Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sayfa 4 Haziran 2013 Salı a2 Kent Kültür Sanat Palandöken: Esnaf zararı ödensin T ürkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Taksim Gezi Parkı olaylarında orantısız güç uyarısında bulunurken, “Eylemler yıkıcı değil, yapıcı ve demokratik olmalıdır. Çünkü 5 gündür esnafımız dükkânını açamaz ve iş yapamaz durumdadır. İş yapamayan esnafımız çek ve senedini nasıl ödeyecek? Esnafımızın zararı acilen karşılanmalıdır” dedi. Hemen her eylem sonrasında esnaf ve sanatkârın dükkanının ya kepenginin, ya camının kırıldığını ya da yağmalandığını kaydeden TESK Başkanı Palandöken, “Taksim Gezi Parkı ve AVM tartışması nedeniyle ülke genelinde yaşanan eylemler amacının dışına çıkmıştır. Her zaman olduğu gibi yine fatura küçük esnaf ve sanatkara kesilmiştir. Etrafı yakıp yıkarak yapılan eylemler demokratik değildir. Bunlar amacının dışına çıkmış eylemlerdir” diye konuştu. Bu tür toplumsal eylem YANSIMALAR Şefik KAHRAMANKAPTAN se k@kahramankaptan.com Hindemith’le Ebert’in Kemikleri Sızlıyor... nümde bir fotoğraf var. Paul Hindemith ile Ö Carl Ebert, Ankara’da balkonda oturmuş Türk sanatının geleceğiyle ilgili konuşup tartışıyorlar. lerde herkesin sakin ve itidalli olması gerektiğinin altını çizen Bendevi Palandöken, “Toplumu bir arada tutan en önemli birleştirici unsurların başında gelen esnafımızın zararları artık hat safhaya ulaşmıştır. Esnaf ve sanatkârlar olarak bu olayların bedelini ödemek istemiyoruz. Çünkü gelinen noktada, istenmeyen gelişmeler, vatandaşımızın ve esnafımızın gündelik hayatını zorlaştıran, kesintiye uğratan bir tabloyu oluşturmaktadır. Vatandaş işine giderken, öğrenciler okula giderken, esnaf dükkânını açarken tedirgin. Elbette ki, herkes demokratik bir hak olarak tepkilerini ortaya koyabilirler. Ancak bu tepkiler, istismara yol açmamalı ve kurallara uyularak sağduyulu bir şekilde gerçekleşmelidir. Diğer taraftan, sükuneti sağlamak durumunda olan devlet görevlilerimiz ise orantısız güç kullanmaktan kaçınmalı ve tahriklere kapılmamalıdır” dedi. ‘Provokasyonlara gelmeyelim’ ‘Kaybeden Türkiye olur’ nkara Giyim Sanayicileri Derneği (AGSD) Başkanı A Canip Karakuş yaşananlar üzerine açıklama yaptı. Karakuş, “Yaşananlar üzüntü verici. Gerilimin karşılıklı olarak düşürülmesi lazım. Gerilimin kazananı olmaz. Kaybeden Türkiye olur” dedi. Karakuş, huzur ortamının yeniden sağlanması için hem yöneticilerin hem de eylemcilerin aklıselimle hareket etmeleri gerektiğini söyledi. Türkiye’nin ekonomisi, turizm potansiyeli ve insan gücü ile dünya çapında bir patlama yaptığı dönemde patlak veren ve halen dinmek bilmeyen olayların sona erdirilmesi için taraflara çağrıda bulunan Karakuş, “Ülke ve millet olarak en güçlü olduğumuz bir dönemde dışarıya verilen zayıf görüntüden bu ülkede yaşayan herkes olumsuz etkilenecektir. Sağlam bir demokrasi kültürüne sahip bir millet olduğumuzu önce kendimize sonra da gözlerini bize çevirmiş olan uluslararası topluma tekrar göstermek zorundayız” diye konuştu. stanbul’da başlayıp Türkiİdünyasında ye’ye yayılan gösteriler iş da yankı buldu. Genç Girişim ve Yönetişim Derneği (GGYD) Başkanı Nezih Allıoğlu, toplumsal uzlaşı için tarafları sağduyulu davranmaya çağırdı, “Provokasyonlara gelmeyelim” dedi. Allıoğlu, Gezi Parkı protestolarında gelinen noktanın “endişe verici” olduğunu ifade etti. Günlerdir Ankara dahil Türkiye’nin dört bir yanında on binlerce insanın sokaklarda olduğunu, göstericilere karşı polisin orantısız güç kullandığını ifade eden Allıoğlu, “Bu durum toplumsal uzlaşının önüne set çekmiş, toplumun her kesimini son derece rahatsız etmiştir. Eylemin bir hak olduğu unutularak insanlara hoşgörüsüz yaklaşmak kimseye bir şey kazandırmaz, aksine kaybettirir. Gerek iktidarın ve gerekse muhalefetin bu hassas dönemde çok dikkatli olması, eylemlerine ve söylemlerine maksimum özen göstermesi gerekmektedir. Eylemlere katılan vatandaşlarımızdan da aynı şekilde sağduyulu davranmalarını, özellikle provokatörlere karşı çok dikkatli olmalarını beklemekteyiz. Türkiye bugün çok zor bir süreçten geçmektedir. Ülkede iyi şeylerin olması, asgari müştereklerde buluşulması için önce sağduyunun hâkim olması şarttır. Kolluk kuvvetlerimizin vatandaşa daha hoşgörüyle yaklaşması, insanlarımızın da hak ararken etrafına zarar vermemesi, atılacak en önemli adımlardan biridir” diye konuştu. Kuğular da gaz mağduru on günlerde Ankara’da halkla polis arasında yaS şanan gerginlikten insanların yanı sıra hayvanlarda etkileniyor. Ankara’nın en önemli simgelerinden olan Kuğulu Park’ta yaşayan ve parka adını veren kuğular da son olaylarda polisin sıktığı biber gazından büyük zarar gördüler. Demokratik haklarını kullanmak için Kuğulu Park’ta toplanan binlerce vatandaşa biber gazlarıyla müdahale edilmesinin ardından ortamdaki kimyasallarla bozulmuş havayı teneffüs etmek zorunda kalan kuğuları Çankaya Belediyesi, bölgeden daha sağlıklı bir ortama kavuşturarak tedavi altına aldı. Mühye’deki hayvan barınağına taşınan 8 kuğu, ördek ve kazlardan oluşan 35 park sakini kuş, belediyenin veterinerleri tarafından tedavi ediliyor. Duyarlı vatandaşların sosyal medya aracılığıyla Kuğulu Park’taki kuşların durumunu belediye ekiplerine bildirmeleri üzerine hemen harekete geçen Çankaya Belediyesi, kuğuları, ördekleri ve kazları güvenli bir ortama taşıdıktan sonra yurttaşlara yine sosyal medya aracılığıyla bilgi verdi. Çankayalıların ve Ankaralıların dinlenme ve eğlenme mekânlarının başında gelen Kuğulu Park’ın kuşlarının parka ne zaman dönecekleri ise olaylar sürdüğü için henüz belli değil. Hindemith 1935, 36 ve 37 yıllarında müzik kurumlarının kurulup geliştirilmesi konusunda üç rapor yazmış. Carl Ebert, konservatuvarın ilk öğrencilerini yetiştirip ilk opera temsilini vermelerini sağlamış. İkisi de dünyaca ünlü sanat insanları. Onlar, Türk meslektaşlarıyla birlikte yeninin, geliştirmenin, yapıcılığın heyecanını taşırken, gün gelip bu kurumların yokoluş sürecine sokulması için harekete geçileceğini acaba akıllarının köşesinden geçirmişler miydi? “Türkiye Sanat Kurumu ve Sanatın Desteklenmesi Hakkında Yasa Taslağı” başlığı altında bir metin sonunda elimize ulaştı. Türkçesi kötü, yazım hatalarıyla dolu bir metin. Yazı karakterlerinden birkaç farklı metinden “kesyapıştır” yöntemi kullanılarak toparlandığı anlaşılıyor. Daha önce gazetelere sızdırılan “tüm tiyatro ve opera binalarının kuruma devredileceği” gibi kimi konular içinde yer almıyor. Ama, yasa çıktığı tarihte DT ve DOBGM’lerinin kapatılması, yöneticilerinin bakanlığa, personelinin il kültür müdürlüklerine devri, sanat alanının 11 kişilik bir kurul aracılığıyla iktidarın iki dudağı arasına bırakılması öngörülüyor. Üniversiteler için YÖK, medya için RTÜK ne ise, sanat için de TÜSAK o olacak! Taslakta, CSO’nun kuruluş yasasına atıf yok. Demek ki, CSO kurtuluyor mu? Adında “Cumhurbaşkanlığı” nitelendirmesi olduğu için duyarlılık mı gösteriliyor? Peki bu yasa hükümleri uygulanan ama sadece imzalarla kurulmuş İstanbul, İzmir, Bursa, Antalya, Çukurova orkestraları ne olacak? Taslak TBMM’ye sunulduğunda göreceğiz herhalde... Taslak sızdıktan sonra ne oldu? Kurum çalışanları işin ciddiyetini ve karşılarındaki siyasi gücün kararlılığını anladılar. Yıllar önce baleyi “bacak arası” diye nitelendiren zihniyetin biçim değiştirmiş uzantısı... Adeta ikinci Dışişleri Bakanı gibi boyuna Suriye konusunda demeçler veren, kültür konusundaki tek etkinliği ise, ölmüş sanatçıların “senei devriyeleri” için adına mesajların yayımlanmasından ibaret görünen Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, ikinci bir emre kadar Taksim’deki Atatürk Kültür Merkezi’nin Sabancı sponsorluğunda süren restorasyon çalışmasını durdurttu. İki gün sonra da Başbakan, Ertuğrul Günay’a nispet yaparcasına “AKM yıkılacak” dedi. Bakan, DT’nin gazete ve internet sitelerine verdiği bir yıllık çalışmalarını rakama döken ilanı “demeç yasağının ihlali” olarak nitelendirip Genel Müdür Lemi Bilgin’i görevden aldı... Zaten taslak öylesine dayatmacı ki, kurulun kabul etmediği projelere özel sektör sponsorluğunu bile yasaklıyor! Kapatma ve özendirici emeklilik sonunda, arta kalan sanatçıların, herhangi bir projede yer almaları da izne bağlı. Ha, demokratik hak kullanan silahsız halkın gözüne biber gazı sıkıp sopayla belini kırmışsın, ha sanatçının elini kolunu bağlayıp “Proje hazırlayıp gel de bir bakalım” demişsin... Sanatçı, ressam, yazarçizer takımına bir darbe de, gelir vergisi yasa tasarısıyla hazırlanıyor. Eskiden stopajla telifleri yatırılanlar, bu yasa çıkınca fatura kesip beyanname vermek zorunda kalacak! Bu da vergi sopası... Bakanlığın eski Müsteşar Yardımcısı, eski DOB Genel Müdürü, kemancı H. Hüseyin Akbulut yazdığı makalede “Çıkartın operayı, baleyi, tiyatroyu; Türkiye’nin Suudi Arabistan’dan, İran’dan, Irak’tan, Suriye’den farkı kalmaz. Oralarda yaşananlar ise, dileyelim ki bizlere ders veriyor olsun” dedi. Ama ertesi gün, Taksim ve Kızılay’da yaşananlar nedeniyle, hükümeti “halka şiddet” konusunda uyaran Suriye oldu. Kimse “misilleme” fırsatını kaçırmıyor! Gerçekçi bir sanatçının çağrısında bakın ne öneriliyor: “Yasa tasarısında gerekçe olarak ‘iyileştirme’den bahsediliyor. ‘Değiştirin, iyileştirin ama kapatmayın’ dediğimizi, kalabalık olduğumuzu görünür kılalım. Facebook ve Twitter’dan sesimizi sadece birbirimize ulaştırabiliyoruz.” Halkın hafta sonu pek çok kentte yoğunlaşan protestolarının yarattığı hava, sanatı köşeye sıkıştırıp eritme projesinin uygulamasını acaba geciktirir mi? Programları hazır 20132014 sezonu için 1 Ekim’de perdeler açılabilecek mi? Olasılıkları düşünmek bile acı verici... : Cumhuriyet Vakfı adına Orhan ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni : İbrahim YILDIZ Ankara Temsilcisi : Utku ÇAKIRÖZER Sorumlu Müdür : Aykut KÜÇÜKKAYA 4 Haziran 2013 Salı Sahibi Editör Sayfa Editörü Reklam Müdürü Satış Koordinasyon : Barkın ŞIK : Okan AKYÜREK : Kerim TAŞKAN : Osman ÖZER Yazışma Adresi : Cumhuriyet Gazetesi Ankara Yayımlayan : Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Bürosu, Ahmet Rasim Sok. No:14 Basıldığı Yer : DPC Doğan Medya Tesisleri 06550 Çankaya Dağıtım : YAYSAT Telefon : 0312 442 30 50 Yerel ve süreli yayın Eposta : ankcum@cumhuriyet.com.tr C MY B