22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Sayfa 12 Haziran 2013 Çarşamba a4 Kent Spor SPORDA YORUM Erdinç Sezen 10 yılın sessizliğine isyan İKLİM ÖNGEL erdincsezen@hotmail.com Taksim Gezi Parkı’nda yaşanan olayların başkentte de yarattığı tepki, binlerin sokaklara çıkması şeklinde oldu. Kuğulu’da Gezi Parkı’na destek için 31 Mayıs’ta toplanan kalabalık, gün geçtikçe, yetkililerin sert çıkışları nedeniyle daha da attı. Cumhuriyet Ankara başkentte başlayan direnşin ilk gününden beri alanda olan MA ile konuştu. Siyaset bilmi üzerine yüksek lisans yapan MA sokakları anlattı: ‘Olay ağaçtan ibaret değil’ Ben, AKP iktidarının 10 yıldır sürdürdüğü baskıcı tutuma karşı tavrımı göstermek için sokaktayım. İnsanların hayat tarzlarına karışılması, işsizlik, taşeronlaşma, laik demokratik devleti yok etme çabası ve Başbakan’ın kimseyi dinlemeyen, kendini padişah zanneden tutumu, parktaki ağaçların kesilmesiyle insanları sokağa döktü. Park, bir mihenk taşı oldu. Olay ağaçların kesilmesinden ibaret değil. ‘Korku toplumu yıkılıyor’ Türkiye’nin dört bir yanında binlerin sokağa dökülmesi 10 yılın sessizliğine bir isyandır. Ergenekon’la başlayan süreç, generallerin, gazetecilerin tutuklanması, telefonların dinlenmesi bir baskı ve korku toplumu yarattı. Bu gösterilerin en büyük kazançlarından biri korku toplumunun yıkılması olacak. ‘AKP sosyal devletin katili’ Eylemler hiçbir siyasi partinin, örgütün veya STK’nın sahiplenemeyeceği bir halk hareketi. Partiler, örgütler üzeri bir duruş. Zengin ile fakir arasındaki uçu Rüzgarlı’da Başlayan Yaşam... nkara’nın Babı Alisi diye anılan Rüzgarlı ASokağın Sokak’a ilk adımı atalı kırk yıl olmuş. Ulus’tan girişte soldan ikinci bina, CHP’nin eski genel merkezi ve eski Ulus Gazetesi’nin hazırlık ve basım merkezi olarak kullanılıyordu. Giriş kapısının sağında ve solunda iki camlı panoya, gazetenin günlük baskısı asılır, sokaktan geçenler durup o günkü gazeteyi kısa da olsa özet olarak okurlardı. Ulus kapandıktan sonra yerini Barış Gazetesi’ne bıraktı. Gelenek sürdürüldü. Günümüzde ise bu binanın yerine yapılan iş hanı, eğlence merkezi olarak kullanılıyor. O sokaktan her geçişimde bu binanın eski durumunu anımsar, öylece bir kaç dakika bakar geçerim. Sokaktan aşağıya doğru yürüdüğümde, bir dönem yerel ve ulusal gazete büroları ve matbaaların sağlı sollu yerleşkeleri gözümün önüne gelir. Bu sokak, yıllar sonra Rüzgarlı Caddesi ismini almış, şimdilerde inşaat sektörüne hizmet veriyor. Üniversiteye başladığım 1973 yılında, Barış Gazetesi’nde gece düzeltmeni olarak basın yaşamına ilk adımı attım. Yerel gazete olduğu için iş erken bitiyor, gece yürüyerek Hacettepe Üniversitesi’nin merkezdeki yurduna geliyordum. Hiç aklımda olmayan bir meslek alanına girmiştim. Amacım sosyolog olmaktı. Ancak mürekkebi bir kez tatmıştık. O yıllarda Barış Gazetesi yerel olmasına karşın, siyasette ve yerel sporda etkili bir yayın organıydı. Ayrıca matbaa da donanımlıydı. Dışarıdan gazeteler, Milliyet, Cumhuriyet ve birkaç yerel gazete Ulus matbaasında basılıyordu. Uzun yıllar Cumhuriyet’in matbaasında birlikte çalıştığım Vural Saygılı ağabeyi orada tanıdım. Cumhuriyet’in matbaa yazı işleri ve spor sorumlusuydu. Cumhuriyet Gazetesi’ne yakınlığım bu nedenledir ki beni ileriki yıllarda gazetemle buluşmamı sağladı. Gazeteler bugünkü gibi kolay hazırlanmıyordu. Zor koşullarda kurşun dizgiler, mürettiplerin kılı kırk yararak hazırladığı metal yığını sayfalar, kurşun kalıplara dökülerek makineye bağlanıyor ve basılıyordu. Spor tutkum da o yıllarda başlar. Başkentin spor merkezi,19 Mayıs futbol sahaları ve kapalı spor salonları gazetelerin büro ve matbaalarına yakındı. Olanak buldukça karşılaşmaları ve diğer müsabakaları izlerdim. Barış Gazetesi’nin spor sayfası sorumlusu Hayri Özel, spor sayfasını çizerken beni de çağırır, birlikte çalışırdık. Bir yıla yakın eski sistemle gazete hazırlanmasında çalıştım. Bir yıl sonra ofset sisteme geçildi. Yeni sistemle sayfa hazırlamak daha kolaydı. Bu da beni yazı işlerine ve sayfa sekreterliğine yöneltti. Sayfa çizmek, pikajını ve montajını yaptırmak zevkli ve heyecanlı işti. Hayri Özel gazeteden ayrıldıktan sonra Barış Gazetesi’nin spor sayfasını yapmak bana kaldı. Rahmetle andığım Erol Yaşar Türkalp, akşam matbaaya uğrar, Türk Haberler Ajansı’ndan geçtiği haberleri getirir, o günkü sayfayı birlikte oluştururduk. Bu tutku sonraki yıllarda tamamen bir bütünlüğe dönüştü ve gece sayfa sekreteri olarak mesleğe devam etme kararını getirdi. Cumhuriyet Gazetesi’nde gece sekreterliği ve bir dönem spor sayfasını da hazırladım. Cumhuriyet’te otuz yıla yakın usanmadan sürdürdüğüm gece sekreterliği yıllarım, oldukça heyecanlı, siyasi çalkantılı ve duygulu geçti. Meslekten arkadaşlarım, tanıdıklarım oldu. Bu güzel insanları haftaya yazmak dileğindeyim. Mesleğin gazetecilik olduğu ortamda sayfalardan sorumlu olmak ve ilk baskıyı görmek, başka bir iş ve başka bir heyecandı. Bu heyecan daha uzun yıllar sürebilirdi. Şimdi ise bu duygularımı ve gönül bağımı, gazetenin Ankara ekinde haftada bir köşe yazısı ile sürdürüyorum. rumun büyümesi, sağlık ve eğitimin paralı yapılıp parası olmayanın rezil edilmesi uygulamalarının önünü hep AKP açtı. AKP sosyal devletin katilidir. ‘Taşkınlıkları engellemeye çalışıyoruz’ Hayatları boyunca hiçbir eyleme katılmamış insanlar dışarıda. Daha tecrübeli olanlarımız, onlara yol gösteriyoruz. Slogan attırıyor, trafiğin tıkanmasını engelliyoruz. Taşkınlık yapanlara eğer o an oradaysak anında müdahale ediyoruz. Ancak polisin orantısız güç kullanması, yakın mesafeden insanlara nişan alarak gaz bombalarını atması sinirleri geriyor. Polis olayları terörize ediyor. ‘Polisin de hakkını savunuyoruz’ Bizler polislerin de ne kadar zor şartlar altında çalıştığını biliyoruz. Sokağa çıkanlar kendileri için değil, tüm insanla rın hakları için sokakta. Polislerin de hakkını savunuyoruz. Uygun olmayan koşullarda çalıştırılıyorlar. Bir insan gece bankta uyumamalı, 66 saat kesintisiz çalıştırılmamalı. Bu şekilde robotlaştırılıyorlar ve bu durum eylemleri kişisel algılamalarına neden oluyor. ‘Duyarlılık arttı’ Polisin çok yoğun geldiği anlarda insanlar nereye kaçacağına, ne tarafta daha rahat nefes alacağını bilemiyor. Böyle bir günde, apartmanın üst katlarından bir teyze, bizleri içeri aldı, evine misafir etti. Bu eylemler insanlardaki dayanışma ruhunu ve duyarlılığı da ortaya çıkardı. Hatta İslamcı olarak bilinen bazı mağazalar dahi eylemcilere sahip çıkıp mağazaya aldı. ‘Partiler iyi düşünsün’ Bu kadar eylem ve isyandan başta AKP olmak üzere tüm partiler ders çıkarma lı. Siyasi parti temsilcileri şapkalarını önüne alıp düşünmeli. Çünkü halkın mesajı tüm partilere. ‘Kürt de var ülkücü de’ Bugüne kadar Türk solu kürt hareketinin destekçisi olmuştu. Ancak eylemlere kürt hareketi katılmadı. Van’dan ve Diyarbakır’dan TOMA ve Akrepler buraya geldi. BDP yöneticilerini dinlemeyen binlerce Kürt genci meydanlarda mücadele ediyor. MHP liderine karşın ülkücü hareketten de pek çok insan sokağın sesine kulak vererek meydanlara indi. AKP’li bir üyenin sosyal medyada “Anıtkabir’i de yıkacağız” sözleri, AKP zihniyetini açıkça ortaya koydu. Bu söylemleri katılımcıların artamısını sağladı. Bu olayların sonunda kimse sonucun ne olacağını bilmiyor ama ne olduğunu hepimiz biliyoruz, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. ‘TOMA’largeriçekildi’ SİNAN TARTANOĞLU/İKLİM ÖNGEL Başkentte önceki gece çevik kuvvet Kennedy Caddesi’nde ve Bestekâr Sokak’ta müdahalede bulundu. Müdahale saat 23.00 sularında hiçbir uyarı anonsu yapılmadan, TOMA ve Akrep araçları olmadan yaya Çevik Kuvvet ekiplerinin ses ve gaz bombaları atmasıyla başladı. Müdahale sırasında oradaki mekânlardan birinde oturan iki avukat, polisin kullandığı orantısız güç üzerine amirle görüşmek için Kennedy Caddesi’ne geldi. Polis amiri ile avukatlar arasında dakikalarca süren konuşmada orta yol bulunamazken, Anakent Belediye Başkanı Gökçek de konunun öznelerinden biri oldu. Polis amiri avukatlara, Tunalı Caddesi’nde günlerdir belli bir saatten sonra trafiğin tıkandığını söyleyerek, “Tunalı Caddesi 4 şerit kapatılmasa, bitse artık” dedi. Caddenin trafiğe kapatılmadığını oraya gelen araçların insanlara destek vermek amacıyla durakladığını ve kornalara bastığını söyleyen avukatlar, “4 şerit Tunalı Hilmi Caddesi’nin zaten 3 şeridi otopark. Cadde zaten tek şerit akıyor. Onu Melih Gökçek’e söyleyin” yanıtını verdi. Bu söz üzerine belli bir kaşılık veremeyen polis amiri, “Burası demokratik bir ülke. İnsanlar sesini duyarmak için basın açıklamaları okuyabilir, gösterilen yerlerden eylem yapabilir” diye konuştu. Bunun üzerine Gökçek’in sosyal medyada “Vallahi sizi bir kaşık suda boğarız” sözünü anımsatan avukatlara polis amiri, “Onu marjinal gruplar için söylediğini düşünüyorum, öyle algılamak istiyorum” karşılığını verdi. ‘Çevreciliği onlardan öğrenecek değiliz’ eçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak, “4. Temiz K Keçiören Çevre Eylem Günü”nde Taksim Gezi Parkı eylemcilerine sataştı. Ak, “Çevreciliği Gezi Parkı eylemcilerinden öğrenecek değiliz. Biz zaten çevreciğiz. Çevrecilik adına çimenlere, ağaçlara zarar vermiyoruz” dedi. Keçiören Belediyesi’nce Dünya Çevre Günü etkinlikleri kapsamında, Kalaba Spor Tesisi yanındaki açık alanda “4. Temiz Keçiören Çevre Eylem Günü” düzenlendi. Programa bazı bakan yardımcıları, “Çevre Çiçekleri Hareketi” projesine katılan ilköğretim öğrencileri katıldı. Etkinlikte konuşan Ak, Taksim Gezi Parkı eylemcilerine sataşarak, “Çevreciliği Gezi Parkı eylemcilerinden öğrenecek değiliz. Biz zaten çevreciyiz. Çevrecilik adına çimenlere, ağaçlara zarar vermiyoruz. Çevreciliği her zaman hayat tarzı olarak göreceğiz” ifadelerini kullandı. ÇSM önündeki taşlar kaldırıldı Kennedy Caddesi’nde bulunan Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatları Merkezi’nin önündeki kaldırım taşlarının da sökülmüş olması dikkat çekti. Çankaya Belediyesi’nde çalışan bir görevli taşların, eylemciler tarafından sökülmemesi için kaldırıldığını kaydetti. Görevli, buraya taşlar yerine asfalt döküleceğini söyledi Başkentin kardeşleri oğrafi olarak uzaktaki yerleşim yerlerinin, kültürel ve ticari alışveriş amacıyla oluşturC dukları birlikteliğe “kardeş kent” adı veriliyor. Bu birliktelik, sosyoekonomik gelişimi yükseltmek amacıyla proje ve programlar yürüten iki veya daha fazla belediyenin ortak uygulaması olarak ortaya çıkıyor. Kardeş kent olma teklifi, genellikle diplomatik yollardan yapılıyor. Dışişleri Bakanlığı kanalıyla belediyelere iletilen veya belediyeler arasında karşılıklı temaslarla bu ilişkiler kuruluyor. Yurtdışından herhangi bir şehirle kardeş şehir olabilmek için belediye meclis kararı ve İçişleri Bakanlığı onayı gerekiyor. Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü verilerine göre, yurt genelindeki illerin toplam 1241 “kardeş kenti” bulunuyor. Kardeş kent sıralamasında ilk sırada, İstanbul yer alıyor. 219 kardeş kenti bulunan İstanbul’u, 123 kardeş kentle İzmir takip ediyor. 100 kardeş kentle Bursa üçüncü sırada bulunurken, bunu 94 kentle Ankara, 72 kentle Antalya takip ediyor. Konya’nın 39, Kocaeli ve Muğla’nın 33, Eskişehir’in ise 30 kardeş kenti bulunuyor. İNGİLİZCE KONUŞUN 0538 737 58 51 SATILIK ARSA ÇORLU’da 11.000 m(2), 15.000 m(2) site arsaları www.hakangungor.com 0312 318 44 88 SUBAYEVLERİ’nde 316m(2)’den 950m(2)’ye alternatifler 0312 318 44 88 www.hakangungor.com YAZIN SATILIK KONUT SUBAYEVLERİ’nde 4+1 manzaralı 350.000.www.hakangungor.com 0312 318 44 88 ZAYİ EHLİYETİMİ ve T.B.M.M. personel tanıtım kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. Cansel KAPAGAN C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle