ve rahat yol aldığı önemli. Burada kendine varmakla kastettiğim entellektüel bir arayıştan ziyade daha öze yönelik, daha kendine dokunma cesareti bulmayla ilgili. Bunun için de destek ve paylaşım son derece önemli. Grup çalışmalarımda kişiyi değiştirmek veya değişime zorlamaktan ziyade onun yaşadığı deneyimin iyice özüne ve olabildiğince bütününe varmasını hedeflerim. Deneyimin şimdiki zamanda, sadece sözel anlamda değil tüm vücutta nasıl yaşandığı çok önemli. Kelimeler ve düşünce çok sınırlayıcı olabiliyor. Ses tonu, nefes ve bedensel tepkiler daha güçlü bir iletişim kuruyor aslında. Geştalt yaklaşımında bunların yan ısıra iletişim sırasında gelişmekte olan duyarlılık ve diyaloğa da önem veren bir terapotik yöntemle çalışıyorum. Geştalt varoluşçudur Olanla kalmak, devam ettirmeye çalışmamak paradoks bir şekilde deneyimin hızla şekillenmesine yol açıyor. Eğer hali hazırda var olan, yeterince su yüzüne çıkarsa ve gölgede kalmış kör noktalar beslenilip aydınlatılırsa zaten kişi, iyi gelecek doğrultusunda yoluna devam ediyor. Yani kendimizi olduğumuz gibi tanıyıp kabul ederek “şimdi ve burada” ile dolu dolu temas ettiğimizde değişim başlıyor. Buna “Geştalt yaklaşımında değişim paradoksu” diyoruz. Tabii bu her durumu onaylamak veya desteklemek değil. O duruma tarafsız yaklaşarak daha yakından tanımaya ve yüzleşmeye açık olmak. Böylesi bir açıklığı büyüme ve gelişme zaten kendiliğinden takip eder. Bu yüzden Geştalt terapisinde minimum müdaheleyle maksimum açılım olması hedeflenir. Geştalt varoluşçu bir yaklaşımdır. Varoluşçu bakış açısında sorumluluk almayı ve kendi seçimlerini sahiplenip farkında olmayı destekleriz. Dolayısıyla çalışmalarda ben kendi fikirlerimi, inançlarımı empoze etmekten son derece kaçınırım. Bunları paylaşmakta çoğu zaman sakınca olmayabilir, fakat terapatik süreçte karşınızdakinin kendiliğini yaşama ve keşfetme, oluşturma özgürlüğünü tanımanız şart. Bu noktada bir sanatçının da sorumlulukla ve kendiliğiyle olan ilişkisi ister istemez başkalaşır. Sanatsal anlayışı ve bakış açısı daha şimdiki zamana odaklı olur. Dolayısıyla yorumculuğu da akıl yürütmek gibi daha ziyade bilgiye dayalı olan süreçlerin ötesinde deneyime teslim olarak akıcı ve samimi bir sürece dönüşür. Kısaca özetlemek gerekirse sadece bilmez, yaşar. Önümüzdeki dönemlerde müzisyenlerle sınırlı olmayan grup çalışmaları yapmayı planlıyorum. Profesyonel olarak müzikle ilgilenmeyen ama Geştalt terapisini merak eden ve bakış açısını tanıyıp deneyimlemek isteyen çok oldu. Dolayısıyla bu çalışmayı müzikle sınırlamak içime sinmedi ve kapsamını genişletmeye karar verdim. sonra başlayacak, belirlenmiş ya da konuşulan konserler var mı, ya da kayıt çalışmaları? Bu yıl İzmir, İstanbul ve Türkiye’nin çeşitli şehirlerinde henüz netleşmekte olan konserlerin yan ısıra Ukrayna, İngiltere, İtalya gibi çeşitli ülkelerde de bazı konser planlarım var. Kayıt çalışmalarımı görüntülü, DVD formatında yapmak istiyorum bu yıl. Aynı zamanda yine performansın içeriğinden de bahsettiğim video kayıtları yapmayı düşünüyorum. Yaklaşık bir yıldır bu hazırlığın içindeyim. Umarım bu yıl sonuçlanır. I Yeni konser sezonu kısa süre Ankara’daNBAheyecanı İnteraktif basketbol faaliyetlerinin ve farklı yaş gruplarından oyuncuların katıldığı NBA 3X Turnuvası başladı. Ankara’da ikinci ayağı düzenlenen organizasyona ilişkin açıklamalarda bulunan NBA Türkiye Direktörü Naci Cansun, organizasyonun amacının basketbolu sevdirmek olduğunu belirtti. Hedef kitlelerinin gençler olduğunu vurgulayan NBA Türkiye Direktörü Cansun, bu turnuva ile basketbolun keyif verici yönünü daha fazla ortaya çıkarmak istediklerini, bu etkinlikler sayesinde genç yeteneklerin kendini gösterme imkânı bulduğunu dile getirdi. Cansun, NBA 3X Turnuvası’nın bu yıl ilk kez Ankara’da gerçekleştiğini, sonraki senelerde de devam edeceğini belirtirken, turnuvada keşfedilen genç yeteneklerin Türkiye Basketbol Federasyonu’na üye kulüplerin altyapılarına alınması yönünde tavsiyede bulunduklarını da sözlerine ekledi. Organizasyonun ilk ayağının geçen hafta İzmir’de yapıldığını anımsatan Cansun, Ankara’nın ardından son ayağın İstanbul’da düzenleneceğini, NBA 3X Turnuvası’nın Türkiye’nin dışında, Avrupa’da 14 ülkenin içinde bulunduğu toplam 28 ilde gerçekleştiğini söyledi. NBA ürünleri dağıtılacak İki gün sürecek turnuvada, farklı yaş gruplarından 4 kişilik takımlar yer alıyor. Tek erkeklerde 12141618 yaş altı ve üstü, genç kızlarda ise, 16 yaş altı ve üstü kategorilerde mücadelenin verildiği turnuvada, yer alan her takım en az 2 maç yaparak şampiyonluğa uzanan yolda mücade verecek. Amatör veya profesyonel tüm basketbol tutkunlarının katılabildiği etkinliklerde başarı gösterenlere, NBA ekiplerinden Oklohoma City Thunder ile Fenerbahçe Ülker arasında 5 Ekim’de İstanbul’da oynanacak “NBA Global Games”e bilet kazanma şansı, ödüllü oyunları kazanan misafirlere ise oyuncu maketleriyle fotoğraf çektirme, müzik ve NBA ürünleri dağıtılacak. C MY B