Katalog

Sayfa 29 Ağustos 2013 Perşembe a4 yaşam Kent ‘Bisikletli Zafer Yürüyüşü’ başkentte sona erdi Türkiyeiçinpedalladılar ürkiye Emekli Subaylar T Derneği ve Vardiya Bizde Platformu’nun 2630 Ağustos Zafer Haftası faaliyetleri kapsamında gerçekleşen “Bisikletli Zafer Yürüyüşü” dün tamamlandı. “Bisikletli Zafer Yürüyüşü”nü gerçekleştiren Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) üyesi 82 yaşındaki emekli Deniz Albayı Fikret Kaplanoğlu İstanbul’dan Ankara’ya kadar pedal çevirdi. Kızılcahamam durağında rahatsızlanan Kaplanoğlu’nun yolculuğunu, Kaplanoğlu adına emekli binbaşılar Turan Babaoğlu ve Sami Soğancı tamamladı. Güvenpark’ta yolculuklarının sonuna gelen Babaoğlu ve Soğancı’yı Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) ile Ankaralılar karşıladı. Kaplanoğlu’nun yolculuğunu tamamlamanın mutluluğunu yaşadıklarını söyleyen Soğancı, “Sağ salim geldik, mutluyuz. Zafer 30 Ağustos 1922 ve Fosfor Şenliği 6 Ağustos 1922 sabahı, saat 05.30’da topçu ateşi ile başlayan Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Savaşı 30 Ağustos’ta eşsiz bir zaferle taçlanmıştı. Yarın, bu büyük zaferin, bir anlamda “Yoksulların Zaferi”nin 91. yıldönümünü her türlü engelleme girişimlerine rağmen coşkuyla kutlayacağız. Tarihte pek az savaş, 30 Ağustos zaferi kadar önemli siyasi sonuçlar yaratmıştır. Bu savaşta yenilen Yunan orduları değil, emperyalizmin kendisidir. Savaşın sonunda Yunanistan ve İngiltere’de hükümetler istifa etmiştir. İngiltere Başbakanı Lloyd George, parlamentoya istifasını sunarken yaptığı konuşmada “…Yüzyıllar nadiren dâhi yetiştirirler. Şu talihsizliğimize bakın ki 20. yüzyılda bu dâhi Türkiye’den çıktı. Mustafa Kemal’i yenemedik…” demiştir. Bu zaferle birlikte Sevr’e giden yol tıkanmış, Lozan’ın yolu açılmıştır. Artık Türk ulusunun temsili, Ankara hükümetine aittir. İstanbul hükümeti istifa edecek, saltanat kaldırılacak ve Lozan’da tam bağımsız, egemen Türk devletinin temelleri tüm dünyanın tanıklığında atılacak ve arkasından da Türkiye Cumhuriyeti kurulacaktır. Zafer Bayramımız kutlu olsun… 2 Bayramımızı devlet büyüklerimizle kutlayacağız” dedi. Türkiye Emekli Subaylar Derneği Başkanı Erdoğan Karakuş ise arkadaşlarıyla gurur duyduğunu belirtti. Türkiye’nin şu anki durumunu Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılış dönemine benzeten Karakuş, “Savaş kapımızda ve artık komşularımızla sorunsuz ilişkilerimiz yok. Allah aynı günle ri bize tekrar yaşatmasın. Biz o dönemleri tekrar yaşamamak için mücadele veriyoruz. 82 yaşındaki arkadaşımız Fikret Kaplanoğlu’nun da bizimle aynı görüşü ve gücü paylaştığını görmek gurur verici” diye konuştu. Karakuş, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda TESUD olarak Erciyes’e çıkıp “Uyan Türkiye” sloganları atacaklarını sözlerine ekledi. “Boğazlar Meselesi” serdarsahinkaya35@gmail.com ‘Ankarasahipsizliğiyaşıyor’ hamal ile ancak taşınabildiği durumlar artık yok denizlerimizde. İnsanlığın yani bizlerin kusuru bu. Unutmayalım ki, bugün dünya denizlerindeki büyük balık türlerinin yüzde 90’ı, toplam balık türlerinin ise yüzde 60’ı tükenmiş durumda. 2050 yılına geldiğimizde ise dünyadaki balık stokları tükenecek. Türkiye’de de durum farklı değil. Balık stoklarımız ve balıkçılık can çekişiyor. Endüstriyel avcılık arttıkça, yumurtlama zamanları ve yerlerinde avlanıldıkça balık stokları hızla azalıyor, balıklar azaldıkça daha çok yavru balık avlanmaya ve satılmaya başlanıyor. Yavru balık avlandıkça ve satışı devam ettikçe de türler üremeye fırsat bulamadığı için durum daha da vahim hale geliyor. Hadi gelin Yeşil Barış (Greenpeace) hareketine kulak verelim. Destek olalım: “Küçük Balık Yoksa Büyük Balık da Yok! Henüz üreme olgunluğuna, boyuna erişmemiş yavru balıkların avlanması, satılması, tüketilmesi deniz kaynaklarının ziyan edilmesidir. Olgunluk çağına gelen bir balığın her yumurtladığında binlerce balık ürettiği unutulmamalıdır. Her canlı en az bir kez üreme hakkına sahiptir ve eğer yarın da denizlerimizde balık türleri olmasını istiyorsak acilen balık boylarına önem vermeliyiz. Ayrıca anaç balıklar boyut olarak büyüdükçe daha da fazla yumurta verirler, işte bu yüzden balıklar için her santim hayati derecede önemlidir. Türkiye’de avlanması ve satılması yasal balık boylarına uyulmadığını balık pazarlarında gördüğümüz yavru balıklardan anlamak mümkün. (..) Bu durum açıkça gösteriyor ki, denizlerimizdeki biyoçeşitliliğin korunmasını sağlayacak ciddi bir yönetim planına ihtiyaç duyulmaktadır. Ticari balık türlerinin yumurtlama ve gelişme alanlarının deniz rezervi olarak korunması da en etkin yöntemlerden biridir. Yavru balık satmayın, almayın, tüketmeyin, denizlerimizin geleceğini korumaya yardım edin.” *** Atatürk Orman Çiftliği’nin (AOÇ) yağmalanmasına karşı Ankaralı yurttaşlar yeterince ilgi göstermediler diye düşünüyorum. Bu defa daha bir duyarlı olacağımıza inanıyorum.@BenAnkara. ODTÜ’den geçirilecek dört gidiş, dört gelişli sekiz şeritlik otoyol için ODTÜ’ye destek olalım. Cumhuriyetin Başkentine sahip çıkalım.#direnodtu Motorları maviliklere sürebilmek için aydınlanmadan, emekten, bağımsızlıktan yana olanlar, Cumhuriyetimiz için kol kola girmeli… Ağzımızın tadı her daim tam olsun. eymenlerden AnkaragüS cü’ne tam destek geldi. Ankara Kulübü Derneği Genel Başkanı Metin Özaslan, kulübün başkanı Mehmet Yiğiner’i Tandoğan Tesisleri’ndeki makamında ziyaret etti. Ziyarete Seymenler de eşlik etti. Özaslan, burada yaptığı konuşmada, “Kulübün son yıllarda yaşadığı sorunlar, Ankara ve ülke kamuoyunca iyi bilinmekte ve büyük bir üzüntüyle izlenmektedir. Sıkıntılı bir dönemden geçen Ankaragücü, 103 yıllık köklü ve onurlu bir geçmişe sahiptir. Ankaragücü, Kurtuluş Savaşı’nın çetin koşullarında ordumuza silah ve cephane sağlayan İmalatı Harbiye çalışanları tarafından kurulmuştur. Süreç içerisinde Ankaramızın en önemli sembollerinden ve marka değerlerinden biri durumuna gelmiştir. Ankaragücü, ‘Başkent Ankara’ yanında Milli Mücadele, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyetle özdeşleşmiştir” dedi. Özaslan, şöyle konuştu: “Bu zor günlerde Ankaragücü’nde gerek değerli Başkan Mehmet Yiğiner ve yöneticileri, gerekse teknik ekip ve futbolcuları olarak görev ya SERDARŞAHİNKAYA pan tüm kadronun, Ankara kamuoyu tarafından takdirle izlendiğinin bilinmesini isteriz. Başta Ankaralılar olmak üzere tüm vatandaşlarımız mevcut kadronun sergilemiş olduğu kahramanlık mücadelesini sonsuza dek unutmayacaktır.” ‘Sporda, kültürde kaybediyoruz’ Ankaragücü’nü bugün ayakta tutanın büyük ölçüde Ankara’nın küçük esnafı, şoförleri ve Ankaragüçlü taraftarlar olduğunu kaydeden Özaslan, “Ankara’nın büyük sermaye gruplarından, eski yöneticilerinden ve siyasetten destek gelmemesi ise bizleri derinden üzmektedir. Ankara birçok alanda sa Fosfor Şenliği Evet, 1 Eylül’de avlanma yasağı bitiyor denizlerimizde. Balıkçı tablaları da sofralarımız da daha bir şenlikli olacak. Gözler ve mideler bayram edecek. Fosfor Şenlikleri düzenlenmeli hatta. Ama 1 Eylül’ün Dünya Barış Günü olduğunu unutmadan denizlerimizle de yeniden barışalım. Bir zamanların bereketi, bir balığın bir hipsizliği yaşıyor. Sporda, kültürde ve ekonomi gibi alanlarda çok şey kaybediyor” dedi. Ankaralılar ve Seymenler olarak Ankaragücü’nün her zaman yanında olacaklarını kaydeden Özaslan, Seymenlerin bundan sonra kulübün maçlarına gideceğini de kaydetti. Ankaragücü Spor Kulübü Başkanı Mehmet Yiğiner de “Ziyaretiniz bize moral oldu, mutluluk verdi. Ankara kendi değerleri ve markalarına sahip çıkmakta yetersiz kalıyor. Başkent takımıysanız şampiyon olmanız beklenir. Bu böyledir. Ama bakın görün ki küme düşmüşüz. Ankaragücü olarak son noktaya gelinmiştir. Başarılı olmamız için destek gerekiyor” dedi. En lezzetli rekâbet timesgut Belediyesi’nin düzenE lediği “9. Uluslararası Anadolu Günleri Kültür ve Sanat Festivali”, 615 Eylül tarihleri arasında düzenlenecek. Anadolu lezzetlerinin görücüye çıkacağı festivalde bu yıl, Anadolu’nun zengin mutfağını tanıtmak amacıyla “Yetenek Etimesgut, Anadolu Lezzetleri” adıyla yemek yarışması düzenlenecek. Yemek, hamur işi ve tatlı kategorilerinin bulunduğu yarışmaya katılmak isteyenler, 2 Eylül’e kadar Etimesgut Belediyesi Kültür Müdürlüğü’ne başvuru yapabilecek. Korkut Ata Kongre ve Kültür Merkezi’nde elemeleri yapılacak yarışmada, finale kalan yarışmacılar, on binlerce kişinin önünde yarışacak. Finalin ardından ilk üçe giren yarışmacılar tespit edilecek. Birinciye 3 bin, ikinciye 2 bin, üçüncüye bin TL para ödülü verilecek. Etimesgut Belediye Başkanı Enver Demirel, yemek yarışmasıyla Anadolu mutfağının yeniden keşfedileceğini belirterek, hünerine güvenen herkesi yarışmaya katılmaya davet etti. Anadolubufestivalde estival ayrıca, Anadolu lezzetlerine de ev saF hipliği yapacak. Festivale gelenler, gözleme, cağ, madımak, keş, bal, kadayıf dolması, kömbe, çigbörek, bat ve daha birçok eşsiz lezzetleri tadabilecek. Anadolu mutfağının geleneksel tatları festivalde sunulacak. Festivale gelenler Kırım, Azerbaycan, Erzurum, Çankırı, Doğu Türkistan, Yozgat, Kırıkkale, Kazakistan, Samsun, IrakTürkmeneli, Çorum, Tokat, Balkan Göçmenleri, Kars, Ardahan, Iğdır, Gaziantep, Türkmenistan, Gümüşhane, Konya, Karadeniz, Kırgızistan, Ankara, KKTC, Niğde, Sivas yörelerine has yemekleri tatma fırsatı bulacak. C MY B