Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 Ağustos 2013 Pazar Sayfa kent a3 Hakkında 21 yıl hapis istemiyle dava açıldı ‘Yaşasın biz unutulmadık’ SELDA GÜNEYSU Sincan F Tipi Cezaevi’nde bulunan çocuk hükümlüler, drama dersleriyle yeniden topluma kazandırılıyorlar. Sincan Belediyesi, Sincan Cezaevi yönetimi ile imzalanan protokolle çocuklara, başta öfke kontrol sistemleri olmak üzere uzman psikologlar eşliğinde dersler veriyor. Derslerde, tiyatro senaryosunun psikolojik danışmanlar tarafından geliştirilip sahneye uyarlandığı uygulamalı drama ile hükümlü çocuklara direkt bilgi vermek yerine, tiyatro ile uygulamalı olarak duyarlılık kazandırmak amaçlanıyor. Böylece çocuklara drama yöntemi ile toplumda sıkça rastlanan sorunları sahneye aktararak bilinçlendirilmesi hedefleniyor. Cumhuriyet Ankara’nın ulaştığı Sincan Belediyesi yetkilileri derslerde yaşananları anlattı. Derslere önce öfke kontrolü semineriyle başladıklarını belirten yetkililer, bu derslerde çocukların birbirlerine karşı önyargılı ve sinirli olduklarını gözlemlediklerini kaydetti. Başlarda kimi zaman grup içindeki çalışmalarda da sıkıntı yaşadıklarını kaydeden yetkililer, daha sonra bu çocukların derslerde birbirleriyle kaynaştıklarını belirttiler. Yetkililer, “Çocuklarla yaptığımız dersler ilerledikçe birbirleriyle daha rahat iletişim kurduklarını gözlemledik. Birbirlerine bağlandılar ve her şeyden önce birbirlerini anlamaya başladılar. Ayrıca belediye bu çocuklara sadece ders vermekle kalmıyor, onlara ödül olarak da tiyatro oyunları sahneliyor, onlar için yemekler düzenliyor. Hatta onlarla yapılan derslere yönelik bir resim sergisi açtık cezaevinde. Açtığımız sergide çocuklar, ‘Toplum kaybetti, drama kazandı’ yazmışlar. Bu bizi çok duygulandırdı. Zaten çocuklardan derslerde sık sık ‘Kendimizi ilk kez değerli hissettik. Biz toplumu anlıyoruz artık. Yaşasın, bizi unutmadılar’ dediklerine tanık oluyoruz. Cezaevi yetkilileri de bizim bu çalışmamız sonucunda çocukları yeniden kazandıklarını ifade ediyorlar” görüşünü dile getirdi. Tecavüz şüphelisi firarda aşkentte yalnız yaşayan bir kadının Ağustos B 2011’de evinde tecavüze uğraması olayının şüphelisi M.K’ye, “cinsel saldırı”, “konut dokunulmazlığını ihlal” ve “mala zarar verme” suçlarından 12 yıldan 21 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Ankara’da 4 kadına daha cinsel saldırıda bulunduğundan şüphelenilen M.K. firari! Cumhuriyet Savcısı Ekrem Bakır’ın hazırladığı iddianameye göre, Ağustos 2011’de, Esat semtinde yalnız yaşayan mağdureye, pencere demirlerini sökerek eve giren kişi tarafından tecavüz edildi. Olay üzerinde başlatılan soruşturma sonucunda M.S.A. adlı kişiye dava açıldı. Ancak, DNA incelemesi sonucunda M.S.A. beraat etti. Sürekli mahalledeydi Faili meçhul şüpheliye ilişkin soruşturma sürerken, 10 Mart 2013’te bir kadın ihbarda bulundu. Kadın, tecavüz olayının meydana geldiği yere yakın bir yerde bulunan otomobili ve şoförünü daha önce de mahallede gördüğünü bildirdi. İhbar üzerine savcılık, aracı kullanan kişinin yakalanması, araca el konulması ve üzerinde teknik inceleme yapılması talimatı verdi. Otomobilin M.K. tarafından kullanıldığı ve bu kişinin mahallede sürekli dolaştığı belirlendi. Ancak araç çevresindeki polisi gören M.K, otomobilini olduğu yerde bırakarak kaçtı. Araçta yapılan incelemede bir adet Glock marka tabanca ele geçirildi. M.K’nin araçtaki bazı eşyaları ile biyolojik svapları incelenmek üzere alındı. Şüphelinin adresi de tespit edilerek, evindeki özel eşyalarından da bir kısmına DNA incelemesi için el konuldu. DNA örneklerinin, Esat’ta saldırıya uğrayan kadında bırakılan örneklerin yanı sıra, faili meçhul durumda olan dört kadına yönelik cinsel saldırı olayındaki bulgularla aynı olduğu tespit edildi. Savcı Bakır, soruşturmada yeterli delile ulaştığı gerekçesiyle şüpheliye, “cinsel saldırı, geceleyin konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme” suçlarından dava açtı. M.K’nin 12 yıldan 21 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasını istenen iddianamede, araçta ele geçirilen Glock marka tabancayla ilgili ayrı soruşturma yapıldığı bildirildi. İddianamede, Ankara’da değişik zamanlarda dört kadına yönelik cinsel saldırı eylemiyle ilgili tahkikatın sürdüğüne de yer verildi. Dava, Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Öte yandan, hakkında yakalama kararı olduğunu bilmelerine karşın M.K’ye yardım ettikleri iddiasıyla M.K. ve H.B. adlı kişiler hakkında da “suçluyu kayırma” nedeniyle soruşturma başlatıldı. ‘Sorun estetik eğitim yoksunluğu’ Çağdaş Drama Derneği Genel Başkanı Doç. Dr. Ömer Adıgüzel de drama derslerinin çocuk psikolojisi üzerine etkilerini şöyle anlattı: “Bizim eğitim sistemimizde özellikle duygusal alana çok önem verilmediği için çocukların ergen dönemlerinde kendilerini tanıma süreçleri de ya çok geç oluyor, ya da olmuyor. Yanlış yola girebiliyorlar. Drama da yaşamda karşılaşılan pek çok etkeni doğaçlama olarak anlatıyor, yeniden canlandırıyor. Dolayısıyla çocuklar daha önce tecrübe ettikleri bir olay, ya da olguyu drama ile yeniden gözden geçirebiliyorlar. Yaşamadıkları ama yaşama olasılıkları bulunan bir durumu da drama ile yaşamış oluyorlar. Eğer sonrasında benzer bir durumla karşılaşırlarsa, o problemle baş edebilme yetisine sahip oluyorlar.” En temel sorunun eğitim değil, estetik eğitim olduğunu belirten Adıgüzel, “Yaratıcı drama estetik eğitimi sağlıyor. Estetik eğitim kaliteli ile kalitesizi, demokrasi ile demokratik olmayanı ayırmada çok etkilidir” dedi. MHP yeni Etimesgut’tan ilk aday adayı Yula arayışlara yöneldi SERTAÇ EŞ MAHMUT LICALI Yerel seçimlerin yapılacağı 30 Mart 2014 tarihini yaklaştıkça Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı için partilerin aday arayışları da hız kazanmaya başladı. 2009 yerel seçimlerinde Ankara’da yüzde 27 oy alan MHP, Mansur Yavaş ile yollarını ayırmasının ardından yeni arayışlara yöneldi. Bu kapsamda MHP Genel Merkezi’nde 3 isim konuşulmaya başlandı. Edinilen bilgiye göre MHP Genel Merkezi’nde Mali İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya’nın adı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı için en çok konuşulan isimlerin başında geliyor. MHP’li Karakaya uzun zamandır parti yönetimde yer alırken, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin en yakın kurmaylarından biri durumunda. Erdem ve Ayhan Genel merkezin sıcak baktığı Karakaya’nın yanı sıra MHP Ankara Milletvekili Mustafa Erdem’in de adı Ankara Büyükşehir Belediye adaylığı için konuşuluyor. İlahiyat alanında profesör olan MHP’li Erdem de önceki dönemde parti yönetiminde yer almıştı. MHP’de Ankara için değerlendirilen bir diğer isim ise eski Gazi Üniversitesi Rektörü Rıza Ayhan. Ayhan iki dönem rektörlük görevi yaptıktan sonra 2012 yılında bu görevden ayrılmıştı. Üç de akademisyen MHP’nin Ankara adaylığı için konuşulan söz konusu 3 kişinin ortak noktası ise akademisyen kökenli olmaları. Genel merkezin Ankara adayı olarak Karakaya, Erdem ve Ayhan arasında bir seçim yapacağı belirtilirken, parti teşkilatında ise eski Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok’un adı da dile getiriliyor. Edinilen bilgiye göre Şeker Bayramı’nın ardından MHP lideri Devlet Bahçeli başkanlığında toplanacak Başkanlık Divanı’nda MHP’nin Ankara adayı için son nokta konulacak. Başkentteki CHP örgütlerinde başlayan yerel seçim hareketliliği Etimesgut’a da yansıdı. İlçede ilk isim belediye başkanlığına aday adaylığını açıkladı. Kalabalık bir grupla aday adaylığını açıklayan eski İlçe Başkanı Memet Yula, Etimesgut’un sorunlarına ve çözüm için getireceği projelere değindi. Kendisini, “Gerçek iktidar sahibinin halk olduğu anlayışıyla çalışan ve bu inançla mücadele eden bir gelenğin devamıyız” diye tanıtan Yula, halka en yakın yönetim birimi olan belediyenin halkla birlikte yönetiminin zorunlu olduğunu söyledi. Halkın kıt kaynaklarıdan kesilen vergilerin doru yatırımlarda kullanılması gerektiğini anlatan Yula, şöyle konuştu: “Etimesgut 500 bin nüfusu aşarak büyük bir kent olmuştur. ElvanketMerkez, EtimesgutEryamanBağlıca bölünmüşlüğü ortadan kaldırarak, bütünleşik bir hale getirimelidir. Etimesgut’ta yaşıyor olmaktan herkesin mutlu olacağı, hatta gurur duyacağı projelerimiz ve hayata geçirecek kadrolarımız hazır. İlçemiz Ankara’dan kopmuş olmasıyla değil, gelişen, gelecek vaat eden, Ankara’nın gelişmesine katkısıyla anılmalıdır.” Etimesgut’un 24 yıldır sağ zihniyetteki partilerce yönetildiğini anımsatan Yula, “Türkiye için CHP iktidarı bir ihtiyaçtır. Bu ihtiyaç Etimesgut için de geçerlidir. Halkçıtoplumcu belediyecilik anlayışımızla ranttan uzak bir yönetim öneriyoruz” dedi. Gezi Parkı ruhunun eskimiş, köhne, ranta dayalı yerel yönetim anlayışını yerle bir ettiğini belirten Yula, başta gençler ve kadınlar olmak üzere tüm toplumun fikirlerini sorarak, halka danışılarak kararlar alınmasını istediğini dile getirdi. Hizmetlerin kalitesini düşüren, ranta kapı aralayan, çalışanları köle koşullarına mahkum eden taşeronlaşmaya son verileceğini anlatan Yula, kamu hizmetlerinin kamu istihdamıyla yürütülmesi anlayışının esas alınacağını kaydetti. Yula, “Güleryüzlü Etimesgut”u yaratmak için herkesten destek istedi. Akkurt: Çalışan çocuklar önceliğimiz HP’den Çankaya Belediye başC kan aday adaylığını açıklayan Kemal Akkurt, projelerini açıklamaya başladı. Akkurt, Çankaya’nın Ankara’nın merkezi olduğunu belirterek, başkente ilikin her türlü sorunun Çankaya’yı da ilgilendirdiğini kaydetti. Bu kapsamda çalışan çocuk sorununun en çok Çankaya bölgesinde gündeme geldiğini anlatan Akkurt, belediyelerin bu sorunlardan uzak duramayacağını söyledi. Akkurt, “Simit satıcılığı, ayakkabı boyacılığı gibi işler yapan bu çocuklara sahip çıkmak belediyelerin de görevi. Göreve geldiğimizde Çankaya’da çocuk emekçiler merkezi kuracağız” dedi. AKP hükümetinin uyguladığı ekonomik politikaların özellikle de kentlerde yaşayan aileleri yoksullaştırdığını anlatan Akkurt, “Son 10 yılda özellikle temel gıda maddelerinde aşırı zamlar yaşandı. Et, süt, su ve ekmek fiyatlarındaki artışlar aileleri zor durumda bırakıyor. Bu durum çocukların da çalıştırılmasına yol açıyor” diye konuştu. Sokakta çalışan çocuklara sahip çıkmanın belediyelerin görevi olduğunu belirten Akkurt, “Onların mesleki eğitim almalarını sağlamak, eğitimlerini sürdürmeleri için gereken önlemleri almak belediyenin görevi olmalı” değerlendirmesini yaptı. Anakent Belediyesi’nin 1993 yılında ILO’nun desteğiyle kurduğu Sokakta Çalışan Çocuklar Merkezi’nin yetersiz kaldığını belirten Akkurt, sokakta çalışan çocuklara ve ailelerine sahip çıkmanın sosyal belediyecilik anlayışının da gereği olduğunu kaydetti. Milyonluk kenevir yakalandı nkara İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince düA zenlenen operasyonlarda piyasa değeri 2 milyon 500 bin lira olan kenevir bitkisi ele geçirildi. Olayla ilgili 12 kişi gözaltına alındı. Komutanlıktan yapılan açıklamaya göre, istihbari çalışmalar sonucunda, Nallıhan, Güdül, Haymana, Sincan, Çubuk, Polatlı ve köylerinde sulamaya elverişli tarla ve devlet arazilerinin 24 farklı noktasında piyasa değeri yaklaşık 2 milyon 500 bin lira olan kenevir bitkisi ele geçirildi. Operasyonda çok sayıda tarım aleti, sulama motoru ve sulama sistemi malzemesine de el konuldu. Şüphelilerin, özellikle suya yakın arazileri seçtiği, görünmemesi için çeşitli önlemler aldıkları kenevir bitkisini damlama sistemiyle suladıkları belirlendi. Bezci’den yanıt: ‘Seçilmem yasal’ TO Başkanı Salih Bezci, CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu’nun kendisi ile ilgili iddialarına yanıt verdi. Kendisinin seçildiği şirkette temsil ve bağlayıcı işlem yapmaya yetkili olmadığı yönündeki iddiaların “bilgisizlikten ve yanıltmaktan kaynaklı olduğunu” iddia eden Bezci, “ATO seçimlerini içine sindiremeyenler şimdi de bu yolla ATO’nun faaliyetlerine engel olmaya çalışıyorlar” dedi. Bezci, dün yaptığı yazılı açıklamada, “Şirketimin temsil ve bağlayıcı işlem yapmaya yetkili kişisi olarak kanun ve yönetmeliklere uygun bir şekilde seçildim” görüşünü savundu. Bezci, Plato Yapı A.Ş’nin temsilcisi olarak seçimlere katıldığını, şirketin genel kurulunun 6 Mayıs’ta yapıldığını ve 9 Mayıs’ta da Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edildiğini anımsattı. Bezci, şu Kuşoğlu: Bakanlık devreye girmeli TO Başkanı Salih Bezci’nin görevine seçilme yeterliliği olup olmadığı konusunda süren tartışmada CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, yeniden yanıt verdi. Kuşoğlu, ilgili mevzuata göre ATO Meclisi’ne Bezci’nin değil, Plato Yapı A.Ş’nin seçildiğini belirterek, “Artık ya kendisi, ya ilgili bakanlık ya da yargı gereğini yapmalı” diye konuştu. Kuşoğlu, yaptığı açıklamada, Bezci’nin ATO ana organlarına seçilebilmesi için temsil ve bağlayıcı işlem yapabilme yetkisinin olması gerektiği yönündeki düşüncesini yineledi. Kuşoğlu, “Aksi takdirde Plato TEŞEKKÜR Ablam AYSEL ÜNSAL EREN'in vefatında bizimle birlikte olan ya da telefonla arayan CHP Genel Başkan Yardımcıları Gürsel Tekin ve Gökhan Günaydın, Meclis İdare Amiri Malik Ejder Özdemir, Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat, Gaziantep Milletvekili Ali Serindağ, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Ankara Baro Başkanı Av. Sema Aksoy ve tüm dostlarımıza teşekkür ederim. A değerlendirmeyi yaptı: “Yönetmeliğin 6. maddesinde, ‘Temsil ile bağlayıcı işlemler yapmaya yetkili temsilcinin, yetki süresinin sona ermesi halinde, aynı temsilcinin seçim tarihinden önceki altı aylık süre içinde kesinti olsa dahi kendisinden önce başka bir temsilci yetkilendirilmeden yeniden yetkili kılınması durumunda, bu yetkinin seçim tarihinden en az altı ay öncesini kapsadığı kabul edilir’ hükmü yer alıyor. Bundan da anlaşılacağı gibi şirketimi temsil ve ilzam yönünde hiçbir sorunum yok” dedi. Bezci anonim şirketlerde temsil ve ilzam yetkisinin genelde birden fazla kişiye verildiğini, Türkiye geneline bakıldığında oda ve borsalarda şirket temsilcilerinin yaklaşık yüzde 70’inin aynı şekilde seçildiğinin görülebileceğini dile getirdi. A Yapı A.Ş’deki diğer yetkililerden ayrı olarak temsil ve ilzama yetkiye sahip değil. Plato’nun temsilcisi kimdir, belli değil. Bu çok net. Plato’yu temsil ve ilzama yetkili olması lazım. 2010 tarihli sirkülerden bahsediyor açıklamasında. Orada kendi başına yetkili. Ancak 9 Mayıs 2013 tarihli karara göre de kendisi yetkili değil” dedi. Hukuksuzluğun çözümünün birkaç yolu olduğunu belirten Kuşoğlu, “Ya kendisinin, ya yargının ya da ilgili bakanlığın gereğini yapması lazım” diye konuştu. Dr. Servet ÜNSAL C MY B