22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Sayfa 25 Haziran 2013 Salı a2 Kültür Sanat ‘Eşyalar arasında’ sahne SELDA GÜNEYSU YANSIMALAR se k@kahramankaptan.com Şefik KAHRAMANKAPTAN Bir oyun düşünün, bilindik sahne tanımından uzak bir mekânda sahnelenen... Mekânının yalnızca oda, ya da sokak olduğu... Üstelik oyun, mekândaki değişime göre şekillendirilerek, izleyiciye sunuluyor. Oyunun adı da konseptine uygun, “Eşyalar Arasında.” Tiyatro Özgün Deneme, oyunlaştırma ve yönetmenliği Yeşim Eyüboğlu’na ait “Eşyalar Arasında” adlı oyunu, bildik “çerçeve sahneye” bağlı kalmaksızın sahneye taşıyor. Oyunda kullanılan mekân yer yer bir oda, bir sokak ya da “çerçevesiz bir sahne.” Mekândaki değişime göre şekillendirilerek sahnelenen oyunda rol alan oyuncular da Ankaralıların “ETHOS Ankara Uluslararası Tiyatro Festivali”nden tanıdığı Kültür Sanat ve Göç Etkinlikleri Merkezi’nin üyeleri. Oyun “eşyalar arasında kalan bir oyuncunun öyküsünü” anlatıyor. Değişik zaman ve mekânlarda insanların eşyalar ile kurduğu “tüketime dayalı, faydacı ve mekanik ilişkinin oyuncu bünyesinde duygusal, öznel bir ilişkiye dönüşümü” de oyunun bir başka özelliği. Oyunda, “eşya ve insan” arasındaki bütünlüğe vurgu yapılılıyor. Yeşim Eyüboğlu, Yaşar Nezih Eyüboğlu, Süleyman Hakan Koca, Özgür Atmaca, Duygu Hancıoğlu, Hakan Serhan Sarıkaya ve Wolfgang Hausen Nemo’nun rol aldığı oyun, Altındağ’ın Hamamönü ilçesindeki, Sarı Kadın Sokak’ta sahneye taşınıyor. Bugün ve yarın 16.00 ve 18.00 saatlerinde Ankaralı izleyici ile buluşacak olan oyun, 29 Temmuz 7 Ağustos tarihleri arasında da Slovenya’da gerçekleştirilecek “16. Ana Desetnica Sokak Tiyatroları Festivali”de sanatseverlerin beğenisine sunulacak. ‘Yargıtatör’ü de sahnelemişlerdi Tiyatro Özgün Döneme oyuncuları, kısa bir süre önce Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde gerçekleştirilen “Esaretin İkinci Yılında Milli İradeye Özgürlük” konulu etkinlikte, Tiyatro Pembe Kurbağa, Ankara Halk Tiyatrosu, Gülüm Pekcan Dans Tiyatrosu, ASSA adlı sokak tiyatrosu ile birlikte, gazetemiz yazarı ve CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay’ın “Yargıtatör” adlı oyununu okuma tiyatrosu olarak da sahneye taşımıştı. Ankara’daki beş tiyatro topluluğunu bir araya getiren bu çalışma, önümüzdeki sanat sezonunda da Ankaralıların beğenisine sunulacak. Hülle! fiilinden üretilmiş. İslamda, kocanın üç kez “Boş ol” dediği karısıyla yeniden evlenebilmesi için, kadının başından bir başka nikâh geçirilip, tekrar eski kocasına dönmesi işlemini tanımlıyor. Bürokrasi ve akademide ise mevcut yasa ve kuralların etrafından dolanıp, engellerin aşılması, amaca ulaşılması için yapılan kimi çetrefilli işlemler, hülle olarak tanımlanıyor. Hülle yoluna genellikle gizlilik içinde başvuruluyor, ki kokusu çıkmasın! Maaşı artırılmak, unvanı, derecesi yükseltilmek istenen memur, esas hedefteki kadronun gerektirdiği şartı taşıyabilmesi için, boş bulunan bir kadroya atanıyor, kısa bir süre tutulup sonra esas kadroya aktarılıyor. Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrası’nda böyle boş bulunan bir müdür kadrosu var. Orkestralar, 1957 tarihli 6940 sayılı Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Kuruluş Yasası’na göre yönetiliyor. Yasanın 10 ve 11. maddelerine göre, her yıl yapılan seçimle beş kişilik yönetim kurulu oluşturuluyor ve bakanlık seçilenler arasından müdür ve yardımcısını atıyor. Bunların zaten kendi kadroları var. Bursa’da ise üniversite ve belediyenin oluşumu bakanlığa devredilerek BBDSO kurulurken, rahmetli Prof. Hikmet Şimşek’in isteğiyle, kuruluş çalışmalarının tamamlanıp işlerin oturtulması için ayrı bir müdür kadrosu çıkartılmıştı. Bu göreve CSO’da uzun yıllar yönetsel görevlerde çalışmış Ahmet Borova atanmış, işleri oturttuktan sonra 2003’te emekliye ayrılmıştı. Bu kadro kullanılmıyordu çünkü, yasa gereği her yıl seçim yapılıyordu. İlk “hülle”yi, iki yıl önce Güzel Sanatlar Genel Müdürvekili Prof. Erol Erdinç yaparak, makam sekreterinin yükselmesini sağladı. Erdinç’in kendisinin de Hacettepe ve Kastamonu üniversiteleri rektörleri tarafından yapılan “hülle” ile 67 yaş emeklilik sınırının etrafından dolaşılarak memuriyetinin devamı sağlanıyor. Kadrosu Kastamonu’da, kendisi Hacettepe Rektörü tarafından Hacettepe Senfoni Orkestrası’nın başında tutuluyor. Yaşıtı akademisyenler ise yaş haddinden zorunlu emekli... Şimdi duydum ki, Bursa BDSO’daki bu boş “müdür” kadrosuna gene birisini atamışlar. Atanan kişi hemen idari izne ayrılmış! Böylece oturduğu yerden 1’in 4’üne fırlamış oldu, belki de atanacağı başka üst kadroya geçirilme hazırlığı tamamlandı! Kişi adlarını, amacım kimseyi rencide etmek olmadığı için vermiyorum. Atamayı yaptıran kimdir, Bakan Ömer Çelik mi, yoksa şimdiki Güzel Sanatlar Genel Müdürvekili Dr. Murat Salim Tokaç mı, bilmiyorum. Kötü olan, bazı yasal açıkların bu biçimde, başkaları için haksızlık yaratacak biçimde kullanılıyor olması. Aslında “helâl” değil, “haram” yâni! Zaten Yargıtay 4. Dairesi’nin bir kararında da bu tür işlemi yapanların “görevi kötüye kullanma” suçu işlediği vurgulanıyor. Geçen haftaki yazımın sonunda, “Halkın hafta sonu pek çok kentte yoğunlaşan protestolarının yarattığı hava, sanatı köşeye sıkıştırıp eritme projesinin uygulamasını acaba geciktirir mi? Programları hazır 20132014 sezonu için 1 Ekim’de perdeler açılabilecek mi?” demiştim. Devlet sanat kurumlarını kapatmayı amaçlayan TÜSAK Taslağı, ülkedeki anayasal direniş ortamında sanırım şimdilik beklemeye alındı. Yeni sezon ekimde kurumların planladığı gibi açılacak. Ama bu, sanatçıları da, sanat kurumu yöneticilerini de rehavete sokmamalı... Bilinmeli ki “niyet” pusuda beklemektedir. Bu niyetin değiştirilmesi, doğruların anlatılabilmesi için çalışılmalı. Sadece sanat kurumlarının değil, müzisyen, oyuncu yetiştiren eğitim kurumlarının da katkısıyla, Cumhuriyete ve günümüz koşullarına yakışır bir yeni yapılanma için gerekli hazırlık yapılmalı. Eski Kültür ve Turizm Bakanı, AKP Milletvekili Ertuğrul Günay’ın hoşuma giden sözüyle kapatalım yazıyı: “Yönetim, suhulet, nezâket, yumuşaklık, şefkât ister. Husumet, şiddet ve nefretle yönetim olmaz”. rapça kökenli bir sözcük “hülle”... A“Helâl kılma” anlamına gelen “hâlle” Köy Enstitülüler Tonguç’u andı öy Enstitüleri’nin kurucusu, kuramcısı ve uygulayıcısı İsmail Hakkı Tonguç, Köy Enstitüleri ve Çağdaş K Eğitim Vakfı’nca düzenlenen “saygı etkinliği” ile ölümünün 53. yılında anıldı. Tonguç için ilk anma etkinliği gömütü başında yapıldı. Gömütüne kır çiçekleri bırakan vakıf yöneticileri ve Tonguç’un öğrencileri, onun çeşitli yönlerini de anlattılar. Gömüt başındaki etkinliğin ardından Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı’na geçildi. Vakıf Başkanı Erdal Atıcı, burada yaptığı konuşmada, Tonguç’un ve onun gibi eğitim yoluyla yoksul Anadolu halkını canlandıran tüm eğitimcilerin unutulmaması gerektiğini söyledi. Daha sonra “Sanat Eğitimcisi Tonguç” başlığıyla yapılan panelde, Dr. Niyazi Altunya, Köy Enstitüleri’nde öğrencilerin eğitim yoluyla özgürleştiğini, düşünmeyi ve sorgulamayı öğrendiklerini dile getirdi. Tonguç’un en önemli yanının “sanat eğitimcisi” olduğuna dikkat çeken Altunya, resim, müzik gibi sanat derslerinin “insanın insanlaşması Ankara DT Bulgaristan’da nkara Devlet Tiyatrosu’nun (DT) geçen A sezon yapımlarından olan yolundaki en önemli araçlar” olduğunu söyledi. Ankara ekimizin yazarı, ressam Celal Binzet de bugün Türkiye’de birçok insanın acı çektiğini ancak en çok acıyı sanatçıların çektiğini vurguladı. Osmanlı’da şeriatın halka geçerli olduğunu, yönetim katlarında şeriatın geçerli olmadığını belirten Binzet, “Bugün de halka şeriat dayatılırken, yönetimdekiler, çevresindekiler şeriat için yaşamıyor” dedi. Çengelhan’dan miniklere çağrı engelhan Rahmi Koç Müzesi yetkilileri, yaz ayları Ç boyunca kapılarını minik Ankaralılar için açıyor. Müzede, miniklere yönelik etkinlikler düzenleniyor. Daha önce 46 yaş arası çocuklar için “Başımın Arkadaşı”, 79 yaş arası çocuklar için de “İki Tekerlekli Yolculuk” ile bisikletin icadı, uyku yastığının tasarlanması gibi konuların anlatıldığı etkinliklere imza atan Çengelhan Rahmi Koç Müzesi yetkilileri, 30 Haziran’da da 46 yaş arası için denizin derinliklerinin konu alınacağı “Denizin Sırları”, 79 yaş arası çocuklar için eskiden saatlerin nasıl çalıştığının anlatılacağı “Gölgeli Saat” başlıklı etkinlikler gerçekleştirecek. Etkinlikler için önceden rezervasyon yapılması gerekirken, etkinliğin bedeli ise her bir atölye çalışması için 20 TL. Katılımcıların 309 68 00 numaralı telefonu aramaları gerekiyor. “Ben Ödüyorum” adlı oyunu, Bulgaristan’ın “13. Uluslararası Perperikon Sanat Festivali”nde de sahnelenecek. Yves Jamiaque’nin yazdığı, Hüseyin Mevsim’in Türkçeye çevirdiği, Vladlen Alexandrov’un yönettiği Ankara DT yapımı “Ben Ödüyorum” adlı oyun, “13. Uluslararası Perperikon Sanat Festivali”ne katılmak üzere Bulgaristan’a gidiyor. Bulgaristan’ın Kırcaali şehrinde festival kapsamında, 28 Haziran Cuma günü, saat 12.00’de, Kadrie Latifova Devlet Müzik ve Drama Tiyatrosu’nda sanatseverlerle buluşacak olan oyunun dekor ve kostüm tasarımı Elena Ivanova’ya, ışık tasarımı Osman Uzgören’e ait. “Ben Ödüyorum”da, Olcay Kavuzlu, Şevki Çepa, Sinem Şahin, Ayşe Akınsal, Ceren Narinoğlu ve Numan Aydın rol alıyor. Oyunun konusu ise şöyle: “Aşkta aldatılmış ve dostlukta satılmış yalnız bir erkek, aile mutluluğu; başka deyişle, ‘çalışır vaziyette bir aile takımı’ satın almak ister. Tek bir şartla: Bu oyunda sahici duygulara yer olmayacaktır. Para vererek oluşturulan kurmaca yaşamla yüzleşmenin hüzünlü ve neşeli halleri…” Şenlik böyle olur SATILIK ARSA ÇORLU’da 11.000 m(2), 15.000 m(2) net inşaat alanlı www.hakangungor.com 0312 318 44 88 SUBAYEVLERİ’nde 316m(2)’den 950m(2)’ye alternatifler 0312 318 44 88 www.hakangungor.com SATILIK KONUT SUBAYEVLERİ’nde 6+1 dubleks www.hakangungor.com 0312 318 44 88 Cemil Çiçek katıldı. Törende konuşan Çiçek, “Beypazarı marka bir ilçemiz. Eğer bu milletin özellikleri nedir, Türk milleti dediğimiz millet nasıl bir milletir diye merak eden varsa Beypazarlılara baksın, onda her türlü güzelliği görecektir” dedi. Şenliklerde 2 farklı sahnede, ilüzyon gösterileri, çeşitli ödüllü yarışmalar, konserler, halkoyunları, ilgiyle izlendi. Şenliklerde Havuç Yetiştiricileri Yarışması, Telkari Tasarım Yarışması ve Havuç Güzellik Yarışması yapıldı. Ustalar sanatını konuşturdu Telkari ustalarının hünerlerini sergilediği Telkari Tasarım Yarışması’nda birinci Alaattin Pekşen, ikinci Ayhan Işık, üçüncü ise Mustafa Çimen oldu. Dereceye giren tasarımlar ünlü mankenler Şebnem eypazarı Atatürk Parkı’nda düzenlenen törenle başlayan B şenliklere TBMM Başkanı Schaefer ve Elif Ece Uzun’un da katıldığı yöresel takı defilesinde sergilendi. Havuç güzelleri seçildi Havuç GüzellikYarışması’nda 13 genç kız yarıştı. Birbirinden güzel yöresel Beypazarı bindallılarıyla sahneye çıkan yarışmacılardan Elda Tiftik birinci, Büşra Uslu ikinci, Kübra Ayhan da üçüncü oldu. Havuç Yetiştiricileri Yarışması’nda ise birinci Müjdat Dağlıoğlu, ikinci Ahmet Ekmekçioğlu, üçüncü Yavuz Köprücü oldu. Şenlik alanına getirilen havuçlar yarışma sonrası çocuklar ve yurttaşlara dağıtıldı. Önce konser sonra ilahi Yurttaşlar şenliğin ikinci gününde Mustafa Ceceli konseriyle eğlendi. Şenliğin son gününün Berat Kandili’ne denk gelmesi nedeniyle, Atatürk Parkı’nda sahneye çıkan Grup Sahra, semazenler eşliğinde ilahi söyledi. 25 Haziran 2013 Salı : Cumhuriyet Vakfı adına Orhan ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni : İbrahim YILDIZ Ankara Temsilcisi : Utku ÇAKIRÖZER Sorumlu Müdür : Aykut KÜÇÜKKAYA Sahibi Editör Sayfa Editörü Reklam Müdürü Satış Koordinasyon : Sertaç Eş : Okan AKYÜREK : Kerim TAŞKAN : Osman ÖZER Yazışma Adresi : Cumhuriyet Gazetesi Ankara Yayımlayan : Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Bürosu, Ahmet Rasim Sok. No:14 Basıldığı Yer : DPC Doğan Medya Tesisleri 06550 Çankaya Dağıtım : YAYSAT Telefon : 0312 442 30 50 Yerel ve süreli yayın Eposta : ankcum@cumhuriyet.com.tr C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle