Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sayfa 4 Mayıs 2013 Cumartesi a4 Yaşam Rakı Bulamazsanız Ayran İçin... B Tadım aşbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamasından sonra ülkede ayrana olan ilgi arttı. Ayran, aslında ülkemizde sevilen bir içecek. İyi bir yaprak dönerin en iyi eşlikçilerinden. Gerçekten Türkçe kökenli olup da dünya literatürüne giren nadir sözcüklerimizden olan yoğurdun suyla seyreltilmesiyle hazırlanan ayran, sonradan geliştirilen bir içecek. İçecek diyorum, çünkü Türkçe’de “içki” sözcüğüne, içecekten daha farklı bir anlam yüklemişiz. Ancak, Başbakan’ın içki sözü medyada çok eleştirilse de yanlış değil. Biz alkol içeren içecekleri “alkollü içki” ya da “alkollü içecek” olarak ifade ediyoruz. Yine de, tek başına “içki” kelimesi kullanıldığında halkımız genellikle; “alkollü içecek” anlıyor. Ben daha çok, Başbakan’ın “milli içki” ifadesine takıldım. Avusturya arşidüşesiyken Fransız sarayına gelin gidip Fransa kraliçesi olan Marie Antoinette (17551793); tarihe ünlü “Ekmek bulamazsanız pasta yiyin” sözü ile geçti. Yıllardır rakıyı milli içki olarak kabul eden halkımız, gün gelir rakı bulamazsa ne yapar? Gider ayran içer mi? Kim bilir, sürprizlerden hoşlanan halkımızdan bu da beklenebilir! Benim aklıma; “alkollü ayran” üretimine geçenler bile çıkabilir düşüncesi geliyor! Belki de, “Rakı bulamazsanız ayran için” diyenler çıkar. O zaman “milli içki” kavramı ne olur? Bilinmez!.. Türkçe metinlerde görülmeye başlıyor. Kaşgarlı Mahmut tarafından 11. yüzyılda yazılan ve ilk basılı Türkçe eser olarak da kabul edilen “Divânu Lügati’tTürk”te de geçen yoğurt, Orta Asya Türklerinden günümüze taşınan çok değerli bir gıda. Avrupa’nın yoğurtla tanışması Kanuni Sultan Süleyman döneminde Balkanlar’daki sancaklara şifalı gıda olarak yoğurdun gönderilmesiyle oluyor. Hatta, o dönem ishal olan Fransa kralına da şifa amacıyla Kanuni tarafından “yoğurt” gönderildiği rivayet ediliyor. Sadece Avrupa’ya değil, tarihi komşumuz Çin’e, sonrasında da İran, Hindistan, Mısır gibi ülkelere de yoğurdu biz götürmüşüz. Notları Prof. Dr. ERTAN ANLI Yoğurt ve ayranın kökeni... Ünlü gezgin Marco Polo, Orta Asya Türklerinin ve diğer göçebe kavimlerin sütü ılıtarak, katımsı kıvamda bir gıda ürettiklerini belirtiyor. Yoğurt adı; 8. Yüzyıldan itibaren Amerika’ya ise yoğurt sonradan giriyor. 1932 yılında Dr. Rosell kendi adına kurduğu enstitüde yoğurt kültürü üretmeye başlıyor. “Yoğurt”; Kumanca’da “yuğurt”, Nogayca’da “yuvırt”, Kırgızca’da “cuurt” (y ön sesi Kırgızca’da c sesine karşılık gelir) olarak geçiyor. Türkiye dışında, İran, Ermenistan, Azerbaycan, Lübnan, Bulgaristan ve bazı Balkan ülkelerinde bilinen ayranın ilk kez hangi tarihte üretildiği konusunda bazı farklı görüşler olsa da, yaygın kanı; ilk kez Göktürkler (MS 552745) tarafından yoğurdun ekşiliğinin giderilmesi amacıyla suyla seyreltilme yapılmasıyla ortaya çıktığı yönünde. Bu durumda, ayranın her halükarda bir “milli” tarafı var. Ancak, başka içkilerin de hakkını yememek lazım. Bu durumda “kımız”a da yazık etmeyelim. http://tadimnotları.blogspot.com email [email protected] Hangisi Türklerin milli içkisi? Kımız; kısrak sütünün fermantasyonu ile elde edilen, Orta Asya’da halihazırda Kırgız, Yakut, Başkırt, Özbek gibi Türk ve Moğol boylarında yaygın olarak tüketilen bir içki. Başlangıcı Hun Türklerine kadar uzanıyor. Kımız üretiminde süt şekeri, laktik asit bakterileri ve mayalar tarafından, asit, alkol ve karbondioksite dönüştürülüyor. Hatta, daha önce de bu köşede yazdığım gibi İzmir’de çiftliğimiz bile var. Kımız tam bir Türk içkisi. İşte size milli içki. Rakıya gelince; ilk kez Osmanlı topraklarında bugünkü IrakKerkük dolayında üretildiği bilinen bir içki. Nitekim, Suriye ve Lübnan’da “Irak”“Iraki” ve “Arak” sözcüğü oluşmuş. Ancak, 5. yüzyılda Doğu Roma İmparatorluğu’nda rakı benzeri bir içki üretildiği de bir gerçek. Ne olursa olsun, biz de rakıya farklı bir kimlik vermişiz. Türk rakısı, “Ouzo”, “Pastis”, “sambuca”, “Ricard” ve “Cazallo” gibi anasonlu içkilerden çok farklı bir lezzette. Prosesi ve özellikleri bazı nüanslarla diğerlerinden ayrılıyor. Bu anlamda rakıya da milli içki diyebiliriz. “Hangisi milli içki?” sorusunu yanıtlamak ise pek kolay değil. Doğrusu hiçbirisine haksızlık etmemek lazım. ACİL İŞ İMKANI AYLIK 50.000,00TL İLE 80.000,00TL ARASI NET KARLI ZAYİ NÜFUS cüzdanlarımızı kaybettik. Hükümsüzdür. Gülsüm SEZER Vural SEZER 5 YILDIZLI MARKA FİRMAMIZI 0543 881 92 44 ANKARA KIZILAY’ DA DEVREDİYORUZ KORSAN KİTAP KÖTÜ BASILIR. OKUMA ALIŞKANLIĞINI YOK EDER. BESAM C MY B 3.göz