Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sayfa 13 Temmuz 2013 Cumartesi a4 Yaşam Ankara’nın damak tadı rtık, ramazan ayına girdik. Kuşkusuz, hep yabancı şeflerden A bahsetmemeli. Ankara’da da 2012 yılında önemli lezzetler tattık. Örneğin, “Ankara Kırım Sofrası”nda tattığım “kiremitte kuzu kavurma” unutulmaz bir lezzet. Ancak, kuzu mevsimini kaçırmamak kaydıyla. Sote edilip, haşlanan etler sonrasında, kırmızı biber ve soğanla tekrar sote ediliyor. Tuğla içinde fırınlandıktan sonra sunuluyor. Bence, ramazan sofralarında da yer bulacak önemli bir yemek. 2013 Hasatı Geliyor… rtık bağbozumu yaklaşıyor. Üzümler olgunlaşmaya başladı. Üreticileri şimdiden hasat heyecanı sardı. Bu yılın hasadı konusunda yorum yapmak için henüz erken. Ancak, geçen mayıs ayında, 2012 yılı genç “Bordeaux”ları tadıldı. Bu aktivite, Bordeaux’da her yıl geleneksel olarak tekrarlanan, birçok uzman, gazetecinin katıldığı bir organizasyon. Bir başka deyişle, “adam olacak çocuk” üzerine yapılan bir değerlendirme. Yorumlar genellikle, 2012 yılı için SaintEmillion ve Médoc alt bölgelerinin ön plana çıktığı yönünde. Bu arada, Parker’ın başlangıçta biraz uzak durduğu 2010 yılı “Bordeaux”ları için yaptığı yorumu biraz revize edip, daha üst düzeyde notladığını da unutmayalım. Bizde ise; misket üzümü gibi erken olgunlaşan (erkenci) üzümlerin artık A Tadım Notları Prof. Dr. ERTAN ANLI Yüzyılın şefi: Joël Robuchon eçen haftalarda sizlere Alain G Ducasse, AnneSophie Pic gibi büyük şefleri tanıtmıştım. Ancak, gastronomi dünyasının geniş yelpazesinde karşımıza çıkan çok büyük bir şef var: Joël Robuchon. Fransa, Poitiers doğumlu 71 yaşındaki bu büyük şef, dünyada yüzyılın şefi olarak tanınıyor. Aynı zamanda, şeflerin hocası, büyük bir yemek yazarı. Dünyanın en önemli gastronomik yapıtı olarak kabul edilen “Larousse Gastronomique” adlı gastronomi ansiklopedisinin bilim komitesinde yer alan Robuchon, dünyada 30’dan fazla, Honkong, New York, Paris, Londra, Las Vegas, Tokyo, Taipei gibi şehirlerdeki “Michelin” Restoranı’nın kurucusu. Aynı zamanda, birçok yemek ve gastronomi kitabı farklı dillere çevrilmiş bir gastromomi gurusu. Robuchon, Fransa’da 1980’lı yıllarda başlayan “La nouvelle cuisine” (Yeni mutfak) akımının öncüsü. Aynı zamanda bir perfeksiyonist (mükemmeliyetçi). Felsefesi; “daima daha iyisi var”. Aslında, klasik Fransız mutfağından kopup, dünyayla buluşan bir yemek dehası. Paris, SaintGermain’deki restoranı, 2012 yılında, “Restaurant Magasin’s Top 50”de dünyanın en iyi restoranı olarak notlanmış. Özellikle, “trüf mantarlı patates” ve “karamelize kaz ciğeri dolması” mutlaka denenmesi gereken lezzetler. Tabii yanına iyi bir güney Fransa “Syrah”sıyla. Paris ve Londra’daki, her ikisi de iki yıldızlı “La Table de Joel Robuchon” ve “La cuisine de Joel Robuchon”da yemek yeme şansını yakalamış bir yazar olarak, imkânı olan gastronomi meraklılarının Robuchon’un lezzet dünyasını denemesini öneriyorum. http://tadimnotları.blogspot.com email anliertan@yahoo.com geliştiğini görüyoruz. Aromatik bir üzüm çeşidi olan misketin özellikle yaz aylarının vazgeçilmezi olduğunu tekrar belirtelim. Romalılar, Ege kökenli bu güzel çeşide nefis aromasını arıların tercih etmesi nedeniyle “apiane” (arıların üzümü) demişler. Genel olarak, Türkiye’de 20122013 yılı, bazı istisnalar dışında, çok büyük ekstremler yapmadı. Bu yıl, 2012’ye göre çok daha başarılı ürün alınabilir. Artık, ağustos ayında hasat başlayacak. Bu büyük uğraşta, tüm üreticilere kolay gelsin diyorum. C MY B