29 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Sayfa 13 Haziran 2013 Perşembe a2 Kültür Sanat Kent RüzgâRİStASyonu A. Adnan AZAR [email protected] Gökçek, Doğan’la tartıştı M elih Gökçek önceki akşam bir televizyon programında Gezi Parkı protestolarına ilişkin konuştu. Gökçek, Ankara’da ağaçların eylemciler tarafından kırıldığını iddia etti ve eylemcileri Ankara’daki “yeşil alanları yok etmekle” suçladı. Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP milletvekillerini yeşil alanları korumakla görevlendirdiğine değinen Gökçek, “CHP bu işin ve tahriklerin sorumlusudur” dedi. Gökçek, internet üzerinden kolaylıkla erişilebilecek Ankara Kızılay’da TOMA’nın bir göstericiye çarpıp, sürüklediği görüntüleri yalanladı ve aslında böyle bir olayın yaşanmadığını savundu. ‘Şu ana kadar hiç kimse ölmedi’ Behzat Ç. dizisinin senaristi Emrah Serbes’in sosyal medya üzerinden yaptığı “…Polis sokakta gördüğü herkesi öldürmeye çalışıyor” açıklamalarına yanıt veren Gökçek, ölen 3 kişiyi, İrfan Tuna, Mustafa Sarı ve Abdullah Cömert’i görmezden gelerek “Şu ana kadar hiç kimse ölmedi” dedi. Gökçek, iddialarına “CHP’liler Başbakan’a küfür eden göstericilere para veriyor” sözleriyle devam etti. Programın devamında yayına katılan Nihat Doğan ise, “Başkan’da zerre kadar haysiyet, onur varsa açsın o gün yazdıklarıma baksın” dedi ve “Başkan ‘TOMA’lar gitti, kamu malları gitti’ diyor. Ölen bir sürü kardeşimiz var. Ağır yaralanan kardeşlerimiz var. Kamu mallarına sahip çıktığınız kadar biraz da halka sahip çıkın” diye konuştu. Polisin sabırlı olduğunu, sadece saldırılara karşılık verdiğinin söyleyen Gökçek, onların sadece görevini yaptığını belirtti ve “Polis durduk yere kime gaz sıkmış?” sorusunu sordu. KLASİK KALEM PINAR AYDIN O’DWYER [email protected] Sevgilim Ankara hattında hep ama hep ölülerimi toprağa koyduğum. Sokakları hem dans hem kayak pisti. Kumrularını yazamadığım. Azer Yaran’ın, Ahmet Erhan’ın üveyi. Çoktandır Behçet Aysan‘ın, Adviye’nin de. Sevgi Soysal’ın Piknik’i. Mehmet Kemal’in, Ahmet Oktay’ın şiire yürüdükleri, Özdemir İnce’nin “her sabah yaya…” geçtiği şehir; “bakarak yırtık afişlere…” Bir kıraathanesinde ‘etraf’ındaki ‘yazı’ çocuklarına Adorno’yu anlatan Enis Batur’un. Oğuz Demiralp’ın yine kılı kırk yardığı ve Oruç Aruoba’nın fenersiz şehri. Uğur Kökden’in seslerin resmi’ni çıkarttığı. Ve elbet Cemal Süreya ile Buyrukçu’nun. ‘Şair Ana’ Gülten Akın’ın. ‘Üç Fidan’a yakın komşu Enver Gökçe’nin. Tunalı Hilmi Caddesi ve Tuna Pastanesi’yle Attilâ İlhan’ın. Kemal Ateş’in. Ve bir teras katı tenhalığında Füsun Akatlı’nın. Tunus Caddesi’yle Bilge Bey’in. Bulvarlarında kendisine hiçbir şeyin çarpmadığı Adalet Hanım’ın. Dünyanın en ince sigaralı adamı Metin Altıok’un. Bütün öncü derginin ve içinden, iç içe birçok senfoni çıkaran Ahmet Say’ın. Muzaffer İlhan Erdost’un