24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Sayfa 2 Ağustos 2013 Cuma a4 Kent Yaşam Bayramtemizliğibelediyeden Belediyenin Yaşlılara Hizmet Merkezi’nin 35 bin 463 üyesi ile Engelliler Hizmet Merkezi üyeleri arasından yılda ortalama 17 bin kişi evde bakım ve temizlik yardımı alıyor. Merkezin hizmetlerinden sosyoekonomik düzeyi gözetilmeksizin Ankara’nın metropol ilçelerinde yaşayan 60 ve daha yukarı yaş grubundaki yaşlı bireyler yararlanabiliyor. Evinde yalnız veya eşiyle birlikte yaşayan, günlük hayatta rutin işlerini yapmakta zorlanan merkez üyelerinin evleri, ayda en az bir kez, 3 veya 5 kişiden oluşan ekipler tarafından, itinayla temizleniyor. Kişisel bakımını yapmakta zorlanan yaşlı bireylerin 15 günde bir temizliğini de yapan ekipler, haftada bir gün de 3 çeşit yemekle evlere destek sunuyor. Belediyenin engelliler biriminde ise toplam 40 bin üye bulunuyor. Bünyesindeki 24 adet asansörlü minibüs tipi araçla engelliler, evlerinden alınıp refakatçi eşliğinde istedikleri yere götürülüp tekrar evlerine ücretsiz olarak bırakılıyor. İsteyenlerin evlerinde randevu sistemine göre ayda en az 1 kere temizlik yapılıyor, isteyenlere de bakım ve onarım hizmeti veriliyor. nakent Belediyesi, ihtiyaç saA hibi yaşlı ve engellilerin evlerinde bayram temizliği yapıyor. 4 Bin Yıllık Sarayda Günbatımı A ksaray’ın merkeze bağlı Yeşilova beldesi, Melendiz Çay’ın suladığı verimli bir ovada kurulmuş ve tarih boyunca önemli bir yerleşim yeri olmuş. Yeşilova’da ilk kez 1930’lu yıllarda I. J. Gelb tarafından keşfedilen ve 800x700 metre büyüklüğünde oldukça geniş bir alan yayılan Acemhöyük, Anadolu’nun zengin tarih mirasının en önemli kanıtlarından. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi tarafından yürütülen Acemhöyük kazısı, 1962’de Prof. Dr. Nimet Özgüç tarafından başlatılmış. Yapılan arkeolojik çalışmalar sonucunda; en üstte Demir Çağı ve Helenistik döneme ait buluntuların yer aldığı görülmüş. Daha sonra aşağı doğru, Erken Tunç Çağı’na kadar uzanan üst üste 12 katman belirlenmiş. (1. ve 5. katmanlar Asur Ticaret Kolonileri, 6. ve 12. katmanlar ise Eski Tunç Çağı’na tarihleniyor.) 1989’dan itibaren DTCF Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Aliye Öztan tarafından sürdürülen ve her yıl Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan gönderilen bir bütçe ile gerçekleştirilen çalışmalarının bu seneki bölümünün eylülün ilk haftasında tamamlanması planlanıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nı temsilen, Aksaray Müzesi’nden arkeolog Fariz Demir’in nezaret ettiği çalışmalarda 10’u akademik, 40’ı kadın/erkek mevsimlik işçi olmak üzere 50 civarında insan ter döküyor. Şantiyede kadının ne işi var demeyin, Aliye Hoca, süpürge yapmaya yatkın kadın elinin, esas itibarıyla tarihi buluntulara zarar vermemek için süpürülerek açılan kazı alanlarında çok faydalı olduklarını söylüyor. Her yaz Acemhöyük’e gelen ve son derece disiplinli bir çalışma sergileyen; Yeşilova’nın yazlık konukları, yaz sıcaklarına alışmış görünüyorlar. Bir şantiye disiplini içinde çalışan öğrencisinden hocasına, kadın erkek mevsimlik işçisinden kamp görevlilerine kadar herkes, yıllardır dinmeyen bir heyecanı sürdürüyor. Kazma küreğin gerekmedikçe kullanılmadığı, daha çok süpürge ve fırçalarla kazılan toprağın altındaki antik kent, ekibin çabalarını karşılıksız bırakmıyor, bazen bir saray duvarı bazen küçük bir testi veriyor binlerce yıl öncesinden… Çalışmaları aksatmamak koşuluyla herkesin ziyaretine açık olan Acemhöyük’te, günlük çalışma sabah 05.30’da başlıyor, 10.00’da verilen kısa bir Gezgin Gözüyle ozkantimur@yahoo.com Karakoç’tanDemirel’eteşekkür aranın ardından devam eden çalışmalar 13.30’da son eriyor. Öğleden sonraları ise raporların hazırlanması, ortaya çıkarılan eserlerin tasnifi vb. teknik çalışmalarla değerlendiriliyor. Geçen hafta sonu ekibin konuğu olduğumuz kazı evi, inşaatçıların iyi bildiği şantiye binalarına benziyor. Konaklama birimleri, mutfak, yemekhane bize pek yabancı değil. Yabancı olan etrafta öbek öbek biriktirilmiş tarihi buluntular, her biri daha sonra bir araya getirilerek tarihi bir testinin, bir çanağın parçaları olabilecek bu buluntular özenle yıkanıyor ve bulundukları yerlere ve tarihlere göre tasnifleniyor. Kazı alanına geçtiğimizde, karşımıza çıkan höyüğün güney yüzündeki açmalarda; 5 bin yılın özetini bir arada görmek çok etkileyici. Tarih ve arkeoloji kitaplarında benzerlerini gördüğümüz kesit çizimlerine benzeyen bu katmanlar arasında en zengininin Asur ticaret kolonilerine (M.Ö. 20001700) ait olduğu belirlenmiş ve çalışmalar bu katta yoğunlaşmış. Daha yukarıdaki ve dolayısıyla daha yeni katlar açılıp belgelenerek M.Ö. 4. yüzyıla kadar gelinmiş. Kazı ekibinden Yrd. Doç. Dr. Hamza Ekmen’in rehberliğinde gezdiğimiz Acemhöyük’ün en önemli iki buluntuları, iki saray. Köylülerin taktığı isimlerle anılan Sarıkaya ve Hatipler saraylarının ortaya çıkarılan alt kat duvarları, yapıların büyüklükleri hakkında bir fikir veriyor. 52 odalı Sarıkaya Sarayı’nın 6 numaralı odasına özellikle dikkat çeken Hamza Hoca, burada çıkarılan bullaların (kargo için yapılan mühür baskılar), devrin ticaret hayatı hakkında önemli belgeler olduğunu söylüyor. Sarayın yanında bir kısım temelleri ve duvarları ortaya çıkarılan ve üzeri koruma amaçlı olarak kapatılan yapının (iki saray arasında bulunmasından ötürü) bir çeşit kentsel servis yapısı olduğu öngörülüyor. Dört metreyi bulan genişlikte taş temelleri ve 1,5 metreyi bulan genişlikte kerpiç duvarlarıyla Sarıkaya Sarayı’na benzer mimari özellikler gösteren Hatipler Sarayı, 72 odasıyla biraz daha büyük bir yapı. Her ikisi de iki katlı yapılan bu saraylara ait bir diğer ilginç ayrıntı ise duvarların arasında takviye görevi gören ve bugün artık kömürleşmiş durumdaki Lübnan Sediri, karaçam, ardıç şimşir ve gürgen takviyelerin, zamanında çevrenin orman olabileceğinin işareti sayılması. Acemhöyük’te yaz akşamları, eşi az bulunur bir günbatımıyla sona eriyor. Tuz Gölü’ne batan güneşi, sarayların bulunduğu tepeden, ayın doğuşuyla birlikte izliyoruz. Binlerce yıldır olduğu gibi... Son olarak, Acemhöyük’te ele geçirilen tarihi objelerin Aksaray Müzesi’nde ve Ankara’daki Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilendiğini not edelim. Ancak bu satırların yazarı gibi, müzelerde gördüğünüz tarih eserlerin nerede ve nasıl bulunduğunu görmek ve kazı ekibinin çalışmalarına tanıklık ederek bu çok keyifli deneyimi yaşamak isteyenler için; böylesi görkemli bir tarih mirasının Ankara’ya sadece üç saat uzaklıkta bulunduğunu ekleyelim. Ankara’ya 225, Aksaray’a 18 kilometre uzaklıktaki Acemhöyük’e Ankara yönünden ulaşmak için, Aksaray’a 22 kilometre kala Koçaş TİGEM, Yeşilova yönüne dönülerek 5 kilometre kadar daha devam etmek gerekiyor. şairin adını ilçedeki bir parka veren Etimesgut Belediye Başkanı Enver Demirel’e teşekkür etti. Karakoç’un oğlu Türk İslam Karakoç, Demirel’i makamında ziyaret ederek, şairin kitaplarından oluşan bir setle birlikte plaket takdim etti. Demirel, Abdurrahim Karakoç’un Türk edebiyatında unutulmaz eserlere imza atarak önemli bir iz bıraktığını söyledi. Belediye olarak ülkeye hizmet etmiş siyasetçilerin, sanatçıların ve şehitlerin isimlerini parklara vererek onların hatıralarını yaşateçen yıl yaşamını yitiren G şair ve yazar Abdurrahim Karakoç’un ailesi, TİMURÖZKAN tıklarını belirten Demirel, “Abdurrahim Karakoç da Türkİslam sanatı adına önemli eserler vermiş önemli bir edebiyatçımız, düşünürümüzdür. Ebediyete intikalinin ardından belediye meclisimizden oy birliğiyle aldığımız kararla Elvan Mahallemizde inşa ettiğimiz güzel bir parkımıza ‘Abdurrahim Karakoç Parkı’ adını verdik. Parkımızda merhum Karakoç’un hatırasını yaşatmaktan dolayı mutluyuz” dedi. Kaymakam Gölbaşı’na veda etti kanlığı’na atanan Kaymakam Raşit Zengin için iftarda veda yemeği düzenlendi. Veda iftarına Belediye Başkanı Yakup Odabaşı, Garnizon Komutanı, Yüzbaşı Erkan Özçelik, Emniyet Müdürü Cafer Tozluoğlu, eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin, eski Vali Galip Demirel, şehit ve gazi aileleri ile birçok davetli katıldı. Yemekte Gölbaşı Belediye Başkanı Odabaşı, Gölbaşı’na hizmetlerinölbaşı KaymakamlıG ğı’ndan İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Daire Baş den dolayı Zengin’e bir plaket sundu. Odabaşı, 4 yılı aşkın süredir birlikte görev yaptığı Zengin’in, güler yüzüyle tam bir devlet ve halk adamı olduğunu söyledi. Zengin de, görev süresi boyunca adalet duygu suyla kaymakamlık yapmaya çalıştığını belirterek, “Gölbaşı Belediyemizin hizmet noktasında çok büyük katkıları oldu. Gölbaşımıza katkıları olan herkese teşekkür ediyorum” dedi. Keçiören’deKırgızistanGecesi eçiören Belediyesi, 5. K Uluslararası Ramazan Etkinlikleri’nin yirmi üçüncü gecesine Kırgızistan’ı konuk etti. Kalaba Spor Tesisleri etkinlik alanında gerçekleştirilen gecede Kırgızistan Kültür Evi’nin açılışını, Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak ve Kırgızistan Büyükelçisi Ermek İbraimov birlikte yaptı. Ak, gönül coğrafyasının tüm sınırlarını kaldırdıklarını söyledi. Büyükelçisi İbraimov ise iki ülke arasındaki tarihi ve kültürel ilişkileri çok geliştiğini kaydetti. Büyükelçi, “Ülkemize her türlü desteği veren Belediye Başkanı Mustafa Ak’a şükranlarımı sunarım. Kırgızistan adına ramazan ayının tüm Türk halkına hayırlar getirmesini dilerim” diye konuştu. Kırgızistan Gecesi’nde program Kırgız çocuk lardan oluşan folklor ekibi ile başladı. Kırgız kültürüne özgü halk dansları gösterisinin ardından yine çocuklardan oluşan koro, Kırgız şarkılarından oluşan güzel bir konser verdi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle