22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Sayfa 6 Mayıs 2013 Pazartesi a2 KÜLTÜR SANAT AÜ’de Kore rüzgârı Çankaya nkara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’nde 3 Mayıs A Cuma günü geleneksel yemek ve kıyafetler eşliğinde Kore kültürü tanıtıldı, Kore turizmi ile ilgili bir seminer düzenlendi. Akşam saatlerinde ise Farabi Salonu’nda Kore’nin ünlü gruplarından SUM geleneksel bir müzik konseri gerekleştirdi. Kore Cumhuriyeti Büyükelçisi Lee Sangkyu, Ankara Üniversitesi Rektörü Erkan İbiş, rektör yardımcısı, Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi dekanı gibi üst düzey katılımcılarla gerçekleşen konserin açılışında konuşan Büyükelçi Lee, “Ankara Üniversitesi ile ortaklaşa böyle bir etkinlik düzenlemekten onur duyuyorum” dedi. OKURKEN Türey KÖSE tureykose.blogspot.com geri sayımda ankaya Belediyesi’nin Kızılay’ın göbeğinde atıl durumda bulunan eski SSK İşhanı’nı satın alarak “Başkanlık Emek Hizmet Binası” halin getirmesi Kızılay’a büyük hareketlilik getirirken binanın etrafında gerçekleştirilen çevre düzenlemesinde sona yaklaşıldı. Düzenleme açılışın gerçekleşeceği 17 Mayıs’a yetişecek. Çankayalıları 29 yıl aradan sonra hizmet binasına kavuşturmanın heyecanını yaşayan Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık, binanın etrafında aralıksız devam eden çevre düzenlemesi çalışmalarını yerinde inceledi. Gündüz nüfusu 2.5 milyonu bulan Kızılay’da yurttaşların işlerini kolayca halledebilmeleri için toplam sayısı 27 olan belediye birimlerini yeni hizmet binasında toplamayı hedefleyen Tanık, şehrin göbeğinde halkın doğrudan yararlanabileceği bir binayı hizmete sunduklarını belirtti. Binanın çevresinde yapımı devam eden çiçeklik, kaldırım, ışıklandırma çalışmalarını yerinde denetleyen Tanık, Başkanlık Emek Hizmet Binası’nın çevre düzenlemesini açılış olan 17 Mayıs’a yetiştireceklerini ifade etti. tureykose@cumhuriyet.com.tr A Ece Temelkuran’dan kadınların üstüne peri tozu ce Temelkuran, Düğümlere Üfleyen Kadınlar romanıyla kadınları canevlerinden yakalıyor, E gururlandırıyor, onurlandırıyor, kutsuyor...Kelimeleriyle kucaklıyor, yaralarına merhem sürüyor, saçlarına yaseminlererguvanlar takıyor, “Biz kazandığımızda masal kazanacak” diye yüreklendiriyor...Onlara cesaret büyüsü yapıyor, üstlerine peri tozu serpiyor... Roman, “Dans edebilecekleri bir devrim” ve “kadınları seven bir tanrı” isteyen kadınların yollarda geçen hikâyesi. Bu yol ve yoldaşlık hikâyesinde tüm kahramanlar kadın; erkekler “figüran”. Üstelik, bu kadınlar aşk hikâyelerinde “kurbanlıkları” üzerinden kahramanlaştırılan kadın karakterlere de hiç benzemiyor. Bildiğiniz “kahraman” kadınlar; önce kendi hayatlarının “kahraman”ı, sonra da ülkelerinin...Hem geleneklere, toplumsal kurallara meydan okuyorlar, hem de ülkelerinin kaderine el koymaya kalkışıyorlar... Ece Temelkuran’ın kitabı Ortadoğu’da geçiyor. “Ne kadar sevilse de tamir olmayan o yaralı coğrafyada”. Mekânlar Tunus, Libya, Mısır, Lübnan. Yazarla birlikte dört kadın bu coğrafyada yollara düşüyor. “Bir kadın ya da bir ülke nasıl sevilir sahiden” diye öğrenmek ve öğretmek, anlamak ve anlatmak için. Romanın üç kadın kahramanı da aşkla yaralı. “Muhteşem ve benzersiz”, gizemli, çok sırlı, bol hikâyeli Madam Lilla, Tunus’taki başkaldırıya katılmış “dünyayla başa çıkabilen ama kalbiyle baş edemeyen” dansöz Amira, “kimsenin iyileştirmediği” yaralarla malul Mısırlı akademisyen Maryam ve işinden atılmış Türkiyeli kadın gazeteci. Dört kadın bir intikam peşinde yollara düşerken; arka planda “yasemin devrimi” diye anılan protestolar da var, Tahrir Meydanı da, kadın tarikatları da. “Arap Baharı” metaforuna çok yaraşan hayaller ve coşkular da; hiç yakışmayan hayal kırıklıkları da... Kitabı okurken, kendimi o Ortadoğulu kadınlarla sanki bir çay sohbetindeymişim gibi hissettim, ya da daha iyisi birlikte kafa çekiyormuşuz gibi. Dertleşiyor, küfrediyor, dünyaya meydan okuyormuşuz gibi. Hem erkeklere, hem iktidarlara hadlerini bildirip, cezalarını kesiveriyormuşuz gibi. Hiç tanımadığımız kadınlarla birbirimize yaralarımızı gösteriyor ve sonra karşılıklı susuyormuşuz gibi. Aynı bıçaklarla, ayrı dillerde olsa da aynı kelimelerle, aynı bakışlarla yaralandığımızı görüp; şaşarak, şaşırmayarak, hüzünlenerek, kahrolarak, hicranlanarak, neşelenerek kadeh kaldırıyormuşuz gibi...Ve hatta “Kadın kadının kurdudur” laflarına inat, “Kadın kadının düğümlere üfleme yoldaşıdır, şerefe...” diyerek... Romandaki kadınlar yaralarına tutulmuyor, tutunmuyor, onlarla tutuşturuyor dünyayı...Yazar, “yaradan sonra intikam” “gözyaşını içip acıyı öfkeye dönüştürme” nasihatı veriyor kadınlara. Madam Lilla’nın kalbini kıran Jezim Anwar’dan intikamını da kitabın sonunda onu fena halde karikatürize edip, yerlerde süründürerek alıyor. Jezim Anwar’a gerçekte ne oldu bilmiyoruz. Ama, Ece Temelkuran kelimeleriyle cezasını veriyor. Ece Temelkuran’ın feminist romanı Ayla Kutlu’nun Kadın Destanı ve Latife Tekin’in on bin yaşındaki bilge kadını Muniar’ın yanında kendine yer açıyor. Kitaptaki güçlü kadınlardan Mısırlı Firdevs Hanım, kadınları içlerindeki tanrıçayı dışarı çıkarmaya çağırıyor. Kadınlar için sıraladığı “tanrıçalık” kuralları bir kadın manifestosu gibi. 6 kural sayıyor, 7. kuralı siz koyun, diyor. Ben, “İçinizdeki mızmız, şikâyetçi, hep ağlamaya meyilli kadını öldürün” diyorum. Thelma ve Louise filmini bilirsiniz. İki kadının kaçış ve yol hikâyesi. Düğümlere Üfleyen Kadınlar da, bir başka coğrafyada geçen yol ve intikam hikâyesi. Üstelik bu kez hikayenin sonu iyi bitiyor. Kadınlar arabalarını Grand Kanyon’dan uçuruma doğru sürmüyorlar, dünyanın üstüne üstüne doğru sürüyorlar...Masal “kazanıyor”... Düğümlere Üfleyen Kadınlar, Ece Temelkuran, Everest Yayınları, 471 sayfa. Köpek ırkları yarıştı öpek Irkları ve Kinoloji Federasyonu’nca (KIF) Eskişehir’de Ulusal Irk Standartları K Yarışması‘nda 10 grupta farklı ırklara mensup 193 köpek birinci olabilmek için yarıştı. KIF Başkanı Ümit Özkanal, yarışmaya İzmir, İstanbul, Ordu, Samsun, Ankara, Balıkesir, Kütahya, Antalya ve Eskişehir’den farklı ırklardan 193 köpeğin katıldığını kaydetti. Anadolu Sultan Tazısı, Akbaş, Kangal ve Aksaray Malaklısı gibi yerli ırkların ilk kez bir arada yarıştığını vurgulayan Özkanal, “Bundan sonra her yarışmada bu köpekler ringde görülebilecek. Ulusal şampiyonluk adayı unvanı da bu yarışmada verilecek. En yüksek katılımı kangallarla sağladı. 45 kangal yarışmada boy gösteriyor” dedi. Espark Alışveriş Merkezi otopark yanındaki alanda düzenlenen yarışmada, köpeklerin sıcaktan etkilenmemesi için çadırlar kuruldu ve köpeklere sık sık su verilmesi istendi. DUYURU Ressam Mustafa Ayaz “Geveze elim...” başlıklı sergisini açıyor. Mustafa Ayaz Sanat Galerisi’ndeki serginin açılışı, 7 Mayıs Salı günü saat 18.00’de gerçekleşecek. Sergi 4 Haziran Salı gününe kadar açık kalacak. : Cumhuriyet Vakfı adına Orhan ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni : İbrahim YILDIZ Ankara Temsilcisi : Utku ÇAKIRÖZER Sorumlu Müdür : Aykut KÜÇÜKKAYA 6 Mayıs 2013 Pazartesi Sahibi Editör Sayfa Editörü Reklam Müdürü Satış Koordinasyon : Barkın ŞIK : Okan AKYÜREK : Kerim TAŞKAN : Osman ÖZER Yazışma Adresi : Cumhuriyet Gazetesi Ankara Yayımlayan : Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Bürosu, Ahmet Rasim Sok. No:14 Basıldığı Yer : DPC Doğan Medya Tesisleri 06550 Çankaya Dağıtım : YAYSAT Telefon : 0312 442 30 50 Yerel ve süreli yayın Eposta : ankcum@cumhuriyet.com.tr C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle