25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Sayfa 2 Haziran 2013 Pazar a4 Kent Başkentte gece savaşları ALİCAN ULUDAĞ/SİNAN TARTANOĞLU İKLİM ÖNGEL/MERT TAŞÇILAR CHP Ankara teşkilatına bağlı gençler, Güvenpark’taki merkezlerinden, ellerinde “İki ayyaş kim” yazılı siyah çelenk ile Başbakanlık Merkez binaya yürümek istediler. Ancak Çevik Kuvvet yürüyüşe izin vermedi. Çok geçmeden Güvenpark’taki kuşların bile ezberlediği “Dikkat dikkat! Milli Müdafaa Caddesi’nde toplanan gruba sesleniyorum. Yapmış olduğunuz eylem, yasalara karşı suçtur” anonsu duyuldu. Ancak polis, bu eyleme müdahale öncesinde, bugüne kadar duyulmayan bir anons daha yaptı. Panzerler ile protestocular arasında kalan basın mensuplarına ve sağda solda biriken meraklı kalabalığa seslenen Emniyet Amiri, “Vatandaşlarımıza ve basın mensuplarına sesleniyorum. Eylemciler polis barikatına dayandığı anda müdahale edilecektir. Lütfen bulunduğunuz konumdan uzaklaşın” dedi. Kimse uzaklaşmadı, ama amirin dediği oldu. Başbakanlık’a yürümek isteyen eylemciler ile birlikte CHP milletvekilleri barikatı aşmak isteyince müdahale başladı. Sert müdahale yaklaşık 1 saat sürdü. Ancak barikat aşıldı. CHP vekilleri kol kola en önde, protestocular ise arkada, Atatürk Bulvarı’nı trafiğe kapatarak Kuğulu Park’taki Taksim protestosuna katıldı. ‘Şerefine Tayyip’ Kuğulu Park’ta ise polis yoktu. Halk, Tunalı Hilmi Caddesi ve Atatürk Bulvarı’nın bir kısmını trafiğe kapattı. Kuğulu Park’ın içi dışı hıncahınç doldu. Pankartlar açıldı, sloganlar atılmaya başlandı: “Diren Gezi, Ankara yanında”, “Bu halk sana boyun eğmeyecek Tayyip”, “Kapitalizm, gölgesini satamadığı, ağacı keser”, “Taksim’de Gezi, Ankara’da AOÇ”. Kuğulu Park sloganlarla ve marşlarla sarsıldı. Alkole yasak getiren ya sayı ve Erdoğan’ın “Kafası kıyak nesil istemiyoruz” sözlerini protesto eden gençler, ellerindeki bira şişelerini kaldırırak, “Şerefine Tayyip” marşı söyledi. Şarkılı, türkülü renkli eylemin rengi, büyüyüp, Tunus Caddesi ve Bestekar Sokak’a yayıldıkça değişmeye başladı. Havaya iki el silah İlk olarak, Anarşist Platform ve Kaldıraç gruplarının bir kısmı, Bestekar Sokak ve Tunus Caddesi’ne yürümeye başladı. TOMA’lar ve çevik kuvvet kendilerini burada bekliyordu ama ilk gerginlik eylemciler ile protestocular arasında yaşanmadı. Anarşistler, Tunus Caddesi üzerinde bulunan bir güvenlik görevlisinin kendilerine küfrettiğini savundu. Aralarında kavga başladı. İki patlama duyuldu. Ortada gaz bulutu görünmeyince, “silah mıydı” kuşkusu güçlendi. Maskeli anarşistler, Bestekar Sokak üzerinde toplanarak, “güvenlik görevlisinin kendilerine silah doğrulttuğunu, havaya iki el ateş ettiğini” iddia etti. Bu konunun üzerinde fazla durulmadı. Bestekar Sokak üzerinden, şişe, sopa ve taşlarla yürüyüş başladı. Barlardan ‘süt shot’ servisi Kenndy Caddesi’nin Atatürk Bulvarı’nın kesiştiği noktada Çevik Kuvvet ile eylemciler karşı karşıya geldi. Çöp konteynerleri yola atıldı. Barikat kuruldu ve çatışma başladı. Polis arka arkaya gaz bombası atarken, cadde üzerindeki kafebarlarda insanlar içeri kaçıştı. Ama yine de gazdan etkilenmemek mümkün değildi. İşletmeciler, dükkânlarına sığınan insanlara “shot bardaklarında süt” dağıttı. Sütün gaz bombasının yaktığı, göze burna iyi geldiği söyleniyordu. Dışarıda ise çatışma dakikalarca sürdü daha sonra eylemciler ara sokaklara dağıldı. Bu sırada Kuğulu Park’taki protesto olaysız devam etti. Fişleme korkusu! Saatler gece yarısını gösterirken, Kennedy Caddesi’nde yeniden çatışma başladı. Bu kez eylemciler, ellerine geçirdiklerini ateşe atarak polis karşısında barikat kurdu. Şişe çöplerinden, çöp konteynerlerine, saksılardan, tahta bankalara kadar ele geçen her şey ateşe atıldı. Polis, gaz bombası ve TOMA’lardan sıkılan tazyikli sularla müdahale ederken, eylemciler kendilerini sadece yüzlerine geçirdikleri bezlerle korudu, ama dağılmadılar. Bu sırada Keneddy Caddesi üzerindeki Türkiye İş Bankası’nın bahçesinde, bazı eylemcilerin gazetecilerin fotoğraf makinelerine almak istediği görüldü. Eylemciler gazetecilerin fotoğraf çekerek kendilerini fişlediğini iddia etti. Daha sonra eylemciler ikna edildi, fotoğraf makineleri kurtarıldı. Dikkat çeken diğer bir ayrıntı ise çatışmaların ardından yeniden Tunalı Hilmi Caddesi’ne ve Kuğulu Park’a çekilen eylemcilerin, yürürken, “Her yerde MOBESE var” diyerek yüzlerini kapatmaları oldu. ‘Korna çal bakayım’ Tunalı Hilmi Caddesi’nin tamamında Kuğulu Park hizasında büyük ateşler yakıldı. Sloganlar ve marşlarla polisin buraya müdahale etmesi beklendi. Ancak polis Kuğulu Park’a çıkmadı. Bu sırada eylemciler, Karum Alışveriş Merkezi yönünden Tunalı Hilmi Caddesi’ne girmek isteyen otomobilleri kontrol etti. Yüzleri maskeli eylemcilerin, şoförlerin pencerelerin açmasını istemesi, arabanın içindekileri kontrol edip, kendi ölçütlerine göre geri döndürmesi, yine kendi ölçütlerine göre geçişine onay vermesi, bazılarına ise “Korna çal bakayım” dedikten sonra korna çalana geçit vermesi dikkat çekti. ‘Meclis mi AKP’mi?’ Polis, Kuğulu Park’a müdahale etmeyince, eylemciler sabaha karşı 02.30’da Tunalı Hilmi Caddesi üzerinden Kızılay’a doğru harekete geçti. Akay’ın Kocatepe yönündeki kavşakta, eylemciler bir süre durarak, aralarında “Meclis’e mi gideylim, AKP’ye mi” tartışması yaşadı. Daha sonra ikisinden de vazgeçilerek Güvenpark’a yürümeye karar verildi. Akay Kavşağı’ndan aşağı doğru yürünürken, gece kulüplerinin çalışanları ile eylemciler arasında bir arbede yaşandı, yine iki el silah sesi duyuldu. Önemli olan Başbakanlık Eylemciler Atatürk Bulvarı’na çıktıklarında Çevik Kuvvet yoktu. Protestocuların Çankaya kapısından Meclis’e girmesi an meselesiydi. Kızılay yönüne doğru hareket eden eylemcilerin önü Başbakanlık yolu olarak bilinen ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Yargıtay arasında kalan yolun Atatürk Bulvarı çıkışında kesildi. Burada da çatışma başladı. Eylemciler Tunalı Hilmi Caddesi üzerinden getirdikleri çöp konteynırlarını yol üzerinde devirdi. Çevik Kuvvet onlarca gaz bombası attı. Eylemciler her seferinde ara sokaklara dağılıp yeniden toplandı. Eylemciler Kızılay’a her yürümek istediklerinde sert müdahale ile karşılandı. Ancak Meclis’in önünde durmalarına izin verildi. Atatürk Bulvarı üzerinde büyük ateşler yakan eylemciler, ellerindeki sopalarla yol işaret tabelalarına vurdu. Çatışma sabah saat 06.00’ya kadar sürdü, grupların dağılması ile sona erdi. Güneşle birlikte yollar da temizlendi Güneş, gece yaşanan savaşın boyutlarını ortaya çıkardı. Kurulan barikatlar, atılan gaz bombaları, devrilen çöp konteynerleri her yerdeydi. Sağda solda kesilmiş sıkılmış limonlar, süt şişeleri görüldü. Belediye ekipleri hepsini büyük bir hızla temizledi. Dün sabah 10.00’da gece yaşanan çatışmadan eser yoktu. Eylemciler Güvenpark’ta saat 11.00’de yeniden toplandı. Polisler, gece yaşanması beklenen çatışmaya hazırlandı. TOMA’lar tüm stratejik noktalara yerleştirildi. MMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu (İKK), T Ankara ve İstanbul’daki polis şiddeti ile ilgili olarak, “Baskı ve zulüm bir yere kadar AVM in ANGİAD’dan ‘Artık sokak görülüyor’ sağduyu çağrısı NGİAD Başkanı Abdullah Değer, yaptığı yazılı açıkA lamada, olumsuz görüntülerin ülkeye zarar verdiğine dikkat çekti. Sorunların çözümünün şiddetten geçmediğini belirten Değer, “Sokaktaki vatandaşın sesine, taleplerine hükümetimiz kulak vermelidir” dedi. Değer şu değerlendirmeyi yaptı: “Uluslararası medya tarafından servis edilen görüntülerler ve haberler Türkiye açısından olumsuz ifadeler ve sahneler içeriyor. Siyasi ve ekonomik istikrarın sağlandığı bir dönemde tüm dünyaya çatışma görüntüleri ve ‘Türk Baharı’ gibi haberlerin yayılması hepimiz için üzüntü kaynağıdır. Dileğimiz yaşanan tatsızlıkların daha fazla acı sonuçlar vermeden ortadan kalkmasıdır. Çok geç olmadan, daha kalıcı ve daha büyük bedeller ödemeden bu çağrımıza kulak verilmesini umuyoruz.” şaatlarını kurtaracaktır. Artık sokağın sesi duyulur, yüzü görünür olmuştur, bunu bastırmaya AKP’nin polisi de yetmeyecektir” açıklamasını yaptı. TMMOB İKK’dan yapılan açıklamada, “Taksim Meydanı’nı 1 Mayıs İşçi Bayramı’na kapatan; gezi parkının halkın kullanım alanı olmasından çok pıtrak gibi her yerde anlamsızca yapılan AVM alanına çeviren ‘alışveriş meraklısı’ iktidar; doğanın, çevrenin, ağaçların alınıp satılamayacağını çok iyi anlamalıdır. O ağaçlar ki sizin attığınız gazı da temizler, o direnen insanlar ki bir gün gelir size bunun hesabını da sorar. İstanbul’da Taksim Gezi Parkı, Ankara’da Atatürk Orman Çiftliği, kıyılar, ormanlar, kentsel dönüşüm adı altında yerlerinden yurtlarından edilen gecekonduda yaşayanlar, AKP’nin rant çı, çıkarcı, çevre düşmanı politikalarından sadece bir kaçını oluşturmakta” ifadeleri kullanıldı. Başbakan Tayyip Erdoğan’a “Sen kendini cihan sultanı sanıyor olabilirsin ama biz senin tebaan değiliz” göndermesinin yapıldığı açık lamada, “Baskı ve zulüm bir yere kadar AVM inşaatlarını kurtaracaktır. Artık sokağın sesi duyulur, yüzü görünür olmuştur, bunu bastırmaya AKP’nin polisi de yetmeyecektir” denildi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle