Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 Ağustos 2013 Perşembe Sayfa kent a3 Vadiye 52 yıl istendi İKLİM ÖNGEL Vali tatilinden ödün vermedi! Gezi Parkı olaylarının başkentte yoğun şekilde yaşandığı dönemlerde hiçbir şekilde açıklama yapmayan Ankara Valisi Alâaddin Yüksel’in, eylemler sırasında “tatilde” olduğu ortaya çıktı. İçişleri Bakanı Muammer Güler, CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel’in soru önergesine verdiği yanıtta, “Yüksel’in Cumhurbaşkanı’nın onayı ile atandığını ve 24 Haziran tarihinden itibaren 12 günlük izne ayrıldığını” belirtti. Gezi olayları sırasında Ankara’da yaşanan sert müdahalenin üzerine Ankara Valiliği’nden herhangi bir açıklama ya da girişimde bulunulmaması üzerine, o günlerde sosyal medyada “Ankara Valisi yaşıyor mu?” şeklinde espriler yapılmıştı. Konuyu CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, Meclis’e taşımış ve soru önergesinde, Ankara’da Gezi olayları nedeniyle en sert müdahalelerin yaşandığı günlerde, Ankara Valisi Alâddin Yüksel’in sergilediği pasif tutumunun nedenini sormuştu. Özel’in soru önergesine İçişleri Bakanı Muammer Güler’den yanıt geldi. Güler, valinin “Bakanlar Kurulu kararınca Cumhurbaşkanı’nın onayı ile atandığını ve 24 Haziran tarihinden itibaren 12 günlük izne ayrıldığı”nı kaydetti. Dikmen Vadisi halkı üzerine ateş açıldığı için havaya ateş eden Alevi dedesi İbrahim Seven hakkında, 52 yıla kadar hapsi istenen iddianame hazırlandı. İddianamede, “kasten adam yaralama”, “mala zarar verme” ve “ruhsatsız silah taşıma” suçları gerekçe gösterildi. Seven’in avukatı Ender Büyükçulha, “Ethem Sarısülük’ün tüm kamera ve isanların gözü önünde öldürülmesi olayında, ‘meşru savunma’dan söz eden savcılığın; evini, yuvasını savunan yurttaşlar için böyle bir ceza talep etmesi adalete duyulan inancı bir kez daha sarsmıştır” yorumu yaptı. Yıkım ekipleri, Dikmen Vadisi’ne 14 Mart tarihinde kadınlı çocuklu direniş gösteren halkın üzerine silah sıkmıştı. Silah seslerine çok yakında bulunan polis karakolundan dahi müdahale edilmemesi dikkat çekmişti. Yıkım için gelen ekip, halkın direnişi karşısında yine geri çekilmek zorunda kalmıştı. Aynı günün akşamı vadi halkından Alevi dedesi İbrahim Se ven, silah çektiği için evinden alınmış, ardından da tutuklanmıştı. Savcılıkta, yıkım ekiplerinin pala ve tüfekle görüntülenmesine karşın bir kişi hakkında dava açıldı. Cumhuriyet Savcısı Halis Özmen’in hazırladığı iddianamede, 11 kişinin yaralanmasının yanı sıra “tabanca bulundurmak” ve “mala zarar vermekle” suçlanan Seven’in, 16 yıldan 52 yıla kadar hapsi istendi. Seven’in avukatı Ender Büyükçulha, vadideki yıkımın hukuki ve meşru olmadığını kaydetti. Ankara’nın göbeğindeki bir mahallenin elleri silahlı bir grup tarafından basıldığını söyleyen Büyük çulha, “Bölgede yaşayanların malına, canına ve çocuklarına kastedilmiştir. Orada yaşayanlar en fazla meşru savunma haklarını kullanmıştır” değerlendirmesini yaptı. Gezi olaylarının ikinci gününde polis kurşunuyla yaşamını yitiren Ethem Sarısülük’ü anımsatan Büyükçulha, “Ethem tüm kamera ve insanların gözleri önünde öldürüldü. Bu olayda ‘meşru savunmadan’ söz eden savcılığın; evini, yuvasını savunan yurttaşlar için böyle bir ceza talep etmesi adalete duyulan inancı bir kez daha sarsmıştır” diye konuştu. ‘Her insan evini korur’ Seven’in ailesi olayları Cumhuriyet Ankara’ya değerlendirmiş ve şunları kaydetmişti: “Biz evde kahvaltı yapıyorduk. Eşim dışarı çıkıp, geri geldi. Evimize ve vadi çocuklarının üzerine doğru ateş açıldığını gördük. Kendisi silahı alarak, korkutmak için, havaya ateş etti. Gökçek’in 3 bin 500 polisle geldiği gün dahi eline silah almayan eşim, ne zaman bize ateş edildi, işte o zaman ailesini ve evini korumak için havaya ateş etti. Tehlikede olan her insan bunu yapar.” Talan sürüyor MERT TAŞÇILAR Mimarlar Odası Ankara Şubesi üyeleri, AOÇ’de “Başkanlık Sarayı” olarak anılan ve inşaatı süren Başbakanlık konutu ile TBMM Kültür Kongre Merkezi’nin şantiyesine girdi. Yapılan tespit gezisinde Başkanlık Sarayı için binlerce ağacın kesildiği görüldü. Bazı bölgelerde sökülen ağaçların kök parçalarının halen durması dikkat çekti. Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Ali Hakkan ve Sekreter Üye Tezcan Candan, AOÇ’de tespit gezisi gerçekleştirdi. İlk olarak 6 şeritli bulvarın yapıldığı alan gezildi. Tema Park inşaatlarının devam ettiği bulvarın eskiden ağaçlık olduğunu dile getiren Hakkan, “Burada ağaçlar kesildi. Gerek var mıydı? Yoktu. Halen ağaç kesimleri sürüyor, görüyorsunuz.” dedi. Hakkan, Anakent Belediyesi’nin Tema Park inşaatını da gizliden gizliye yürüttüğünü ifade ederek, “Burası sit alanı. Ancak kaçak göçek bir inşaat yürütülüyor” ifadelerini kullandı. Tezcan Candan da Başkanlık Sarayı’yla birlikte AOÇ’nin etrafının frekans kesici jammerlarla dona tılacağını ve bunun sonuncunda AOÇ’nin halka kapatılacağını söyledi. Bu sırada annesiyle birlikte yoldan geçen emekli öğretmen Tuna Gürsoy, “Eskiden buraları çok yeşildi. Bu Başkan (Melih Gökçek) her şeyi iyi yaptı ama burası olmadı böyle. Her yer yol oldu” diyerek çalışmalara tepki gösterdi. Hakkan ve Tezcan daha sonra Başkanlık Sarayı için ayrıca yapılan köprülü kavşağı da denetledi. İkili, incelemenin ardından Başkanlık Sarayı inşaatının yasak olmasına karşın girdi. Bölgede yüzlerce ağacın kesildiği görülürken, şantiye bekçisinin, “Burada daha çok ağaç kesilir. Bu inşaatın yapılması için mecbur kesilecek” sözleri dikkat çekti. TEKEL’de kontrolsüz yıkım Tarihi TEKEL Fabrikası’nın olduğu alanda yapılan TBMM Kültür Kongre binası da incelendi. Şantiye sahasına giren Hakkan ve Tezcan, 1930’lu yıllarda yapılan tarihi lojmanların yıkımına şahit oldu. Alanda çalışan işçilerin ise iş güvenliğine uymadığı gözlendi. Çelik burunlu şantiye ayakkabısı olmayan işçilerin başlarında kask, üzerlerinde fosforlu yeleklerin olmadığı görüldü. Yı Çiğdemim ‘yol’u tartıştı Çiğdemim Derneği’nce düzenlenen forumda, Çiğdemlilerin mahallesinden geçerek, birinci derece sit alanındaki ağaçların kesilmesine neden olacak 8 şeritlik otoyol inşaatına ilişkin mahalleli bilgilendirildi. Çiğdemim Derneği bahçesinde yapılan forum, derneğin yönetim kurulu başkanı Fatih Aksoy’un konu hakkında verdiği ön bilgiler, mevcut durum ve toplantının amacının anlatmasıyla başladı. Aksoy, bu toplantının bundan sonra yapılacaklar konusunda yol gösterici olacağını söyledi. Forumda söz alan 30’a yakın konuşmacının hemen hemen tümü, bu yolun asıl ihtiyacı çözmeyeceği, ulaşım sorununun toplu taşımayla çözülmesi gerektiğini söyledi. Anıtpark ve 100. Yıl forumlarından katılımcılar da bu projenin engellenmesi gerektiğini belirtti. Konuşmacılar ayrıca bu yolun 100. Yıl ve Çiğdem halkının arasına bir duvar öreceğini ve mahalle yaşamını yok edeceğini kaydetti. Forumda ayrıca henüz projeye itiraz süresi dolmadan ve koruma kurulu kararı beklenmeden başlayan inşaat çalışmaları için suç duyurusunda bulunulması konusunun da araştırılması kararlaştırıldı. Konunun kamuoyuna ve mahalle sakinlerine iyi anlatılabilmesi için bilgi notları hazırlanması ve dağıtılmasına karar verilen forumda, koruma kuruluna başvuru yapılarak, ret vermesinin istenmesi karara bağlandı. Tarihi TEKEL Fabrikası bahçesinde yer alan tarihi lojmanların bir kısmı yıkıldı. Bu fotoğraf çekildikten 10 dakika sonra da 1930’lu yıllarda yapıldığı öğrenilen ev de iş makineleri tarafından yerle bir edildi. kıntılardan çıkan demirlerin kesiminde kullanılan oksijen tüplerinin kontrolsüz bir biçimde yere yatırıldığı görülürken, tüplerin yakınlarında herhangi bir yangın söndürücünün de olmaması tepki çekti. ODTÜ Ormanı’na destek Hakkan ve Tezcan yerinde tespit gezisinin sonunda ODTÜ’ye geçerek, ODTÜ Ormanı’nda Anakent Belediyesi’nin keseceği ağaçların olduğu noktada inceleme yaptı. Anakent Belediyesi’nin ODTÜ Orma nı’ndan geçirmek istediği otobanın planlama açısından da sorunlu olduğunu belirten ikili, burada yaptığı açıklamada şunları kaydetti: “Bu yoldan otobüsler ve kamyonlar geçecek. Otoban niteliğindeki bu yolun bu nedenle kent merkezinden geçmesi uygun değil. Hiçbir Avrupa ülkesinde böyle plan yok. ODTÜ’de bu yola direniyor ve direnecektir. Çünkü burada gösterilen tavır nedeniyle okulun araştırma fonları kesildi, bütçesi azaldı.” ‘Kırıkkaleliler ucuz atlattı’ CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin ve Ankara milletvekili Levent Gök, Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu’na (MKEK) ait barut deposunda meydana gelen patlamanın etkilediği Hasandede beldesinde incelemelerde bulundu. Beldeyi ziyaret eden Keskin, gazetecilere yaptığı açıklamada, patlamanın neden gerçekleştiği hakkında yetkililerden bir açıklama yapılmadığını ifade etti. Geçmiş olsun dileğinde bulunan Keskin, şöyle konuştu: “Olay yerine baktığımız zaman çok vahim bir patlama olduğu anlaşılıyor. Ancak patlamanın neden gerçekleştiği hakkında yetkililerden bu saate kadar bir açıklama yapılmadı. Buradaki incelemelerimizin ardından Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu yetkilileri ve Vali ile görüşeceğiz. Umuyorum ve diliyorum, yaptığımız görüşmelerde bu patlamanın neden kaynaklandığı ile ilgili tatmin edici bir bilgi alma şansını elde ederiz. Fakat şu anda gördüğümüz manzara, gerçekten Hasandede, çok ciddi bir felaketten ucuz kurtulmuş.” AFAD ise yaralanan 5 güvenlik görevlisinin sağlık durumlarının iyi olduğunu bildirdi. Çankaya’dangençlere11stant Çankaya’dan şehidine vefa NATO operasyonu kapsamında Afganistan’da görev yaparken şehit düşen Pilot Üsteğmen Tahsin Barutçu’nun adı Çukurambar’da yapımı süren bir parka veriliyor. Afganistan’ın başkenti Kabil’de 16 Mart 2012 tarihinde Uluslararası Güvenlik Yardım Kuvveti Kabil Bölge Komutanlığı bünyesinde görevli Türk askerlerini taşıyan Skorsky tipi bir nakliye helikopterinin düşmesi sonucu, 11 asker ile birlikte Pilot Üsteğmen Barutçu da şehit olmuştu. Olayın ardından ailenin yaşadığı binadaki komşular ve mahalle sakinleri, Çankaya Belediyesi’ne başvurarak, şehidin adının mahalledeki bir parka verilmesini talep etmişti. Belediye yurttaşlardan gelen talebi kabul etti. Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık, Çukurambar Mahalle Muhtarlığı çevresinde inşa edilen parkta şehit üsteğmenin adının yaşatılacağını söyledi. Parka, şehit oğlunun adının verileceğini duyan emekli Albay Fevzi Barutçu, “Başkan Tanık’a ve oğlumu bağrına basan Çankaya Belediyesi’ne çok teşekkür ediyorum. Biz onu sonsuzluğa uğurladık ama oğlumun adı sonsuza kadar bu parkta oynayan çocukların neşeli kahkahalarıyla yaşayacak” dedi. Üniversite kayıt dönemine sayılı günler kala Çankaya Belediyesi’nin gençlere danışmanlık hizmeti vereceği “Gençler Çankaya Yurdunuz” stantları, belirlenen 11 noktaya kurulacak. Ankara’ya ilk kez gelecek üniversite öğrencileri için kurulacak stantlarda, gençlere rehberlik ve danışmanlık hizmetinin yanı sıra geçici konaklama imkânı da verilecek. Çankaya Belediyesi’nin Atatürk ve İnönü Gençlik merkezlerinde ve kamu misafirhanelerinde kayıt döneminde konaklama imkânı bulacak öğrencilerin, kayıt günü transferleri de Çankaya Belediyesi tarafından sağlanacak. “Gençler Çankaya Yurdunuz” stant noktaları şöyle: “Ankara Şehirlerarası Ulaşım Terminalleri, Sakarya Caddesi metro çıkışı, Yüksel Caddesi metro çıkışı, Güvenpark, Kuğulu Park, Bahçelievler 7. Cadde, Ankara Üniversitesi, Gazi Üniversitesi , Hacettepe Üniversitesi, ODTÜ kayıt merkezleri ile HAVAŞ durağı.” “Gençler Çankaya Yurdunuz” iletişim adresleri ise Üniversite Öğrencileri Danışma Merkezi, Emek Hizmet Binası Sakarya CaddesiKızılay, Twitter’da @cankayayurdunuz, Facebook’ta https://www.facebook.com/Genclercankayayurdunuz, Instagram’da genclercankayayurdunuz, webde www.genclercankayayurdunuz.org. ve iletisim@genclercankayayurdunuz.org. Gençlerin kayıt zamanlarında, Ankara, Hacettepe, ODTÜ ve Gazi üniversitelerine ücretsiz servis olanaklarından yararlanmalarının yanı sıra gerekli kırtasiye ihtiyaçlarını da giderebilecekler. Başkentte 604 eczane fazlası var Türk Eczacıları Birliği (TEB) Genel Sekreteri Harun Kızılay, doğru hizmet sunumu anlayışı kapsamında eczalerin illere göre dağılımının orantılı olması gerektiğini, kimi illerde yığılmalar olurken, kimi illerde sınırlı sayıda eczane bulunmasının doğru olmadığını söyledi. En çok İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Konya’da eczanelerin yoğunlaştığını söyleyen Kızılay, “İstanbul’da bin 290, İzmir’de 614, Ankara’da 604, Bursa’da 110 ve Konya’da 146 eczanenin fazla olduğu” bilgisini verdi. Kızılay; Ağrı, Ardahan, Batman, Bitlis, Diyarbakır, Erzincan, Gaziantep, Iğdır, Kahramanmaraş, Kars, Mardin, Muş, Şanlıurfa ve Van’da ise eczane açığı bulunduğuna işaret etti. ‘Eczane nüfusa göre açılacak’ Fazla eczaneler için yapacak bir şey olmadığını ancak yeni eczane açılmaması için TEB’in sitesinden duyuru yaptıklarını anlatan Kızılay, şunları kaydetti: “Yeni eczane açmayı düşünen meslektaşların, eczane fazlası olan illerde değil, daha uygun illerde açmalarını tavsiye ediyoruz. Bu yıl, eczacılık fakültelerinde okumaya başlayacaklar, artık nüfusa göre eczane sınırlamasına uyacaklar. Mezun olduklarında, bir yıl herhangi bir eczanede yardımcı eczacı olarak çalışmak zorundalar, ondan sonra da eczane açmaya elverişli yerlerde eczanelerini açabilirler. Buralarda çalıştıkları yıl kadar hizmet puanı kazanacaklar ve büyükşehirde nüfusa göre eczane açmaya ihtiyaç doğuracak bir artış olursa, puanlarına göre sıralamaya girecekler. Puanı yüksek olan büyükşehirde eczane açabilecek. Buna göre, yeni mezunların büyükşehirlerde eczane açabilmesi en az 1520 yıl mümkün olmayacak.” C MY B