Katalog

Sayfa 28 Haziran 2013 Cuma a2 Kültür Sanat ‘Uygarlıklar Müzesi unutuldu’ SELDA GÜNEYSU Ve Perde... Eren AYSAN [email protected] E rtuğrul Günay, Kültür ve Turizm Bakanı olduğu dönemde her fırsatta, Ankara’ya Cumhuriyetin 100. yılına yakışır bir uygarlıklar müzesi kazandırmayı amaçladıklarını açıkladı. Hatta Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Anakent Belediye Başkanlığı arasında 21 Ocak 2012 tarihinde söz konusu müzenin kurulmasına ilişkin bir protokol de imzalanmıştı. Bakanlık tarafından şimdiki Atatürk Kültür Merkezi alanına yapılacak müzede, günyüzüne çıkmamış tarihi eserler sergilenecekti. Hatta Günay, söz konusu müze için “Müze, Ankara’yı ve Türkiye’yi cazibe merkezi haline getirecek. Ankara’ya gelen turist sayısı artacak. Ankara’da kurulacak bu müze sadece Türkiye’nin değil, dünyanın da en önemli müzeleri arasında yer alacak” demişti. Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek de protokol töreninde yaptığı konuşmada, müzenin çok katmanlı ve zengin bir içeriğe sahip olacağını belirterek, 50 bin metrekarelik alanı kapsayacağını söylemişti. Gökçek ayrıca “Açık sergi alanları, depoları, konferans salonları, etkinlik alanları, sosyal mekânları ile beraber, uygarlık merkezi alanı yaklaşık 80 bin metre kare alana sahip olacak” görüşünü dile getirmişti. Protokolün ardından da bakanlık harekete geçmiş ve AKM alanının tahsisine ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan onay istemişti. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ise 2012’in Ağustos ayında Kültür ve Turizm Bakanlığı’na söz konusu onayı vermişti. Ancak, 2013’ün Ocak ayında gerçekleştirilen kabine değişikliğinin ardından Günay’ın yerine Ömer Çelik bakanlık koltuğuna oturunca, söz konusu proje de “bakanlığın gündeminden düştü.” Aylardır ne bakanlıktan ne de Anakent Belediyesi’nden söz konusu projenin akıbeti hakkında herhangi bir açıklama yapılmadı. 2013’te temelleri atılması planlanan “Türkiye Uygarlıklar Müzesi” için hiçbir şey yapılmadı. Bakanlık yetkilileri bakanlığın gündeminde henüz söz konusu projenin bulunmadığını kaydettiler. Hayat Bize Dert… Ya Sanat! olan, devlet olgusunu sorgulamakla işe başlamak derdime bir parça derman olabilir. Devlet, en basit tanımıyla, sınırları belirlenmiş bir toprak parçasında yaşayan halka, egemen hükümete ve diğer devletler tarafından tanınmış meşru sayılan bir rejime sahip siyasal topluluktur. Engels de, “Ailenin, Mülkiyetin ve Türlerin Kökeni”nde, “Devlet, düşünülemeyecek bir zamandan beri varolan bir şey değildir. İşlerini onsuz gören, devlet ve devlet erki düşü bulunmayan toplumlar olmuştur. Toplumun sınıflara bölünmesine zorunlu olarak bağlı bulunan belirli bir iktisadi gelişme aşamasında, bu bölünme, devleti bir zorunluluk durumuna getirmiştir” demektedir. Çağdaş dünyada devlet olmazsa olmaz, soyut bir kavramdır. Tanımlanabilecek bir olgudur. Varlık değildir. Üzerinde yaşayan insanlar topluluğuna bakılarak somutlanabilir, tartışılabilir. Vatandaşlarının her şeyden önce fikri ve fiziki olarak oluşturdukları beraberliktir. Bunun için de bir ekonomik, sosyal ve hukuksal düzenlemeye ihtiyaç vardır. Bu kurallar bütününü yaşatan yürütme, irade etme devletin kendisidir. Bir anlamda devlet bir araya gelmiş öznelerin iradesidir. Burada uzun uzun modern devlet olgusunu, liberallerin devlete bakışını tartışacak değilim. Önemli olan devletin bir takım hukuki düzenlemelerle vatandaşını korumak zorunda olduğudur. Peki Türkiye’de devlet kendi vatandaşını koruyabilme özelliğine sahip midir? Hayır. Bir Brunolar ülkesi olan Türkiye’de devlet aydınlarına büyük kıyımlar düzenlemiştir. Nedeni açık değil mi? Yurdu kurtarmaya çalışan aydınlar, batıranlarsa her daim siyasetçiler olmuştur. Bu tavrın en somut örneği yakın tarihte yaşananlar. Biz ise ders alanlar sınıfından hiç ama hiç değiliz. Yakın zamanda yaşadığımız Gezi olaylarında da benzer bir durum yaşandı, üç kişi hayatını kaybetti. Latin Amerika’da yıllardır Plaza de Mayo’da ellerinde kayıplarının fotoğraflarıyla dolaşan “Beyaz Başörtülü Kadınlar” geliyor usuma. Yargılanan generallerden biri, “öldürmeye mecbur” olduğunu söyledi. Hem de katliamı meşrulaştırmaya çalışarak. Her ülkede katliamların sulandırılması, içinin boşaltılmaya çalışılması sorunu var. Çok uzun zamandır hiç beklenilmedik kadar güçlü bir ironinin topluma gezi olayları sayesiyle yeniden hatırlatıldığı konuşuluyor. Şimdi sanatçılara düşen bu ironiyi sanata doğru evrimleştirmeyi başarabilmek… Yoksa çağın gerisinde bir sanatın uygulayıcısı olmak işten bile olmayacak! Unutmayalım ki, Latin Amerika’da acılar sanatla birleşti. Güçlü oyunlar yazıldı, sahnelendi. Acılarımızı somut bir biçimde gösteren, estetik yanı güçlü oyunların sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Bunun nedenini sorgulamak gerek… Hem de acilen! coğrafyada yaşayan entelektüellerin Bu yıllardır karşısında bulduğu bir kurum Yenimahalle’de ‘dans’fest enimahalle Y Belediyesi’nin bu yıl 2’incisi düzenlediği “Uluslararası Halk Dansları Festivali” büyük bir coşkuyla başladı. Bu yıl 10 ülkeden 400 dansçının katıldığı 5 gün sürecek olan festival ile Yenimahalle dans pistine dönüştü. Yenimahalle Belediyesi’nin dünya çapında ün yapan TUBİL Halk Dansları Topluluğu’nun ev sahipliğinde gerçekleşen festivalin birinci gününde Yenimahalle Ankamall AVM, Batıkent Acity AVM, Batıkent Atlantis AVM, Ragıp Tüzün Parkı, Çayyolu Park Park Caddesi’nde gösteriler yapan dansçılara yurttaşlar büyük ilgi gösterdi. Milli kıyafetleri ile halk dansları gösterisi yapan misafir dansçıların Ragıp Tüzün Parkı’ndaki ilk gösterilerine Yenimahalle Belediye başkanı Fethi Yaşar, Başkan yardımcıları Gölbaşı Sarıkamış’ı anıyor ençlik ve Spor Bakanlığı ve Gölbaşı Belediyesi işbirliği ile düzenlenen “‘Sarıkamış Şehitlerini Anma Yürüyüşü” programına ilişkin belgesel ile “Sarıkamış Destanı” konulu konser bugün saat 19.30’da Gölbaşı Belediyesi Mehmet Akif Ersoy Kültür ve Kongre Merkezi’nde seyircisiyle buluşacak. Gölbaşı Belediye Başkanı Yakup Odabaşı, bu anlamlı programa herkesi davet ettiğini belirterek, “Sarıkamış şehitlerimizi bir kez daha anarak onların ruhunu yaşatacağız” dedi. G ANKARALI KİTAPLAR / SAVAŞ SÖNMEZ Ankara’nın Kentsel Yoksulluk Haritası Ed. Ramazan Taş, Turgut Özal Üniversitesi Yayınları 006, Ankara, Ekim 2012, 144 sayfa itapta önce dünyada ve Türkiye’de yoksulluğun genel görüK nümü üzerinde durularak; yoksulluğun Türkiye’de bölgesel, Ankara’da ise kentsel görünümlerine iniliyor. Sonra da Ankara’da kentsel yoksulluğun ekonomiksosyolojikistatistiksel analizleri yapılıyor. Araştırma 3 bin hane halkının 7 bin 452 bireyine uygulanıp, 20 bini aşkın nüfuslu 16 ilçe itibariyle çıkarılan Ankara’nın Yoksulluk Haritası’nı kapsıyor. Başar Bal, Erhan Aras, Gürol Karahisarlıoğlu, meclis üyeleri ve muhtarlar katıldı. Festivalin açılışında konuşan Yaşar, “Bir ülkenin kalkınma gücü sadece ekonomiyle değil, kültür seviyesiyle de sağlanır. Yenimahalleli hemşerilerimi, çocukları, gençleri sanatla ve sanatçıyla buluşturmaktan onurluyum. Bu nedenle çeşitli ülkelerden gelen dansçılarımıza bu coşkuyu bize yaşattıkları için teşekkür ederiz” dedi. Çayyolu Park Caddesi, Batıkent Atlantis AVM, Ragıp Tüzün Parkı’nda 5 gün boyunca sürecek festival, Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde yapılacak gala ile sona erecek. Adıyaman Ankara’ya taşındı ZAYİ NÜFUS cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. Nahide ÇINAR TBMM Milletvekili Danışmanı Kimlik Kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. Mehmet AÇIKTAN Huzur Kenti Adıyaman Tanıtım Günleri, Atatürk Kültür Merkezin’de başladı. Açılışa TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ve AKP Grup Başkanvekili Ahmet Aydın katıldı. : Cumhuriyet Vakfı adına Orhan ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni : İbrahim YILDIZ Ankara Temsilcisi : Utku ÇAKIRÖZER Sorumlu Müdür : Aykut KÜÇÜKKAYA 28 Haziran 2013 Cuma Sahibi Editör Sayfa Editörü Reklam Müdürü Satış Koordinasyon : Sertaç EŞ : Okan AKYÜREK : Kerim TAŞKAN : Osman ÖZER Yazışma Adresi : Cumhuriyet Gazetesi Ankara Yayımlayan : Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Bürosu, Ahmet Rasim Sok. No:14 Basıldığı Yer : DPC Doğan Medya Tesisleri 06550 Çankaya Dağıtım : YAYSAT Telefon : 0312 442 30 50 Yerel ve süreli yayın Eposta : [email protected] C MY B