sızılı şehri. Yeşim Dorman’ın kızlık soyadına hep geri döndüğü. Herkesin ve hiç kimsenin şehri. Erdal Öz’ün sığırcık ölülerini topladığı. Ve Arkadaş Zekâi ile Ataol’un ve Egemen Berköz’ün. “Saçlarına kiraz miraz tak, yılgın olma” diyen Ergin Günçe’nin. Abdullah Nefes’in artık çiçek verecek kimse bulamadığı. Atilla Aşut‘un. Mehmet Taner’in Küflü Şimşek’e değdiği vezin. Dokuz yüz seksenin karakışında, kaldırımlarına birlikte oturulan Burhan Günel’in. Ahmet Güntan’ın ‘ara’ şehri ve Yıldırım Türker’in ‘eski’. Ve ‘açık’, M. Mungan’ın. Ulus Baker’in deneyerek aşındırdığı. Akif Kurtuluş’un ‘buğulu’. Mahmut Temizyürek‘in ‘bi’hayli mesafeli.’ Hasan Ali’nin yazılı şehri. Telli’nin umut, Budak’ın dalgın ve rüzgârlı. Atabaş‘ın ıssızlık. Murtaza Vural’ın korateş’te eğip bükemediği. Simsarlarının, gibi’cilerin şehri değil. Soğan mürekkebiyle de yazabilenlerin şehri. Ali Cengizkan’ın bahçeli şehri. Adnan Satıcı’nın türkülü. Veysel Öngören’in eksik düğmelerini tamamlayıp diken şehir. Özen Yula’nın sokaklarındaki her ağaca ad koyduğu. Eren Aysan’ın ‘akıl’ şehri. Turgut Uyar’a “omuzbaşlarını” sevdirten. Tomris’le Mülkiyeliler Lokali’nde ‘yeni’ Ayhan Işık’ı tanıştıran. Cemal’e, Cöntürk’e, Eser Gürson’a, Haluk Aker’e, Ahmet Yıldız’la ‘bizim’ çocuklara hep dergi çıkarttıran. Sadece Yusufcuk’la değil; ama Ali Püsküllüoğlu’nun. Çetin Öner’in kaçıncı anayurdu olduğu bilinmeyen. İlhan Akalın’ın filtresiz şehri. Külebi’yi ağlatan. Hâlâ eski apartmanların ‘sızıntılı’ eski teras katları. Hâlâ alaca bahçekatlarından akasyalı kaldırımlarına değen piyano soloları. Hâlâ bazı eski bağlamaların ketum ve hoyrat telleri. Benim Üniversitelerim’in şehri. Hasan ile Hüseyin’i bir yapan. Ceyhun Atuf’la bozkır bereketini, Ahmed Arif’le güzel huylu öfkeyi sevdirten. Özakman’ın, oturaklı. ‘Salim Amca’yla Nezihe Meriç’in Seçilmiş… Dost şehri ve Erendiz Hanım’ın. Bener’lerin, öncü. Ayla Kutlu’nun derin ve samimi. Tuncer Uçarol‘un titiz, İbrahim Karaoğlu‘nun telaşlı. Memet Baydur’un bırakmak üzere biriktirdiği. Dalyan’ı Güven Turan’ın. Ve Gar Gazinosu ile Gençlik Parkı’ndan arda kalanlar arasında sebepsiz dolanmanın ve hâlâ UlusDışkapı aksında çocukluk evi’ni arayıp her seferinde bulamamanın. Darağaçlarının, alaca evlerin şehri. Ankara. Başımı döndüren. Topuklarındaki mermi çekirdeklerinin sızısıyla da yürüyen. Hatıramın. Hatırımın. Yeni bir direncin. Ben ona dairim. Hep teslim olduğum. Ankara. ‘Tam açık’ cezaevim. CebeciKarşıyaka Yönetmek Değil Yönetişmek Şenol Talınlı ile oluşturdukları “Üç Tenor” grubunun devamlı üyelerinden biri olarak operaseverlerin yakından tanıdığı bir isim. ADOB’da ilk olarak koro sanatçısı olarak başlayan sanat yaşamı daha sonra solist olarak ve ardından başrollerde sürmüş. Müdürlük görevine başlayana dek önce ADOB Solist Temsilciliği ve Opera Solistleri Derneği (OPSOD) başkanlığında da bulunmuş. Aykut Çınar ile önce geçtiğimiz sezonu gözden geçirdik. Yönetimi devraldığı Erdoğan Davran’ın taslağını hazırlamış olduğu repertuvarın kurumsal devamlılık anlayışıyla sürdürüldüğünü belirten Çınar geçtiğimiz sezonda hem yerleşik sahnelerde (Opera Sahnesi, Operet Sahnesi, Leyla Gencer Çocuk Opera Sahnesi) seyirci sayısının hem turne sayısının hem de turnelerdeki seyirci sayısının önemli ölçüde artmış olduğunu belirtti. Ayrıca Ankara Ticaret Odası’nın (ATO) Congresium Kongre Merkezi’ndeki büyük salonun da konserler ve bale gösterileri için kullanılmaya başladığını söyledi. Öte yandan basında yer almış olan Opera Sahnesi’ndeki önemli teknik yenileme çalışmalarında (sahne ve orkestra için asansörler) son aşamaya gelinmiş. Bilindiği üzere bu çalışmalar sırasında yapılan kazılarda iskelet bulunması gibi heyecanlı ve beklenmedik bir olay da yaşanmıştı. Roma İmparatorluğu`nun erken dönemine ait olduğu ifade edilen bu sanat meraklısı iskelet (!) artık ait olduğu yere, müzeye gidecek. Geçtiğimiz sezonda Çınar’ı en çok Rigoletto operasının (G. Verdi) ve Sevginin Bedeli adlı tümü yerli yapım olan balenin (Beste ve libretto: Muammer Sun, Koreografi: Uğur Seyrek) başarısı mutlu etmiş. “Sanatın üst düzeye ulaşması için üretim de önemli” diyen müdür, “Bu bale ile sanatımız dev bir eser kazanmıştır” görüşünü dile getiriyor. Çınar, önümüzdeki sezonda “Sanat herkesin hakkıdır” felsefesi ile tüm vatandaşlara ulaşmayı sürdürme görevine daha çok önem vermeyi amaçladıklarını, Cermodern ve Congresium salonlarının da etkin şekilde kullanılarak gösteri sayısının artırılacağını anlatıyor. Ayrıca Ankara’daki üniversiteler ile yakın işbirliği içinde olacaklarını sözlerine ekliyor. “Şehir dışı etkinlik” olarak tanımlanan turneler hakkında daha geniş bir açılımla, farklı seyirci kitlesine ulaşmak ve sanatı yaygınlaştırmak amacıyla yapılan uygulamaların tümünü turne olarak tanımlayan sanatçı, gençlerin opera ve bale sanatı ile daha eken yaşlarda tanışmasının bu yolla sağlanabileceğini belirtiyor. “Ülkemizde gidilmedik yer azdır ama az gidilmiştir, oysa devamlılık önemlidir” diyerek sözlerini sürdürüyor. Turne eserlerinin de gidilecek yere ve seyirciye göre planlanıp seçilmesine, eserlerin dilinin Türkçe olmasına önem vereceklerini ekliyor. ADOB müdüründen yeni sezonda bir kısmı geçen sezondan olmak üzere zengin bir opera, operet, çocuk operası ve bale repertuvarının sunulacağını; resital ve konserler yapılacağını; festivallerin süreceğini; çocuk eserleriyle de turneye çıkılacağını öğreniyoruz. Ceza ve ıslahevlerinde daha önce başlanmış olan sosyal sorumluluk projelerinin de süreceği bilgisini alıyoruz. Yeni sezonda kendisini yine sahnede seyredeceğimiz Aykut Çınar ADOB’u “Yönetmek değil herkesin katılımıyla yönetişmek” istediğini ifade ediyor. Gün boyunca çalışmış yorgun seyircilerin akşam temsile gelerek gösterdikleri ilgi için içtenlik ve samimiyetle teşekkür ederek sözlerini tamamlıyor. eçtiğimiz ağustos ayında Ankara Devlet Opera ve Balesi (ADOB) müdürlüğüne G getirilen Aykut Çınar, Ayhan Uştuk ve ‘Grev çıkarılma nedeni’ Halkın can güvenliğinin ve düşünce özgürlüğünün yok sayıldığını ileri süren sendikaların grev çağrısı yapma haklarının olmadığını savunan Gökçek, ideolojik ve siyasi amaçlarla greve katılmanın devlet memurluğundan çıkarılma sebebi olduğunu vurguladı. Gökçek greve katılan çalışanları hakkında yasal işlem başlatacağını, ancak caymaları ve özür dilemeleri halinde bu kararından vazgeçeceğini belirtti. ‘En büyük gazeteyim’ Kendisinin “Türkiye’de Zaman’dan sonra en büyük gazete” olduğunu iddia eden Gökçek, sosyal medya üstünden yaptığı açıklamalar hakkında “Tahrik olmak isteyen kendiliğinden tahrik oluyor” dedi. Sosyal medya üzerinden kimseyi katiyen tehdit etmediğini söyleyen Gökçek, bugüne kadar 600’ün üstünde kişi hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, 94 kişiye dava açıldığını, 13 kişiyi de tutuklattığını belirtti. Ankara Üniversitesi 67. yılını kutluyor umhuriyetin ilk üniversitesi olan Ankara Üniversitesi, 67. yıldönümünü töC renle kutluyor. Ankara Üniversitesi Dev let Konservatuvarı’nın müzik dinletisi ve modern dans gösterisi sunacağı resepsiyonda bugün saat 15.30’da, DTCF Farabi Salonu’nda gerçekleştirilecek. Organizasyon, “Çınarların Ruhu Ölümsüzdür” adlı Ankara Üniversitesi Kuruluş Belgeseli de izlenecek. Asfalt plenti açıldı ıllardır kendi asfaltını üreterek ekonomik yöntemY le hizmet üreten Çankaya Belediyesi, günlük 500 top kapasiteli Yakupabdal sıcak asfalt plentini hizmete açtı. Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık, açılışta şöyle konuştu: “Sokaklarımızın asfaltla kaplanması, kaldırımlarımızın elden geçirilmesi açısından bu sene sunacağımız hizmetin gerçekten olağanüstü boyutlarda olacağını, Melih Gökçek’in Ankara’nın merkezi Çankaya’yı bir çöküntü alanı olarak gösterme konusundaki son yirmi yıldır yapmış olduğu uygulamanın boşa çıkarılması sonucunu doğuracak bir noktaya bizleri ulaştıracağına yürekten inanıyorum.” 13 Haziran 2013 Perşembe : Cumhuriyet Vakfı adına Orhan ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni : İbrahim YILDIZ Ankara Temsilcisi : Utku ÇAKIRÖZER Sorumlu Müdür : Aykut KÜÇÜKKAYA Sahibi Editör Sayfa Editörü Reklam Müdürü Satış Koordinasyon : Barkın ŞIK : Okan AKYÜREK : Kerim TAŞKAN : Osman ÖZER Yazışma Adresi : Cumhuriyet Gazetesi Ankara Yayımlayan : Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Bürosu, Ahmet Rasim Sok. No:14 Basıldığı Yer : DPC Doğan Medya Tesisleri 06550 Çankaya Dağıtım : YAYSAT Telefon : 0312 442 30 50 Yerel ve süreli yayın Eposta : [email protected] C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle