Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sayfa 23 Temmuz 2013 Salı a2 KÜLTÜR SANAT Kent YANSIMALAR Şefik KAHRAMANKAPTAN se k@kahramankaptan.com Gitarda İki Parlak Yıldız Eski hali Yeni hali lerinden yoğun tepki geldi. Tepkiler şöyle: I Ağaçlara çöp muamelesi: (Peyzaj Mimarları Odası Ankara Şube Başkanı Redife Kolçak) Bu kadar teknik altyapı ile ilgili makine parkına sahip belediye, Yunus Emre Meydanı’ndaki, yaşları 3035 arasında değişen karaçamları neden nakletmemiş, kamyonların arkasına çöp malzemesi niteliğinde sökümler gerçekleştirerek yok etmiştir. Sadece fotoğraflarına baktığınızda bile Yunus Emre Meydanı’nda sökülen ağaçların yaşama şansı asla yoktur. Ankara Anakent Belediyesi, Akköprü tesislerinde “vandalizm müzesi” kuracakmış. Şu an ağaçlarını yok ederek, söküp çöp muamelesi göstererek kamyonlara yüklediğiniz Yunus Emre Kavşağı sizin “vandalist” olduğunuzun belgesidir. Ankara halkı bugün bu meydanı “vandalizm müzesi” olarak ilan etmiştir bile. Anakent Belediyesi’nin canlı yaşamına olan “vandalist” yaklaşımı aslında Ankaralı için ilk değil. Ve bu yönetim an nakent Belediyesi’nin ağaçları A mevsimsiz sökerek teleferik istasyonuna yer açmasına meslek örgüt ‘Asıl vandal sizlersiniz’ layışı ile son da olmayacaktır. Daha geçtiğimiz ay, Konya yolu orta refüjünde, hem de içlerinde ithal edilerek dikilmiş bitkilerin kesilerek yine gece yarısı operesyonu ile alındığını, yurtdışına ödenmiş dövizlerimizin heba edildiğine yıllardır tanık oluyoruz. Kamusal israfın hesabını kimse sormuyor, on binlecce bitki yok edildi. Ankara’da belediye yetkilileri bunların hesabını vermedi. I Meşru mücadele hattı başlamalı: (Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Ali Hakkan) Hükümet ve belediye artık Gezi sürecinden sonra, rövanş almak için arsızca her yere saldırıyor. Gündüz gelecek tepkiden korktukları için Şentepe’de gece boyunca ağaçlar kesiliyor. Kamu yararına ve şehircilik planlama ilkelerine aykırı olduğu gerekçesiyle açtığımız Şentepe teleferik hattı plan değişikliği iptal davası devam ederken, bilirkişi keşfi yapılmışken, Büyükşehir Belediyesi yangından mal kaçırırcasına, ağaçları kesiyor. Artık tuzun koktuğu yerdeyiz. Meşru mücadele hattının başlaması gerekiyor. I Ağaç Kesen Partisi: (Mimarlar Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi Tezcan Candan) Gezi Parkı olaylarından sonra aklıselimin yapması gereken hiçbir şeyi bu hükümet yapmadı. İnatla, toplumu kamplaştıracak, intikam duygusuyla hareket ediyor. Öfkesini doğadan, kentten çıkartmaya çalışıyor. Halkın tepkisinden korktuğu için gece ağaç kesen bir belediyenin ömrü de meşruiyeti de bitmiştir. Hiçbir hükümet döneminde böylesine doğa düşmanlığı olmamıştır. Tarihe “Ağaç Kesen Partisi” olarak geçecekler. Başbakanı AOÇ’de ağaç kesip saray yaptırırsa, Meclis Başkanı da Seğmenler’de ağaç kestirerek, “yavru saray” yaptırır. Belediye Başkanı ise ağaç kesip teleferik hattı yaptırmak ister. Saltanat sevdalıları asıl ağaçların ve doğanın intikamından korkmalılar. I Arazi davalık: (Şehir Plancıları Odası Ankara Şube Başkanı Orhan Sarıaltun) Biz meslek odası olarak o bölgeye zaten dava açmıştık. Yürütmeyi durdurma kararı verilecek. Bu kapsamda proje İmar Yasası’na, ilgili yönetmeliklere, kamu yararına, şehircilik ilkelerine ve planlama esaslarına aykırıdır. Plan değişikliklerinin yapılabilmesi, ilgili mevzuatta kamu yararının zorunlu kılması ilkesine bağlanmıştır. Oysa ki dava konusu nâzım imar planı değişikliğinin yapılması için bir zorunluluk söz konusu değildir. Burada ağaç kesimiyle yapılan uygulama yangından mal kaçırmak gibi bir şey. Burası için öngörülen projeye dava açılmasına karşı, yani süren bir dava olmasına karşın böyle bir işlemin yapılması kabul edilemez. I Nakil yaptık: (Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek) 4 istasyondan bir tanesinin inşa edileceği Akın Caddesi ve Ragıp Tüzün Caddesi kesişimindeki Yunus Emre Kavşağı’nda bulunan 37 ağaçtan genç olan 20 tanesi nakledilmiş, 17 tanesi ise taşıma olanağı bulunmadığı için sökülmüştür. Bu kapsamda kişi başına düşen yeşil alan miktarı en yüksek kent olan Ankara’da, Büyükşehir Belediyesi’ne kimse yeşillendirme çalışmalarına ilişkin ders veremez. ‘Banliyö’nün sorumlusu kim?’ HP Ankara Milletvekili Levent Gök,, C SincanKayaş hattına ilişkin geçen yıl verdiği soru önergesinde, Sincan ve Etimesgut ilçelerindeki yurttaşların ulaşım sıkıntısı yaşadığını anımsattı. Bakanlıktan verilen yanıtta, “Başkent Ray’ın diğer bölümlerinin inşaası sırasında, alt ve üstgeçitlerin yapımı, peronların yeniden inşa edilecek olması nedeniyle yolcuların trene biniş ve inişleri, imkân dahilinde bulunmadığından, gerek hat kapasitesi ve güvenlik nedeniyle banliyö trenlerinin düzenli olarak çalıştırılmasının mümkün olmayacağı belirtilmiş ve AnkaraSincan hattının 15 ayda, AnkaraKayaş hattının ise 18 ayda bitirilmesinin planlandığı ifade edilmişti” denildiğini belirten Gök, şu soruları gündeme getirdi: “İfade edilen planlar neden uygulanamamıştır? Planda aksamalar yaşanacağı anlaşıldıktan sonra, durdurulan banliyö seferleri neden yeniden başlatılmamıştır? Güzergâhta banliyö seferlerinin boş yere durdurulmasıyla yurttaşların çektiği eziyet ve sıkıntının sorumlusu kimdir, kimlerdir? Bunlar hakkında ne yapmayı düşünüyorsunuz?” Çankaya eğitimde birinci ankaya’nın, Türkiye’nin eğiÇ tim düzeyinin önemli ölçüde yüksek olduğu ilçelerin başında geldiği rakamlarla ortaya kondu. Okuma yazma bilmeyen yurttaşın toplam nüfusa oranının yüzde 1.37 olduğu Çankaya’da, bir okul bitirmediği halde okuma yazması olanların oranı ise 10.45 olarak belirlendi. Çankaya’nın Türkiye’nin eğitim düzeyinin önemli ölçüde yüksek ilçelerinin başında geldiği rakamlarla ortaya kondu. 2012 Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, toplam nüfusu 832 bin 75 kişi olan Çankaya’da, okuma yazma bilmeyen yurttaş sayısının 10 bin 583 ile nüfusun yüzde 1.37’sini oluşturduğu görüldü. Herhangi bir okul bitirmediği halde okuma yazma bilenlerin oranının ise 80 bin 674 kişi ile nüfusun yüzde 10.45’ini kapsadığı belirlendi. Çankaya Belediyesi Toplumsal Dayanışma Merkezleri’nde okuma yazma bilmeyen yurttaşlara yönelik verilen kursların söz konusu rakamın düşük oluşundaki öneminin büyüklüğü görülürken, Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık da hedeflerinin Çankaya’da okuma yazma bilmeyen tek bir yurttaşın dahi kalmaması olduğunu söyledi. çok resitallerde ya da ikiliüçlü birlikteliklerle konçerto seslendirmesinde gösterdiği bir alan klasik gitar... Dünyada neredeyse en çok festival ve yarışma, başta Amerika olmak üzere bu dalda düzenleniyor. Ankara’daki 7. Türkiye Gitar Buluşması’nda pek çok “iyi” gitarist dinlerken, iki “parlak yıldız”ın yükselişine tanıklık ettik. Önce henüz 22 yaşını sürmekte olan “babadan” müzisyen Celil Refik Kaya’dan başlayalım. İlk derslerini rebabzen babası Dr. Mehmet Refik Kaya’dan alan, amcası da neyzen olan Celil’in üzerinde Mimar Sinan Konservatuvarı’nı bitirinceye dek pek çok Türk gitarist hocanın hakkı var. Şimdi ise Amerika’da lisansüstü çalışmalarını sürdürürken, kazandığı önemli yarışmalar ve gitar festivallerindeki dinletileri sayesinde aldığı teklifleri değerlendirerek konserler veriyor. Çok sayıda konçerto ve solo eserin dünya prömiyerlerini yapmış. Çalıştığı hocalar arasında ünlü Sharon Isbin de var. Açılışta, ünlü Yunan icracı ve hoca Costa Cotsialis’le birlikte Kübalı besteci Leo Brouwer’in ikili konçertosunu seslendirirken, zamanlama, uyum ve temiz çalma bakımından tam bir profesyoneldi. Ama Celil’in esas kalitelerini solo resitalinde gördük. Teknik sorunları tamamen aşmış, müzikaliteye yönelmiş, cümlelemeleri açık seçik, gitarına egemen “hârika” bir solist dinledik. Kemanın yanı sıra gitar için çok sayıda bestesi bulunan “şeytan” lakaplı Niccolo Paganini’nin “Caprice”iyle tüm niteliklerini gözler önüne serdi. Udî besteci Cinuçen Tanrıkorur’dan gitar için düzenlediği “Köyde Sabah” ile “bis” olarak çaldığı kendine ait “Ninni”, genç gitaristin yeni besteler için gerekli potansiyeli taşıdığını gösteriyordu. İkinci yıldız, yer aldığı 23 Nisan konserlerinden bu yana izlediğim, henüz 19 yaşını süren, Bilkent Müzik Hazırlık İlköğretim Okulu ve Lisesi’ni Kağan Korad’ın öğrencisi olarak bitirip, lisans için Avrupa’ya çıkan Bahar Türker’di. İddialı gitaristler için ölçüt olan, Joaquin Rodrigo’nun “başyapıt”ı Aranjuez’i açılışta tertemiz seslendirdi. Konçertoya yeni duygular yükleyerek naif bir yorum getirdiğini gözlediğimiz Bahar, Carlo Domenicani’nin Anadolu Teması’ndaki solosuyla, geçen yıl attığım “Gitarda Kadınların Ayak Sesleri” başlığının boşuna olmadığını kanıtlar gibiydi. Bahar, Koblenz Gitar Akademisi’nden sonra, yeni öğretim yılında eğitimini Münih Müzik Yüksek Okulu’nda sürdürmeyi planlıyor. Çekingenliğini üzerinden atar, sahne duruşu ve dinleyiciyle iletişimini geliştirirse, parlama hızı daha da artacak. Bu yılki buluşmanın yabancı usta konuğu Cotsialis’le ilgili bir dilek: Cotsialis, değerli bestecimiz Yalçın Tura’nın kendisine adadığı Gitar Konçertosu’nun prömiyerlerini İstanbul ve Ankara’da yapmıştı. Bu sevimli “komşu”, Tura konçertosunu başka ülkelerdeki konserlerinde de programına alıp tanınmasını sağlamalı. Buluşmayla ilgili izlenimlerimizi sürdüreceğiz. üzikte, bireysel yetenek ve iyi öğretmenlerle M çalışmanın ötesinde, kararlılık ve çalışmanın büyük katkı sağladığı, çalgıcının kendini daha Ankara’da Fellini Günleri kapsamında 22 ve 30 Temmuz tarihleri arasında film gösterimleri ve söyleşiler yapılacak. Gösterimler, Ankara’nın farklı mekânlarında ücretsiz olarak gerçekleştirilecek. Daha önceki film günlerinde Godard ve Kieslowski sinemasına odaklanılmıştı. Birçok Ankaralı sinemasever bu yönetmenlerin filmleriyle buluşma fırsatı bulmuştu. İtalyan yönetmen Federico Fellini’nin filmlerinin gösterimi şöyle: I 24 Temmuz, 20.30 Satyricon (1969 )ODTÜ Baraka (Açık Hava) I 26 Temmuz, 20.00 La Strada (1954) Ethem Sarısülük Parkı Kolej (Açık Hava) : Cumhuriyet Vakfı adına Orhan ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni : İbrahim YILDIZ Ankara Temsilcisi : Utku ÇAKIRÖZER Sorumlu Müdür : Aykut KÜÇÜKKAYA Sahibi Editör Sayfa Editörü Reklam Müdürü Satış Koordinasyon : Sertaç EŞ : Okan AKYÜREK : Kerim TAŞKAN : Osman ÖZER nkara merkezli SineGöz Sinema A Kültür dergisinin düzenlediği “Ankara Fellini Günleri” başladı. Etkinlik TSK MEHMETÇİK VAKFI Tel: 284 19 7071 www.mehmetcik.org.tr I 28 Temmuz, 21.00 La Citta Delle Donne (1980) Orta Dünya Kafe I 30 Temmuz, 21.00 Giulietta Degli Spiriti (1965) Sarkaç Kafe 23 Temmuz 2013 Salı Yazışma Adresi : Cumhuriyet Gazetesi Ankara Yayımlayan : Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Bürosu, Ahmet Rasim Sok. No:14 Basıldığı Yer : DPC Doğan Medya Tesisleri 06550 Çankaya Dağıtım : YAYSAT Telefon : 0312 442 30 50 Yerel ve süreli yayın Eposta : ankcum@cumhuriyet.com.tr C MY B